İçeriğe geç

Oscar Wilde ve Mum Işığı Cinayetleri Kitap Alıntıları – Gyles Brandreth

Gyles Brandreth kitaplarından Oscar Wilde ve Mum Işığı Cinayetleri kitap alıntıları sizlerle…

Oscar Wilde ve Mum Işığı Cinayetleri Kitap Alıntıları

“Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız
yıldızlara bakıyor.”
”Adaleti hak eden yalnızca, ‘beyfendiler’ midir? En kenarda köşede kalmış sokak çocuğu, bir grand dükle eşit haklara sahip değil midir yani? Beni şaşırtıyorsun, Robert. ”
”İyiler erken ölür, kalpleri çıra gibi olanlarsa yanar biter kül olur. ”
Faturalarını zamanında ödeyen ınsanlar hemen unutulurlar. Ticari sınıfların hafızalarında yer edinmek için ödeme yapmamak icap eder.
‘Bay Wilde,’ dedi bana, ‘Kendinizle ilgili korktuğunuz her ne varsa bunu espiriye vuruyorsunuz. Çok tehlikeli bir alışkanlık. Bir gün mahvınıza yol açabilir.’
“Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.”
“Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.”
“Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız

yıldızlara bakıyoruz.”

Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyor.
“Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.”
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz
Güzel kitaplar yazamasam da en azından güzel kitaplar okuyabilirim, bundan büyük mutluluk olabilir mi?
Kadınlar görünüşle ilgilenmezler, en azından iyi kadınlar.
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyor.
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz
Dünyanın en güçlü insanı bile olsan,
sevdiğine karşı kaybedersin
“Hepimiz lağım çukurundayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz ”
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir.
Bazı insanlar sadece varolur.
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
“Gerçek nadiren saftır ve asla basit değildir.”
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
Oysa herkes öldürür sevdiğini,
Bunu böyle bilin,
Kimi hazin bir bakışla öldürür,
Kimi latif bir sözle,
Korkaklar öperek öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyor.
Sevgiyi yalnızca güzel şeyler , incelikli düşünceler besler.
Ama nefreti herhangi bir şey besleyebilir.

*Oscar Wilde

“Kader,insanoğluyla olan münasebetinde bir hesabı asla tam olarak kapatmaz.”
Oscar Wilde
‘’İmkansızı eledikten sonra geriye kalan her ne ise ,her ne kadar muhtemel değilmiş gibi görünse de , gerçeğin ta kendisidir.’’
R.Conan Doyle
“Ölü bir bedenin ; senelerce giyilmiş ,posası çıkmış bir paltodan hiç bir farkı yok.”
Yaşamak dünyadaki en nadir şeydir. İnsanların çoğu var oluyorlar, hepsi bu.

Oscar Wilde

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Üzüntüye mahal vermeden itiraf etmem gerekir ki, sanırım hayatımdaki herkesi maziye gömmenin zamanı geldi. Bu vefasızlık ya da kayıtsızlık değildir.Onlardan alacaklarımı aldım, artık yoluma devam etmem gerekiyor..
Üzüntüye mahal vermeden itiraf etmem gerekir ki, sanırım hayatımdaki herkesi maziye gömmenin zamanı geldi. Bu vefasızlık ya da kayıtsızlık değildir. onlardan alacaklarımı aldım, artık yoluma devam etmem gerekiyor..
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
Aşk ile günahı birbirinden ayıran ince bir çizgi vardır. Aşk her şeydir, günah’sa hiçbir şey. Bu yüzden hayatım hiç’liğin en güzel ülkesi, bende basit zevklerin kralıyım..
Cennete uzanan eski bir hikaye benimki.
Yasak elmanın cazibesine kapılmış, kendi ölümlülüğüme yenik düşmüştüm. Öldürmeye çalıştığım her dürtü aklımı sarmaşık gibi sarıp beni zehirlemiş, ama İlk günah arınmayıda beraberinde getirmişti..
İkiyüzlü oluşuma hem lanet okuyorsunuz hem de kıskanıyorsunuz. Çünkü ben bir gün romeo ertesi gün mefisto oluyorum.
Ama siz sürekli sadece kendinizi oynamak zorundasınız. Bu o kadar sıkıcı ki..
Üzüntüye mahal vermeden itiraf etmem gerekir ki, sanırım hayatımdaki herkesi maziye gömmenin zamanı geldi. Bu vefasızlık ya da kayıtsızlık değildir. onlardan alacaklarımı aldım, artık yoluma devam etmem gerekiyor..
Yalnızca sıkıcı insanlar dünün ve bugünün peşinde koşar. Hatıralarıma minnettarım, ama ben hayalini kurduğum geleceğin peşimdeyim. henüz tadılmamış tadların, okunmamış kitapların vaadiyle, beklenti ve merak içinde yaşarım..
Pardon, sizi birazcık daha tehlikeli yaşamaya alıştırabilir miyim? Bırakın da yeni yıl en azından bir tane bedeli ödenebilir ahlaksızlığın altına imzanızı attığınız bir yıl olsun..
Kadınlar ve erkekler arkadaş olamazlar robert, bunu sakın unutma! Aralarında tutku, düşmanlık ve aşk olur, ama arkadaşlık olmaz..
Unutulmaz olmak istiyorsanız ve ilerlemenize izin verilmiyorsa cinayet işleyin. Çok ciddiyim. bundan yüz yıl sonra sizce kim hatırlanacak? Sir jhon millais’mi
Yoksa karındeşen jack’mi?
“Seni daima seveceğim” ne korkunç bir cümle. Bunu duyunca tüylerim ürperir. Kadınlar bu cümleyi kullanmaya yer arıyorlar. İlla ki sonsuza kadar sürsün diye aşk’a en büyük kötülüğü yapıyorlar..
Yaşamak bu dünyada pek nadir rastlanan bir şeydir. İnsanların çoğu yaşamıyor,
Sadece hayattalar..
Sadakat dediğimiz şey nasıl da gülünç ve içi boş bir saçmalıktır!
Genç erkekler sadık olmak ister ama olamazlar, yaşlı erkekler sadık olmamak ister, ama onlarda yapamazlar. Genç olduğuna şükret ve en ufak mutluluk kırıntısının bile tadını çıkar..
Bugünün işini asla yarına bırakmam;
Eğer mümkünse, iki gün sonraya bırakırım..
İnsanı en çok yıpratan şey iyi niyetidir.
“Bu gece günceme yazacağım.”
“Neyi?”
“Ateşten eli yanan çocuğun ateşi sevdiğini.”
Hepimiz lağım çukurundayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
Gerçeğin gözyaşları vardır, ölümlü tabiatımız içimizde derin yaradır.
Yorkshine’ın çorak toprakları ıssız, anne ise benzersizdir. Anneni kaybedersen yerine yenisi koyamazsın.
Nefis bir zevk, üstüne üstlük insanı tatminsiz bırakıyor.
Bugünün işini yarına bırakmam: Eğer mümkünse, iki gün sonraya bırakırım.
Bilim, eğitilmiş ve düzenlenmiş sağduyudan başka bir şey değildir.
Zarları atmalıyız . Sonumuz her ne olacaksa olsun.
Amerikalılara acıyorum,

Binaları yükseldikçe ahlaki değerleri düşüşe geçiyor – yaz bunu bir kenara.

O kadar mutlu görünüyorsun ki delirmek üzereyim.
Onu aşkın ve bağlılığın zincirleriyle öyle bir sarıp sarmalayacağım ki beni terk edemeyecek, başka birini sevmek istemeyecek.
Ve acı nedir, bilirdi.
Yaşam fırtınalı bir denizdir. Karım, benim durgun limanımdır.
Senin ve benim gibilerin hayatta hiçbir şeyi olmayanlara karşı sorumlulukları var.
Orijinal ve marjinal her şey ama her şey onu paniğe sürükler, onda şüphe uyandırır
Biz şairiz. Biz nilüferleri düşleriz.
Adaleti hak eden yalnızca ‘beyefendiler’ midir?En kenarda köşede kalmış sokak çocuğu, bir grand dükle eşit haklara sahip değil midir yani?
Tutarlılık, aleladeliğin son sığınağıdır.
Onun yanındayken varolduğum için mutluluk duyuyordum.
Güzelliğe duyulan tutku, yaşama duyulan tutkunun en yoğun halidir.
Şiir çok güçlü duyguların anında coşup çağıldamasından ibarettir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir