Mahmut Dipşar kitaplarından Melâmet Uyanmaktır 2 kitap alıntıları sizlerle…
Melâmet Uyanmaktır 2 Kitap Alıntıları
Bu âleme dost kazanmaya geldik.
Âşık maşukta yok olur.
Kalplerin şifası sevgili ile buluşmaktır.
New York Herald Tribune gazetesi, John O’Neill’in “Almighty Atom” isimli kitabında söylenmiş sözleri topluyor ve diyor ki: “Her ne kadar gerek Yunan gerekse Roma akımının yetiştirdiği ilim adamlarının atom hakkında bazı yazıları görülüyor ise de bunlar en son olarak 20. yüzyıl medeniyetinin bulduğu atomun
hakikatini ifadeden âciz kalmaktadır. Bugünkü bilinen atom hakkında ilk fikir, İslâm âleminden Hz. Muhammed’in damadı, Hz. Ali tarafından söylenmiştir.”
Hz. Ali’nin sözünün İngilizce ifade edilişinin Türkçesi şöyledir: “Bir zerreyi son haddine varıncaya kadar parçalasan onun ortasında bir güneş bulursun.”
Burada Hz. Ali en ufak bir zerrede yani atomun içinde bir güneş sisteminin mevcudiyetini müşâhede etmiştir ki çekirdek (güneş) etrafında elektron ve protondan müteşekkil yıldızlar devamlı olarak hareket hâlinde dönmekte ve seyretmektedir.
hakikatini ifadeden âciz kalmaktadır. Bugünkü bilinen atom hakkında ilk fikir, İslâm âleminden Hz. Muhammed’in damadı, Hz. Ali tarafından söylenmiştir.”
Hz. Ali’nin sözünün İngilizce ifade edilişinin Türkçesi şöyledir: “Bir zerreyi son haddine varıncaya kadar parçalasan onun ortasında bir güneş bulursun.”
Burada Hz. Ali en ufak bir zerrede yani atomun içinde bir güneş sisteminin mevcudiyetini müşâhede etmiştir ki çekirdek (güneş) etrafında elektron ve protondan müteşekkil yıldızlar devamlı olarak hareket hâlinde dönmekte ve seyretmektedir.
Aşağıdaki şiir Kerbelâ olayında, Hz. Hüseyin Efendimizin şehadetinden sonra zevce-i muhteremeleri olan Hz. Şehribânu tarafından söylenmiştir:
Sen sefer kıldın cihândan ben cihânı n’eyleyim
Kubbe-yi aşkım yıkıldı, âsumanı n’eyleyim
Beyt-i Ömrüm tâ temelden hâk ile yeksan olup
Kaldı bomboş gülzârım, ben bu cânı n’eyleyim
Bülbülümle, gülşenimle göçmeye kıldım karar
Lâne-yi aşkın dururken âșiyanı n’eyleyim
Ey Hüseynim, ey habibim, gönlümün ey serveri
Şehribânu bir kölendir, bunca şânı n’eyleyim.
Şems-i Tebrizi Hazretleri birgün Konya’da ikindi ezanı okunur iken farkına varmadan boş bulunup yüksek sesle, müezzin Eşhedü en lâ ilâhe illallâh hitabını söyler iken Yalan söyledi. der. Etrafta olan bir grup medrese talebesi, zaten hocaları Hz. Mevlânâ’yı onlardan uzaklaştırdığı için Şems’e düşman olduklarından, hemen başına üşüşüp onu linç etmeye kalkar. Hz. Şems Durun, ispat edeceğim. deyince hepsi duraklar. Şems civardaki bir demirci dükkânına girip örsün üzerine çıkıp ezan okumaya başlar. Onu hiddetle izleyenlerin bakışları altında hazret ezan okurken üzerine çıktığı demir örs onların şaşkın bakışları altında erimeye başlar. Zâhir ehli olan bu güruh, bu kerâmetin yarattığı şaşkınlığı yaşarken yere iner ve Ben de yalan söyledim. der. Ve şaşıranlara Eğer doğru
söyleseydim, benim de erimem gerekirdi. buyurur.
söyleseydim, benim de erimem gerekirdi. buyurur.
İncil’in Aramice olan aslı Yunancaya çevrilirken nefs kelimesi beden diye tercüme edilmişti. Papazlar da yıllarca onları günahtan kurtarmak için bedenlerini yaktılar.
Bir Bektaşi babası ile sohbette iken, Allah razı olsun efendim deyince, baba birden Ulan, Allah senin emrinde mi ki razı olsun diyorsun? Sen razı mısın onu söyle. diye bağırır.
Bir mucize var. Kadının karnı şişiyor, sonra içinden insan çıkıyor.
Veliyyullah ölmeyin, ölen hayvandır. Siz vefat edin. Vefa gösterip emaneti yerine teslim edin. Eğer vefâ sahibiyseniz insansınız. diyor.
Kalplerin şifası sevgili ile buluşmaktır.