İçeriğe geç

Otlakçı Kitap Alıntıları – Memduh Şevket Esendal

Memduh Şevket Esendal kitaplarından Otlakçı kitap alıntıları sizlerle…

Otlakçı Kitap Alıntıları

Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye şikayet ediyoruz.
Yanlış okuyunca tokat geleceğini, kulağından tutulup burnu kitaba sürüleceğini bildiği için korkuyor, başını sakınıyordu.
Okunan şey Kuran; ne kız okuduklarını anlıyor, ne de babası. Kızın yanlış okuduklarını babası doğru okuyabiliyor mu? Belli değil!
Ben istemedikten sonra, kim beni ona yahut başka birine bağlı tutabilir!
Bir kadının gülüşü, bir eşyanın duruşu öykü olamaz mı?
Ben canlı bir adamın karısı olmak istedim. Yüzü güneşte yanmış olsun. Eve yorgun argın gelsin, bir iş yapmış olduğuna inansın. Yemek istesin. Yaramaz çocuklar gibi gürültü etsin. Evde, bir iş odası olsun, orada resim çizerken ıslık çalsın. Bu yurdu, bu yerleri, bu ağaçları, bu sokakları, bu insanları benimsesin. Bir utanması olsun, yüreği temiz adam olsun. Benden çok da işlerini düşünsün.
Hayat kadınlar hakkında çok merhametsiz , çok zalimdir. Kadın tez ihtiyar oluyor ve geç ölüyor.
Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye şikayet ediyoruz.
Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım.
Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye, şikâyet ediyoruz.
Gelin, kaynana toprağındandır, derler. Doğrudur. Kızı olsa bu kadar çekmezdi. Çene babam, çene
-Biraz bakayım, uyandırmam.
+Olmaz, içeri.
+Olmaz, diyorum! Kızın uykusu kaçıyor.
-Uyandırmam, korkma!
Bu adamın kızına karşı bağlılığı, belki anasından fazladır.
Hem kızım sana söyleyeyim, ben bunu sevdim. Anladın mı? Hani âşık, maşık diyorlar İşte öyle bir şey!.. Sen hiç kimseyi sevdin mi? Ben sevmedim. Seviyorsam işte bunu seviyorum. Bu gece hiç gözümün önünden gitmedi. Anladın mı kızım?
-Varacak mısın?
+Anlaşılıyor ki varacağım. Huysuz çıkarsa da hiç olmazsa sevdiğim bir adam olur. Ne yapayım?
Ben canlı bir adamın karısı olmak istedim. Yüzü güneşte yanmış olsun. Eve yorgun argın gelsin, bir iş yapmış olduğuna inansın. Yemek istesin. Yaramaz çocuklar gibi gürültü etsin. Evde, bir iş odası olsun, orada resim çizerken ıslık çalsın. Bu yurdu, bu yerleri, bu ağaçları, bu sokakları, bu insanları benimsesin. Bir utanması olsun, yüreği temiz adam olsun. Benden çok da işlerini düşünsün.
Artık doğrusu bendeniz canımdan bıktım.
Biz meğer o günlerin kıymetini bilmiyormuşuz. Şimdi anladık. Ancak iş işten geçti.
Adam oğluna bu yer yüzünde rahat var mı?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ortalığa yırtıcı bir ahmaklık çöküyor gibi idi.
Sırasında bir kadının gülüşü, bir eşyanın duruşu öykü olamaz mı?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Hayat kadınlar hakkında çok merhametsiz, çok zalimdir. Kadın tez ihtiyar oluyor ve geç ölüyor.
Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye şikayet ediyoruz.
Ben, sanki senelerden beri kaybedip de bulamadığım bir şeyi bulmuş gibi bu adamın okuduklarını dinlemeye başladım.
Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye şikayet ediyoruz.
Biz hem yalancılığı kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu diye şikayet ediyoruz.
Ben, sanki senelerden beri kaybedip de bulamadığım bir şeyi bulmuş gibi bu adamın okuduklarını dinlemeye başladım.
Evlilik ne tuhaf! Kızlıkta, erkek düşünmek yasak, erkek yasak. Sonra günün birinde bir erkeği getirip adamın odasına bırakıyorlar. İşte bu oda onun kızlık odası. Kanapenin üstünde bir de erkek uyuyor, herkes de biliyor! Bu odanın nesi değişmiş? Yalnız şu perdenin arkasında, eskiden bir yatak vardı, şimdi iki! Başka? Hiç Ya bu adam kim?
Hem kızım sana söyleyeyim, ben bu Enver Ali’yi sevdim, anladın mı? Hani âşık, maşık diyorlar İşte öyle bir şey!..
Ben istemedikten sonra, kim beni ona yahut başka birine bağlı tutabilir?
Hayat kadınlar hakkında çok merhametsiz , çok zalimdir. Kadın tez ihtiyar oluyor ve geç ölüyor.
Biz hem yalancılıkları kendimiz öğretiyoruz, hem de yeni nesil bozuldu, diye şikayet ediyoruz.
Tuz alacaktık kaldı, üste eşek de gitti, yeni kepenk de gitti. Yeryüzü karanlık, yaşamak da acı!
Hayat kadınlar hakkında çok merhametsiz, çok zalimdir. Kadın tez ihtiyar oluyor ve geç ölüyor.
Meşhur meseledir Aşk ağlatır, dert söyletir derler!
Konuşmuyorduk belki de düşünmüyorduk da Gözlerimiz suya dalmış.
Hayat kadınlar hakkında çok merhametsiz, çok zalimdir. Kadın tez ihtiyar oluyor ve geç ölüyor.
Yok dedi. Sen buraya otur, ben dizine başımı koyup uyuyayım.
Ancak, hayatlarının o çağında idiler ki, biri ötekinin dizine başına koyduktan sonra uyumak olmazdı!
Konuşmuyorduk belki de düşünmüyorduk da Gözlerimiz suya dalmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir