İçeriğe geç

Fikrində Bir Ədəd Tut Kitap Alıntıları – John Verdon

John Verdon kitaplarından Fikrində Bir Ədəd Tut kitap alıntıları sizlerle…

Fikrində Bir Ədəd Tut Kitap Alıntıları

İyi insanlara kötü şeyler olur.
“Aklında bir sayı tut 1, 1000 arasında. Tuttuğun sayıyı söyleme.”

Aklında tuttuğu sayısı 658’di. Bilmiyor ki tuttuğu sayısı onun bildiğini.

Sıradan bir insanı yere serebilecek engellerin arasında bir dahi dans edebilirdi.
Saçları harika kokuyordu. Bi anlığına bu kokuda sonsuza dek kaybolabileceğini hissetti
Ve bir insan, bir rüyada, üzüntü içinde boğulabilirdi.
Birisini çok erken yargılamanın genellikle hatalara yol açtığını biliyordu
Kadın bir anda ‘Şeytan dürüst insanların peşine düşer! ‘diye bağırdı. Şeytani adamlar zaten onun emri altındadır.
• Öyle güzel şiir yazıyorsun ki
Gözler her zaman işin en zor kısmıydı..
Beynin cinayet, suç, kan, canavarlar, yalancılar ve psikopatlarla öyle dolmuş ki, başka hiçbir şeye yer kalmamış.
Eğer ne için orada durduğunu anlamayı başaramadıysam, yolumda duran kayayı asla yerinden kaldırmamalıyım.
Kafasında harcadığı zaman, dünyada harcadığı zamandan daha fazlaydı.
İnsanları öldüren silahlar değil, yine insanlardır.
Rüyalarında söze dökemeyeceği kadar açık bir şekilde gördüğü şey, kaybettikleri yüzünden üzüldüğü ve kaybettiği en büyük şeyin aşk olduğuydu.
Öldüren silahlar değil, yine insanlardır.
Bir bedende yaşayan iki insanın verdiğinden daha büyük acı olamaz.
Ve bir insan, bir rüyada, üzüntü içinde boğulabilirdi.
İnsanları silahlar değil yine insanlar öldürür.
Rüyasında, söze dökemeyeceği kadar açık bir şekilde gördüğü şey, kaybettikleri yüzünden üzüldüğü ve kaybettiği en büyük şeyin AŞK olmasıydı.
Ve bir insan, bir rüyada, üzüntü içinde boğulabilirdi.
Yalnız bir hayat, boşa geçen bir hayattır.
Bazen seçimlerimiz beklenmedik sonuçlar getirir.
Yalnız bir hayat, boşa geçen bir hayattır.
Dürtüsel ve mantıksız da olsa, düşmanın arkasında saklandığı duvarın dibine bir bomba fırlatma fikri, dayanılmazdı.
Akıl ikilemler ve çelişkiler yığınıdır.
Bizi en çok üzen kişisel felaketler, içimizden atamayacak kadar güçsüz olduklarımız, kabul etmek istemesek de bizim de içinde rol almış olduklarımızdır.
Tüm gerçekler arasından
Hatırlamakta zorlansan da,
En gerçek iki tanesi işte burada:
Her şeyin bir bedeli vardır.
Ve her bedel günü gelince ödenir
İnsan ne kadar görmezden gelirse gelsin, ölüm kendini fark etttirmenin bir yolunu buluyor
Kaç parlak melek dans edebilir
Bir iğne üzerinde
Kaç umut boğulabilir
Bin cin şişesinin içinde
Uzun vadede kuralları esnetenler çiğneyenlerden daha çok zarar verir
Hayatta, ölüm ve şüpheden başka kesin olan bir şey yoktur.
Kafasında harcadığı zaman dünyada harcadığı zamandan daha fazlaydı
Bu dünyada hiçbir şey mükemmel değildi. Her zaman artılar, eskiler vardı. İnsan yine de yapabileceğinin en iyisini yapmak, bardağın her zaman dolu tarafını görmek mecburiyetindeydi. Gerçeklik buydu.
Bazen seçimlerimiz beklenmedik sonuçlar getirir.
Aldıklarını geri vereceksin, vermiş olduklarını aldığın zaman.
Yalnız bir hayat, boşa geçen bir hayattır.
Ve bir insan, bir rüyada, üzüntü içinde boğulabilirdi.
hayat sana limon veriyorsa , limonata yap ..
İnsanları öldüren silahlar değil,yine
insanlardır.
Hayatlarımızdaki en büyük acı, kabul etmediğimiz hatalarımızdan gelendir.
“Arayışımızdaki ilk engel, kendimizi tanıdığımızı, bizi nelerin motive ettiğini anladığımızı, durumlar ve etrafımızdaki insanlar karşısında hissettiklerimizi neden hissettiğimizi bildiğimizi farz etmek olacaktır. İlerleme kaydedebilmek için, açık fikirli olmamız gerekiyor. Kendimle ilgili gerçeği bulabilmek için, bunu zaten bildiğimi söylemeyi bırakmalıyım. Eğer ne için orada durduğunu anlamayı başaramadıysam, yolumda duran kayayı asla yerinden kaldırmamalıyım.”
Bazen seçimlerimiz beklenmedik sonuçlar getirir.
Mutluluğu yakalamak için mutluluğu kaçıran tercihler yaparız.
Burası dünya üzerindeki en mükemmel yer.
Eğer geri çekilemiyorsan, tam gaz ileri git.
İnsanların ne olduğu sorusunu geçip, kendine ne olduğunu sordun mu hiç?
Mutlak kontrol, en büyük ve nihai mutluluktur.
İnsanları öldüren silahlar değil, yine insanlardı.
Sherlock Holmes, İmkansız olanı elersiniz, elinizde kalan ne kadar mümkün görünmese de doğrudur. , derdi.
Yalnız bir hayat, boşa geçen bir hayattır.
Herkes kendini farklı şekillerde ifade etmek ister, Başkomiser. Göreviniz sırasında sizin de her defasında bu durumu gözlemlediğinize hiç şüphem yok. Ben kesinlikle çok sık karşılaşıyorum. Her birimiz ne kadar saçma ve tuhaf olsa da davranışlarımızı mantığa bürümek isteriz. Herkes haklı olduğu düşünülsün ister. Zihinsel problemleri olanlar bile. Muhtemelen özellikle de zihinsel problemleri olanlar.
Redrum kelimesini tersten okuyunca murder oluyor.
İnsanları öldüren silahlar değil,
yine insanlardır!
Gurney’in hiç dokunulmasını istemediği bir yere dokunuyordu. Ve şimdi yine aynı yere dokunuyordu; asla vedalaşamayan yanına, ayrılığı kaldıramayan tarafına.. Bir şeyleri yalnızca görüş alanından çıkarıyorsun diyordu. Ama onlar gitmiyorlar, sen gerçekte gitmelerine izin vermiyorsun. Onlara bakmalı ve veda etmelisin. Danny ile vedalaşmak, onun hayatına bakmak zorundasın. Ama açıkça bunu yapmak istemiyorsun. Sen sadece Ne, David? Ne? Ölmek mi istiyorsun?
İmkânsız olanı elerseniz, elimizde kalan ne kadar mümkün görünmese de doğrudur.
Hayatımızdaki en büyük acı, kabul etmediğimiz hatalarımızdan gelendir.
Gelseler de teker teker ya da beraber
Bütün akılsızlar şimdi ölecekler.
Önce kederle baktım dostumun kabrine
Şimdi zamanıdır katilini göndermeye cehennemin dibine.
İnsanların iç dünyaları çatışmalarla doludur. Bu bizim ilişkilerimizi şekillendirir, kızgınlıklar yaratır ve hayatlarımızı mahveder.
Bir bedende yaşayan iki insanın verdiğinden daha büyük acı olamaz.
Olduğumu sandığım insan gerçekte olduğum insandan ölesiye korkuyor; diğer insanlar onun hakkında ne düşünürler diye korkuyor. Gerçekte olduğum kişiyi bilseler bana neler yaparlar? En iyisi güvende olmak! En iyisi gerçek insanı saklamak, ona işkence etmek, onu gömmek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir