İçeriğe geç

Hayal Kitap Alıntıları – Ayşe Kulin

Ayşe Kulin kitaplarından Hayal kitap alıntıları sizlerle…

Hayal Kitap Alıntıları

Bir gün camı açtım ki ufuk bir kara perde
Sahrayı beyazlar bürümüş, yollar uyuşmuş
Baktım o gurbet kuşunun uçtuğu yerde
Cansız bir avuç tüy yatıyor, meğer o kuşmuş!
Yine de şunu iyi biliyordum; bitişler başlangıçlara gebedir ve acının üstesinden gelmenin iki çaresi vardır: acıyla yaşamayı öğrenmek ya da acıyı düşünmemek için kendini bir işe kaptırmak.
Birlikte gülebilmek, bence bir sır paylaşmaktan bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için.
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
Türkan Saylan’ı kaybetmek, güzel günlere inanma umudunu, pozitif enerjiyi, yaşama sevincini kaybetmekti. Yoktan var etme maharetini, kaybetmekti.
Keşke mucizeler gerçekleşebilseydi.
Ne zaman hak etmediğim bir davranışa maruz kaldığımı düşünsem, kendimi savunacağıma tespihböceği gibi kabuğuma çekilir, susarım.
Allahım, diye bağırmak geçiyordu içimden, sen biz insanları niye bu kadar zalim yarattın, neydi maksadın? Niçin kötülük etmekten keyif alıyor insanoğlu?
Bir şey kısmet değilse, asla olamıyor!
…Tüm çocuklarına dünyanın
Babalı çocukluklar dilerim
Doyasıya yaşayabilsinler diye
Çocukluklarını,
Doyasıya efelensinler diye
Komşu çocuklarına.
Değil mi ki
Benim babam senin babanı döver
Eve gelince
Varsın sapanla kırılsın camlar
Tırmansınlar elma dallarına
Gönüllerince…
Hiç öğrenmiyordum, hiç ders almıyordum. Meheldi başıma gelenler!
Bazen kaçıştır alkol, bazen de başkaldırıştır.
İnişli yokuşlu yollarda, devam ediyordu hayat!
Keşke’siz yaşanamıyordu işte!
Hayat hiç kimse için, değil sürekli yükselen, düz bir çizgide bile ilerlemiyorken, benim için niye değişik olsundu ki!
Ne kötü bir şeydir, ölünceye kadar kin duymak bir insana, ayakkabında sürekli ayağına batan minik bir çakıl taşı varmış gibi, rahatsız edici, huzur kaçırıcı bir duygudur!
Çin’de her çocuk memeden kesildiği gün yuvaya veriliyordu. Çocuklar, ana babaya değil, devlete aitti. Bir annenin çocuğuna kendisinin bakma hakkı yoktu, her sabah erkenden anne işe, çocuk devletin kreşine gidiyordu.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Aklıma kötü şeyler getirmemeliydim! Kötü düşünceler kötülük çekerdi. Ben artık sadece iyilik istiyordum hayatımda.
Hatırlamak geçmişi, yeniden yaşamak gibidir bazen.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İnsan ne çok şey öğreniyordu yaşadıkça.
Bitişler başlangıçlara gebedir ve acının üstesinden gelmenin ili çaresi vardır: acıyla yaşamayı öğrenmek ya da acıyı düşünmemek için kendini bir işe kaptırmak.
İnsana aynı hatayı ilk yaptığında ‘beceriksiz’, ikincisinde ‘aptal’ derler. Hatanın üçüncü tekrarı eşekliğe girer.
Bir gün camı açtım ki ufuk bir kara perde
Sahrayı beyazlar bürümüş, yollar uyuşmuş
Baktım o gurbet kuşunun uçtuğu yerde
Cansız bir avuç tüy yatıyor, meğer o kuşmuş!
Birlikte gülebilmek, bence bir sır paylaşmaktan Bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için.
Ben, babaların kızlarını gözlerinden bile sakınırken birazcık da kıskandıklarını henüz bilmiyordum.
Geçen zaman içinde sevgili olamamışız ama sıkı dost olmuşuz ve beni karşısında şımarık bir inatla oturtan da bu dostluğa güvenim.
Geçen zaman içinde sevgili olmamışız ama sıkı dost olmuşuz ve işte beni karşısında şımarık bir inatla oturtan da bu dostluğa olan güvenim.
Bir şey kismet değilse asla olamıyor
Herhangi bir şeyi, hele biraz da umutsuzca bekliyorsanız, beklemek zordur
Hatırlamak geçmişi yeniden yaşamak gibidir bazen.
Kediyi merak öldūrūr
Ilişkiler çoktan bitmiş olsa da, her iki taraf bunu bilse de, ayrılıklar hazindir
Yalnızlık sen ne şahanesin
Niçin kötūlūk etmekten keyif alıyor insanoğlu?
Herhangi bir şeyi, hele biraz da umutsuzca bekliyorsanız, beklemek zordur.
Yine de şunu iyi biliyordum; bitişler başlangıçlara gebedir ve acının üstesinden gelmenin iki çaresi vardır: acıyla yaşamayı öğrenmek ya da acıyı düşünmemek için kendini bir işe kaptırmak.
Birlikte gülebilmek, bence bir sır paylaşmaktan bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için.
Doğdum, kızdım
Bu dünyaya hiç gelmemiş saydılar
İlk avazda beşik kertip kaderimi yazdılar
Sürme gözlü koç mu, benmiyim kurban?
Allah’ım, diye bağırmak geçiyordu içimden, sen biz insanları niye bu kadar zalim yarattın, neydi maksadın? Niçin kötülük etmekten keyif alıyor insanoğ?l
Birlikte gülebilmek, bence bir sır paylaşmaktan bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için.
acının üstesinden gelmenin iki çaresi vardır: acıyla yaşamayı öğrenmek ya da acıyı düşünmemek için kendini bir işe kaptırmak..’
şikâyet etmez , sızlanmazdım ama hayatım hiç kolay değildi..
Ben kendimi yaşlı ve tükenmiş zannediyordum ama hâlâ gençtim, otuz yedi yaşına yeni basmıştım. Hayat devam ediyordu. Arkama değil önüme bakmalıydım.
birlikte gülebilmek bence bir sır paylaşmaktan bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için..
..bak, şu da acıyı ifade ediyor olmalı çünkü çok çirkin.’
Kazasız belasız kurtuluşumuzu, başımızdaki devlet adamına borçluyuz.Halk savaş yıllarında çok fakirleşti,çok sıkıntı çekti.Sınırlarda hazır beklettiğimiz orduları doyurmak için bazı tedbirlere başvurup,insanlara haksızlık ettik doğrudur.
Varlık Vergisini mi kastediyorsunuz?

Evet dedi, fakat hiçbir şey savaş belasından daha kötü değildir.Şuan da kimse farkında olmayabilir ama yüz yıl sonra Türkler tarihe baktıklarında İnönü’ye minnettar olacaklardır.Hatta bir lafı vardır İnönü’nün,demişti ki bir konuşmasında, ‘şimdi bana kızıyorsunuz sizi kuyruklarda beklettim,şekersiz,kömürsüz bıraktım diye,doğrudur.Ama evlatlarınızı babasız,analarınızı kocasız bırakmamak için yaptım bunu!’

Tüm çocuklarına dünyanın
babalı çocuklukkar dilerim
doyasıya yaşayabilsinler diye
çocukluklarını,
Evlilikler ve birliktelikler sevgi, saygı ve güven üzerine kurulur.
Kurmaktan bıkmadığım hep aynı hayal !
Birlikte gülebilmek, bence bir sır paylaşmaktan bile daha önemlidir sıkı bir dostluk için.
İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.

Yahya Kemal Beyatlı

İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.Bu dünyada var olduğum sürece hayal kurmaktan vazgecmiyecegim
Ruhu olduğunu varsaydığınız nesnelerden ayrılmanın ayrı bir hüznü vardır ve vedalaşırken insanlara yaptığınız gibi sımsıkı sarılıp onları öpemezsiniz.
Ne kötü bir şeydir bilsen,ölünceye kadar kin duymak bir insana, ayakkabında sürekli ayağına batan minik bir çakıl taşı varmış gibi,rahatsız edici,huzur kaçırıcı bir duygudur!
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar
İlişkiler çoktan bitmiş olda da, her iki taraf bunu bilse de, ayrılıklar hazindir, dalından koparılmış bahçeleri anımsatır.
Ben henüz filizlenme aşamasında olan bir başka otoriteyi hiç hesaba katmamışım meğer. Biat kültürünün bireyi alaşağı eden, ruhunu, beynini ele geçiren gücünü yok saymışım.
elmanı bölebilirsin, sevgini bölebilirsi, mirasını bölebilirsin ama kitabını asla ikiye bölme.
İngilizlerin bir atasözü vardır, kediyi merak öldürür derler
Rejimin adı ne olursa olsun, hukukun olmadığı, adaletin tecelli etmediği diyarlarda, insanlar zengin olabilir ama mutlu olamaz.
beni Türk doktorlarına teslim edebilirsiniz, Türk adaletine asla.
Bazen kaçıştır alkol, bazen de başkaldırıştır.
Hayat hiç kimse için, değil sürekli yükselen, düz bir çizgide bile ilerlemiyorken, benim için niye değişik olsundu ki!
Anavatanlarımız aslında çoçukluk anılarımızdır diyen her kimse, doğru söylemiş.
Anlama, bırak dağınık kalsın.
Mihneti zevk etmededir alemde hüner.
Hatırlamak geçmişi yeniden yaşamak gibidir zaten.
İnsan ne çok şey öğreniyordu yaşadıkça.
Garip kuşun yuvasını Allah yaparmış
bitişler başlangıçlara gebedir ve acının üstesinden gelmenin iki çaresi vardır: acıyla yaşamayı öğrenmek ya da acıyı düşünmemek için kendini bir işe kaptırmak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir