İçeriğe geç

Haluk’un Defteri Kitap Alıntıları – Tevfik Fikret

Tevfik Fikret kitaplarından Haluk’un Defteri kitap alıntıları sizlerle…

Haluk’un Defteri Kitap Alıntıları

Tan yerinin bütün göğünü birden kucaklayan
Bir pencerede, karşımda gündoğusu,
Yıllarca öncesiyle ilgili, bugün yavan
Bir yaşantı, o günler için serüven dolu
Bir hayatı düşünmeye daldım Bugünkü ben
Kim der ki o yirmi beş yıl önceki gölgeyim?
Bir çeyrek yüzyıla öyle uzaktan bakıp gülen
Yüze şimdi ben bile yabancıyım O kim?
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!
Herkes, küçük büyük,
Mihmânıdır ribât-ı hayâtın; fakat bilir,
Herkes bilir bugün ki, o mihmâna bir çürük
Me’vâ-yı bî-karâr olan âlem hakîkaten
Fâni de olsa hürmete, i’mâr u hürmete
Lâyık bir âşiyân-ı pederdir. Düşünmeyen
Teşbih eder şu varlığı boş bir seyahate
Heyhat! O köhne lâne-i mevrûs, odur bugün
İnsan için penâh-ı mukadder; hep ondadır
Dinler, dehâlar, an’aneler; ondadır bütün
İnsanlığın havârık-ı irfanı. Aldatır
Dünyâya boş nazarla bakan kendi kendini
Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevî öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir; hüsrânına ağlasın!
Sonra hep böyle, hep sukût u ufûl;
Mütemâdi, mü’ebbeden meçhul.
Bir adem; bir adem, fakat yaşayan,
Çarpınan, uğraşan, koşan, arayan
Bir adem, bir hayât-ı mahrûme
Unutulmak O gavr-ı meş’ûme
Ey hüsn-i mültefit, bize aldanma, biz denî
Bir aşk-ı bî-sebât ile iğfal eder seni,
İğfal eder, mülevves eder, sonra neş’esiz

Bir ân-ı sahvin oldu mu, levm eyleriz Sakın
İncinme kendi kendine, içlenme, ey kadın,
Mel’un eden de biz seni tel’în eden de biz!

Oku hep ser-nüvişt-i âlemi, sor
Bütün esrâr-ı ıstıfasından,
Sana, bak, nev’inin bekâsından
Bahsederken beşer ne anlatacak:
Yaşamak hak, yaşatmak o da hak.
Düşmek etrafı görmemektendir.
Gez, dolaş, kâinât-ı efkârı,
-Dâima önde, dâima yukarı!-
Pür-tehâlûk, hayât ü kuvvetten
Ne bulursan bırakma: san’at, fen,
İ’timâd, i’tinâ, cesaret, ümîd,
Hepsi lâzım bu yurda, hepsi müfîd.
Biraz tenebbüh için bin belâ Ne ders-i haşîn!
Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin!
Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkum etmiş demektir; hüsranına ağlasın.
Bir yâr-ı samîmî; benim efsürde leyâlim
Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara;
Doymaz beşer dedikleri kuş i’tilâlara
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamânı geçti çalışmak zamânıdır!
Bize bol bol ziyâ kucakla, getir:
Düşmek etrâfı görmemektendir.
Aklın, o büyük sâhirin i’câzı önünde
Bâtıl geçecek yerlere husrânla, inandım.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kan şiddeti, şiddet kanı besler; bu muâdât
Kan ateşidir, sönmeyecek kanla, inandım.
Sen işte böyle siyâh günlerin misafirisin,
Hayâtın elbet de
Kolay ve neş’e-fezâ bir seyahat olmayacak;
Lakin
Bu tih-i mihnette
Kolay ve neş’e-fezâ bir seyahatin ancak
Hayali vardır; uzak bir serab için koşmak
Nihâyetinde yorulmak ve boş yorulmaktır;
Hayatı div-i hakikatle çarpışan kazanır;
Zafer biraz da hasar
İster:
Bu irsî ve cibilli
Necdet sana bir cedd-i baîdin şeref-âver
Bir tuhfesidir; sen bu cerî hûn-ı asili
İnsanlığı ihya için îsâr edeceksin;
Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin!
Ey şanlı vatan bayrağı, bir gün seni oğlum
Bir mevkib-i zî-heybet-i hürriyet önünde
Çekmiş görebilseydim O pür-hande ölürken
Etmezsem eğer şevkını takdis ile secde,
Dünyada en alçak baba elbet ben olurdum.
Bir gölge kadar hür yaşasaydım.
Bulsaydı hayâlim buna imkân
Cidden yaşamak ni’met olurdu.
Heyhât!

İnsan melek olsaydı, cihan cennet olurdu.

Altın emeller, çiçekli emeller senin olsun
Ancak şudur en son isteğim
Bir gölge kadar hür yaşasaydım.
Bulsaydı hayalim buna imkan
Gerçekten yaşamak nimet olurdu.

İnsan melek olsaydı, dünya cennet olurdu.

Durmadan düşün. Onlar niçin gökte, ben niçin çukurdayım?
Bir gölge kadar hürr yaşasaydım.
Bulsaydı hayâlim buna imkân cidden yaşamak ni’met olurdu.
Heyhât!
İnsan melek olsaydı, cihan cennet olurdu.
-Kızlarını okutmayan millet, oğullarını ma’nevi öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir; hüsranına ağlasın!
Düşmek etrafı görmemektendir.
-Kızlarını okutmıyan millet, oğullarını ma’nevi öksüzlüğe mahkum etmiş demekdir; hüsranına ağlasın! –
Büyük önder Kemal Atatürk ‘’Ben inkılap ruhunu Fikret’den aldım!’’diyecektir.
Toprak vatanım, nev’-i beşer milletim İnsân
İnsân olur ancak bunu iz’ânla, inandım.
Beklerim bir zafer esâsen ben
kılıcından ziyâde kalbinden
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
durmak zemânı geçti, çalışmak zemânıdır!
Söyle, ey muztarib vatan, bildir:
Çektiğin hangi kanlı seyyiedir?..
Acı şeyler, Halûk, fakat gerçek!
Haksızlık eden başları bir gün koparırlar.
Bir gölge kadar hürr yaşasaydım.
Bulsaydı hayâlim buna imkân
cidden yaşamak ni’met olurdu.
Heyhât!
İnsan melek olsaydı, cihan cennet olurdu.
bir yanda vatan bayrağı, altında şu cümle:
«Ölmek ve yaşatmak seni!»
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, Ben inkılap ruhunu Fikret’ten aldım! diyecektir.
İnsanlığı ihya için îsâr edeceksin;
Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin!
Yeri geç, göğü atla, Sidre’yi aş,
Gör ne var ötelerde ibret olan.
(Sidre; göğün 7. katında bir makam.)
Kuvvet = Hak
Bütün evren kuvvetin esiri.
Yaşamak hak. Yaşatmak o da hak.
Büyük kuşlar yenecek dalga değil kasırga arar.
Düşmek çevreyi görmemektendir.
Durmadan düşün:
Onlar niçin gökte, ben niçin çukurdayım?
İnsanoğulları birbirinin kardeşi. Hayal bu!
Ey şanlı vatan bayrağı, bir gün seni oğlum
bir mevkib-i zi-heybet-i hürriyet önünde çekmiş görebilseydim O pür-hande ölürken etmezsem eğer şevkını takdis ile secde
dünyada en alçak baba elbett ben olurdum.
Oğlum, onu gönlünce yaşa.. Ölme fakat sen.
Kan şiddeti, şiddet kanı besler; bu düşmanlık
Kan ateşidir, sönmeyecek kanla, inandım.
İnsan melek olsaydı, dünya cennet olurdu.
Ölmek ve yaşatmak seni!
Şeytan da biziz cin de, ne şeytan ne melek var;
dünya dönecek cennete insanla, inandım.
Bir gölge kadar hürr yaşasaydım.
Bulsaydı hayâlim buna imkân
cidden yaşamak ni’met olurdu.
Heyhât!
İnsan melek olsaydı, cihan cennet olurdu.
Güzel giyinmek, bakımlı olmak kadar, güzel konuşmak, güzel bakmak ve güzel gülmek de önemlidir.
İnsan melek olsaydı, dünya cennet olurdu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir