Ursula K. Le Guin kitaplarından Karanlığın Sol Eli kitap alıntıları sizlerle…
Karanlığın Sol Eli Kitap Alıntıları
Hakikati söyleyen tek bir ses donanmalardan ve ordulardan daha büyük bir güçtür.
.
Kesinlikle mutlu değildim. Mutluluk akılla ilgilidir ve sadece akıl onu kazanır.
Kesinlikle mutlu değildim. Mutluluk akılla ilgilidir ve sadece akıl onu kazanır.
Bana verilen, kazanamayacağın, saklayamayacağın ve çoğu zaman o anda farkına bile varmadığın bir şeydi; sevinç diyorum.
Sen benim için sürgünsün, ben de senin için.
Korku çok yararlıdır, karanlık gibi; gölgeler gibi.
Kimi zaman çarkın ters yönüne gitmen gerekir.
İnsan kendi gölgesini taşımalı.
Hiçbir şey başarı kadar başarı sağlayamaz.
– Ama bir kapıyı açmaya bin adam gerekmez, lordum.
+ Açık tutmak için gerekebilir.
+ Açık tutmak için gerekebilir.
İnsanları biliyorum, şehirleri, çiftlikleri, tepeleri, nehirleri ve kayalıkları biliyorum, tepelerdeki bir otlağın bir kenarında güz sonu güneşin nasıl battığını biliyorum; ama bütün bunları bir sınıra bağlamanın, ona bir ad takıp bu adı taşımayan yerleri sevmemenin ne anlamı olabilir? Ülkesini sevmek nedir, başka ülkeleri sevmemek mi? Öyleyse iyi bir şey değil bu.
Onurlu insanlar da pekâlâ yasadışına itilirler; yine de gölgeleri küçülmez
Mutluluk akılla ilgili bir şeydir ve yalnızca akıl kazanır mutluluğu. Bana verilen kazanamayacağınız, saklayamayacağınız ve çoğu kez ilk anda tanıyamadığınız bir şeydi; yani coşku.
Ulaşılacak bir sonu olan bir yolculuk yapmak iyidir; ama asıl önemli olan yolculuktur.
İkisi birdir, yaşam ve ölüm, uzanırlar yan yana
Neyse. Buzullar bir gecede donmadılar..
Suskunluk benim seçeceğim bir şey değil, ama yalan söylemekten daha uygun bana.
Ulaşılacak bir sonu olan bir yolculuk yapmak iyidir, ama asıl önemli olan yolculuktur.
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir. Ve yeryüzünde iyi yönetim diye bir şey varsa ona hizmet etmek büyük zevk olurdu.
Burası dünya sadece. Olduğu kadar. Burada doğarsın ve … her şey olduğu gibidir.
Bir şeye karşı koymak onu sürdürmektir.
Hayatı mümkün kılan şey sürekli , dayanılmaz belirsizliktir ; yani bir an sonra ne olacağını bilememek.
Korkunç bir şey bu. İnsanların kaybetmediği bu iyilik. Korkunç çünkü en sonunda karanlıkta çırılçıplak kaldığımızda elimizde başka bir şey olmuyor. Öylesine zengin, öylesine güçlü olan bizlerin elinde bir tek bu kalıyor. Verecek başka bir şeyimiz yok.
… Sizden korkmuyorum ki! Yalancılardan korkuyorum , üçkağıtçılardan korkuyorum ve en çok da acı hakikatten korkuyorum.
Kendinizi kimseye kullandırmayın. Hiziplerden uzak durun. Kendi yalanlarınızı söyleyin, kendi işlerinizle uğraşın. Ve kimseye güvenmeyin.
Sürgünler asla anadillerinde konuşmamalı; onların ağzında daha acı oluyor.
“Soru ne kadar belirli ve sınırlı olursa cevap da o kadar sınırlı ve kesin olur” Dedi. “belirsizlik belirsizliği doğurur. Ve tabi bazı sorular cevaplanamaz.
Orgoreyn’den nefret etmek mi? Hayır nasıl nefret edebilirim ki? Tibe böyle şeyler söyleyip duruyor ama benim aklım almıyor. İnsanları biliyorum, şehirleri, çiftlikleri, tepeleri, nehirleri ve kayalıkları biliyorum, tepelerdeki bir otlağın bir kenarında güz sonu güneşin nasıl battığını biliyorum; ama bütün bunları bir sınıra bağlamanın, ona bir ad takıp bu adı taşımayan yerleri sevmemenin ne anlamı olabilir? Ülkesini sevmek nedir; başka ülkeleri sevmemek mi? Öyleyse iyi bir şey değil bu… Sevginin nefretten oluşan bir sınır hattı olmaz.
Hayatı mümkün kılan şey sürekli, dayanılmaz belirsizliktir; yani bir sonra ne olacağını bilememek.
Hayatı mümkün kılan umulmayan şeylerdir.
Bir şeye karşı koymak onu sürdürmektir.
İnsan değer verdiği şeylere, gözüyle bakar,
Yüreğiyle taşır.
Yüreğiyle taşır.
Sevgi emekmiş..Emek ise vazgeçmeyecek ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş..
Eylem yarar sağlamıyorsa bilgi topla; bilgi yarar sağlamıyosa uyu.
bir sevginin nefretten oluşan bir sınır hattı olamaz.
Doğuştan olan farklılıkları öğrenilmiş farklılıklardan ayırt etmek cidden zor. Kadınların toplum işlerine erkeklerle eşit biçimde katıldıkları yerlerde bile çocuk doğurma ve büyütme işini çoğunlukla onlar yapıyor.
Eylem yarar sağlamıyorsa bilgi topla. Bilgi yarar sağlamıyorsa, uyu.
İnsanları yalnız korku yönetir.
Ama Gethen’de hiçbir şey savaşa yol açmıyordu. Kavgalar, cinayetler, kan davaları, çatışmalar, öç almalar, suikastlar, işkenceler, zulümler, bütün bunları bilecek kadar gelişmişlerdi ama savaşmıyorlardı. Anlaşılan, seferberlik yetisinden yoksundular. Bu bakımdan hayvanlar gibi davranıyorlardı. Ya da kadınlar gibi. Erkekler veya karıncalar gibi hareket edemiyorlardı.
Çizmelerim ayın aydınlattığı ince karda gıcırdayarak Saray’ın sessiz bahçeleri ve dehlizleri boyunca yürüdüm ve şehrin derin sokaklarından geçerek eve döndüm. Üşümüştüm, güvensizdinm, ihanet duygusu, yalnızlık ve korku kaplamıştı içimi.
Doğuştan olan farklılıkları öğrenilmiş farklılıklardan ayırt etmek cidden zor. Kadınların toplum işlerine erkeklerle eşit biçimde katıldıkları yerlerde bile çocuk doğurma ve büyütme işini çoğunlukla onlar yapıyor
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir. Ve yeryüzünde iyi bir yönetim diye bir şey varsa ona hizmet etmek büyük bir zevk olurdu.
Hayatı mümkün kılan umulmayan şeylerdir.
“Toplumsal-cinsel etkileşim kalıplarımızın hiçbiri yok burada. Onlar bu oyunu oynayamazlar. Onlar birbirlerini kadın ya da erkek olarak görmezler. Bizler için tahayyül edilemez bir şey bu. Yeni doğmuş bir bebek hakkında ilk sorduğumuz soru nedir?”
“Elbette yaldız filan yok aslında, hepsi bir büyüme süreci, ilkellik de medeniyet de aynı şeyin farklı dereceleri. Eğer medeniyetin bir karşıtı varsa savaştır bu. Bunlardan ya biri olur ya öteki, ikisi birden olamaz.”
“Bir insan şansına güvenebilir ama bir toplum güvenemez.”
“Hayatı mümkün kılan şey sürekli, dayanılmaz belirsizliktir; yani bir sonra ne olacağını bilememek.”
İzlemeyeceğim saçma yollar var ama güvenli bir yol yok.
Hayatı mümkün klan şey sürekli, dayanılmaz bir belirsizliktir; yani bir sonra ne olacağını bilememek.
”İnsanlar arasında yerim yok. Kimse beni görmüyor. Konuşuyorum ama duymuyorlar. Geliyorum ama karşılamıyorlar. ”
Onurlu insanlar da pekâlâ yasadışına itilirler; yine de gölgeleri küçülmez
Suskunluk benim seçeceğim bir şey değil; ama yalan söylemekten daha uygun bana.
Tehlikede onur vardır
Hayatı mümkün kılan umulmayan şeylerdir
Eğer medeniyetin bir karşıtı varsa, savaştır bu. Bunlardan ya biri olur ya öteki, ikisi birden olamaz.
Bilinmeyen dedi Faxe’nin ormanda çınlayan yumuşak sesi, önceden görülmeyen, kanıtlanmayan, hayat bunlar üzerine kuruludur. Cehalet düşüncenin temelidir. Kanıtsızlık eylemin temelidir.
İnsanları yalnız korku yönetir çünkü.
Hayır, yurtseverlik derken sevgiyi kastetmiyorum. Korkuyu kastediyorum. Başkasına duyulan korkuyu. Bunun ifadeleri de şiirsel değil siyasaldır: Nefret, rekabet, saldırganlık, içimizde büyüyor bu korku.
Hayatı yaşanabilir kılan tek şey kalıcı, dayanılmaz belirsizlik: Sıradaki ne olduğunu bilmemek.
İnsan ömrü dünyalar arasındaki zaman sıçramaları ile baş edemeyecek kadar kısa
Ne de olsa iki insan arasındaki derin bir sevginin derin bir acı da verme gücü ve olasılığı vardı.
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir.
Ulaşılacak bir sonu olan bir yolculuk yapmak iyidir,ama asıl önemli olan yolculuktur.
İkisi birdir, yaşam ve ölüm, uzanırlar yan yana
Ama utanç ve arzu duymamak insanca değildir.
Hayatta bir kere sevmeye mahkûm olanlardandı.
Düşünün:İnsanlık güçlü ve zayıf,koruyucu/korunan, hükmeden/hükmedilen, sahip olan/sahip olunan, aktif/pasif diye ikiye bölünmemiş.
Gözlerimi yıldızlara diktim ve içine daldığım çamuru göremedim.
Ateş ile korku iyi birer uşak, kötü birer efendidir.
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir.
İnsanları biliyorum, şehirleri, çiftlikleri, tepeleri, nehirleri ve kayalıkları biliyorum, tepelerdeki bir otlağın bir kenarında gün sonu güneşin nasıl battığını biliyorum; ama bütün bunları bir sınıra bağlamanın, ona bir ad takıp bu adı taşımayan yerleri sevmemenin ne anlamı olabilir? Ülkesini sevmek nedir, başka ülkeleri sevmemek mi?Öyleyse iyi bir şey değil bu.
Kötü bir yönetimden nefret etmeyen adam aptalın tekidir.
Zor bir zamanda yaşıyoruz, şükran olmayan bir zamanda.
Hayatı mümkün kılan şey sürekli, dayanılmaz belirsizliktir; yani bir sonra ne olacağını bilememek.
Eylem yarar sağlamıyorsa bilgi topla; bilgi yarar sağlamıyorsa, uyu.
Hakikati söyleyen tek bir ses donanmalardan ve ordulardan daha büyük bir güçtür.