İçeriğe geç

Aliya İzzetbegoviç Kitap Alıntıları – Sevgi Başman

Sevgi Başman kitaplarından Aliya İzzetbegoviç kitap alıntıları sizlerle…

Aliya İzzetbegoviç Kitap Alıntıları

O sadece ve sadece Allah’a sığınmıştı. Silaha, topa tüfeğe değil..
Her fani gibi bende öleceğim.
Mezarıma anıt yapmayın, öldüğümde Osmanlı askerleriyle, Bosna şehitleriyle yan yana yatmak istiyorum demişti
Özgürlüğün bedeli ne de ağırdı..
Hersek’in ilk cumhurbaşkanı, bilge insan Aliya İzzetbegoviç’di
Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır.
Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar.
Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Hasret ne kadar da zor
Kavuşmak ne kadar da güzeldi
Aliya okulda ortalama bir öğrenciydi. Bazen derslerden sıkılır ve uzaklaştırdı. Bazen de çok çalışkan bir öğrenciye dönüşüverirdi.Ama onun merakı ve öğrenme arzusu bir okulun ona verebileceğinden çok daha fazlasını öğretiyordu. Yani Aliya sadece derslerde öğrendiği ile yetinen bir öğrenci değildi. Araştıran, sorgulayan ve okuyan bir gençti.
Komünistler işlerine gelmediği için din fikrini reddediyordu. Fakat Aliya dinsiz ve Tanrısız bir düzen olmayacağını fark etmişti. Ona göre din herkese ister kral olsun ister işçi olsun aynı mesajı veriyordu .Krallar bir kötülük yapsa , polisten korkmasa bile Tanrı’ya elbette hesap vereceklerdi. Yani herkes bir gün hesap verecekti .Işte Aliya bunları düşünüp komünizmi reddetti ve İslam’a geri döndü.
Ve Aliya şunu fark etmişti: Komünizm demokrasiye karşı çıkıyor ve komünistler Tanrı’nın adaletsizlikten yana olduğunu savunuyorlardı. Bu yüzden Tanrı’nın adaletsiz bir düzenin ürettiği inanç olduğunu düşünüyorlardı.Komünistlere göre din edilen insanların beyinlerini uyuşturuyordu.
Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Her fani gibi ben de öleceğim.Mezarıma anıt yapmayın, öldüğümde Osmanlı askerleriyle,Bosna şehitleriyle yan yana yatmak istiyorum.
Sanki gerçek mutluluğa o an ermiş gibiydi.
Evlere dolan güneş insanların yaralı kalplerini ısıtmaya yetmiyordu.
Ölüm sanki Kurtuluş gibiydi
Hiçkimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır.Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar.Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Özgürlüğün bedeli ne de ağırdı
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Babacığım sen daha önce böyle birşey hissettin mi bilmiyorum ama bir duygu her karanlık çöktüğünde gelip yakama yapışıyor.Onu yenmek için kendimi mutlaka birşeyler yapmak zorunda hissediyorum.Bazen korku ve üzüntü birbirine karışıyor.Sanki bütün korkularım, belirsizlikler ve acılar bu duyguda bir araya geliyor.Senin neler hissettiğini biliyorum babacığım.Hapishane bu duygunun yaşanmasını daha da kolaylaştırıyor olmalı.Belki senin için en iyisi bu duyguyu hissettiğinde kendini meşgul etmek ve hoşuna giden şeyler yapmak.Mesela kitap okumak, bulmaca çözmek yada televizyon izlemek.Bilmiyorum ki düşünmek yada bu düşüncelere fırsat vermek hiç iyi değil.Bu senin için işleri daha da zorlaştırır.Babacığım bu sıkıntılı vakitleri atlatmak için yapabileceğimiz en iyi şey evimizde oturup karşılıklı kahve içmek olurdu.Fakat kahve içmesek de en azından bil ki ben hep düşünüyorum.Özellikle akşamın ilk saatlerinde

Sabina

Özgürlüğün bedeli ne de ağırdı .
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
*“… Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.” Aliya İzzet Begoviç
Benim için yeryüzünde iyi, doğru ve güzel olan ne varsa onun adı İslam’dır.
Bağımsız bir Bosna devleti kuruldu, zalimler devrildi. Çok yaşadım ve yoruldum. Şimdi sevgilime kavuşmak istiyorum.
Ve
Herşey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın söyledikleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Bağımsız bir Bosna devleti kuruldu, zalimler devrildi. Çok yaşadım ve yoruldum. Şimdi sevgilime kavuşmak istiyorum.
Ölüm dünya dertlerini sonlandıracak bir kapıydı
Biri erkeklere diğeri de kadınlara mahsus olan iki ahlak çeşidi yoktur. Ahlak evrenseldir.
Hiçkimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Ama yine de en kötü barış en iyi savaştan daha iyiydi.
Hasret ne kadar da zor Kavuşmak ne kadar da güzeldi
Minik bir bavula sığdırdığı hayatı ve kalbinde büyük bir burukluk ile yıllarca kalacağı soğuk taş duvarların ardına girdi
Çünkü islam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
Kalbinde sevgi olan insana top tûfek işlemiyordu..
Ama özgür olmak için de mücadele etmek gerekiyordu.
Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?..
Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Yugoslav hükümetini değilse de Yugoslavyayı çok severim. Fakat itiraf edeyim ki özgürlüğü daha çok severim. Yugoslav hükümetini sevemiyorum çünkü özgürlükleri sağlamak için hiçbir şey yapmıyor. Ben Müslümanım ve Müslüman olarak kalmaya kararlıyım. Bu hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
Aliya İzzetbegoviç
Aliya, düşmanlarına bile merhamet edecek kadar engin bir kalp taşırdı. Kin ve nefret ona hep uzaktı. O sadece ve sadece Allah’a sığınmıştı. Silaha, topa tüfeğe değil.
Aliya, sıradan bir Boşnak ailesinde doğmuş sıradan bir çocuktu. Fakat onu sıradışı yapacak sevgi ve merhamet dolu bir kalbi cesaret ve kararlılık dolu bir karakteri vardı.
Avrupa, Saraybosna’da ölmüştü
Eşinin yaptığı bir tas sıcak çorba ne kadar lezzetliydi. İçine sanki mutluluk taneleri serpiştirilmişti.
İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
Kalbinde sevgi olan insana top tüfek işlemiyordu
Öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun; ne sana göre değişsin ne de başkalarına göre
İnsan olmak için biyolojik hayatın ötesinde bir şeylere sahip olmak gerekir.
hiçkimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Tıpkı Fransız bir gazetecinin dediği gibi “Avrupa Saraybosna’da ölmüştü ”
Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
İnsanın bir hedefi olunca önüne gelen yokuşlar da bir bir aşılıveriyordu.Yeter ki inansın,istesin ve gayret etsindi.
Her şey bittiğinde,hatırlayacağımız şey;düşmanlarımızın sözleri değil,dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Savaş ölünce değil,düşmana benzeyince kaybedilir.
Özgürlük verilmez,alınır.
Öyle hareket et ki,davranışların herkes için geçerli olsun;ne sana göre değişsin ne de başkalarına göre
İnsan olmak için biyolojik hayatın ötesinde bir şeylere sahip olmak gerekir.
Bu da yaşamak sözde!
yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün
Öğrencisi olmak lazim .
Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey:düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Avrupa’nın orta yerinde ne kadar da Türkiye’ye benzer Bosna.. Bizden bir yer gibidir.
Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir.
Hasret ne kadar zor Kavuşmak ne kadar güzeldi
Tıpkı Fransız bir gazetecinin dediği gibi ‘Avrupa Saraybosna’ da ölmüştür.
Her fani gibi ben de öleceğim. Mezarıma anıt yapmayın, öldüğümde Osmanlı askerleriyle, Bosna şehitleriyle yan yana yatmak istiyorum.
Bu da yaşamak sözde!
Herşey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.

-Aliya İzzetbegoviç

yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün
Öğrencisi olmak lazim .
Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey:düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunda da yaşamayın.

-Aliya İzzetbegoviç

Herşey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.

-Aliya İzzetbegoviç

Boşnaklar’ın artık ölülerini görecekler mezar kalmamıştı.Bu yüzden şehirdeki parklar mezar yerine dönüşmüştü.
Avrupa Saraybosna’da ölmüştü
Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın.
Hasret ne kadar zor Kavuşmak ne kadar da güzeldi
Hasret ne kadar zor Kavuşmak ne kadar güzeldi
Her fani gibi ben de öleceğim. Mezarıma anıt yapmayın, öldüğümde Osmanlı askerleriyle, Bosna şehitleriyle yan yana yatmak istiyorum.
Yine de kötü barış en iyi savaştan daha iyidi.
Tıpkı Fransız bir gazetecinin dediği gibi ‘Avrupa Saraybosna’ da ölmüştür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir