İçeriğe geç

Tanrıça Kitap Alıntıları – Aimee Carter

Aimee Carter kitaplarından Tanrıça kitap alıntıları sizlerle…

Tanrıça Kitap Alıntıları

Zamanla her şey değişir. Kişi sadece sabırlı olmalıdır.
Bana inanmayı deneyebilir misin? dedi. Şimdilik. Bu şimdiye kadar öğrendiğin her şeyi bir kenara itmek anlamına gelse bile, ne kadar imkansız görünürse görünsün sana söylediklerimi kabul etme lütfunda bulunur musun?
ölümsüz ol ya da bunun uğruna öl
Bir şans verdiğin takdirde her şey mümkündür.
Kendimi ona biraz daha kaptırmış, aşk kelimesinin acıyla eş anlamlı olduğu bir yere doğru sürüklenir hâlde buluyordum.
Zamanla her şey değişir, dedi. Kişi sadece sabırlı olmalıdır.
Ancak bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Üzgünüm. Ancak vedalar sonsuza kadar sürmez.
Bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Bazen yokluğumu hissedeceksin ama bana en çok ihtiyacın olduğu anlarda her zaman seninle olacağım .
Bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Aşk insanlara bazen aptalca, incitici şeyler yaptırabilir.
İnsanlık var olduğu sürece sevgi ve savaş her zaman olacak. Müzik ve sanat her zaman var olacak; edebiyat ve barış, evlilik ve çocuklar, seyyahlar. Ancak insanlık sonsuza kadar var olmayacak ve yok olduğunda bizler de yok olacağız. Geriye yalnızca ölüler kalacak.
Bir şeye şans vermeden, onu sevmediğini söyleyemezsin.
Bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Annem, Yalnızca tek bir tür aşk yoktur, dedi. Belki sen ve Calliope arasındaki fark budur. Belki de bu senin seçilip de onun seçilmemesinin sebebidir.
Her zaman mantıklı bir açıklama vardır, fakat bütün kuralları bilmediğinde bazı şeyler gözüne mantıksız ya da olanaksız görünebilir.
Buna değeceğini biliyorum, ancak bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Yalnızca tek bir tür aşk yoktur.
ancak bazen hoşça kal demenin,elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Bir şeye şans vermeden, onu sevmediğini söyleyemezsin.
Kendinle ne kadar mücadele edersen, hayatında o kadar zorlaşır. Hangi engelle karşılaşırsan karşılaş, yeterince fazla istediğin takdirde bunu aşabileceğini unutma.
“ Beni özlemeni istemiyorum, “ dedi. “Kendi hayatını yaşamalısın tatlım ve daha fazla benim yükümü taşımak zorunda kalmamalısın, özellikle ben öldüğümde.”
Bir son vardı ve biz ona süratle yaklaşıyorduk.
— Ölü olmak nasıl bir duygu ?

— Bilemiyorum. Canlı olmanın nasıl bir duygu olduğunu da öyle.

Daha önce hiç yaşamamış biri ölemez.
Bir şans verdiğin takdirde her şey mümkündür.
Vedalar sonsuza kadar sürmez.
— Seni tanıyor muyum? Seni tanımıyorum. Seni tanımalıyım.
Ben mi? Ağzının bir kenarı titreşti. Ben ölülere hükmederim.Onlardan biri değilim.
Bir şans verdiğin takdirde herşey mümkündür. dedi.
Beni sevmiş de olabilir, ancak bu asla onun kendi seçimi değildi. Gitmesine izin vermek Bu ona son hediyemdi.
Onu öfkelenmeden özleyebilmeyi çok özlüyordum.
Bana inanmasının hiçbir yolu yoktu. Ben bile kendime inanmıyordum!
Burada bir yerim yoktu. Bunu biliyordum,onlar da biliyorlardı ve bana göre ortada bir sorun görünmüyordu.
Artık içimde gerçekte gösteremediğim gizli bir yara vardı.
Ancak bazen hoşça kal demenin, elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Ama kendinle ne kadar mücadele edersen, hayatın da o kadar zorlaşır.
Görünüşe göre, artık resmi olarak şeytanla bir randevun var.
Zamanla her şey değişir, dedi. Kişi sadece sabırlı olmalıdır.
Bir şans verdiğin takdirde her şey mümkündür, dedi.
Ölümün soğuk olacağını düşünüyordum. Ancak hissettiğim ilk şey sıcaklık. Bedenimi , ya da geriye her ne kaldıysa onu saran ve bal kadar lezzetli , inanılmaz bir sıcaklık.
İnsanlık var olduğu sürece sevgi ve savaş her zaman olacak.
Şu yansıma O gerçek değil. O bir dilek, bir rüya, bir umut, ancak bir anı değil. Onu o kadar çok seviyordu ki isteseydi tüm dünyayı yerle bir edebilirdi ancak Pershephone, ona bakmaya bile katlanamıyordu.
İnsanlık var olduğu sürece sevgi ve savaş her zaman olacak. Ancak insanlık sonsuza kadar var olmayacak ve yok olduğunda bizlerde yok olacağız.
Her zaman mantıklı bir açıklama vardır, fakat bütün kuralları bilmediğinde bazı şeyler mantıksız ya da olanaksız görünebilir.
Henry ayağa kalkarak elini bana uzattı. Elini tutmadım ancak o pek umursamış görünmüyordu. Buranın birçok adı vardır. İrem, Annwn, Elysium Bazıları buraya Cennet bile der
Sanki küçük, zekice bir espri yapmışcasına gülümsedi. Anlamamıştım ve kafa karışıklığım yüzümden okunuyor olmalıydı ki, sormama gerek kalmadan sözlerine devam etti. Burası yaşayanlar ve ölüler arasındaki geçittir. Sen hâlâ hayattasın, buraya ayak basmış olan diğerleri ise uzun zaman önce öldü.
Bütün vücudum ürperdi. Ya sen?
Ben mi? Ağzının bir kenarı hafifçe titreşti. Ben ölülere hükmedenim. Onlardan biri değilim.
Sen de mi bu işin içindesin? Sesim çatallaşmıştı ve inanmayan gozlerle
Seni tanıyor muyum?
Ah, Tanrım. Cevap vermemi mi bekliyordu? Neyse ki cevaplamama fırsat vermediğine göre pek de öyle değildi.
Seni tanımıyorum.
Müthiş bir gözlem, Einstein.
Seni tanımalıyım.
Burası senin ahiretin
Cehennem buz tuttuğunda belki kazanırsın
Ölümün soğuk olacağını düşünüyordum. Ancak hissettiğim ilk şey sıcaklık. Bedenimi , ya da geriye her ne kaldıysa onu saran ve bal kadar lezzetli , inanılmaz bir sıcaklık.
Vedalar sonsuza kadar sürmez.
Bazen hoşça kal demenin , elimizden gelen tek şey olduğu anlar vardır.
Burası senin ahiretin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir