İçeriğe geç

Güneşi Söndürmem Gerek Kitap Alıntıları – Emre Gül

Emre Gül kitaplarından Güneşi Söndürmem Gerek kitap alıntıları sizlerle…

Güneşi Söndürmem Gerek Kitap Alıntıları

Eğer bir insan karşınızda susuyorsa; suçlusunuz demektir.
Çünkü susmak, en büyük cezalandırma yöntemidir.
Erkekler için üzülmek mi¿¿ Kaldırın başınızı hanımlar, tacınız düşüyor…!
Yalanlara sığınan insan, rüzgârlı havada sönmemek için direnen cılız mum ışığına benzer. Er ya da geç söneceğinden habersiz çırpınır durur…
Unutma, hiç kimse ışıklarla dolu bir hayata sahip değil. Aksine, sorsan herkes berbat hayatlar yaşıyor fakat çok az kişi yıldızlara bakıyor.
Eminim yıldızlar seni çok sevecek…
Yaslanacak bir omuz aradığında değil; başını dik tutmak zorunda kaldığında anlayacaksın gerçekten kaybettiğini.
Dipte olduğunu hissettiğin her an aynaya bak.
Hâlâ yansımanla yüzleşmeye cesaretin varsa,
kendinle savaşın bitmemiş demektir.
Işığa ihtiyaç duyduğun her gün için bir yıldız karala gökyüzüne.
Yaşamak, değer verdiğin her şeyden ve herkesten değerlidir. Yaşamaya bak.
Zaman her şeyin ilacı derler. Eğer sevdiğin insanla arana giriyorsa zaman; hiçbir şeyin ilacı olamaz.
Canını yakan şeylere karşı koymadığın zaman canı bile sana acımaya başlar.
Unutmamalısın ki, hâlâ hayattasın. Kalem senin elinde ve boş sayfalar tertemiz önünde duruyor. Yazmak zorundasın. Çünkü hikayen seni bekliyor.
Sonu gelmiş hikayeye ancak geri dönüp göz atabilirsin, yazılmış sonu değiştirmeye ne senin ne de elinde tuttuğun kalemin gücü yeter.
Dipte olduğunu hissettiğin her an aynaya bak. Hâlâ yansımanla yüzleşmeye cesaretin varsa, kendinle savaşın bitmemiş demektir.
Unutma, hiç kimse ışıklarla dolu bir hayata sahip değil. Aksine, kime sorsan herkes berbat hayatlar yaşıyor fakat çok az kişi yıldızlara bakıyor.
Yolunu kaybettiğin her an gökyüzüne bak Yıldızlar doğru yolu işaret eder.
Yaşananları unutmayı beceremezsem son çare kendimi unuturum. Böylesi her şeyi çözecektir.
Dolu dolu yaşamaya çalıştık.
Doldum.
Taşamıyorum.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sevdiğin insanla yaptığı şeyleri artık onsuz yapmak zorunda olduğunu bilmek İşte bundan kötüsü yok.
Dipte olduğunu hissettiğin her an aynaya bak.Hala yansımanla yüzleşmeye cesaretin varsa,kendinle savaşın bitmemiş demektir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yolunu kaybettiğin her an gökyüzüne bak
Yıldızlar doğru yolu işaret eder.
Sevdiğin insanla yaptığın şeyleri artık onsuz yapmak zorunda olduğunu bilmek İşte bundan kötüsü yok.
Uçurumun kenarında yürüyorduk seninle el ele.
Sen düştün,ben öldüm.
“Bugün de yanaklarımız ıslandı, çok şükür!”
“Dipte olduğunu hissettiğin her an aynaya bak. Hâla yansımanla yüzleşmeye cesaretin varsa, kendinle savaşın bitmemiş demektir.”
Öldü umutlar, öldü hayaller, öldü sevinçler güneş bir daha doğmamak üzere veda etti aşık olduğu gökyüzüne.
Zehri elinde tutuyorsun Juliet.
Kimin için içeceksin onu?
Kimin için mahvedeceksin hayatını?
Suçlu bulunmak istemediğimden yanlızlığa sığınmıştım işte.
Bir başkasıyla da dertleşmek iyi gelebilirdi. Bazen insan en yakınındakiyle değil dünyanın bir ucundaki insanla dertleşmek istiyor. Çünkü anlattığı, söylediği, yakındığı hiçbir şeyde yargılanmayacağını biliyorsun. Tanımıyor çünkü seni. Anlattığın kişileri tanımıyor.
Yalnızlığa sarıldım. Kulağımda bir müzik, kalbimde bir acı, zihnimde bir uğultu.
Zaman her şeyin ilacı derler. Eğer sevdiğin insanla arana giriyorsa zaman; hiçbir şeyin ilacı olamaz.
Tüm bu rengarenk ışıklar, unutulmaya yüz tutmuş çocukluğumu resmetti.
Canını yakan şeylere karşı koymadığın zaman canın bile sana acımaya başlar.
Yalanlara sığınan insan, rüzgarlı havada sönmemek için direnen mum ışığına benzer. Er ya da geç söneceğinden habersiz çırpınır durur
İnsan, gerçekte ulaşamadığına rüyalarında kavuşur derler. Rüyalarda kavuşmak dileğiyle.
Gün doğumu mudur yıldızların katili, yoksa onlara sahip çıkmayan gökyüzü mü?
Eğer bir insan karşınızda susuyorsa; suçlusunuz demektir. Çünkü susmak, en büyük cezalandırma yöntemidir.
Doğruları göstermeye başladığın gün cesaretli bir insan olma yolundasın demektir.
Geçmişin çığlıkları; seni geleceğinin sesine sağır etmeden, arkana bakmadan yürümeye başla.
Geçmişe takılıp kalarak geleceğini inşa edemez, arkana bakmaktan önünde parlayan ışığı göremezsin. Çünkü aynı anda iki yerde olman mümkün değil. Ya geçmişinde boğul ya da geleceğinle ışılda!
Neden böyle güzelsin hala? Yoksa
Ele avuca sığmayan ölüm mü aşık oldu sana?
İnanayım mı, o iğrenç canavarın bu karanlıkta
Sevgilisi olasın diye seni sakladığına?
Mutluluk seni dansa kaldırmak istiyor, en güzel şarkı onunlayken çalar!
Güneşi teninde hissedebildiğin her bir güne sarıl.
“Güneşimi kaybettim.” “Gözlerini Görmem Gerek ”
”Umut Işığım ”
Şunu söylemeliyim ki Yıldızları siktir et .Gökyüzünde parlamak varken bir kaç aptal insanın dilek tutma ritüeline kendilerini kurban edip kayacak kadar aptallar, seni sevmelerini nasıl bekleyebilirsin ki?

Gökyüzünü sevmeyen seni nasıl sever?

”Diğer kızlar gibi kırılan tırnağının ardından zırlamak varken ağzına sıçsalar bile dik durman gereken hayatı sana seçtiren neydi Umut? ”
.

+Ama gökyüzü de güneşin yetemeyeceği kadar büyük Sanırım bu konuda hiç şansım yok.
-O halde sen parlayabilesin diye güneşi söndürmem gerek.
+Epey iddialı! Bunu nasıl başaracaksın?
-Sen güldüğünde.

❝ Asıl canavarlar yatağın altında değil, içinde uyuyanlardır. ❞
Zaman her şeyin ilacı derler. Eğer sevdiğin insanla arana giriyorsa zaman; hiçbir şeyin ilacı olamaz.
Tüm bu rengarenk ışıklar, unutulmaya yüz tutmuş çocukluğumu resmetti.
Umutlar ne zaman ölürse işte o zaman güneşimiz söner.
Sevdiğin insanla yaptığın şeyleri artık onsuz yapmak zorunda olduğunu bilmek İşte bundan kötüsü yok.
Unutma, hiç kimse ışıklarla dolu bir hayata sahip değil. Aksine, sorsan herkes berbat hayatlar yaşıyor fakat çok az kişi yıldızlara bakıyor.
Eminim yıldızlar seni çok sevecek!
Erkekler için ağlamak mı?
Kaldırın başınızı hanımlar tacınız düşüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir