Dolce Vita Kitap Alıntıları – Aşkım Kapışmak

Beyin soru sorarak gelişir, her şeyi kabul ederek körleşir. Ne duyarsan duy, soru sormadan inanma |

Gören biriyle karşılaşınca sevinip gülmeyenin, görmeyen birini görünce ağlaması, üzülmesi ne garip.
Yoklığu üzen şeyin varlığı sevindirmeli.

Bebeklikten yaşlılığa kadar geçen sürede insan, ruhunu terbiye etmeyi öğrenir.
Bebeklik, sabırsızlıktır.
Çocukluk, taşkınlıktır.
Yetişkinlik, öfkedir.
Yaşlılık, eminliktir.
İhtiyarlık, teslimiyettir.
Ölüm ise, buluşmadır.

Dolce Vita, Aşkım Kapışmak

İnsan hayatta bir miktar yıl yaşamış olmakla ihtiyarlamaz, idealsiz kaldığı zaman yaşlanır. Yıllar deriyi buruşturur. İdealsiz kalmak ise, ruhu buruşturur.

Sana gelecekse başkasına gitmez, üzülme.

Sana gelecekse başkasına gitmez, üzülme.

Şu an ne ile uğraşıyorsanız tam konsantre olun.

Olaylar vaktinden önce gelmez. Şimdide neyin var? Şükürde misin?

İnsanların en büyük engelleri kendileridir. Herkes sınırlarını çok iyi bilir ama özgürlüklerini o kadar iyi bilmez.

Kendi kimliğinizi terk edip başkalarının yakıştırdığı kimlikle yaşamaktan sakının !

Mevlâna ne güzel demiş:
Ey insanoğlu! Kendindeki gizli hazineyi araştır! Kendini bul. Bul ama dikkatli ol, kendini çaldırma!

En büyük tembellik, her söylenene sorgulamadan inanmaktır.

Hoşuna gitmeyen, boşuna değildir.

Sadece yazdıklarım benimdir, okuduğundan anladıkların değil.

Her şey o kafanın içinde ama çoğu gerçek değil, illüzyon.

Sıkıntı gelir, seni kendine getirir. Bir elinden alır, diğerine fazlasıyla verir.

Hayatının öngörüsünü yapabilmelisin, çünkü her şey içinde mesaj barındırır. Olanların, olacakların mesajı hep vardır. Ve sen mesajı okuyana kadar olaylar tekrarlanır. Zannetme ki kaderin bir sillesi bu. Bu sadece yaratıcının iyilik tokatlarıdır. Yaşa, gör, anla, tedbir al, değiş diye.

Asla söz verme.

Geç kaldım deme sakın!

Aynı karakterde, farklı tipte insanları hayatına alıp benzer şeyleri yaşamanın nedeni sensin!

Nedensiz uyanmalar değil bunlar. Dünden farklı olman için belki de bir mesaj. Nasibinde bugün de varmış, kıymetini bil.

Azalmak bir ihtiyaçtır. Hem kendi hayatında hem de başkasının hayatında çok büyük yer kaplama! Vazgeçilmez olma ki kıymetin bilinsin.

Aşıp, pişip gelmez önüne.

Şu ana kadar düşündüğün her şey boş, çünkü biraz sonra başka bir şey düşüneceksin.

Aslında herkes kazanır, ama farklı zamanlarda.

Önemli olan mücadeledir. Sen sadece kendi yoluna bak.

Hayat içeride, içinde ; dışarıda seyrettiğin değil.

Musibet, doğruları almak için gönderilen küçük kazalardır. Bela ise sürekli yanlışta olan insanların başına gelir.

İyi insan olmak demek, hayata dokunan insan olmak demektir.

Farkında olmak, mutluluk getiren bir şeydir. Bilmek de öyle.

Bakalım kimlere umut olacak sözlerin? Kimlere hayat verecek yaptıkların? Geçmişte pişmanlıkların varsa, geleceğe göz kırp. Çünkü en büyük başarılar, en derin acıların üzerine inşa edilir. Sabret

Yolculuğu seveni, yolun sonuyla kandıramazsın

Başına gelen kazalar, bedenini öldürmediyse ruhunu iyileştirmek içindir.

Yaşadığın yaşların hakkını verebilmek önemli olan.

Ne olursa olsun çalışmaya devam et. Başarılı ol en dürüstünden. Eskiden düşmanın olan, zamanla hayranın olacaktır.

Sizi yorumlama hakkını, gerçekten sizi anlayana verin. Gerisi boş konuşur.

Senin haberin olmadan, canlı cansız her şey en çok istediğin şey için görevdedir. Sen tesadüf dersin, onlar perdeli gerçeklerdir.

Hayatta sorumluluk almayan insanların sizi eleştirmeye hakkı yoktur. Hem boş boş otur hem de boş boş konuş.

Kendimize verdiğimiz en büyük zarar, dünümüzle bugünümüzün aynı olması.

Üç şey kalbi öldürür; çok konuşmak, çok uyumak, çok yemek.

Yolculuğu seveni, yolun sonu ile kandıramazsın.

Başkasının gözlerinde kendimizi görmeyi istemekten vazgeçmeliyiz. Karşındaki ne söylerse söylesin, kabul etmek zorunda değilsin ama uyum sağlamak zorundasın.

Olacak oluyor zaten. Bize düşen, orada hazır olmak. Gün hazır, sen de hazır ol olacaklara, çünkü her şey senin olgunlaşmana adanmış.

Bazen birşeylerin gelmesi zaman alabilir. Belki de bir boşluk gerekiyordur hayatında. Gereksiz ne varsa hayatından bugün hepsi hayatından çıksın.

Sen hayallerinden vazgeçme, onlar duaya dönüşür.
Ne zaman kabul olur diye de dertlenme;
Her şey vaktini bulur.

En büyük tembellik, her söylenene sorgulamadan inanmaktır.

Hiçbir şeye alışmayın, çünkü tadı değişiyor!

İçimizde birden fazla çocuk var. Kimi yaralı, kimi öfkeli, kimi mutlu. Doğru çocuğu yaşatmayı bileceksin. Çünkü diğerleri büyümeli.

Başında çok olan sevgiler, sahtedir. İnsan bir şeyi çok sevdiğini söylüyorsa, aslında sevdiği tek şey kendisidir. O şeye sahip halini seviyor, hayal ediyordur.

“Modern hayatın mutluluk çubuğu, antidepresan putu. İnternet, yani bir nevi birbirimizi görmeden, maskelerimizle kurduğumuz iletişim şeklimiz.”

Kendi değerlerini başkalarının algılarında yaratmaya çalışıyorlar. Egolarına uygun imajlar yaratıp sonra o imajlara tapınıyorlar.

‘Gençlik aslında az yaşamış olmak değildir: Bir ruh halidir. Bir iradenin sonucudur. Bir hayal etme kabiliyetidir.’
Gençlik, bir heyecan çokluğudur. Cesaretin çekingenliği mağlup etmesi, olayların içinde yaşamak şevkinin rahatlık keyfine gelip gelmemesidir.

Sizi yorumlama hakkını, gerçekten sizi anlayana verin. Gerisi boş konuşur.

Doğru kıyaslama, tatmin duygusunu arttırır; ama yanlış kıyaslama hırsı arttırır. İnsanın kötüye gitmesine neden olan hırs ve egodur.

Hayatta bedel ödemiş, acı çekmiş insanla az acı çekmiş, bedel ödememiş insanın ruh hali aynı olamaz.

Hiçlik,her şey olabilme potansiyelini taşıdığı için çok daha değerlidir.

Hayat içeride, içinde, dışarıda seyrettiğin değil.

Ömrümden günler eksilmiyor, her sabah yeniden sevmek, yeniden şükretmek için ömrüme güzel günler ekleniyor.

Affetmek,size yapılanı kabullenmek değil.Size kötülük yapanla aranızdaki zihinsel bağı koparmaktır.Ne gerek var fazla yüke?

Asla,en mükemmeli ilk seferde yapmaya çalışmayın.Sonraki beklentilere cevap vermek zorlaşır.Sıyrılmadıkça zihnin karanlık odalarından ,hayatın her an’ı gölge olur güzelliklere..

Ne olursa olsun çalışmaya devam et.Başarılı ol en dürüstünden.Eskiden düşmanın olan,zamanla hayranın olacaktır.

En büyük tembellik,her söylenene sorgulamadan inanmaktır.

Hayatta bedel ödemiş,acı çekmiş insanla az acı çekmiş,bedel ödememiş insanın ruh hali aynı olamaz.

Namaz kılıyor diye yobaz,mini etek giyiyor diye ahlâksız olabilir mi bir kişi?

İnsandan ve eşyadan azaldıkça,sevgiden ve huzurdan çoğalırsın.

Doğum ve ölüm acısızdır. Başlangıç ve son acı vermez. Acı ikisinin arasında yaşadıklarındır,yani yaşadığındadır.

Dün yoktu,bugün var,belki yarında olmayacak. Öyleyse gelir gider,bizde kiracı olurlar.

Çünkü hayat,bakıp görebildiklerin arasında ki zanlardı.
Zanlar da güzeldi
Hayat da !

Birileri öldü mahallede,çalınmayan kapılar çalınmaya başladı.