İçeriğe geç

Sonsuz Sevgilerimle Kitap Alıntıları – Julia Quinn

Julia Quinn kitaplarından Sonsuz Sevgilerimle kitap alıntıları sizlerle…

Sonsuz Sevgilerimle Kitap Alıntıları

Yetinme. Ne istediğini bil ve elde etmeye çalış. Ne istediğini bilmiyorsan da sabırlı ol. Cevaplar zamanla ortaya çıkacaktır. Sonunda kalbinde yatanın aslında burnunun dibindeki şey olduğunu fark edebilirsin.
Sen bir Bridgerton’sın. Kiminle evleneceğin ya da rahibin huzurunda evlilik yemini edince soyadının ne olacağı umurumda değil. Sen daima bir Bridgerton olarak kalacaksın
Eloise’e aşıktı. Aşkı aramıyordu, hatta aklından bile geçirmemişti ama olan olmuştu işte. Bu hayal edilebilecek en kıymetli şeydi.
İnsanın ciğerlerindeki nefesi kesecek türden bir farkındalıkla, Eloise ona aşık olduğunu fark etti.
senin kızın olmaktan ne kadar mutluluk duyduğumu sana ne kadar söylesem az anneciğim. Bir annenin kızına bu kadar hoşgörü ve anlayış göstermesi, az rastlanır bir şey. Hatta kızına arkadaşım demesi daha da ender bir durum. Seni seviyorum canım anneciğim.
Violet olgun bir ifadeyle bakarak, “Benim çocuklarım beni asla hayal kırıklığına uğratmaz,” dedi sakince. “Sadece Şaşırtırlar. Bu şekilde düşünmeyi daha uygun buluyorum.”
Ardından aceleyle dış kapıya doğru gitti. Konuşmayan, saçma sapan davranmayan, her şeye burnunu sokmayan bitkileri ile baş başa kalabileceği serasına yöneldi.
Phillip onun sırrıydı. Sadece onun.
Eloise Onca senedir reddettiği evlilik tekliflerini hatırladı. Ne kadar olmuştu? En az altı tane olmalıydı. Şimdi ise bazılarını neden reddettiğini bile hatırlayamıyordu. Hiçbir sebebi yoktu. Sadece hiçbiri mükemmel değildi.
…Ve şimdi de görüşmek istiyordu, öyle mi? Görüşmek? Deli miydi bu adam? Böylesine kusursuz devam eden bu karşılıklı kur yapma sürecini mahvetmek mi istiyordu?
Yıllarını, çocuklarını görmezden gelerek, hata yapma korkusuyla, öfkesini kontrol edememe endişesiyle geçirmişti. Mesafeli olmanın onların yararına olduğunu düşünmüştü. Ama yanılmıştı. Hem de çok yanılmıştı.
Gururu, kimsenin acınacak halde olduğunu bilmesini istemese de yüreğinin bir dert ortağına ihtiyacı vardı. Yüreği galip geldi ve dostunun yanına gitmek için hızlandı.
Tüm hayatı boyunca hep ne yapacağını bilmişti. Hep haklı olmak zorunda değildi ama en azından, bir karar verirken kendinden emindi. Ama şu anda kafası oldukça karışmış ve elinden bir şey gelmez halde otururken, bir şeyler yapıp sonunda haksız olmanın hiç bir şey yapmadan çaresizce beklemekten daha iyi olacağını anladı.
Bir adım geri atarak kendini koruduğunu düşündü. Bu, bir evli çiftin münakaşasında erkeğin rolü olmalıydı: Kendini korumaktan başka bir şey yapmamak.
İşinin bölünmesinden hep nefret etmişti. Vakit geçirmekten hoşlandığı birileriyle birlikteyken bile, gitmelerini diliyor, onlara zaman ayırmak için böldüğü işine geri dönmek için can atıyordu.
Mutsuz bir hayata göz yumacak yapıda bir insan olmadığından, yapması gereken tek şey, hayatının mutsuz gitmesine izin vermemek olacaktı.
Çok sabırsızsın, hep sabırsızdın zaten. Senin en sevdiğim özelliğin bu. Sana ait her şeyi seviyorum tabii ki ama sabırsızlığın hep çok hoşuma gitmiştir. Daha azını değil, her şeyi istediğin için sabırsızsın. Sen istediğin şeyleri herkes için istedin. Her şeyi öğrenmek,bilmek istedin. En iyisinden başka bir şeye hiç razı olmadın ve İnan bu iyi bir şey.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ben mutlu olacağını düşünüyorum. Farkına varman biraz zaman alabilir, hatta başlarda şüphe de duyabilirsin ama mutlu olacaksın.
Erkekler hatalarını kabul etmeyi öğrendikleri gün,kadınlar gibi olacaklardı.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Violet Bridgerton hiçbir şeye ihtiyaç duymayacak kadar varlıklıydı. Fakat onun gerçek zenginliği bilgeliği ve sevgisiydi.
Sanırım tüm hayatım boyunca seni bekledim. Phillip
Beni seni beklediğimden eminim dedi Eloise
Bu cennetin ta kendisi. Ve senin başka şekilde düşünmeni kaldıramam
Sana ihtiyacım var, dedi Phillip kısık bir sesle. Nefes kadar, yemek kadar, su kadar ihtiyacım var sana
Ama mükemmel birini değil, sadece kendisi için mükemmel sayılacak birini istiyordu.
Eşimi.
Çok.
Özledim.
Phillip sonunda, Lanet olsun! diyerek patladı. Eğer bacaklarımı kuracaksınız lütfen hemen şu an kırın.
Onlara nasıl iyi babalık edeceğini bilmiyordu. Bu bir gerçekti. Ne yapması gerektiğinden bihaberdi ve belki de bu göreve uygun bir insan değildi. Belki bazı erkekler nasıl davranacaklarını, nerede ne demeleri gerektiğini bilerek doğuyor, bazıları ise ne kadar denerlerse denesinler bu işi beceremiyorlardı.
Belki de insanın iyi bir baba olabilmek için öncelikle iyi bir babaya sahip olması gerekiyordu.
Phillip boğazını temizledi.
Eloise öne doğru eğildi.
Phillip tekrar boğazını temizledi.
Eloise öksürdü.
Phillip bir kez daha boğazını temizledi.
Eloise sonunda, Çay ister misin? diye sordu. Bir kez daha boğazını temizlemesi düşüncesine katlanamayacaktı artık.
Eloise çok konuştuğundan kesinlikle emindi ve çok hızlı konuştuğununda farkındaydı ama gergin olduğunda böyle davranırdı. Sıklıkla kendini gergin hissetmeyen biri olarak, bu hissi tam zamanında keşfediyordu. Ayrıca Sör Phillip -karşısında duran bu iri kıyımdı – pek de umduğu gibi biri değildi.
Onunla hiç tanışmadığından adamı zihninde canlandırabiliyordu. Ana hatlarını kendisine yazdığı mektuplardan oluşturuyor, diğer ayrıntıları da kendi uygun gördüğü şekilde kafasında tamamlıyordu. Eğer gerçekten mükemmel erkek varsa, bu kesinlikle Elois’in hayalinde yarattığı Phillip Crane olmalıydı
Tesadüfler. Her şey tesadüflerden ibaretti. Hiçbir bilim inssnı kabullenmese de en büyük icatlar, birileri tamamıyla bambaşka bir sorunu çözmeye çalışırken ortaya çıkardı.
İnatçı olmak tek kusurumdur.
Erkekler,hatalarını kabul etmeyi öğrendikleri gün,kadınlar gibi olacaklardı.
Colin hâlâ yemekle uğraşıyordu,Phillip’e yöneltilmiş bakışlarında kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu:
Eşimi.
Çok.
Özledim.
Daha kahvaltı etmedim,dedi Gregory.
Colin,Tekrar istetmen gerekecek,ben hepsini yedim, eğer yemek istiyorsan hızlı olacaksın.
Bir annenin kızına bu kadar hoşgörü ve anlayış göstermesi, az rastlanır bir şey. Hatta kızına arkadaşım demesi daha da ender bir durum. Seni seviyorum canım anneciğim.
Gururu, kimsenin acınacak halde olduğunu bilmesini istemese de yüreğinin bir dert ortağına ihtiyacı vardı.
Sabırsızlığın hep çok hoşuma gitmiştir. Daha azını değil, her şeyi istediğin için.
Sürekli konuşan bir kadına göre, içinde paylaşmadığı ne kadar da çok şey olduğunu fark etti.
Sen işini garantiye almadan bırakıp gitmeyecek kadar tertipli ve de işgüzarsın.
Annesi ona tatlı dilin yılanı bile deliğinden çıkaracağını söylemişti.
Ağzına her gelenin söylenmeyeceğini bilmiyor musun?
Sen de kitap okumalısın
İnsanı geliştirir.
Bazı şeyleri , insanın içinde tutması mümkün değildir.
Eğer insan aşkı bulmamışsa,yalnız kalmak daha mı iyiydi?
Gittiğimi kimse biliyor mu? Henüz değil, ama biri öğrenecektir.
Birileri hep öğrenir.
hepimiz babamızı özlüyoruz, özellikle de yılın bu zamanı.
İnatçı olmak tek kusurumdur.
Sessizliği bozmak zorundaydı. Bu normal değildi. İnsanlar konuşarak anlaşırlardı.
insanın görmediği birini unutması her zaman daha kolaydı.
Bunalımı, sahip oldukları o iki evlattan da mı önemliydi? Kötü bir ruh hali, onların annelerine duydukları ihtiyaçtan daha mı mühimdi?
Aşkı aramıyordu, hatta aklından bile geçirmemişti ama olan olmuştu işte. Bu hayal edilebilecek en kıymetli şeydi.
Kendi öfkenden korkmak nasıl bir şey bilir misin?
Bazı şeyleri, insanın içinde tutması mümkün değildir.
Bazen, sessizlik iyidir.
Gül. Kahkahalarla gül ve bunu sık sık yap. Durum sessizlik gerektiriyorsa, kahkahanı gülümsemeye çevir.
Eğer insan sevgiyi bulmamışsa, yalnız kalmak daha mı iyiydi?
Açık sözlü olmak zor bulunan bir erdemdir.
Gül, kahkahalarla gül ve bunu sık sık yap. Durum sessizlik gerektiriyorsa kahkahanı gülümsemeye çevir.
Yetinme. Ne istediğini bil ve elde etmeye çalış. Eğer bilmiyorsan da sabırlı ol. Cevaplar zamanla ortaya çıkacaktır. Sonunda kalbinde yatanın aslında burnunun dibinde ki şey olduğunu fark edebilirsin.
Tutkunun tek başına, bir evliliği ayakta tutmasının mümkün olmadığını biliyordu.
Bazı şeyleri insanın içinde tutması mümkün değildir..
Bazen sessizlik iyidir..
İnsanın görmediği birini unutması her zaman daha kolaydı.
Anthony muhtemelen kız kardeşinin yanında söylememesi gereken bir şeyler homurdandı ve sözlerini Phillip’e yönelterek ekledi:”Onunla evleneceksin değil mi?Çünkü samimiyetle söylüyorum , onu başımızdan alıp seninle atış yapması için götürür ve bizi daha fazla rahatsız etmesine engel olursan, çeyizini seve seve iki katı artırırım.”
Phillip hiç karşılık beklemeden Eloise ile evlenmeye razı olsa da sırıtarak “Anlaştık.” Dedi.
Phillip cesaretini toplayarak “Şimdi kalksam olur mu?” diye sordu.
“Hayır.”
Hangi Bridgerton’ın sesinin daha fazla çıktığını kestirebilmek zordu. Phillip yerde kaldı. Kendini korkak saymazdı ve yumruk kavgasında da ustaydı ama lanet olsun ki karşısında dört kişi vardı.Boksör olabilirdi ama intihara meyilli salağın teki de değildi.
Phillip kadınları hiç anlayamıyordu ve kimi zaman tüm bilimsel görüşleri bir kenara bırakıp onları tamamen farklı bir tür olarak kabul etmek istiyordu.
Mükemmel birini değil, sadece kendisi için mükemmel sayılacak birini istiyordu.
Soru soran bir kadından kork, çünkü asla doğru cevap veremezsin.
Onlardan üstün olmam benim suçum mu? Bence değil. Tıpkı onların birer erkek olarak doğup akıl fikirden ve Tanrı vergisi doğru düzgün davranışlardan yoksun olmalarının kendi suçları olmadığı gibi.
Eğer insan aşkı bulmamışsa, yalnız kalmak daha mı iyiyidi?
Phillip kadınları hiç anlayamıyordu ve kimi zaman tüm bilimsel görüşleri bir kenara bırakıp onları tamamen farklı bir tür olarak kabul etmek istiyordu.
Mükemmel birini değil, sadece kendisi için mükemmel sayılacak birini istiyordu.
Belki de insanın iyi bir baba olabilmek için öncelikle iyi bir babaya sahip olması gerekiyordu.
Kendi öfkenden korkmak nasıl bir şey bilir misin?
Yeryüzünde erkeklerin hisleriyle alakalı konuşmadığını bilen tek bir kadın yok muydu? Hatta erkeklerin yarısının duyguları bile yoktu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir