İçeriğe geç

Cahit Zarifoğlu Kitabı Kitap Alıntıları – Ferhat Toka

Ferhat Toka kitaplarından Cahit Zarifoğlu Kitabı kitap alıntıları sizlerle…

Cahit Zarifoğlu Kitabı Kitap Alıntıları

”Sanki biraz sonra ağlayacakmışsın gibi sürekli.
Hani yağdın yağacaksın ama yüreğin böyle hep bulutlar, bulutlar

Zarifoğlu

‘Burası dünya! Ne çok kıymetlendirdik. Oysa bir tarla idi; Ekip biçip gidecektik…’ – Cahit Zarifoğlu
Ve insan en çok göğe vurgun..
Sonra zifiriye..
Şiire..
Ve hep Allah’a.
Zaman bir takla attı,
zaman bir takla daha attı
“ Ve bütün olanların zalimi insandır yalnız.”
İçim ağrıyor mutlu değilim bahar bir türlü gelmiyor.
bir duruşu olmalı insanın; bir bakışı, bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı..
Bir tabut düşün içinde ben, içimde sen..
Bitti o şiir, başka mısra gerekmez.
Sağlık olsun,
Bir de gönül dolusu huzur,
Gerisi yalan dünya..
Dayandığımız şeylerin hangisi buna değerdi??
-İyi Bayramalar Meleklerin şehri Gazze,
-İyi Bayramalar utancımız, âçlığımız Afrika!
-İyi Bayramalar Ömer Muhtar’ın soylu çocukları!
-İyi Bayramalar ölümün başkenti Hama!
Kudüs Bir sınav kağıdı Her müslüman kulun önünde

Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır, haksızlığa boyun eğen haksızlığı yapan kadar cezalıdır

‘’ Sana kitap hediye edeni unutma ,
Sana kitap okuyanı
Hiç unutma .’’
Oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey,
Başını alıp gitmek sevdaya dahil değil.
Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki, Züleyha.
Bir insanın, bir cümle ile yıkıldığını gördüm ben
Beklemek lazım;
gönlü hoş tutanı, gönülde yer bulanı,
başka gönülde gözü olmayanı
Çünkü insan, korktuğu duygunun esiri olur
Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki, Züleyha.
Bir insanın, bir cümle ile yıkıldığını gördüm ben
Şöyle irice bir kelime bul ok atsın yüreğime.˙❥˙❤
Az az ölüyoruz her gün yağmurdan havadan bahseder gibi.
”kalbinizi ve sesinizi yumuşatın. ”
Zirvesine göz koyduğum dağlara bak. Koşup takıldığım çitlere bak.

Cahit Zarifoğlu

Bir değirmendir bu dünya, öğütür bir gün bizi
Bahçeye uzun uzun baktım, ölümü düşündüm: Ölüm, insanın bir yarısını alıp gidiyor. Ardından işte böyle yarım kalmış projeler, verilmiş sözler, binbir emekle yapılmış evler, ekilmiş bahçeler, daha ilk meyvesi bile yenmemiş fidanlar bırakarak.
Hiçbir kitapta yazmaz ama anlaşılamadığımız yerler ve insanlar da bize gurbettir..
Sanki biraz sonra ağlayacakmışsın gibi sürekli.
Hani yağdın yağacaksın ama yüreğin böyle hep bulutlar, bulutlar
Çok geçmeden aradan, şöyle diyeceğim: Bulutlar açmadı. Mavi gök orda mı?
Biz ,sakalları şiirle karışık,yüreği allahla barışık adamları sevdik
Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki, Züleyha.
Bir insanın, bir cümleyle yıkıldığını gördüm ben.
Yaşamak,berrak bir gökte çocuklar için savaşmaktır.
Kendimden yorulduğum günlerdeyim.
Takdir-i ezele teslimiz ama gayrete de aşığız
Kalbinizi yumuşatın,ama iradeniz sert olsun.Kelimelerinizi yumuşatın ama,nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun
Dedim ya öylece oturuyorum
İyi ki kalbimi tanıyan yok
Bir tabut düşün, içinde ben, içimde sen.
Dağ dağa kavuşmuş,
Insan insana yine hasret..
Umudumuz, acımızdan daha büyük olmalı.
“bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim.”
İçimden, çocukça bir duyuşla, ‘büyüklere küsüm’ demek geçti…
Şöyle olmuş: Ben sen demişim, sense sen.
🕯
Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları. . .
Ah şu yalnızlık kemik gibi, ne yanına dönsen batar
İnsana imtihan olarak ozlemek yeter.
Bir şehri,bir sesi,bir nefesi
Dünya diz çöktüğün yer kadardır..
İçim, ey içim;
Bu yolculuk nereye?
Yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin

I Cahit Zarifoğlu

Kuşlara takılıp gidiyor aklım.’
Kıymet bilen insanlara zaafım var; onlar incili kaftan, gerisi yamalı fistan.
Burası dünya, ne çok kıymetlendirdik. Oysa bir tarla idi ekip, biçip gidecektik.
Bir tabut düşün, içinde ben, içimde sen.
Bazen öyle bir an gelir ki
Kaçmak istersin kaçamazsın
Yok olup gitmek istersin gidemezsin
Kendi içinde boğulur kalırsın
Acıların içinde kaybolursun
Ne yana dönsen efkarla dolarsın
Için içini kemirir de yine de bir şey yapamazsın
Alıp başını çekip gitmek istersin çok uzaklara..
Yapamazsın işte o nalet olası sevgi her bir hücrene işlemiştir
Kıyamazsın sevdiklerine bir tek kendine kıyar insan..
Parca pörçük olur yüreğin bazen dağılırsın..
Yine de gülümsersin hiç birşey olmamış gibi
Tüm herşey yerli yerindeymiş yolundaymış gibi
Sessizliğe bürünürsün o küçücük dünyanda
Kimseler anlamaz seni, kimselere anlatamazsın derdini..
Anlatsan da ne değişir ki zaten
Senin en zayıf yanından yakalayıp daha da kanatirlar
Kanatlarını koparırlar uçamayasın mutsuz olasın diye
Gözlerinden yaşlar akar, gider öylece
Kim çizebilir senden başka senin yaşamını.
İnsana imtihan olarak özlemek yeter!

Bir şehri,

Bir sesi,

Bir nefesi

-Cahit Zarifoğlu

Umudumuz acımızdan daha büyük olmalı.
Eskiden sadece kışlar soğuktu. 
Şimdi ise, insanlar soğuk, yürekler soğuk.
Tarifini sorsalar; her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi.
tarifini sorsalar; her baktığımda, ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi.
‘İnsanların görünüşlerine bakarak onlarda üstünlük bulmaya çalışanlar hep kaybetti.’
Der misin ki bir gün;
İnşallah çok bekletmedim seni
“Eşimin resmi duvarda asılı; fakat ben çiviyi kalbimde hissediyorum.” demişti
Oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey.
Başını alıp gitmek sevdaya dahil değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir