İçeriğe geç

Dəfinələr Adası Kitap Alıntıları – Robert Louis Stevenson

Robert Louis Stevenson kitaplarından Dəfinələr Adası kitap alıntıları sizlerle…

Dəfinələr Adası Kitap Alıntıları

Mən əlimin kəsilməyinə razı olaram, ancaq öz vəzifəmə xəyanət etmərəm
Bedeni öldürebilirsin Bay Hands, ama ruhu değil
Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil; bunu önceden biliyor olmalısın,
Öğleden önce Define Adası’nın en yüksek kayasının mavi deniz ufkunda batması beni ifade edilemez bir sevince boğdu.
Define Adası çevresinde denizi hiç sakin görmedim. Güneş tepede parıldasa, havada tek bir kıpırtı olmasa, su yüzeyi pürüzsüz ve mavi olsa bile, bu koca dalgalar gece gündüz gümbürdeyerek bütün dış kıyı şeridini dövüyordu.
İçki ve şeytan kalanını halletti.
Korkaklığın bulaşıcı olduğunu söylerler.
Bedeni öldürebilirsin Bay Hands, ama ruhu değil
Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil.
Otuz yıldır denizleri dolaşıyorum. İyiyi ve kötüyü, güzelin güzelini ve beterin beterini, açık havayı ve bozuk havayı, erzağın tükenişini, bıçakların çekilişini ve daha bir sürü şey gördüm. Ama inan ki bana, iyilikten bir hayır geldiğini hiç görmedim henüz.
Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil
There was a smile on his face but a cold one.
Karanlığa yeniden alışmaları için, gözlerimi bir süre yumdum.
“Otuz yıldır denizleri dolaşıyorum,” dedi. “İyiyi ve kötüyü, güzelin güzelini ve beterin beterini, açık havayı ve bozuk havayı, erzakın tükenişini, bıçakların çekilişini ve daha bir sürü şeyi gördüm. Ama inan ki bana, iyilikten bir hayır geldiğini hiç görmedim henüz. Gözümün tuttuğu kişi ilk darbeyi vurandır; ölü adamlar ısırmaz.”
“Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil.”
“Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil.”
Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands ama ruhu değil;
Ölü adamın sandığı üstünde on beş adam –
Yo-ho-ho ve bir şişe rom!
Korkaklığın bulaşıcı olduğu söylenir . Öte yandan , muhteşem bir cesaretlendirici olduğu da savunabilir .
Şu O’Brien denen adam Ölü , değilmi ? Ben bilgin değilim . Sende belli ki daha çocuksun . Demek istediğim şu : sence bu ölü adam , ölü kalır mı yoksa tekrar canlanır mı ?
Bay hands , insanın vücudunu öldürebilirsiniz ama ruhunu asla !
“Senin de bildiğin gibi,ölü adamlar ısırmaz.!”
-“Otuz yıldır denizleri dolaşıyorum,”dedi.”İyiyi ve kötüyü,güzelin güzelini ve beterin beterini,açık havayı ve bozuk havayı,erzakın tükenişini,bıçakların çekilişini ve daha bir sürü şeyi gördüm.Ama İnan ki bana,iyilikten bir hayır geldiğini görmedim henüz.
All of the fifteen men
On the dead man’s coffin
Yo ho ho! And a bottle of rum!
-15 adamın hepsi
Ölü adamın tabutunun üzerinde
Yo ho ho! Ve bir şişe rom!-
Fakat dikkat edin, Kaptan, aynı oyunu iki defa oynayamazsınız!
Fakat çocuklar için itaat şarttır küçük İtaat!
“İnsanın vücudunu öldürebilirsiniz ama ruhunu asla.”
“Bir oyun sona geldiğinde anlarım, evet, ayrıca sadık insanı da görünce tanırım.”
“Bu gidişle, ben hiçbir şekilde kayığın rotasını etkileyemezken, karaya ulaşmaya dair ne kadar umudum olabilirdi ki?”
Ölümden korkmuyorum, ama işkenceden çok korkuyorum.
Beden ölür ama ruh yaşar; bunu bilmelisin.
“Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil
Ağacı kurt, insanı dert öldürür
“Ölü Adamın Sandığı’nda on beş adam,
Yo-ho-ho, bir şişe de rom!
Sen iç, gerisini halleder şeytan,
Yo-ho-ho, bir şişe de rom!”
“Ancak, yine de gördüklerimden biliyordum ki bütün korsanlar, üzerinde yol aldıkları denizler kadar katı yüreklilerdi.”
Işte bunlar benim en korkunç karabasanlarım.
İyiyi ve kötüyü, güzelin güzelini ve beterin beterini, açık havayı ve bozuk havayı, erzakın tükenişini, bıçakların çekilişini ve daha bir sürü şey gördüm. Ama inan ki bana, iyilikten bir hayır geldiğini hiç görmedim henüz. Gözümün tuttuğu kişi ilk darbeyi vurandır; ölü adamlar ısırmaz. İşte benim görüşüm böyle, amin dersen eyvallah.
-Yani sana göre, ölü bir adam temelli geberip gider mi, yoksa tekrar dirilir mi?
-Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil; bunu biliyor olmalısın
Dalgalarla sürekli ileri geri çalkalanarak, arada bir uçuşan serpintilerle ıslanarak ve sonraki savruluşta ölümü bekleme duygusunu hep yaşayarak saatlerce o şekilde uzanıp kalmış olmalıyım herhalde.
Görünüşe bakılırsa, artık iki yandan kıstırılmış durumdaydım; arkamda katiller, önümde ise pusuya yatmış belirsiz bir yaratık vardı. Bildiğim tehlikeyi bilmediğim tehlikeye yeğ tutar hale geldim hemen.
Tembel ve somurtkan olmak başka şey, bir gemiyi ele geçirerek bir dizi masum insanın canına kıymak başka bir şeydir.
Bu sav bana oldukça zayıf geldi. Ama boş inançlı birini neyin etkileyeceğini asla bilemezsiniz.
Otuz yıldır denizleri dolaşıyorum. İyiyi ve kötüyü, güzelin güzelini ve beterin beterini, açık havayı ve bozuk havayı, erzağın tükenişini, bıçakların çekilişini ve daha bir sürü şey gördüm. Ama inan ki bana, iyilikten bir hayır geldiğini hiç görmedim henüz.
— Yani sana göre, ölü bir adam temelli geberip gider mi, yoksa tekrar dirilir mi?
— Bedeni öldürebilirsin, ama ruhu değil
Bak, gemi arkadaşım, belki deli olmayabilir; ama o deli değilse, bu sözümü bir tarafa yaz, ben deliyim.
— Gidiyor muyum, doktor? diye sordu.
— Tom, dostum, dedim, geldiğin yere gidiyorsun
Para, ha! Bu alçaklar para dışında neyin peşinde koşarlar ki? Para dışında neye aldırış ederler ki? O aşağılık leşlerini para dışında ne uğruna atarlar ki?
Benim de bir oğlum var, tam senin kalıbında biri ve verdiğim terbiye bakımından tam bir gurur kaynağı. Ama çocuklar açısından asıl mühim şey disiplindir, evlat, disiplin.
Ben sade bir adamım; rom, pastırma ve yumurta yeter bana. Bir de orada dikilip gemilerin kalkışını seyretmek isterim. Bana ne diyebilirsiniz? Kaptan diyebilirsiniz işte.
“Para dışında ne umurlarında olur ki? O değersiz canlarını başka ne için riske atarlar?”
“ Yo- ho- ho ve bir şişe rom.”
Ama çocuklar için asıl mühim şey disiplindir, evlat, disiplin.
Unutma ki, inanç silah kadar güçlüdür.
Ölü adamın sandığı üstünde on beş adam-
Yo-ho-ho ve bir şişe rom!
Bedeni öldürebilirsin Ama ruhu öldüremezsin.
Rıhtım sanki başka alemlere açılan büyülü bir kapı gibi görünüyordu.
“Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil.”
Pourtant les esprits n’ont pas grand pouvoir, d’après ce que j’ai vu.
On peut tuer le corps mais pas l’âme.
Her ne olursa olsun, gördüğüm şeylere bakılırsa, ruhlar pek fazla hesap tutmaz.
”Bedeni öldürebilirsin, Bay Hands, ama ruhu değil; bunu önceden biliyor olmalısın, ” diye karşılık verdim. ”O’Brien şimdi başka bir dünyada ve belki bizi izliyordur. ”
”Ölü adamın sandığı üstünde on beş adam-
Yo-ho-ho ve bir şişe rom!
Sen içmene bak, gerisini getirir şeytan-
Yo-ho-ho ve bir şişe rom! ”
Yarına bu kadar aldırışsız insanları ömrümde hiç görmemiştim.
İyilikten bir hayır geldiğini hiç görmedim henüz.Gözümün tuttuğu kişi ilk darbeyi vurandır.
Bedeni öldürebilirsin ama ruhu değil.
Beklemek sıkıntılı bir durumdu
On dit que la peur est contagieuse, mais alors, l’éloquence, par ailleurs, peut donner du courage.
“Ağacı kurt, insanı dert öldürür.”
İnsan nerede olursa olsun,sana diyeyim, kendi başına idare edebilir.
Eğer elinde tutamazsan,kazanmanın ne önemi var?
Zifte dokunup da pisliğe bulaşmamak mümkün değil.
Yaşadığımız şu tiksindirici çağı bir düşün!
Ölü adamın sandığı üstünde on beş adam
Yo-ho-ho ve bir şişe rom!
Sen içmene bak,gerisini getirir şeytan
Yo-ho-ho ve bir şişe rom!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir