İçeriğe geç

Anadolu’da Bir Sosyalist Şeyh Bedrettin Kitap Alıntıları – Birol Öztürk

Birol Öztürk kitaplarından Anadolu’da Bir Sosyalist Şeyh Bedrettin kitap alıntıları sizlerle…

Anadolu’da Bir Sosyalist Şeyh Bedrettin Kitap Alıntıları

Didi haktan dilerem olun helâk
Nite kim irdi helâke kavm-ı Âd
Didi kim çün Hakk’a oldunuz anûd
Siz de olun hem çûman kavm-ı Semûd.
Ben de bu halimce bir Bedreddin’em.
İnsanlar Müslümanlıktan önce somut bir puta taparlardı, çağımızda ise hayali bir puta tapıyorlar. Belki bir gün hak kendisini gösterirde hak olarak ona taparlar
Biliyordu ölümsüzlüğe karışacağını Börklüce Mustafa! Doğru işler yapanlar, temiz yaşayanlar, çalmadan doyup soytarılık etmeden güldürebilenler, halkın çıkarları için halkın önünde yürüyenler, ölür müydü hiç?
Özgürlüğü hak edenler zincire vurulmuş olma gerçeğini göz önünde bulundurarak isyanı seçer
Bilirki; zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi yoktur.
Hayatı ve dünyayı kendi küçük dünyaları ile sınırlı tutanlar bizi anlamazlar
Özgürce üretilip, eşitçe bölüşülen bir düzen mucize değil miydi?
Ezilenler sadece mucizelere inanır!
Thomas More’nin Ütopya Adası’nda ne umuluyor, ve ne vaat ediliyorsa o vardı Bedreddin’de de
Şu yeryüzü ne ihtişamlı medeniyetler, ne kudretli sultanlar, hükümdarlar görmüştür. Gel gör ki; hepsinin sonunu kontrol edemedikleri güçleri getirmiştir. Güç kontrolden çıkınca muhakkak ona sahip olanın başını yiyor.
Şeyh Şibli’ye, Sana hakikat yolunu gösteren kim oldu? diye sormuşlar. ‘bir köpek’ demiş şeyh ve anlatmış bir gün, bir su kıyısında, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek gördüm. Köpek, içmek için suya her hamle edişinde suda kendi suretini görüyor ve bunu başka bir köpek sanıp korkuyla geri kaçıyordu. Sonunda susuzluğu, içindeki korkuya üstün geldi ve köpek suya atladı. Atlamasıyla da sudaki suret kayboldu. Gereksindiği şeyle kendisi arasındaki engel kendisiydi. Ben de, kendim sandığım şeyin aslında içimdeki engel olduğunu anladığımda engel ortadan kalktı. Ama bana yolumu ilk gösteren bu sokak köpeği oldu.
Modern çağların insanlarıyız şimdilerde.. Asrın icadı cep telefonu ve internetle dünyanın her yerine saniyeler içinde erişip,bilgiye hemen ulaşabilmek gibi bir özgürlüğü de sahibiz! Özgür müyüz gerçekten de?

Ya da ne kadar özgürüz??

En ağır suç, insanlık adına işlenen suçlardır ve insanlık suçlarının hesabı insanlık adına muhakkak sorulacaktır. Aksini düşünmek ve beklemek insanlıktan nasibini alamamışlık demektir..
İnsanoğlu belki de yaratılmışların en tuhafı. Bir sürü eksikliği var ve diğer canlılardan farklı olarak o eksikliklerini idrak edecek yeteneğe sahip. Ne acı. Bir kartal gibi uçmak ister ama kanatları yoktur! Bir aslan,bir kaplan kadar güçlü olmak ister ama pençeleri yoktur!..
Bilgi, doğru kaynaktan,ihtiyaca göre öğrenilirse be ihtiyacı olana doğru kaynaktan aktarılırsa peşinden koşulacak tek idealdir.
İnsanın en büyük düşmanı içindeki o boşluktur aslında. Benlik boşluğu Benliğini bilgiyle,bilimle bulmalı insanoğlu.. Bir beyinle yaratılmıştır ve akıl bedavadır kullanmasını bilene..
Bedreddin’e göre;varlık alemi bir bütündür!
Cennet cehennem bu dünyadadır; bu dünyada mutlu yaşayan cennette,mutsuz yaşayan cehennemdedir.
Her şey insanda mevcuttur,gerçek olan insandır.
İnsan evrende neye bakarsa kendisini görür,evrende ne varsa kendisinde bulur..
Şeyh Bedreddin’e göre her şey karşıtıyla var dı. Sevmek varsa karşılığında nefret vardı. Kötülük varsa karşılığında iyilik vardı. Çirkinlik varsa karşılığında güzellik vardı. İnsanoğlu güzelliği ve sevgiyi bulduğunda çirkinliğin ve nefretin lüzumsuzluğunu,iyiliği bulduğunda kötülüğün çirkinliğini görecektir. Kötülük,çirkinlik ve yokluk insandandır,güzelin, iyinin karşıtlarını insanoğlu yaratmıştır..
Zulme, zorbalığa ve köleliğe karşı kahramanca verilen mücadeleler ve o kahramanlar halkın bilincine kazınır asla unutulmaz
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Zulmedene karşı bile zalim olmamaktır marifet.
Varsa devran içinde devran
bu devranın devranıyız biz
o canlar ki cananından taşra düşmüştür
cananıyız biz

gönül mahzun
ay karanlık
yıldızlar gözden nihan olsa da
arşı ferşi ışıktan titretecek
bir aydınlık imkanıyız biz

ince bir yağmura gerçi asılmıştır
Serez’in Esnaf Çarşısı’nda
uzadıkça uzar gölgesi darağacından
o asırdan bu asıra

Şeyh Bedreddin-i Simavi’nin
elhak devamıyız biz

geçer mermi ıslıklarıyla tek tek
vurduğunu dağıtan
sunturlu mısralar
rediflerin gümbürtüsü akla ziyan
antanalı bir kavganın demek
gazelhanıyız biz

tohum ağaç ve orman
ölümün içerdiği hayat
buhara inkilap eden su
-İriş Dede sultanım İriş-

gün bu gün saat bu saat
diyalektiğin fermanıyız biz

( Attila İlhan )

Zulme, zorbalığa ve köleliğe karşı kahramanca verilen mücadeleler ve o kahramanlar halkın bilincine kazınır asla unutulmaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir