William Shakespeare kitaplarından As You Like It (Level 2) kitap alıntıları sizlerle…
As You Like It (Level 2) Kitap Alıntıları
Çoğu insan, varlığının sınırlı olduğunu fark etmez.
Nereye böyle aklım, beni bırakıyor gibisin?
Çoğu dostluk aldatıcıdır.
Fakat kötü düşünenin kötülüğü yanına kalmaz derler.
Ne de olsa insan, etrafında onu sırtından vuracak arkadaşları olacağına, bir ormanın soğuk ve çetin rüzgarlarına sarılarak yatmayı öğrenebilirdi.
Ölçülü ve sessiz olmak iyidir.
Saat on olmuş. Hayat nasıl koşup gidiyor böylece anlıyoruz. Bir saat önce dokuzdu, bir saat sonra on bir olacak; Ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz, Saatten saate çürüyor çürüyoruz, Bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
Yaşam dediğin nedir ki, yürüyen bir gölge.
Ölçülü ve sessiz olmak iyidir.
Yapmadık demek, yapmayacağız demek değildir.
Çoğu dostluk aldatıcıdır.
Dünya bir sahnedir.
Bir rüzgar gibi özgür olmalıyım davranışlarımda
Aşkın doğasında da ölümcül bir aptallık vardır.
Düşenin dostu olmuyormuş.
Zorlukların yaşanması değer taşır.
Sizin en büyük kusurunuz aşık olmanız
Bütün hainler böyle yapar.Eğer sözleriyle temize çıksalardı hepsi erdem kadar masum olurlardı.
Şu sıradan hayatımız amma da dikenli
Kurşun gibi ağırlaştı dilim.
Saat on olmuş. Hayat nasıl koşup gidiyor böylece anlıyoruz. Bir saat önce dokuzdu, bir saat sonra on bir olacak; Ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz, Saatten saate çürüyor çürüyoruz, Bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
Yaşam dediğin nedir ki, yürüyen bir gölge.
Bir rüzgar gibi özgür olmalıyım davranışlarımda, canım kime esmek isterse ona esmeliyim.
Olmaz; üzücü, acımasız bir üslup bu,
Tam kabadayı ağzı. Şuna bakın, bana meydan okuyor,
Tıpkı Hıristiyan’a küfreden Türk gibi!
Tam kabadayı ağzı. Şuna bakın, bana meydan okuyor,
Tıpkı Hıristiyan’a küfreden Türk gibi!
Güzellik, eşkıyanın gözünü altından daha fazla döndürür.
Yalnızca hayal kurarak yaşayamam artık.
“Budala akıllıyım sanır, ama akıllı budalalığını bilir.”
Senden kaçıyorum, çünkü incitmek istemiyorum seni.
Bütün dünya bir sahnedir,
Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular.
Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır.
Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.
Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular.
Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır.
Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar.
Ah bu nasıl bir dünya ki,
İnsanın sahip olduğu her güzellik
Zehir oluyor kendine.
İnsanın sahip olduğu her güzellik
Zehir oluyor kendine.
Onu güzel gösteren aynası değil sensin,
Senin duygularınla,kendini olduğundan güzel görüyor.
Senin duygularınla,kendini olduğundan güzel görüyor.
Çoğu insan,varlığının sınırlı olduğunu fark etmez.
Jaques; Sizin en büyük kusurunuz âşık olmanız.
Umut etmekten korkanlar, korktuğunu bilenler gibi,
Bazen inanıyorum, bazen de inanmıyorum.
Bazen inanıyorum, bazen de inanmıyorum.
Orlando;
….Eğer yenilirsem kaderin zaten hiç yüzüne gülmediği biri rezil olmuş olur;ölmek isteyen biri için,ölmenin de hiç önemi yok.Arkadaşlarıma da haksızlık yapmış olmam,çünkü arkamdan üzülecek hiç arkadaşım yok.Kimseye de zarar vermiş olmam,çünkü hiçbir şeyim yok.Şu dünyada sadece bir yer dolduruyorum işte,orayı boşalttım mı belki daha iyi bir sahibi olur.
….Eğer yenilirsem kaderin zaten hiç yüzüne gülmediği biri rezil olmuş olur;ölmek isteyen biri için,ölmenin de hiç önemi yok.Arkadaşlarıma da haksızlık yapmış olmam,çünkü arkamdan üzülecek hiç arkadaşım yok.Kimseye de zarar vermiş olmam,çünkü hiçbir şeyim yok.Şu dünyada sadece bir yer dolduruyorum işte,orayı boşalttım mı belki daha iyi bir sahibi olur.
Çok yazık,akıllıların budalalıklarından,budalalar akıllıca söz edemiyorlar.
-Sizin en büyük kusurunuz aşık olmanız.
-Bu kusurumu sizin en iyi yanınıza değişmem.
-Bu kusurumu sizin en iyi yanınıza değişmem.
Bütün dünya bir sahnedir
Saat on olmuş. Hayat nasıl koşup gidiyor böylece anlıyoruz.
Bir saat önce dokuzdu, bir saat sonra on bir olacak;
Ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz,
Saatten saate çürüyor çürüyoruz,
Bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
Bir saat önce dokuzdu, bir saat sonra on bir olacak;
Ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz,
Saatten saate çürüyor çürüyoruz,
Bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
bir saat önce dokuzdu,bir saat sonra onbir olacak;
ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz,
saatten saate çürüyor çürüyoruz,
bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
ve saatten saate olgunlaşıp duruyoruz,
saatten saate çürüyor çürüyoruz,
bu hikâye de böyle sürüp gidiyor işte.
Aşk yüzünden yaptığın aptalca şeylerden
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
En küçüğünü bile hatırlamıyorsan,
Bence sen hiç sevmemişsin.
Budala akkıllıyım sanır, ama akıllı budalalığını bilir.
Erkekler kur yaparken Nisan, evlendikten sonra Aralık havasına girerler.
Aslında kadınların düşünceleri eylemlerinden önce yol alır.
Evet, insanlar ölmüş ve kurtçuklar onları yemiş, ama hiçbiri aşk uğruna ölmemiş.
Yine de söylenen kulağa hoş geliyorsa
Bir anlamı oluyor kelimelerin de.
Bir anlamı oluyor kelimelerin de.
Çirkinlerin en çirkini kibirli çirkindir.
Sevgililerin ilişkileri aşık olanları da besler.
Çoğu insan varlığının sınırlı olduğunu fark etmez.
Yüzünün kızarması utancından değil, iffetinden olsun!
Bütün dünya bir sahnedir!
Doğada her şey ölümlü olduğuna göre, aşkın doğasında da ölümcül bir aptallık vardır.
Bilmez misiniz, bazı insanların üstün nitelikleri
Onların can düşmanıdır?
Onların can düşmanıdır?
Güzellik eskiyanın gözünü altından daha fazla döndürür.
Ölmek isteyen biri için, ölmenin hiç de önemi yok.
Çok yazık akıllıların budalalıklarından, budalalar akıllıca söz edemiyorlar.
Yüzünün kızarması utancından değil, iffetinden olsun!
Seni sevmiyorum de, ama bunu sert bir şekilde söyleme. Ölümü kanıksamış olan cellat bile, zavallı adamın boynuna baltayı indirmeden önce, kusura bakma der, özür diler.
+Ne o efendim, ne yapıyorsunuz burada?
-Hiç. Bir şey yapmayı öğreten olmadı ki.
+Peki öyleyse, neyi bozmakla meşgulsünüz?
-Hiç. Bir şey yapmayı öğreten olmadı ki.
+Peki öyleyse, neyi bozmakla meşgulsünüz?
Yalnızca üstüme başıma yapışsa silkeleyip atardım onları, ama bu dikenler benim yüreğimde.
Nasıl bir duygu bu? Kurşun gibi ağırlaştı dilim, o konuşmak istedi benimle, bense tek söz edemedim.
Çok yazık, akıllıların budalalıklarından, budalalar akıllıca söz edemiyorlar.
Eğer senin sevgin de benimki gibi doğru bir biçimde ortaya çıkmış olsaydı, sen de aynını yapardın.
“Nereye böyle aklım, beni bırakıyor gibisin?”
“Onu öyle güzel gösteren aynası değil sensin,
Senin duygularınla, kendini olduğundan güzel görüyor.”
Senin duygularınla, kendini olduğundan güzel görüyor.”