İçeriğe geç

Ejderha ve Kelebek Kitap Alıntıları – A. Ali Ural

A. Ali Ural kitaplarından Ejderha ve Kelebek kitap alıntıları sizlerle…

Ejderha ve Kelebek Kitap Alıntıları

Hayatta hiç kimseye tam anlamıyla güvenme! Unutma ki; beyaz gülün bile gölgesi siyahtır .
-Annesine de mi yabancılaşıyor insan?
-Evet yabancılaşıyor. Gerçek yurdunu unuttu çünkü.
Tanrım kötülere yardım et! İyilere zaten yardım etmişsin; iyi yaratmışsın onları
Ey kötülerden yaka silken iyiler! Kötülere ihtiyacınız var!
Akıl atını çatlatarak öldürenlere DELİ, akıl atı çatlamak üzereyken dizginleri aşkın eline verenlere MECZUP, dersem kınar mı beni sözlükler.
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
Biliyor musun, Poe, Bir noktaya kadar mutlu olabilmek için o noktaya kadar ıstırap çekmek gerekir. Diyor.
-İnsanların içinde kendisine en iyi davranmam gereken kimdir?
-Annen.
-Sonra kim?
-Annen.
-Sonra kim?
-Annen.
Çünkü acı , gidenin degil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.
“Çünkü acı, gidenin değil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir..”
derviş der ki:
“Dünyanın sebeplerini topladım, kanaat ipi ile bağladım. Sıdk mancınığına koyup ümitsizlik denizine attım ve böylece rahata kavuştum.”
“Hem kim biliyor hayır görünenin şer olmadığını, şer görünenin hayır!”
“En güçlü olduğumuz anda acizliğimizi hatırlatsınlar.”
“Konfüçyüs milattan beş yüz sene önce ‘Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmazsa, insan da acı çekmeden olgunlaşamaz,
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi
Aramızda dağlar, yollar, yıllar varken beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bak ne diyor Allah yolunda savaşmak isteyene Peygamber (s.a.v) Annenin izni var mı? Yoksa dön. Ona yapacağın hızmet cihada denktir. Ve ne diyor arınmak isteyene günahlarından Annene iyilik et.
Tanrım kötülere yardım et! İyilere zaten yardım etmişsin; iyi yaratmışsın onları.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Okyanus cayır cayır yanıyor, hissediyor musun balık?”
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
– Yüzüyle vedalaşma vakti
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
Aramızda dağlar, yollar, yıllar varken beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
Kim derinleşebilir yalnız kalmadan?
Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
Ah kalmadı insanlarda bir şey
Düzenbazlık ve riyakârlıktan başka.
Dokunulduğunda dikendirler,
Tadıldığında zehir.
Onlara karışmak zorunda isen
Yansın dikenleri
Ateş ol ki sen.
-Nasıl tanıyacaksın onu ?

-Gülümsemesinden

-nasıl gülümseyecek ?

-Dibi görünen berrak su gibi .

Akıl atını çatlatarak öldürenlere deli, akıl atı çatlamak üzereyken dizginleri aşkın eline verenlere meczup dersem kınar mı beni sözcükler. Kınasınlar, ben de onları kınıyorum.
Sessizliğe sessizlikle karşılık verilir mi?
Merhamet bulunuyor dünyada,bin yılın keşfi.
hani kelebeğin ömrü bir gündü benim kalbimde uçuşan kelebekler bundan haberdar değil sanırım
Bir kadın yokluğuna alıştığı adamı, bir daha geri istemez.
Beklemek bir gölge olmaktan başka ne ki?
Bazı vedalar sevgisizlikten değil, çaresizliktendir.
Hayatta hiç kimseye tam anlamıyla güvenme! Unutma ki; beyaz gülün bile gölgesi siyahtır .
Yaşım değil yaşadıklarım beni yoruyor!
Bu dünyada ne yaptım, diye soruyordum kendi kendime.
kim derinleşebilir yalnız kalmadan?
Aramızda dağlar, yollar, yıllar varken beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.
Çünkü acı, gidenin degil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.
Çünkü acı , gidenin degil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.
Nasıl tanıyacaksınız onu?
Gülümsemesinden.
Nasıl gülümseyecek?
Dibi görünen berrak bir su gibi.
Hayalin aşamadığı duvar yok.
Vicdandır her işin gizli şahidi.
Kim teselli verebilir yolda kalmış ruhlara!
Uzağın ne kadarı şifa ne kadarı dert ?Mesafenin ne kadarı makbul iki nesne arasında?Nedir uzak?Nerede başlar siniri ?
Yağmurun fazlasına sel olduğunu bilmeyecek ne var .Işığın fazlasının görmeye engel olduğunu. Sevginin fazlasına bak;tanrilastiriyor insanı.
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi..
Bir dua öğret aydınlansın resim!
Sen varken nasıl ümitsiz olabilirim!
“Her karanlık gece değildir.”
-zira uyanmak gerekir gerçekleşmesi için düşlerin-
Çünkü acı , gidenin degil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.
aramızda dağlar, yollar, yıllar varken beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.
Kişinin yarısı dili, öteki yarısı kalbidir.
Yaşamak işin yaratılmıştım, yaşamadan ölüyordum.
Kaybettiğimiz zaman mı buluyoruz, bulduğumuz zaman mı kaybediyoruz belli değil. Dünyada her şeyi, bir gün acıyla kaybetmek için kazanıyoruz.
Bir miras değil cennet, ateş pahası. Bir miras değil cehennem, öfke diyarı. Ateş sendendir, amellerinle onu tutuşturursun.
Çünkü acı , gidenin degil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.
Dünyada her şeyi, bir gün acıyla kaybetmek için kazanıyoruz.
Yaşamak için yaratılmıştım, yaşamadan ölüyordum.
Güneşi olmayanın gölgesi de yoktur.
Vicdandır her işin gizli şahidi.
Çünkü acı , gidenin degil kalanın hikayesidir ve hikayeyi hep kalanlar bitirir.
-Nasıl tanıyacaksınız onu?
-Gülümsemesinden.
-Nasıl gülümseyecek?
-Dibi görünen berrak bir su gibi.
dünyaya gelmişti ve tek bir kelime bile bilmiyordu. ağlayarak anlattı her şeyi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir