İçeriğe geç

Alice’s Adventures In Wonderland Kitap Alıntıları – Lewis Carroll

Lewis Carroll kitaplarından Alice’s Adventures In Wonderland kitap alıntıları sizlerle…

Alice’s Adventures In Wonderland Kitap Alıntıları

Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin bir önemi yoktur.
Söylediğim şey söylemek istediğim şeyin yanında hiçbir şey,
‘Duygularını önemsemeyenler, kendilerini de önemsememiş olur.’
Keşke herkes kendi işine baksa.
Ve buradan çıkarılabilecek ders sevgi, sevgi çocuğum, dünyayı sevgi döndürüyor.
onların ufak mutluluklarından kendine de mutluluk çıkaracağının hayalini kurdu.
Eğer bir anlamı yoksa, dedi Kral, üstümüzden büyük bir yük kalkmış demektir, çünkü o zaman bir anlam aramamıza gerek kalmaz. Yine de bilemiyorum.
‘dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!’
Belki de buradan çıkarılacak bir ders yoktur
( )
Her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin.
aslında şimdiki halimle benden saygıdeğer bir insan bile çıkmaz!
Maalesef sen delisin, çatlaksın, sıyırmışsın.
Ama sana bir sır vereyim mi?; İyi insanların çoğu öyledir.
Düne dönemem çünkü o zamanlar farklı bir insandım.
Benim deli olduğumu nereden biliyorsun? diye sordu Alice.
Deli olmalısın, dedi Kedi, yoksa buraya gelmezdin.
başka çaren yok, dedi kedi, buradaki herkes delidir. ben deliyim. sen delisin.
pek fazla bir şey bilmiyorsun demek, dedi düşes, işte gerçek bu.
eğer herkes kendi işine baksaydı, dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Ah, dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Göründüğün gibi ol – ya da daha basit bir şekilde söylemek gerekirse: “Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
-Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?
-Bu nereye gitmek istediğine göre değişir
-Aslında nereye gittiğim pek umurumda değil
-o zaman hangi yolu izlersen izle farketmez
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka bir olmaya çalışan biri olarak görmesin.
ve buradan çıkaracağımız ders: Ah, ‘dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!’
Eğer herkes işine baksaydı Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Dünü anlatmanın bir yararı olacağını sanmıyorum çünkü dün başka biriydim.
artık eve dönüyoruz, batan güneşin altında.
tayfamızda yok hüzün.
Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gideceğinin bir önemi yok.
Ve buradan çıkaracağımız ders: Ah, dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Bir başkası da bana bunun herkesin kendi işine bakması olduğunu söylemişti! diye fısıldadı Alice.
‘Göründüğün gibi ol’ ya da daha basit bir şekilde söylemek gerekirse: Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka bir olarak görmesin.
‘dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!’
Dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.
Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?
Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir, dedi Kedi.
Aslında nereye gittiğim pek umrumda değil dedi Alice.
O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez, dedi Kedi.
bir yere varayım yeter, diye tamamladı Alice sözünü.
Ah, bundan kuşkun olmasın, kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.
It’s no use going back to yesterday, because I was a different person then.
“Dün’e geri dönemem, çünkü o zaman farklı bir insandım.”
“Maalesef sen delisin, çatlaksın, sıyırmışsın. Ama sana bir sır vereyim mi; iyi insanların çoğu öyledir.”
dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi! her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin.
her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin.
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.
Belki de buradan çıkarılacak bir ders yoktur, diyecek oldu Alice.
Cık cık,çocuğum ! Dedi Düşes. Her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi diye hırladı Düşes.
Bu da iyi bir şey olmazdı dedi Alice, bilgisini sergileyebileceği bir fırsatın eline geçmesi hoşuna gitmişti.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi
Bir mum gibi, dedi kendi kendine, tamamen eriyip tükenebilirsin, biliyorsun. Acaba o zaman neye benzerim?
Alice genellikle kendisine güzel önerilerde bulunurdu ( her ne kadar bu önerileri pek dikkate almasa da) ve bazen kendini o kadar sert bir dille azarlardı ki gözleri dolardı.
“Her kuş, kendi sürüsüyle uçar.”
Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok.
…, kendi çocukluğunun mutlu yaz günlerini hatırlayarak onların yaşın sevinçleriyle nasıl mutlu olacağını hayal etti.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Dünü anlatmamın bir yararı olduğunu sanmıyorum, dün başka biriydim.
Dünyayı döndüren şey sevgidir , sevgi!
Düne dönmenin bir yararı yok artık, Çünkü dün bambaşka bir insandım.
‘Zamanı böyle yanıtsız bulmacalar sormakla harcayacağınıza daha yararlı bir iş yapsaydınız. ”
”Sen de zamanı benim kadar iyi bilseydin. ” dedi Şapkacı, ”onu harcamaktan söz açmazdın. Ondan daha saygıyla söz ederdin
”Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?”, “Bu nereye gitmek istediğine göre değişir,” dedi Kedi. “Aslında nereye gittiğim pek umurumda değil…” dedi Alice. “O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez,” dedi Kedi. “… bir yere varayım yeter,” diye tamamladı Alice sözünü. “Ah, bundan kuşkun olmasın, kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.”
Size bu sabahtan beri başıma gelenleri anlatacağım. dedi Alice oldukça çekingen bir sesle. Dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum çünkü dün başka biriydim.
Buradaki insanlar kafa kesmeye amma meraklı. Buna karşın hala yaşayan birilerinin olması gerçekten şaşırtıcı!
Alice, üç bahçıvan gibi yerlere eğilip eğilmemesi gerektiği konusunda kararsızdı ama bu tür törenlerde böyle bir kuralın uygulandığına ilişkin bir şey anımsamıyordu. Hem herkes yere eğilirse kimse alayı göremez, o zaman alayın geçişi ne işe yarar? diye düşündü kendi kendine.
Ama ben delilerin arasına karışmak istemiyorum. dedi Alice. Başka çaren yok, dedi Kedi, buradaki herkes delidir. Ben deliyim, sen delisin.

Benim deli olduğumu nereden biliyorsun? diye sordu Alice. Deli olmalısın, dedi Kedi, yoksa buraya gelmezdin.

Alice: Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?
Cheshire Kedisi: Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir.
Alice: Aslında nereye gittiğim pek umrumda değil.
Cheshire Kedisi: O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez.
Alice: Bir yere varayım yeter.
Cheshire Kedisi: Ah, bundan kuşkun olmasın. Kesinlikle bir yere varırsın, tabii yeteri kadar yürürsen.
Bu sabah kalktığımda ben aynı Alice miydim? Yanlış anımsamıyorsam kendimi biraz farklı hissediyordum. Fakat eğer aynı değilsem, o zaman sıradaki soru şu olmalı: Öyleyse ben kimim?
Dünyayı döndüren şey sevgidir,sevgi!
Dünü anlatmanın bir yararı olacağını sanmıyorum. Çünkü dün başka biriydim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir