İçeriğe geç

Şah Mat Kitap Alıntıları – Mario Mazzanti

Mario Mazzanti kitaplarından Şah Mat kitap alıntıları sizlerle…

Şah Mat Kitap Alıntıları

Kendini, sürekli planını tekrar kontrol ederken buluyordu. İçinde anlamını yitiren bir ayin gibi ritmik ve sürekli bir tekrar hâlini almıştı ve bunun duygularını bastırdığını hissediyordu, gerçek hayatı belirsiz kılan bir perde gibi.
Düşünmemek ve zihnin derinliklerindeki binlerce gürültünün arasında süzülmek.
vaktimin tek sahibi benim.
Sen rüzgar seni ne tarafa iterse o taraftasın
Tek anlamıyla bağımsızım . Kendimin ve vaktimin tek sahibi benim .
Nefretin de bir sonu olmalıydı.
Bazen kanıt olan bir şeydir, bazen de gereken bir şeyin eksikliği .
Onu mutlu etmek için sadece bir sigara yetecekti.
Herkes ne dediğini bilmeden konuşuyor.
Bazı şeyler mecbur olmadan da yapılır
Elimizde bir şeyler var Claps gözlerini Sensi’ninkilerden çekerek ağır bir şekilde konuştu. Ama hiçbir kanıt yok
Henüz, bak vurgulayarak söylüyorum, henüz hiçbir kanıt olmaması normal mi! Onu bulmak senin görevin. Sen çarpık ruh hallerinin, ölmüş ruhların ve insani çılgınlığın yer aldığı dramların uzmanısın. Ve ben bu uzmana dönerek soruyorum: O mu?
Televizyon halkın afyonudur , ne kadar çok afyon varsa o kadar çok reklam satar .
Ona sevginizi hissettirin.
Bu lanet şehirde kendi evinde öldürülmüş bir kadın , halkın pek de ilgisini çekmez.
Televizyon halkın afyonudur, ne kadar çok afyon varsa o kadar çok reklam satar . O kadar doğru bir söz ki hepimiz ya telefonun ya televizyonun bağımlısı olmuyor muyuz
Korkunç bir şey Sanki kimsenin senin dilini bilmediği bir ülkeye mancınıkla fırlatılmışsın gibi
Bugün canım yalnız kalmak istiyor.
Çocuklar çok zalim olurlar.
Yalnızlığa son
Tak anlamıyla bağımsızım. Kendimin ve vaktimin tek sahibi benim.
Sadece yarışı kaybetmiş değil, aynı zamanda ölmüşsün sen, ölmüş ve gömülmüş.
”Yanıldık Baştan beri Her şeyi yanlış düşündük Asansör Asansör Hâlâ bitmedi . Tanrım ne kadar soğuk Brando’yu almaya gitmem gerek Brando Ne güzel bir isim Asansör Her şeyi tersten düşün Her şeyi tersten düşün! ”
Kimseye ihtiyacım yok, ne düzülmüş beyinsizlere ne de kahrolası iyilik perilerine..
Kendini, sürekli planını kontrol ederken buluyordu. İçinde anlamını yitiren bir ayin gibi ritmik ve sürekli bir tekrar halini almıştı, ve bunun duygularını bastırdığını hissediyordu, gerçek hayatı belirsiz kılan bir perde gibi. Birinci hamle, ikinci hamle, üçüncü hamle Ve sonra tekrar birinci hamle, ikinci hamle, üçüncü hamle
Tıpkı bir satranç maçı gibi.
Düşünmemek ve zihnin derinliklerindeki binlerce gürültünün arasında süzülmek
Kimseyle konuşmaya ihtiyacım yok, ne düzülmüş beyinsizlerle ne de kahrolası iyilik perileriyle
İnsanın şansı böyle boktan olunca
hayatımda aileye ve sevgiliye yer yok. Kendimin ve vaktimin tek sahibi benim.”
Biliyor musunuz doktor ?
Hiçbir şey hissetmiyorum.
Gözlerini kapatıp hiçliğe daldı.
Satranç çok güzel bir oyun; insana analitik, metodik, agresif ve hepsinden önemlisi ‘acımasız’ olmayı öğretiyor.
Nihayetinde aşk kaynaklı çılgınlık çok fazla kaygılanmadan kabullenebildiğimiz tek şey sanırım.
nefretin de bir sonu olmalıydı.
Her zaman bir insan olarak yapmamız gereken şeyi seçemeyiz, yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaparız.
Hayat ona sert davranmış
Şans insanın kapısını sadece birkaç defa çalardı ve ona kapıyı açmasını bilmek gerekirdi.
Durgun ve ölü sulardan oluşan bir birikinti buluyorum. Derin bir nefes alıp içine dalıyorum ve o ıstırap duygusu birden yok oluyor, soğuk ve yoğun suyun beni sardığını hissediyorum, tıpkı ölümün kendisi gibi güven verici.
Sanki bütün o uzun saatler boyunca, kaçmak istediği bir gerçek tarafından etrafı sarılmıştı.
Bu lanet şehirde kendi evinde öldürülmüş bir kadın halkın pek de ilgisini çekmez
Biliyor musun doktor?
Hiçbirşey hissetmiyorum!
Her hareketin bir sonu vardır, bir sonuca varmayı hedefler ve bunu, toplumsal davranışın dayattığı engeller ne kadar düşükse o kadar göz önünde, toplum ve kurallarına dahil olmadan sadece kendi amaçlarını takip ederek yapar.
Ne biçim bir cehennem bu, kendimi ikinci sınıf bir filmde gibi hissediyorum!
Adam yanına gelip oturunca biraz yana kayarak ona yer açtı ; nefretin de bir sonu olmalıydı.
Bazen kanıt olan bir şeydir, bazen de olması gereken bir şeyin eksikliği
Hiçbir şey hatırlamıyordu. Bütün dünyası bu yabancı memleketteki hastanede doğup ölüyordu.
Satranç çok güzel bir oyun; insana analitik, metodik, agresif ve hepsinden önemlisi acımasız olmayı öğretiyor.
Yanından ayrılmadan önce eline hafifçe dokundu. Oraya her gün gitmesinin sebebi, hayatını kurtardığı için ona teşekkür etmek mi yoksa ondan af dilemek miydi, bilemiyordu Ya da belki de çok basit haliyle sadece hayata geri dönmesini bekliyordu.
“.. Her zaman bir insan olarak yapmamız gereken şeyi seçemeyiz, yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaparız..”
“İnsanlar satılıktır Doktor hanım ”
“Güç ve para; bunlar Cattaneiʼyi yöneten şeytanlardı. Dünya tarihi kadar eski bir hikâyedir bu.”
Bizim sektördeki ahlak anlayışı dikkatle tüketilmesi gereken bir maldır: Hakkında konuşulur, talep edilir ama uygulanmaz.
“Başkalarının cezasını ben çekmek zorunda değilim ”
Ağlamamalıydı, kendini bırakmamalıydı. Bunun zamanı değildi.
“İnsanların arasında kendimi pek rahat hissetmem..”
“Bazen kanıt olan bir şeydir, bazen de olması gereken bir şeyin eksikliği ”
“.. kendini boşluğa atarak intihar edenler genellikle bağırmazlar.”
Sıradan bir hikâye, diye düşündü Greta, tıpkı diğerleri gibi küçük ve büyük hayal kırıklıklarıyla dolu.
Onu internette sohbet ederken tanımış olabilir. Orada insanlar gerçekte olduklarından çok farklı görünürler
İster inanın ister inanmayın, gerçek bir hacker çok farklı ve kökleşmiş adalet anlayışına sahip bir insandır.
Herkes ne dediğini bilmeden konuşuyor.
“Ben hep en mükemmelim !”
“ bazı şeyler mecbur olmadan da yapılır Bir şeye mal olsa bile. Eğer bunun doğru bir şey olduğuna inanıyorsan, yapılabilir.”
“Biliyor musunuz Doktor ?
Hiçbir şey hissetmiyorum ”
Her güçlü insanın kariyeri ve şansı pek de elde ettiği sonuçlara dayanmaz, bu onun kamuoyu önünde basın tarafından yaratılan görüntüsüne bağlıdır.
“..Satranç çok güzel bir oyun; insana analitik, metodik, agresif ve hepsinden önemlisi acımasız olmayı öğretiyor.”
ya oturup hâlimize ağlayarak bir şeyler olmasını bekleyeceğiz ya da elimizdeki şansı kullanacağız
“Bu olmamalıydı Adil değil Tüm bunlar Canice ”
“İnsanların arasına hoş geldiniz Bayan Alfieri. ”
Şans insanın kapısını birkaç defa çalardı ve ona kapıyı açmasını bilmek gerekirdi.
Elini kalbine götürdü ama hiçbir sıcaklık hissetmedi
Ama korkuyorum İkimiz de yalnız, korunmasız, savunmasız insanlarız Gerçek dünyanın her şeyi mahvedeceğinden korkuyorum
“Her hareketin bir sonu vardır, bir sonuca varmayı hedefler ve bunu, toplumsal davranışın dayattığı engeller ne kadar düşükse o kadar göz önünde, toplum ve kurallarına dâhil olmadan sadece kendi amaçlarını takip ederek yapar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir