İçeriğe geç

Harem Kitap Alıntıları – Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu kitaplarından Harem kitap alıntıları sizlerle…

Harem Kitap Alıntıları

adaletin gecikmesi en büyük adaletsizliktir.
Kısacası çok zor günler geçirdim. Bir çektirenin ambarında, benim gibi karanlıkta yalnızlaşmış taşlarla yaşadıklarım neyse de fırtına ortasında salınan gemide oradan oraya savrulup durmanın sızısı anlatılır gibi değil. Taş olsa çatlar! Nitekim pek çok yoldaşım çatlayıp paramparça oldu. Ama ben direndim. Çatlayıp paramparça olan arkadaşlarımın iniltileri arasında uzayan yola derin bir tevekkül içinde tahammül ettim.
Bu kadar sık cami inşa eden bir ülkenin, hala da eski anıtsal camileri taklit etmesi, teknoloji ile eğitimin sunduğu bunca imkana rağmen özgün bir cami mimarisi oluşturamaması, bana çok acınası bir durum olarak görünüyor.
Ah sonsuzluk! Herkesin hayalini süsleyen derin anlam..
..Şimdiki evlerde insanın değil, eşyanın saltanatı var..
Eğer dünyanızı aşan büyük hedefleriniz, kalıcı emelleriniz varsa.. Eğer sizi hedefinize ulaştırıp emellerinizi gerçekleştirecek sabra, sebata, ihlasa, gayrete sahipseniz.. Ve eğer bu uğurda bazı çilelere, dertlere, yorgunluklara, güçlüklere, sıkıntılara katlanmayı göze alabiliyorsanız.. Korkmayın! Bir gün rahmet tecelli eder ve hedefinize ulaştırılırsınız.
Kimi insanlar nice pahalı kıyafetlere “askı işlevi görüyorlar!
Biliniz ki, umutsuzluk insana yaraşan bir şey değildir
Çünkü musibetlerden bile saâdet çıkacağını biliriz; bilmek zorundayız.
Osmanlı da bayram sabah erkence bir vakitte mahalle bekçileri davullarını çalarak şöyle mani söylerlerdi:

Bu sabahin ayazina
Kalkın Hakkın niyazına
Abdest alın ey komşular
Gelin bayram namazına

Buna bayram ayı derler
Bal ile şekerden yerler
Eskiden adet olmuştur
Bekçiye bahşiş verirler.

Türklerin kadınlara karşı olan muameleleri bütün milletlere örnek olmalıdır.

LADY GRAVEN

OSMANLI’DA ADAP

Sokakta karşılaşılan kadına asla dik dik bakılmaz, derhal baslar öne inerdi. Kadının sokakta rahatça yürümesi için, erkekler kedilerini hatif alargaya çekerler, kadına yol verirlerdi (Sonra nasıl olduysa bu durum tersine döndü. Köylerde kadinlar erkeklere
yol vermek için kenara çekilip çömelmeye başladilar )

1930’da Çırağan Sarayı’nın bahçesindeki asırlık ağaçlar kesilerek, futbol sahasına dönüştürüldü!
Osmanlı memleketini gezerken, bütün insan ların eşit olduğunu ilan eden Islam kanununun dürüstçe uygulanışı karşısında derin düşüncelere daldım.

(James Baker, Turkey in Europe, Londra, 1877)

Osmanlı ülkesinin hiçbir tarafında halktan üstün sayılabilecek beylerle asilzadelerden oluşmuş bir yüksek tabaka yahut soylular sınıfı yoktur

(Chalcondyle, Histoire Générale des Turc, Pa- ris. 1640)

Bütün Osmanlılar içinde hayat şartlarınin eşitsizliğinden şikayet edebilecek yegane insan padişahtır. Aynı zamanda hem herkesten üstün hem herkesten aşağı bir vaziyette bulunan padişah istediği gibi bir evlilik yapma yetkisinden bile mahrumdur

A UBİCİNİ

Tebaasının hayatına namus ve haysiyetine, maliyla mülküne hakim sayilan padisahın iradesi Kur’an hükümlerinden, şeriat ulemasının kararlarından veyahut şeyhülislamın fetvalarından üstün degildir.

Fransız yazar A. L Castellan

Buraya kadar verdisim örneklerden de anlaşılacağı gibi, Osmanlı Devleti bir aristokrasi degil, adi konmamış bir demokrasidir.

Comte de Marsigli

Osmanlı arşivinin önemli bir bölümü 1940 lı yıllarda hurda kağıt olarak satılmıştır. Trabzon arşivi ise denize dökülerek imha edilmiştir.
Osmanlı da: Bütün müminler kanun önünde eşittir. Çünkü kardeştir.

LOİS GARDET

Hürrem Sultan’ın Harem’e alınmadan önceki adı; Aleksandra Lisowska’dır. Güler yüzlü olduğu için Hürrem adı verilmiştir.
Biliniz ki, umutsuzluk insana yaraşan bir şey değildir
Bu yönetim anlayışının özü insan dır
Osmanlı’da insan Ekmel varlık (mükemmel varlık ) ve eşref-i mahlûk tur (yaratılmışların en güzeli ) .
Osmanlılarda en nüfuzlu insan padişah değil,şeyhülislamdır.
Batılı saraylara benzer ilk saray olarak kabul etmek lazımdır ki,o da zaten yıkılış sürecinin habercisi sayılmaktadır.
Biliniz ki, umutsuzluk insana yaraşan bir şey değildir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir