İçeriğe geç

Tormesli Lazarillo 1554 Kitap Alıntıları – Anonim

Anonim kitaplarından Tormesli Lazarillo 1554 kitap alıntıları sizlerle…

Tormesli Lazarillo 1554 Kitap Alıntıları

Merhum kocasının ardından şöyle haykırıyordu:
Kocacığım, sevgili eşim Seni nereye götürüyorlar böyle? Bir daha yiyip içmeyeceğin, matemin, kederin ve karanlığın hâkim olduğu bir eve götürüyorlar!
Bu feryatları duyar duymaz dünya başıma yıkıldı sandım, dehşet içerisinde haykırdım: Aman Tanrım! Bu ölüyü bizim eve götürüyorlar!
Zahmetsiz yazı yazılmaz, herkes emeğinin karşılığını almak ister; ama emeğin karşılığı her zaman para değildir, bir beğeni ya da övgü de yazarı mutlu etmek için yeterli olabilir. Tullius’un da dediği gibi, “Övgü sanatın teşvikçisidir.
Ah Tanrım, senin için gözyaşı dökmeyen, sadece gösteriş dedikleri bir saçmalık için acı çeken acaba daha kaç adam var yeryüzünde?
Yüce Tanrım, insanların bilmediği ne sırlar var yeryüzünde.
Ah tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.
Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.
insanların söylediklerine kulak asmayıp sadece seni ilgilendirenleri dikkate almalısın, bu senin için daha hayırlı olur.
şanssızlık bir kez gelip de kapıya dayandı mı, ne kadar tedbir alınırsa alınsın bir işe yaramıyor.
“Ah Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!”
İçimden şöyle diyordum: ‘Umarım bir gün Tanrı, bana çektirdiğin acıları sana da çektirir.’
“Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur?”
“Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?”
“Övgü sanatın teşvikçisidir.”
– [Marcus Tullius Cicero (MÖ ­106-43)]
“Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.”
– [Gaius Plinius Secundus (MS­ 61-113)]
❝Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.❞
Ah Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da tahlihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!
Açlığın zekayı geliştirdiği, tokluğun ise tam tersine körelttiği söylenir.
Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur?
İçimden şöyle diyordum:

Umarım bir gün Tanrı, bana çektirdiğin acıları sana da çektirir.

Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.
insanların söylediklerine kulak asmayıp sadece seni ilgilendirenleri dikkate almalısın, bu senin için daha hayırlı olur.
Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.
Başıma gelenlere çare bulmada açlık, yolumu aydınlatan bir ışık olmuştu. Açlığın zekayı geliştirdiği, tokluğun ise tam tersine körelttiği söylenir, bu görüş gerçekten de benim durumuma çok uyuyor.
Bu benim en iyi yaptığım meslekti ve bana kör efendimden kalmıştı.Onun dilencilik okulunun en başarılı öğrencisiydim.
Ah Tanrım, senin için göz yaşı dökmeyen, sadece gösteriş dedikleri bir saçmalık için acı çeken acaba daha kaç adam var yeryüzünde?
“Ah Tanrım!Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!”
Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur?
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Kocacığım, sevgili eşim Seni nereye götürüyorlar böyle? Bir daha yiyip içmeyeceğin, matemin kederin ve karanlığın hakim olduğu bir eve götürüyorlar!
Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.
bilmelisin ki sürekli tıkınmak domuzlara göredir, aklı başında olan bir insan yiyip içerken ölçüyü kaçırmaz.
Fakat şanssızlık Bir kere gelip de kapıya dayandı mı, ne kadar tedbir alınırsa alınsın bir işe yaramıyor.
Başıma gelenlere çare bulmada açlık yolumu aydınlatan bir ışık olmuştu. Açlığın zekayı geliştirdiği tokluğun ise tam tersine körelttiği söylenir, bu görüş gerçekten de benim durumuma çok uyuyor.
Cenazelerden söz etmişken, tanrı beni affetsin insanlara bir kastım yok; ama o törenlerin sonunda verilen yemeklerin dışında hiçbir zaman karnım doymuyor ve ancak birisi öldüğünde yemek yiyebiliyordum. Bu yüzden tanrıya her gün birisinin canını alması için dua ediyordum.
Eli sıkı olan çıplak olandan daha cömerttir.
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
“Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?”
Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur?
İşte bu yüzden, insanların söylediklerine kulak asmayıp sadece seni ilgilendirenleri dikkate almalısın.
Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.
Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.
Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.
Soylu insanlar evlerinde erdemli insanlar görmekten hoşlanmazlar, onlardan nefret ederler, hatta onlara ‘budala’ derler.
“Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?”
Bu leziz yemek sarmısak sosuyla hazırlanmış, dedi. Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır, dedim içimden.
Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.
“Ah Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor.”
“Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?”
iftiralara itibar edenler hayatta bir yere gelemez.
Ah Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır, dedim içimden.
Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.
Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.
Ah Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!
Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur?
Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?
Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.
Şimdiye kadar iki tane efendim oldu; ilki beni yarı aç çalıştırdı: onu terk ettikten sonra karşılaştığım ikincisi ise beni açlıktan öldürüyor. Onu da bıraktıktan sonra daha sefil biriyle karşılaşacak olursam, o zaman beni ölüm bekliyor demektir. Bu korkuyla onu terk etme cesaretini gösteremiyordum. Beterin beteri vardır diye düşunüyor ve her bulduğum efendimin bir öncekinden daha kötü olabileceği ihtimalini akıldan uzak tutmuyordum.
insanların söylediklerine kulak asmayıp sadece seni ilgilendirenleri dikkate almalısın, bu senin için daha hayırlı olur.
“Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.”
“Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.”
“Tanrı yardım ederse çok yakında her şeyin üstesinden geleceğiz.”
“Ah Tanrım, senin için gözyaşı dökmeyen, sadece gösteriş dedikleri bir saçmalık için acı çeken acaba daha kaç adam var yeryüzünde?”
“Yüce Tanrım, insanların bilmediği ne sırlar var yeryüzünde.”
“Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?”
Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetidir.
Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir