İyi Geceler Bay Tom Kitap Alıntıları – Michelle Magorian

Bir gün, Gökyüzünün resmini yapsaydım, demişti, hayatım boyunca başka hiçbir şeyin resmini yapmama gerek kalmazdı çünkü gökyüzü durmadan değişiyor. Asla sabit kalmıyor.

uyuyalım.
insan uyuduğunda her şeyi unutur.

Hemşire, Derin bir psikolojik şokta, dedi. Görünürde hiçbir neden olmaksızın çığlıklar atmaya başlıyor. Ona sürekli sakinleştirici vermek zorundayız.
Sakinleştirici mi?
Çocuğu uyutuyoruz yani.
Neden?
Çığlık atmasını engellemek için.
Belki çığlık atmaya ihtiyacı vardır.

Hayatında hiçbir zaman hiçbir şey seçmesi istenmemişti

Yaşamak güzel şeydi

Üzgün ve sıradan olmaktansa mutlu ve acayip olmayı tercih ederim.

“Yaralar iyileşir. Daha önce iyileştikleri gibi. Geçmesi esas zor olan , içindeki yaralar.”

Hatıralarımı hiç kimse elimden alamaz.

“Hayatında hiçbir zaman hiçbir şey seçmesi istenmemişti.”

Will,uğruna yaşanacak bu kadar çok şey varken insan nasıl olur da yaşamak istemez,diye düşündü.Yağmurlu geceler vardı,rüzgar, denizin dalgaları ve ay vardı.Okunacak kitaplar,yapılacak resimler ve müzik vardı.

Sakinleştirici mi?
Çocuğu uyutuyoruz yani?
Neden?
Çığlık atmasını engellemek için.
Belki çığlık atmaya ihtiyacı vardır.

Hatıralarımı hiç kimse elimden alamaz. Onunla ne zaman istersem konuşabilirim.

Ve Bazen unutmak
İcin uyumak gerek.
Rüyaları
Hesaba katmadan
İyi geceler

Will şaşkın bir ses tonuyla, Baba, diye tekrarladı. Büyüyorum!

Gücün sertlikten epey farklı olduğunu ve kırılganlığın zayıflıkla aynı anlama gelmediğini kavradı.

Hemşire, Derin bir psikolojik şokta, dedi. Görünürde hiçbir neden olmaksızın çığlıklar atmaya başlıyor. Ona sürekli sakinleştirici vermek zorundayız.
Sakinleştirici mi?
Çocuğu uyutuyoruz yani.
Neden?
Çığlık atmasını engellemek için.
Belki çığlık atmaya ihtiyacı vardır.

Orada karanlıkta yatarken kendisini başka bir insanmış gibi hissediyordu. Willie değildi artık. Sanki benliğinin eski bir parçasına veda etmişti. İki ayrı insan da değildi. Hem içte hem de dışta Will’di.

‘Yaşamak güzel şeydi ‘

“ kitapların görüntüsü bile içini sevinçle dolduruyordu.”

“Hayatında hiçbir zaman hiçbir şey seçmesi istenmemişti.”

“Çocuklar hakkında bir şey bilmem ama onları dövüp korkutmamak gerektiğine aklım erer.”

uğruna yaşanacak bu kadar çok şey varken insan nasıl olur da yaşamak istemez, diye düşündü. Yağmurlu geceler vardı, rüzgar, denizin dalgaları ve ay vardı. Okunacak kitaplar, yapılacak resimler ve müzik vardı.

Üzgün ve sıradan olmaktansa mutlu ve acayip olmayı tercih ederim

Yeni kömürlerin odunlarla korların arasından aşağıya yuvarlanmasını seyrederken, gücün sertlikten epey farklı olduğunu ve kırılganlığın zayıflıkla aynı anlama gelmediğini kavradı.

Yappa yuppa yaşşaaaa! 🙂

Will ile Zach nehrin huzurunu içlerine çekerek alçak sesle sohbet ettiler, sonra köye döndüler.

Botlar yassı taş döşeli patikada gümlüyordu, Willie de kendisini böyle açık seçik işitmekten memnundu.

Hatıralarımı hiç kimse elimden alamaz. Onunla ne zaman istersem konuşabilirim.

Olmamış gibi yapmaktansa kabullenmek daha iyidir.

Tom holde durup onların sevinç çığlıklarını dinledi, gözlerini yukarıdaki hayali bir cennete doğru devirdi.
‘Saman kafalı bunlar,’ dedi

Olmamış gibi yapmaktansa kabullenmek daha iyidir.

Üzgün ve sıradan olmaktansa mutlu ve acayip olmayı tercih ederim.

Her şeyin bir zamanı var.

Olmamış gibi yapmaktansa kabullenmek daha iyidir.

Öte yandan bazı şeyleri kağıda geçirmesi mümkün değildi, mesela kokuları, duyguları ve dokunmanın yarattığı hisleri. Bazı şeyler, sadece bir anlığına tadına varılacak ‘şimdiye ait’ şeylerdi.

Yaşamak güzel şeydi.

Yaralar iyileşir. Daha önce iyileştikleri gibi. Geçmesi esas vakit alacak olan, içindeki yaralar.

Herkesten bu kadar farklı olmak kendisini yalnız hissetmesine neden oluyordu.

Hatıralarımı hiç kimse elimden alamaz. Onunla ne zaman istersem konuşabilirim.

Bazı şeyler, sadece bir anlığına tadına varılacak “ şimdiye ait” şeylerdi.

Yaralar iyileşir. Daha önce iyileştikleri gibi. Geçmesi esas vakit alacak olan, içindeki yaralar.

“O ana kadar hiç kimse onu sevdiğini söylememişti. Willie kimsenin onu sevmediğini kabullenmişti..”

Gücün sertlikten epey farklı olduğunu ve kırılganlığın zayıflıkla aynı anlama gelmediğini kavradı.

Artık yarım bir insan değilim, diye düşündü. Bütünüm. Onu hâlâ özlüyorum ama Zach olmadan da yaşayabilirim.

Zach onun bir parçasıydı, içinin derinliklerine gömdüğü dışa dönük, girişken parçasıydı ve bu özellikleri açığa çıkaran, Zach ile arkadaşlığı olmuştu.

Will, uğruna yaşanacak bu kadar çok şey varken insan nasıl olur da yaşamak istemez, diye düşündü. Yağmurlu geceler vardı, rüzgar, denizin dalgaları ve ay vardı. Okunacak kitaplar, yapılacak resimler ve müzik vardı.

Yaralar iyileşir. Daha önce iyileştikleri gibi. Geçmesi esas vakit alacak olan, içindeki yaralar.

Ben modern yaklaşımdan yanayım Bay Tom, dedi. İlaç kullanmam.
Tom, Oakley, diye düzeltti onu. Bay Tom, çocuğun bana hitap şekli.

Çocuğu uyutuyoruz yani.
Neden?
Çığlık atmasını engellemek için.
Belki çığlık atmaya ihtiyacı vardır.

Tom, Ben buradayım Will, dedi. Demincek oturduğumuz şu büyük salonda olacağım. Uzakta değilim oğlum.

Karanlıkta, Bay Tom, diye fısıldadı. Bay Tom. Keşke burada olsan Bay Tom.

Yaralar iyileşir. Daha önce iyileştikleri gibi. Geçmesi esas vakit alacak olan, içindeki yaralardır

Gücün sertlikten epey farklı olduğunu ve kırılganlığın zayıflıkla aynı anlama gelmediğini kavradı.

Uğruna yaşanacak bu kadar çok şey varken insan nasıl olur da yaşamak istemez , diye düşündü. Yağmurlu geceler vardı , rüzgar , denizin dalgaları ve ay vardı. Okunacak kitaplar , yapılacak resimler ve müzik vardı.

Herkesten bu kadar farklı olmak kendisini yalnız hissetmesine neden oluyordu.

Zamanı var, her şeyin bir zamanı var.

..bazı şeyleri kağıda geçirmesi mümkün değildi, mesela kokuları, duyguları ve dokunmanın yarattığı hisleri. Bazı şeyler, sadece bir anlığına tadına varılacak şimdiye ait” şeylerdi.

Hatıralarımı hiç kimse elimden alamaz. Onunla ne zaman istersem konuşabilirim.

Olmamış gibi yapmaktansa kabullenmek daha iyidir.

İçimde hiçbir şey kalmadı

Yağmurlu geceler vardı, rüzgâr, denizin dalgaları ve ay vardı. Okunacak kitaplar, yapılacak resimler ve müzik vardı.

Uğruna yaşanacak bu kadar çok şey varken insan nasıl olur da yaşamak istemez

Üzgün ve sıradan olmaktansa mutlu ve acayip olmayı tercih ederim.

Bazı şeyler, bir anlığına tadına varılacak şimdiye ait şeylerdi.

Hâlbuki birkaç dakika bal gibi sonsuza kadar uzayabilir.

Yüreğinin ezildiğini, beslediği umut kıvılcımının hızla söndüğünü hissetti

Üzgün ve sıradan olmaktansa mutlu ve acayip olmayı tercih ederim.

Her şeyin bir zamanı vardır.

Bir rüzgâr, yaprakları yarı yarıya dökülmüş ağacı salladı, bir avuç dolusu yaprağı bahçeye yağdırdı.

Artık yarım bir insan değilim,diye düşündü. Bütünüm. Onu hala özlüyorum ama Zach olmadan yaşayabilirim