Ahmet Ümit kitaplarından The Flock – Try Them As Gold kitap alıntıları sizlerle…
The Flock – Try Them As Gold Kitap Alıntıları
Haklısın Evgenia diyorum, Bu ülke çok acımasız,bu topraklar çok sert,bu toprakların insanı çok hoyrat Ama burası bizim ülkemiz Evgenia,burası bizim toprağımız,bizim vatanımız.Biz burasıyız Evegenia
Kadınlar bir erkeği sevince ama gerçekten sevince, tuhaf bir güç geliyor üzerlerine. Yıkıcı olduğu kadar yapıcı bir güç; o anda sizi öldürebilirler yada sizin için gözlerini bile kırpmadan ölüme gidebilirler.
Saf ve ölümsüz Olan sadece sevgidir!!!!
Gerçek inanç nüfus kağıdında yazmaz .gerçek inanç yüreğimizdedir!!!!
Kötülüğe yenilme kötülüğü iyilikle yen!!!?
Bir de böyle konuşmuyorlar mı, cinim tepeme çıkıyor. işkence ediyorlar,öldürüyorlar,hırsızlık yapıyorlar,uyuşturucu satıyorlar,sonra da çıkıp ne yaptıysak vatan için,millet için,devlet için diyorlar.
Ama bu ülkede çok acımasız Başkomiserim.Bu topraklar çok sert,bu toprakların insanları çok hoyrat,bu ülke gerçekten çok acımasız be Başkomiserim.
Kimse kimseyi tanıyamaz, tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.
Adalet, vicdanımız ile yasa arasında bir yerde duruyor!!!
Devir, ciğeri beş para etmez adamların devri!!!!
Kimseye etmem şikayet
Ağlarım ben halime!!!!!!
Titrerim mücrim gibi
Baktıkça istikbalime!!!
Ağlarım ben halime!!!!!!
Titrerim mücrim gibi
Baktıkça istikbalime!!!
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
İnsan denen bu tuhaf yaratığı uzak tutacak ne bir güç var ,ne de bir yasa !!!!!
Gerçek inanç nüfus kağıdında yazmaz.Gerçek inanç yüreğimizdedir. Gerçek inanç, ruhumuzun ta kendisidir .
Kötülüğe yenilme,kötülüğü iyilikle yen .
Kötülüğün giydiği elbise ne olursa olsun, kötülüğü kim yaparsa yapsın, bu , kötülüğün iblisin marifeti olduğu gerçeğini değiştirmez.
İnsan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa.
inanç, yalnızca mantıkla kavranamaz. İnanç evreninde yolculuğa çıkan biri için mantık, kötü bir klavuzdur, inanmak için içgörünüzün gelişmesi gerekir. Beş duyunuzun algılayamayacağı gerçekler vardır
”Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.”
“Kimse kimseyi tanıyamaz.Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.”
“Ölüler tuhaf varlıklardır Can,onları toprağa koyduğumuzda,hatta çürüyüp kemikleri un ufak olduğunda bile aramızda yaşamaya devam ederler.”
Evet, burası kirli, burası kalabalık, burası hoyrat. Bu ülkede insanlar çok acımasız, çok kaba, çok bencil. Ama burası benim ülkem Nevzat.
Ne yazık ki bizde adalet kolay gerçekleşmez.
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
“İnsanları mutlu etmek için çiçek vermek yetmez, onların ihtiyaçları olan şeyi vereceksin. O da çok zor. Çünkü kimin neye ihtiyacı olduğunu bilemezsin. İnsanlar çoğu zaman kendileri bile bilmiyor neye ihtiyaçları olduğunu…”
Her Kürt, PKK’lı olacak diye bir kural mı var? Yani Kürt olup da PKK’ya düșman olan milyonlarca insan var șu memlekette .
( .) Babam, ‘Kendi kararını her zaman kendin ver kızım’, derdi. Bașkalarına dayanarak sonuna kadar yürüyemezsin.
Bana gelince suç önlemek için suçluyu yakalamanın, adaleti sağlamak için yasa uygulamanın hiçbir işe yaramadığını karşılaştığım yüzlerce olayda birebir yaşayarak öğrendim.
Keşke öğrenmemiş olsaydım, diyorum çoğu zaman,
keşke yalan da olsa dünyada adalet diye bir şeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanamıyorum.
çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa.
Keşke öğrenmemiş olsaydım, diyorum çoğu zaman,
keşke yalan da olsa dünyada adalet diye bir şeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanamıyorum.
çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa.
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
İnsan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa
Kadınlar böyledir işte, birinden hoşlanmaya başladı mı, hemen dünyanın en sevimli insanı gibi sunarlar onu size. Kuşkusuz önce böyle olduğuna kendilerini inandırırlar.
Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız.
Tıpkı söylediği gibi, ağlarken bile yalnız.
Sezgileriniz sizi aklınızın asla götüremeyeceği bir gerçeğe götürebilir.
“Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen , o kadar iyidir.”
“Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız . Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak , bırakın aşkı falan,kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.”
Bazı yazılar, okumak için değil, okumamak için yazılır.
Sevgili, arkadaş, dost, aile hepsi bir yere kadar; tek gerçek yalnızlığımız
Hakiki sevgiler kıyas kabul etmez.
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen, ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
İnsan denen bu tuhaf yaratığı, kötülüklerden uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa
Boşta kalan akıl sevdiğini ararmış,derler. Amma attım ha, öyle bir laf yok.
Kadınlar bir erkeği sevince ama gerçekten sevince tuhaf bir güç geliyor üzerilerine. Yıkıcı olduğu kadar yapıcı bir güç; o anda sizi öldürebilirler ya da sizin için gözlerini bile kırpmadan ölüme gidebilirler.
Bir keresinde, galiba epeyce de sarhoşken, Evgenia’ya Çok param olsa, bir çiçekçi dükkanı açar, gelen geçene bedava dağıtırdım demistim. Hiç değilse yaptığım iş, insanları mutlu eder.
Olmaz be Nevzat demisti. İnsanları mutlu etmek için cicek vermek yetmez, onların ihtiyaçları olan şeyi vereceksin. O da çok zor. Çünkü kimin neye ihtiyacı olduğunu bilemezsin. İnsanlar çoğu zaman kendileri bile bilmiyor neye ihtiyaçları olduğunu
Çünkü birini öldürürsen, biraz da kendini öldürürsün. Kendi hayatını, kendi ruhunu, kendi masumiyetini. Ölüler tuhaf varlıklardır Can, onları toprağa koyduğumuzda, hatta çürüyüp kemikleri un ufak olduğunda bile aramızda yaşamaya devam ederler. Bir yerlerden düşlerimize sızarlar, hayallerimizi gölgelerler, umutlarımızı karartırlar. O yüzden ben kimseyi öldürmek istemem. Çünkü birini öldürdükten sonra artık yaşamımın eskisi gibi olmayacağını bilirim.
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir.Bazen de ne kadar az şey bilirsen,o kadar iyidir
Hakiki sevgiler kıyas kabul etmez.
Bana gelince, suçu önlemek için suçluyu yakalamanın, adaleti sağlamak için yasayı uygulamanın hiçbir işe yaramadığını karşılaştığım yüzlerce olaydan birebir yaşayarak öğrendim. Keşke öğrenmemiş olsaydım diyorum çoğu zaman, keşke dünyada adalet diye bir şeyin var olduğuna inanabilseydim. Ama inanamıyorum. ÇÜNKİ insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutabilecek ne bir güç var ne de bir yasa.
“Bir ölü daha çoğaldık” diyorum, “bir ölü daha çaldı kapımızı. Bir ölü daha katıldı aramıza.”
Seni özlemek güzel şey. Beni hayata bağlayan, hayatın hala yaşanabilir olduğunu kanıtlayan duygulardan biri seni özlemek.
Şu dünyada tümüyle tanıyacağın biri yoktur.
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir.Bazen ne kadar az şey bilirsen o kadar iyidir.
Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız.
Çünkü insan denen bu tuhaf yaratığı kötülükten uzak tutacak ne bir güç var, ne de bir yasa.
Bellek güçlü ama işlemcin yavaş. İşlemci yaşlı bir ihtiyar gibi olunca büyük bir hard disk ne işe yarar?
Bu ülke çok acımasız, bu topraklar çok sert, bu toprakların insanları çok hoyrat
Ama burası bizim ülkemiz, Evgenia, burası bizim toprağımız, bizim vatanımız. Biz burasıyız
Ama burası bizim ülkemiz, Evgenia, burası bizim toprağımız, bizim vatanımız. Biz burasıyız
Kendi sonunu kendi hazırlayacak. Çünkü karanlıkta koşanlar çabuk düşer.
Tıpkı hayatında olduğu gibi, ölümünde de yalnız kaldı.
Anlamsız yaşayanlar rüzgarda savrulan bir virüs gibidir.
Her yerde, herkese bulaşırlar.
Her yerde, herkese bulaşırlar.
Yaşamının anlamını yitirmiş bir insan, iblisten daha tehlikelidir.
-Hayat bazen kafasını karıştırıyor insanın.
-İyi ki karıştırıyor, yoksa dünya çok sıkıcı bir yer olurdu.
-İyi ki karıştırıyor, yoksa dünya çok sıkıcı bir yer olurdu.
Bu ülke de çok acımasız Başkomserim. Bu topraklar çok sert, bu toprakların insanları çok hoyrat, bu ülke gerçekten çok acımasız
Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
İnsanları mutlu etmek için çiçek vermek yetmez, onların ihtiyaçları olan şeyi vereceksin. O da çok zor. Çünkü kimin neye ihtiyacı olduğunu bilemezsin. İnsanlar çoğu zaman kendileri bile bilmiyor neye ihtiyaçları olduğunu.
Bazı yazılar, okumak için değil, okumamak için yazılır. O yaralar lanetlidir, insanın başına bela getirir.
Yaşamdan çok, ölüm çekiyor beni. Ölüm daha cazip geliyor bana.