Charles Darwin Kitap Alıntıları – Kathleen Krull

muhtemelen tek bir ispinoz türü, anavatanı güney amerika’dan uçup farklı galapagos adalarında yaşamaya başlamıştı. zamanla bu tek tür kuş, yerleştiği adanın çevresine bağlı olarak o adada yaşamasına olanak verecek farklı şekillerde kendini yenilemişti. ve farklı adalardaki ispinozlar farklı türler olmaya başlayıncaya kadar değişim devam etmişti. işte bu, yapbozun büyük parçasıydı ama Darwin bunun nasıl olduğunu çözecekti. ve bunun gerçekleşmesine daha zaman vardı.

kim bu dağları yükselten büyük güce ve dahası tüm bunların olması için geçen sayısız yüzyıla hayranlık duymaktan kaçabilir ki?

hayatında ilk kez günlük tutmaya başladı. düşüncelerini kağıda dökme, gözlem gücünü geliştirme, güzel ve düzenli yazma alışkanlığı geliştirmek için kendini eğitiyordu.

bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

”Hayatın ihtişamı da buradan gelir; en güzel, en olağanüstü formlar basit bir başlangıçtan evrimleşmiş ve evrimleşmektedir. ”

İngiliz Kilisesi, 2008’de Darwin’in iki yüzüncü yaş günü anısına geç kalmış bir özür yayınladı:
”Seni yanlış anladığımız ve ilk etapta yanlış bir tepki vererek başkalarının hâlâ seni yanlış anlamasına sebep olduğumuz için özür dileriz. ”

”Solucan ” kitabı onun kariyerini özetler gibiydi: Milyarlarca solucan , milyarlarca yıl içinde toprağı deşip dünyayı değiştirerek Darwin’in düşünmeyi çok sevdiği küçük değişimler yaratıyordu. Mütevazı, uzlaşmacı ve iyi hayvanlardı.

Charles Darwin, hayatı boyunca tartışmaktan nefret etti. Ne tuhaftır ki son derece tartışmalı bir konu olan evrim teorisi ile Bilimin Devleri arasında yerini aldı.

Şunu belirtmekte yarar var ki güçlü inançları olan pek çok bilim insanı, bilim ve Tanrı inançları arasında bir zıtlık olduğunu düşünmez. Bu ikisi dünyayı anlamakta kullanılan farklı yollardır ve birbirlerini dışlamak zorunda değillerdir. İngiliz Kilisesi, 2008’de Darwin’in iki yüzüncü yaş günü anısına geç kalmış bir özür yayınlar:
Seni yanlış anladığımız ve ilk etapta yanlış bir tepki vererek başkalarının hâlâ seni yanlış anlamasına sebep olduğumuz için özür dileriz.

19 Nisan 1882’de hayata gözlerini yummadan iki gün öncesine kadar çalışmalarına devam etti. Son sözleri ailesineydi, Emma’ya Ölümden hiç korkmuyorum. diye itiraf etti.
Kilise bahçesinde kardeşi Ras ve kızı Annie’nin yanına gömülmek istiyordu ama ailesi önemli arkadaşları ve destekçilerinin baskısına dayanamadı. Darwin’in şatafatlı cenazesi Westminster Abbey’de büyük fizikçi Isaac Newton’ın yanına gömüldü.
Solucan kitabı onun kariyerini özetler gibiydi: Milyarlarca solucan, milyarlarca yıl içinde toprağı deşip dünyayı değiştirerek Darwin’in düşünmeyi çok sevdiği küçük değişimler yaratıyordu. Mütevazı, uzlaşmacı ve iyi hayvanlardı.

Darwin, Jenny adındaki orangutanı incelemek için Londra Hayvanat Bahçesi’ne birkaç kere gitmişti. Jenny ve diğer yeni gelen şempanze, İngilizlerin ilk kez gördüğü maymun soyunun ilk fertleriydi. Küçük bir çocuk tanıyan tüm izleyiciler, Jenny’nin bakıcısıyla olan iletişimi karşısında şaşkına dönmüştü. Daha sonra Kraliçe Victoria, Jenny için, Acı verici ve aksi iddia edilemez biçimde insana benziyor, demişti.
Darwin, ziyaretlerinden birinde Jenny’ye mızıka çalarken limon otu bitkisinin yanında yemesi için nane şekeri bırakmıştı. Darwin’e göre Jenny’nin surat asması ve istediğini almak için mızmızlanması tıpkı bir yaramaz kız çocuğu gibiydi. Defterine şu soruyu karaladı: Maymundan gelen insan?

Defterleri, günümüzde Değişim Defterleri olarak anılan ve onun bir teori geliştirme yolundaki gözlemlerini içeren ilk adımlarıydı.
Darwin, alfabetik olarak etiketlediği bu defterlerden on beş tane bitirmişti. A harfli defter jeoloji konusundaki sorulara ayrılmıştı. B defterine büyük babası Erasmus’a ithafen Zoonomia adını vermişti. Ve bu defterin içinde Darwin’in meşhur ağaç çizimi vardı. Yıl 1837’ydi.
Çizim yeteneği yoktu ve Beagle yolculuğu boyunca hiç çizim yapmamıştı ama bu ağacın öyle gösterişli olmasına gerek yoktu. Gövdesinden ayrılan dallar türleri simgeliyordu; gelişmiş türler yukarıda, ilkel olanlar alttaydı. Bu çizim, tüm hayvan ve bitkilerin aynı atadan gelmiş olabileceğini simgeleyen bir Hayat Ağacı’ydı. Bazı basit yaşam formları değişmiş ve daha karmaşık organizmalara ayrılmışlardı. Çizimin üstüne şu sözleri yazmıştı: Benim Fikrim

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Onca kalabalığa rağmen, bu nasıl bir yalnızlık!

Görmezden gelin, ses etmeyin, cevap vermeyin. Sessizlik herkesi mahveder.

Bilgisizliğin verdiği güveni, bilgi hiçbir zaman verememiştir

Bilim,dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

“Bugün benim için olağanüstü geçti, tıpkı kör bir adama göz bahşedilmesi gibiydi.”

“Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.”

Böylece insanların dört ayaklılardan geldiğini, dik kulakları ve kuyruğu oldugunu, muhtemelen ağaçta yaşayan ve Eski Dünya’da yaşayan varlıklar olduğunu öğrenmiş oluyoruz

Hayatın ihtişamı da buradan gelir; en güzel, en olağanüstü formlar basit bir başlangıçtan evrimleşmiş ve evrimleşmektedir.

Darwin, başarı potansiyeli yüksek bir karısının olmasını istemiyordu.

“Evren sabit değil, değişkendi. Dahası, Dünya’daki yaratıkların hepsinin birbiriyle bir bağlantısı vardı.”

Bilim insanın hayatında ne dileğe ne de tutkuya yer vardır, taştan bir kalbi olmalıdır

Evren sabit değil, değişkendi. Dahası, Dünya’daki yaratıkların hepsinin birbiriyle bir bağlantısı vardı.

Hayatın ihtişamı da buradan gelir; en güzel, en olağanüstü formlar basit bir başlangıçtan evrimleşmiş ve evrimleşmektedir.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Onu daha önce hiç görmemiş birçok insana güzel karakterini göstermişti.

Hayatın ihtişamı da buradan gelir; en güzel, en olağanüstü formlar basit bir başlangıçtan evrimleşmiş ve evrimleşmektedir.

Neden doğada, türlerin bizim gördüğümüz kadarıyla tamamlanmış olanları yüzünden kargaşa çıkmıyor?

Sanırım sen bana insan olmayı hatırlatacaksın.

İnsanoğlunu tahtından etmenin pek de iyi karşılanmayacağını biliyordu.

Kim bu dağları yükselten büyük güce ve dahası tüm bunların olması için geçen sayısız yüzyıla hayranlık duymaktan kaçabilir ki?

Küçük olaylar zamanla büyük değişimlere yol açmıştı.

Şatafatlı bir kelebeğin uçuşunu izlerken gözleriniz birden tuhaf bir ağaç ya da meyveye takılıyor ya da bir böceği seyrederken üstünde gezdiği değişik bir çiçeğe bakakalıp onu unutuveriyorsunuz.

Bilim insanının hayatında ne dileğe ne de tutkuya yer vardır, taştan bir kalbi olmalıdır.

Hayatın ihtişamı da buradan gelir; en güzel, en olağanüstü formlar basit bir başlangıçtan evrimleşmiş ve evrimleşmektedir.

Doğal seçilim, neslin tükenmesiyle “el ele” veriyor; her bir yeni tür bir önceki “daha az avantajlı” formun neslinin tükenmesini sağlıyordu.

Evrim teorisinin anahtarı buydu: Canlıların tüm türlerinin doğal seçilim yoluyla ve zamanla değişime uğraması fikri.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Her koşulda tartışmadan kaçınan bu adam, nasıl oldu da tarihin en çok tartışılan adamı oldu?

Herkesten daha ilerisini görebildiysem devlerin omuzlarında durduğum içindir.

Bilim dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Küçük olaylar zamanla büyük değişimlere yol açmıştı.

güçlü inançları olan pek çok bilim insanı, bilim ve Tanrı inançları arasında bir zıtlık olduğunu düşünmez. Bu ikisi dünyayı anlamakta kullanılan farklı yollardır ve birbirlerini dışlamak zorunda değillerdir.

Sanırım sen bana insan olmayı hatırlatacaksın.

Hayatın ihtişamı da buradan gelir; en güzel, en olağanüstü formlar basit bir başlangıçtan evrimleşmiş ve evrimleşmektedir.

‘Evrim’ sözcüğünün biyolojide bir tanımı vardır: Yaşayan tüm canlıların yaşadıkları çevreye daha iyi uyum sağlayabilmek adına zamanla geçirdikleri değişim süreci.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Bilimin pek çok bilginin birleşiminden oluştuğunu ve genel kural ya da sonuçların yalnız bu yolla ortaya çıkabileceğini öğrenmiş oldu.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Milyarlarca solucan, milyarlarca yıl içinde toprağı deşip dünyayı değiştirerek Darwin’in düşünmeyi çok sevdiği küçük değişimler yaratıyordu.

Sanırım sen bana insan olmayı hatırlatacaksın.

Dönerken aldığı kararlardan biri sırf spor olsun diye hayvan öldürmenin yanlış olduğuydu.

Kim bu dağları yükselten büyük güce ve dahası tüm bunların olması için geçen sayısız yüzyıla hayranlık duymaktan kaçabilir ki?

Küçük olaylar zamanla büyük değişimlere yol açmıştı.

Herkesten daha ilerisini görebildiysem devlerin omuzlarında durduğum içindir

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Hayat,kendi neslinin faaliyetlerini geliştirmeye devam etme, bu gelişimleri nesilden nesile aktarma gücü ve sonsuz dünya yı içinde taşıyordu.

İnsanın ve tarihin kökenine bir ışık doğacak.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Bir şeyleri ertelemekte üstüne yoktu.

Bilim, dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Herkesten daha ilerisini görebildiysem devlerin omuzlarında durduğum içindir.
~Isaac Newton~

Bilim dinin düşmanı değildi ama cahillik her ikisinin de düşmanıydı.

Fikirleri, düşünmeye ayırdığı zamanın ürünüydü: Evren sabit değil, değişkendi. Dahası, Dünya’daki yaratıkların hepsinin birbiriyle bir bağlantısı vardı.