Dergah Dergisi – Sayı 353 Kitap Alıntıları – Dergah Dergisi

Dışarıda herkes haklı, herkes masum; hiçbiri, hayatında kötü bir düş bile kurmamış gibi. Her yer onlarla dolu.

Ehempuhur’un aslını yıllar sonra öğrendim; eyyam-ı bahur demekmiş. Tarihi sözlüklerde, Temmuz sonuna denk gelen en sıcak yedi gün diye kayıtlı.

Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı

Hiç aklından çıkarma İthaka’yı.
Oraya varmak senin başlıca yazgın.
Ama yolculuğu tez bitirmeye de kalkma sakın.
Varsın yıllarca sürsün, daha iyi;
Sonunda kocamış biri olarak demir at ‘ada’ na,
Yol boyunca kazandığın bunca şeylerle zengin,
İthaka’nın sana zenginlik vermesini ummadan.
Sana bu güzel yolculuğu verdi İthaka.
O olmasa, yola hiç çıkmayacaktın.
Ama sana verecek bir şeyi yok bundan başka.

sesinle taşınayım göç heybesine
güneş olunca
bir kuş gibi usul.

Willa Cather’ın vurguladığı üzere Son hiçbir şeydir, yol her şey .

Yine de meyveleri toplanmış bir ağacın güzü, çekilip giden günleri, ayrılıkları ve ölümü anımsatan bir yanı var.

Tolstoy, tam aksine, büyük adamların tarihin kölesi olduğunu öğretti bana. Tarihi sürükleyen eşyadır: Altın, gümüş, ipek, baharat ve nihayet petrol. Kitleler büyük adamların peşinde değil, bu nesnelerin peşinde koşturur.

Ama insan ne büyük muammaydı. Ne çok çatalı olan bir yoldu, ne çok bataklığı olan.

Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı