Anton Çehov kitaplarından Korkunç Bir Gece kitap alıntıları sizlerle…
Korkunç Bir Gece Kitap Alıntıları
Ben hiçbir zaman evlenmeyeceğim, hiç!
Son zamanlarda manastıra kapanmak gibi bir niyeti var
Her zaman kendi işimizi kendimiz görürüz.
Yabancı ülkeleri pek beğeniyorsanız gidin de orada yaşayın!
Madem ki battım, iyice batayım, batağa gömüleyim!
Unutmak en iyisi
Artık ev bark edindik, yaşlandık, ölümü bekliyoruz.
Her yerim neden böyle sızım sızım sızlıyor?
Bu durumda ona ne diyebilirlerdi ki? Bir iki öğüt, yatıştırıcı sözler, umutlandırmalar Her şeyin sonu boştur , boş ver canım , aldırma gibi filozofça ya da peygamberce sözlerin ne anlamı olabilirdi?
Gidip kendimi asayım en iyisi!
Ne güzel şu şey evlilik!
Bacaklarım tutmuyor sanki zorla yürüyorum
Bir hafta yemedi, içmedi, uyumadı, odasında bir köşeden öbürüne gezinerek hep düşündü.
Hani nerede içimizdeki o ateş?
Şimdi herkes evlenme işinde çıkarını gözetiyor, para en başta düşünülen nesne
Bu zamanda yalnızca aylıkla geçinmek kolay değil.
Felsefeyle ancak aklı başında, yükseköğrenim gören kişiler uğraşabilir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Niye yüzünüz mezar kaçkınları gibi solgun?
Güz mevsimini sevmezdi zaten
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İçimde ne fırtınalar koptuğunu bir bilseniz!..
Hava çok güzeldi ama ben havanın güzelliğine aldıracak durumda değildim.
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur.
Birbirimizi seviyorduk, söz vermiştik. Kötü insanlar acımadan ayırdılar bizi.
Ben hiç evlenmeyeceğim ki
Başımı köle gibi kara bahtımın darbelerine uzattığıma göre ne kadar iğrenç, aşağılık, bayağı bir yaratık olmalıyım!
Eğer karşındaki budalaysa, ona dayak atmazsan günahı senin boynuna.
Annem-babam isterlerse beni lanetlesinler, gene de evleneceğim o kızla. Onu yaşamımdan çok seviyorum. Onsuz edemem. Onunla evlenmedikten sonra yaşamanın ne anlamı kalır?
Analarımızın, babalarımızın bizi zorlamaya hakları var mı? Kölesi miyiz biz onların!
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini! Hem de boş yere!
Hep çektiklerim şu dilimin yüzünden!
Delice seviyorum!
Öylesine çok seviyorum ki, yeryüzündeki bütün romanları, bu romanlarda yazılan bütün aşk açıklamalarını, yeminleri, verilen sözleri bir araya getirin, ancak o zaman yüreğimde size karşı beslediğim duyguları..
Öylesine çok seviyorum ki, yeryüzündeki bütün romanları, bu romanlarda yazılan bütün aşk açıklamalarını, yeminleri, verilen sözleri bir araya getirin, ancak o zaman yüreğimde size karşı beslediğim duyguları..
Gülünecek bir olay
Öylesine ağlamak istiyorum ki! Ah, bir ağlasam..
Öylesine ağlamak istiyorum ki! Ah, bir ağlasam..
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
Öykülerde sık sık raslanır derken, birdenbire sözüne. Yazarların hakkı var, yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki!..
Şimdi herkes evlenme işinde çıkarını gözetiyor, para en başta düşünülen nesne
Zavallı kızcağız beni sevebilir miydi? Benden nefret etmesi bir yana, eğer aptalların birini küçük görmesi olasıysa tam anlamıyla küçük görüyordu beni.
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
Elini sallasan ellisi gelir sana. E, ne duruyorsun?
“Ah, ne talihsiz bir insanmışım ben?
O da çok mutsuz şimdi
Birbirimizi seviyorduk, söz vermiştik.”
O da çok mutsuz şimdi
Birbirimizi seviyorduk, söz vermiştik.”
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini! Hem de boş yere!
Öylesine ağlamak istiyorum ki! Ah, bir ağlasam, birazcık açılacağım.
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
“ Çok şükür, bilgin olmadan da bunca yıl yaşadık!”
“ Bu zamanda yalnızca aylıkla geçinmek kolay değil.”
“ Budalalara ahlak dersi vermez, onları yola getirmezsek şu dünyada rahat yüzü göremeyiz.”
“ Sana öbür dünyaya yol gözüküyor Tövbe etmeden gitme!”
“ Size uygun biri değilim. Zengin aile kızıyım, el bebek, gül bebek yetiştirildim. Hep arabalarda gezer, çulluk eti, ballı börekli yerim ben Sade suya tirit, halkın içtiği lahana çorbası bana göre değil. Bu konularda annem de beğenmez huyumu, ama elimden ne gelir ki! Yaya yürümek hoşuma gitmez, çabucak yorulurum Giyim kuşam zevkim de öyle Bütün bunlara nasıl para dayandıracağız? Kesinlikle olmaz! Ayrılalım en iyisi, hoşça kalın!”
“ -bunun sonunda göz yaşları, sitemler, erken ağaran saçlar var demektir.”
“ Yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.”
Yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
Yaşanması zor dünya.
Her ne kadar ölüm kaçınılmaz, doğal bir olguysa da birisi yakında öleceğinizi söylese hanginizin tüyleri ürpermez?
Yalnızız
Yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini.!
Hem de boş yere.!
Hem de boş yere.!
Neşeli olmak iyidir
Mutluluk parayla elde edilmez ki..
Şimdi artık göz yaşlarını tutmasını gerektiren hiçbir engel kalmamıştı.
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini! Hem de boş yere!
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini! Hem de boş yere!
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehrini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
Öykülerde sık sık rastlanır derken, birdenbire sözüne. Yazarların hakkı var, yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki!..
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini! Hem de boş yere!
Yazarların hakkı var, yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki!
Yaşanması zor bir dünya.
Altın zincir bileğinizde diye sizi yargılayacak mahkeme yok mu sanıyorsunuz? Hiç merak etmeyin, sizin de boyunuzun ölçüsünü alırlar!
Eğer sen budalaysan, aklın her şeye ermiyorsa kapa çeneni, otur oturduğun yerde! Ağzını açma da akıllı insanların söylediklerine kulak ver!
– Onu sevmediğim halde sevdiğimi nasıl söyleyebilirim?
İnsanoğlu nasıl tüketiyor kendini! Hem de boş yere!
Mutluluk parayla elde edilmez ki
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
yaşam beklenmedik şeylerle öylesine dopdolu ki!..
Yaşamanın yüksek amaçlarına ulaşmak için onurumuzu yitirmeden davrandığımız zaman hayat ne kadar da güzel!
Ama en korkunç, en sıkıcı, insanı en çok inciten şey koyu sıradanlık! Kaçmalı buradan, çıldırmamak için hemen bugün kaçmalı!
Budalalara ahlak dersi vermez, onları yola getirmezsek şu dünyada rahat yüzü göremeyiz.