İçeriğe geç

İnsan Beyni Kitap Alıntıları – Susan Greenfield

Susan Greenfield kitaplarından İnsan Beyni kitap alıntıları sizlerle…

İnsan Beyni Kitap Alıntıları

Bilinç, zihne can katar.
Sen düşünmüyorsun sadece mantıklı davranıyorsun.
Hayatta kalmamız her şeyin aynı kalmasından çok, çevre koşullarındaki değişime dayalı olmalıdır.
Demek ki, uyku hayati derecede önemlidir.
Peki tamamen bilinçsiz olduğumuz olağan bir uykunun işlevleri nelerdir? Bu önemli bir sorudur çünkü aslında uyku riskli bir olaydır.
EEG şablonu yaşa göre değişim gösterebilir. Ana rahmindeki elektriksel etkinlik ceninin üçüncü ayından itibaren kaydedilmektedir.
Tüm duygular açısından birinci şahsa ilişkin öznel bilinç ögesinin doğası da gizemli bir konudur.
Peki ama beyin, omurilik üzerinden geçmekte olan mesajlara ya da bedenin farklı bölümlerinden gelen farklı katkılara bel bağlamayan uzmanlaşmış organlar aracılığıyla verilerle nasıl baş eder?
O halde beyincik belki de, içselleştirilmiş proaktif düşünce süreçlerinden çok, dış olaylar tarafından tetiklenen otomatikleşmiş hareketler açısından önemlidir.
Peki beyin düşüncenin merkezi ise, ruhun yeri neredeydi?
Ruhlar bizim bilgimiz ya da ilgimiz olmaksızın, doğal işlerini hissettirmeden ve sessizce yerine getirirler.
Fizyolojinin en büyük öncülerinden olan Charles Sehrrington, hareketin hayatımıza yaptığı en yaygın katkıyı şöyle özetledi:

Ormandaki bir fısıltıdan, bir ağacın kesilip devrilmesine kadar her şey harekettir.

Peki, beyin düşüncenin merkezi ise, ruhun yeri neredeydi?
Morfin ve eroinin zararlı etkilerinden biri de, beynin temel bölümü olan, omuriliğin hemen üzerinde, beyin sapında bulunan ve nefes almayı kontrol eden solunum merkezine yaptığı doğrudan engelleyici bir etkiyle solunum hızını yavaşlatmasıdır. Bazen bu engelleme o kadar şiddetlenebilir ki, solunum tamamen durur ve kişi ölür. Aslında nefes almanın engellenmesi, eroin bağımlılığında rastlanan çoğu ölüm vakasının nedenidir.
Her hareket vücudun bir yerindeki bir adale grubunun kasılmasına bağlıdır. Tüm adaleler kasılma gücünü yitirmişse, geriye kalan sadece tükürük salgılama ve gözyaşı dökme yeteneğidir.
Beynin yakıtı, yediğiniz yiyeceklerden karbonhidrat ile soluduğunuz havadaki oksijendir. Karbonhidratlar oksijen ile tepkimeye girince karbondioksit, su ve en önemlisi ısı üretirler.
Bedendeki tüm organlar arasında beyin, yakıt tüketimi açısından en açgözlü olanıdır. Oksijen ve glikozu bedenin dinlenme halinde olan tüm diğer dokularına göre tam on kat hızlı yakar.
Peki, beyin düşüncenin merkezi ise, ruhun yeri neredeydi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir