İmam Beyhaki kitaplarından El-Âdâb kitap alıntıları sizlerle…
El-Âdâb Kitap Alıntıları
İmam Beyhaki kitaplarından El-Âdâb kitap alıntıları sizlerle
El-Âdâb Kitap Alıntıları
Mü’minin şerefi, dinidir; fazileti, aklıdır; soyu, ahlâkıdır.
Mümin güzel ahlakıyla, geceleri namaz kılıp gündüzleri oruç tutan kimselerin derecesine ulaşır.
Her kim, bir Müslümanı, saygınlığının yok edilmesi ve şerefine halel gelmesi söz konusu olan bir yerde terk ederse, Allah da onu, kendisine yardım edilmesini istediği bir yerde yalnız bırakır.
Kim de bir Müslümana, saygınlığının yok edilmesi ve şerefine halel gelmesi szö konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona, kendisine yardım edilmesini istediği bir yerde yardım eder.
(Beyhaki, el Adab, hd no; 111)
•Ahmed b. Hanbel, II, 24
“ALLAH’ı ve Resûlü’nü sevip sevmediğini öğrenmek isteyen kimse kendisine baksın.
Eğer Kur’ân’ı seviyorsa, ALLAH’ı ve Resûlü’nü seviyor demektır.”
İlim ancak üç haslet ile birlikte taşınıp güzel olabilir. Bunlar da Allah’a karşı takva, sünnete muvaffak olma ve haşyettir.
•Hayra kulak vermeye doyamayan müminin varacağı yer cennettir.
•Ey dil !.Hayır söyle ki kazanasın.Pişman olmadan sus ki, selamete eresin.
Hayânın tamamı hayırdır ve hayâ, ancak hayır getirir.
Müslim, Îmân 60
Sizden hiç kimse, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olamaz.
Buhârî, Îmân 7
• Zeamû (iddia ettiler) sözü, kişinin ne kötü bir bineğidir
Buhârî, Edep 33
•Sizden hiç kimse ‘NEFSİM PİS OLDU’ demesin.(Diyecekse de) ‘NEFSİM DARALDI/SIKILDI’ desin.
•İnsanların gönüllerini cezbetmek için gereğinden fazla söz öğrenen kimsenin Allah kıyamet gününde farz ve nafile hiçbir ibadetini kabul etmez.
Ey Ukbe! Diline sahip ol, Evine bağlı ol, Hatalarına ağla.
Kadınlar konusunda Allah’tan korkun. Çünkü onları Allahın emaneti olarak aldınız
Bir kızı olup da onu diri diri toprağa gömmeyen ve erkek çocuğunu ona tercih etmeyen kimseyi Allah Teala onun sayesinde cennete koyar.
Bir şeyi (haddinden fazla) sevmen, seni kör ve sağır eder.
Yaşı küçük olan büyük olana, yürüyen oturana, sayıca az olan topluluk da çok olana selam verir.
Size, faydalı olan hurma, süt ve baldan yapılan içeceği tavsiye ederim. Allah’a yemin olsun ki, o sizin midenizi, tıpkı yüzünüzü kirden dolayı yıkamanız gibidir.
Allah’ın en sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman’dır.
Onlardan birini görürseniz ona, ‘Bizi rahatsız etmeyeceğinize dair Hz Nuh A.s ve Hz Süleyman A.s’a verdiğiniz söz aşkına (evi terk edin) deyin.’ Buna rağmen yine gelirlerse, onları öldürün.
ALLAH CC şöyle buyurdu;Ademoğlu zamana dil uzatıyor (ona kötü sözler söylüyor). Halbuki zaman benim. Her emir benim elimdedir. Gece ve gündüzü arka arkaya ben getiririm.
ALLAH azze ve celle şöyle buyurdu: Ademoğlu zamana dil uzatıyor (ona kötü sözler söylüyor). Halbuki zaman benim (onu ben yarattım). Gece ve gündüz de benim elimdedir.
Taun (veba) bir azaptır ve o, bir kavmin uğratıldığı bir azabın kalıntısıdır. Sizin bulunduğunuz bölgede taun hastalığı görülürse, kaçarak oradan dışarı çıkmayın. Sizin bulunmadığınız bir bölgede çıkarsa da sakın oraya girmeyin.
Ümmetimde dört cahiliye adeti bulunmaktadır ki, bunları terk etmeyeceklerdir: Neseplerle övünmek, neseplere dil uzatmak, yıldızlar ile yağmur yağdırılmasını istemek ve ölülere feryat fidan ağlamak. Ölülere feryat figan ağlayan kişi, ölmeden önce tövbe etmezse, kıyamet gününde üzerinde katrandan bir elbiseyle kalkacak sonra üzerinde ateş alevinden elbiseler bulunduğu halde kaynatılacaktır.
Allah azze ve celle sizden cahiliyenin kibrini ve atalarla övünme adetlerini giderdi. (İnsanlar iki kısımdır:) Takva sahibi mümin, günahkar ve bedbaht kimse. İnsanlar, Adem’in çocuklarıdır. Adem de topraktan yaratılmıştır. İnsanlar ya cahiliyedeki atalarıyla övünme adetine son verirler ya da ALLAH katında burnuyla pislik yuvarlayan böcekten daha değersiz hale gelirler.
“Öyle değil! ’ Allah’tan, gerektiği gibi hayâ etmek, başı ve başta bulunan organları ve karın ve karnın içerisine aldığı organları (her türlü günah ve haramlardan) korumak, ölümü ve (onun yol açtığı) sıkıntıları hatırlamaktır. Ahireti isteyen kimse, dünya hayatının süsünü bırakır. Kim bu şekilde davranırsa Allah ’tan, gerektiği gibi hayâ etmiş olur. ”
“Nerede olursa olsun Allah’ın, kendisinin yanında olduğunu bilmesi, kişinin imanının en faziletli hâllerindendir. ”
“Herhangi birinizin ipini alarak dağa gitmesi ve oradan sırtında bir deste odun getirmesi, sonra da onu satması ve ondan dolayı insanlardan istiğnâ etmesi, insanlardan istekte bulunmasından daha hayırlıdır. Zira istekte bulunduğu kimseler ya verirler ya da vermezler. ”
Buhârî, Zekât 50; Ahmed b. Hanbel, I, 167; İbn Ebu Şeybe, el-Musarmef, II, 425; Ebu Ya’lâ, Müsned, II, 36.
Kibir, hakkı inkar etmek ve insanları hakir görmektir.
Ummetin Salih kulları birbiri ardınca bu dünyadan giderler. Geriye arpa veya hurmanın süprüntüleri gibi değersiz olanlar kalır. Allah da bunlara hiçbir değer vermez.
“İnsanın, Allah Teâlâ katında amel ile elde edemeyeceği bir makamı vardır: Kişi belalara duçâr oldukça bu makama erişir.
“Şu dört şeyin kendisine verildiği kimseye, dünya ve ahiretin hayrı verilmiş demektir: Şükreden bir kalp, zikreden bir dil, belaya karşı sabreden bir beden ve kendi nefsine de eşinin malına da ihanet etmeyen bir eş. ”
Buhârî, Tefsîru sûre 24 (12); Ebû Dâvûd, Libâs 33
Allah azze ve celle şöyle buyuruyor:
”Kim benim için tevazu gösterirse ” Allah resulü burada sağ elinin avucu ile yere işaret etti. ”Onu şöyle yükseltirim ”. Allah resulü burada da sağ elinin avucu ile gökyüzüne işaret etti.
Bir kişi, diğer bir kasabadaki kardeşini ziyarete gidiyordu. Allah, adamın geçeceği yolun üzerine bir meleği gözcü olarak gönderdi. Adam yanına gelince Melek : ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sordu. Adam: şu kasaba’daki bir kardeşimi ziyarete gidiyorum, dedi. Melek: onun, senin üzerinde, ödemekle yükümlü olduğun bir hakkı var mı? Adam: hayır yoktur. Ancak ben onu Allah için seviyorum, dedi. Bunun üzerine Melek: ‘Ben Allah’ın sana gönderdiği bir elçisiyim. Allah azze ve celle seni, senin o kardeşini sevdiğin gibi seviyor. Dedi.
Buhari 128- Müslim 38- Beyhakî 488
Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık için savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğrunda ölen bizden değildir.
Ebu davud, Edeb 121
Birbirinize iyiliği emredin ve birbirinizi kötülükten sakındırın. Öyle ki, itaat edilen bir cimrilik, tabi olunan arzular, dine tercih edilen dünya ve her görüş sahibinin kendi görüşünü beğendiğini gördüğünde ve gücünün yetmeyeceği bir işle karşılaştığında, sen artık kendine bak. Halktan uzaklaş. Artık ardınızda sabır günleri vardır. O günlerde sabretmek, avuçta kor ateş tutmak gibidir. O günlerde güzel amellerde bulunan kişiye, kendisi gibi amel eden 50 kişinin sevabı vardır.
Kişide bulunan en kötü huylar, hırslı bir cimrilik ve ileri derecede korkaklıktır.
Bir kızı olup da onu diri diri toprağa gömmeyen, onu hor görmeyen ve erkek çocuğunu ona tercih etmeyen kimseyi Allah Teala onun sayesinde cennete koyar.
Kim kız çocuklarından dolayı bir şeyle imtihan edilir de onlara iyilik yaparsa, bu kız çocukları cehenneme karşı ona perde olurlar.
Tevbe 9/119
Buhârî, el-Edebü’l-müfred, s. 195
Kabirleri ziyâret edin. Çünkü kabir ziyâreti size ahireti hatırlatır.
“Ruhlar bir araya gelmiş topluluklardır. Onlardan (dünyaya gelmeden ruhlar âleminde) birbirleriyle tanışanlar (bu dünyada da) anlaşırlar. (Dünyaya gelmeden ruhlar âleminde) birbirleriyle anlaşamayanlar (bu dünyada da) anlaşamazlar. ”
Buhârî, Ehâdîsu’l-Enbiyâ 2; Müslim, Birr 159, 160; Ebu Davud, Edeb 19; Ibn Hibbân, Sahih, XIV, 42; Hâkim, el-Müstedrek, IV, 466.
Adam daha sonra o kişiyle karşılaştı ve ona Allah’a yemin olsun ki, ben seni Allah için seviyorum dedi. O kişi de Beni kendisi için sevdiğin Allah da seni sevsin karşılığını verdi.
Ebû Dâvûd, Edeb 123; Nesâî, es-Sünenü’l-kübrâ, VI, 54; Ahmed b. Hanbel, III, 156, 241
“Sizden biri, sevdiğini Allah için sevmedikçe; ateş atılmak, kendisine, Allah onu küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmekten daha sevimli olmadıkça ve Allah ’ı ve Resûlü’nü o ikisi dışındakilerden daha çok sevmedikçe imanın tadını alamaz.”
“Ey Aişe! Yumuşak davran. Eğer bir şeyde yumuşak huyluluk varsa onu güzelleştirir. Bir şeyden de yumuşak huyluluk alınırsa onu lekeler. ”
198 Müslim, Birr 78; Ebu Davud, Cihad 1, Edeb 11; Ahmed b. Hanbel, III, 241, VI, 58, 112, 125, 171, 206, 222; Tayâlisî, Müsned, s. 211; İbn Hibbân, Sahih, II, 310, 311.
“Sende Allah ’ın ve Resâlii ’nün sevdiği iki huy vardır: Hilm ve vakar. ”
165Mus’ab b. Sa‘d’ln, babasmdan rivayet ettiğine göre, Allah Resülü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Ahiret amelleri dışındaki diğer tüm işlerde teenni ile hareket edilmelidir. ”
Sonra Allah Resülü sallallahu aleyhi ve sellem “Ey Ebu Bekir! Zulme uğrayıp da Allah azze ve celle için ona karşılık vermeyen kimseyi bundan dolayı Allah yardımıyla izzetlendirir” buyurdu.
| Ahmed b. Hanbel, II, 436; Heysemî, Mecma’u’z-zevâid, VIII, 190
Müslümana sövmek, fısk; onunla savaşmak ise küfürdür.
| Buhârî, İman 36, Edeb 44, Fiten 8; Müslim, İman 116; Tirmizî, Birr 52, İman 15
| Müslim, Birr 70; Nesâî, es-Sünenü’l-Kübra, VI, 467; İbn Hibbân, Sahih, XIII, 71, 72; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübra, X, 247.
Sizden hiç kimse, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.
| Buhârî, İman, 7, Müslim, İman, 71, 72
| Taberânî, el-Mu’cemu’l-kebîr, VI, 235; Hâkim, el-Müstedrek, IV, 136
Ben ve yetimle ilgilenen kişi cennette şöyleyiz. buyurdu.
| Buhâri, Talâk 25, Edeb 24; Ebu Davud, Edeb 131; Tirmizî, Birr 14; Ahmed b. Hanbel, V, 333
Sıla-i rahim yapan kimse, kendisine yapılan ziyaretin karşılığını veren kimse değildir. Asıl sıla-i rahim yapan kimse, kendisi ile akrabalık ilişkilerini kesenler ile ilişkilerini kesmeyip devam ettiren kimsedir.
| Buhâri, Edeb 11; Ebu Davud, Zekât 45; Tirmizî, Birr 10, Ahmed b. Hanbel, II, 163, 190; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, VII, 27
Hz. Muhammed (ص)
Hâkim, el-Müstedrek, 1, 212, 2, 177; Beyhakî, Şuabu’l-îmân, 6, 239.
Hz. Muhammed (ص)
Ebu Davud, Edeb 121.
Tirmizi
Buhari-edeb
* Tekâsür 102/1-2.