İçeriğe geç

The Deceiver’s Heart Kitap Alıntıları – Jennifer A. Nielsen

Jennifer A. Nielsen kitaplarından The Deceiver’s Heart kitap alıntıları sizlerle…

The Deceiver’s Heart Kitap Alıntıları

Yaşadıklarından kendine ders çıkar ve sonra hepsini geçmişte bırak. Bunu yapabilirsen, bugünün hataları yarının zaferleri haline gelebilir.
Bazı çürükler gözle görülebilir Ama en derin yaralar nadiren gözle görülür.
Kötü anıları görmezden gelmek,kendini o zorlu anıların sana öğrettiği her şeyden yoksun bırakmak anlamına gelir.
Bir şey,ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.
Kötü anıları görmezden gelmek, kendini o zorlu anların sana öğrettiği her şeyden yoksun bırakmak anlamına gelir.
Hayat bir dizi şakadan başka nedir ki? Ya bu şakalara güleriz ya da o şakaların malzemesi hâline geliriz.
İmkansızın hayalini kurmamalıyız.
Bir şey, ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.
Bana hayatımı sürdürebileceğim kadar anı bırakmış ama hayatı yaşamayı anlamlı kılacak anılarımı elimden almıştı.
Bir kokarca çiçekler arasında yaşayıp gidebilir ama bu onun güzel kokmasını sağlamaz.
“Bir şey, ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.”
Eğer bu doğruysa, bana zaman verin ve
Zaman sadece sahte anılarının zihnine iyice yerleşmesine ve gerçek anılarının daha da derinlere gömülmesine sebep olacaktır.
Zaman sadece sahte anılarının zihnine iyice yerleşmesine ve gerçek anılarının daha da derinlere gömülmesine sebep olacaktır.
Buza tahammül edebiliyordum çünkü ben buzun kendisi hakine gelmiştim.
Bir fırtınanın içinden rahatça geçebiliyordum çünkü kendim bir fırtına haline gelmiştim ve giderek daha güçleniyordum.
Bazı çürükler gözle görülebilir, dedi Harlyn, dizginlerini eline alarak. Ama en derin yaralar nadiren gözle görülür. Senin içinde bu tür yaralardan var, Simon. Oysa hiç kimse bu yaraların acısına bir başına katlanmak zorunda kalmamalı.
Ölmeden önceki son sözlerimin, sadece yaşadığımı ifade etmesini istiyorum.
Bir şey ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.
“Hayat bir dizi şakadan başka nedir ki? Ya bu şakalara güleriz ya da o şakaların malzemesi hâline geliriz.”
Sözlerinde bir tür zalimlik vardı ama bunun sebebi bana yalan söyleyecek kadar zalim biri olmasımıydı yoksa zalim olan gerçeğin kendisi miydi?
On dakikadan kısa bir süre içinde annemi kaybetmiş,en iyi arkadaşımın neredeyse son nefesini verecek kadar dövülmesine kulak misafiri olmuştum ve şimdi de Antora’nın son umudunun düşmanın kolları arasına geri götürülmesini izliyordum. Kestrayı bekleyen kaderin farkındaydım. Düşüncesi bile kalbimde dipsiz bir delik açılmasına sebep oldu. Hayatta önem önem verdiğim her şey on dakikada elimden alınmıştı. Durumu düzeltmek içinse elimden gelen hiç bir şey yoktu.
Gerçekleşmeyeceği belli bir mutlu sona ulaşmak için devam etme isteğim kalmamıştı. Ama belki en azından kabullenebileceğim türden bir sona ulaşabilirdim
Kum saati çoktan tükenmişti. Zaman benim için yoktu artık. O zaman neden mahvolmuş kalbim hala atmaya devam ediyordu? Bir şey beni hayatta tutuyor olmalıydı. Kendimden başka bir şey
Ama sen anılarının tamamından ibaretsin. Kötü anıları görmezden gelmek, kendini o zorlu anların sana öğrettiği her şeyden yoksun bırakmak anlamına gelir.
Onlar da sana veya bana güvenmiyor. Çünkü bizde gördükleri tüm eksikliklere karşın onların sahip olamadığı bir şeye sahibiz.
Onlar da sana veya bana güvenmiyor. Çünkü bizde gördükleri tüm eksikliklere karşın onların sahip olamadığı bir şeye sahibiz.
Kişinin kendi geçmişini tekrar yaşaması büyük bir cesaret ister, dedi Loelle. Ama sen anılarının tamamından ibaretsin. Kötü anıları görmezden gelmek, kendini o zorlu anıların sana öğrettiği her şeyden yoksun bırakmak anlamına gelir.
Gerçekleşmeyeceği belli bir mutlu sona ulaşmak için çabalamaya devam etme isteğim kalmamıştı.
Bir şey, ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.
Bir şey ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.
Bir kokarca çiçekler arasında yaşayıp gidebilir ama bu onun güzel kokmasın sağlamaz.
Dönektir düzenbazın kalbi.
Kendi tutkularının esiri.
Kendi kaderinin mahkumu.
İntikam için çarpar,
Yahut macera için,
Veya aşk,
Ya da bir düşmanı öldürmek için.
İmkansızın hayalini kurmamalıyız. Tenime değen bir fısıltı kadar hafifçe yanağımı öptü.
Bir şey, ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.
“Sizin üstünlük kompleksinizden, kendi ırkınız dışında kalan herkesi hor görmenizden, size fayda sağlamayan her şeyi yok saymanızdan bıktım.”
Kaçınılmaza karşı bu kadar mücadele eden bir başkasını daha tanımadım. Fırtınayı sonsuza kadar uzakta tutamazsın.
Belki Lord Endrick bana da Herruh Ormanı’nda dolaşan ruhlara yaptığı şeyi yapmıştı : bana hayatımı sürdürebileceğim kadar anı bırakmış ama hayatı yaşamayı anlamlı kılacak anılarımı elimden almıştı
Kestra hakkında en azından bir gerçeği kabullenmeye sonunda hazırdım: Ona karşı hislerim asla kayıtsızlık veya sakinlik derecesinde olamayacaktı. Beni ya sinirimin son noktasına ulaştırıyor ya da sırf onu görebilmek için bir uçurumun kenarında durmaya yetecek denli bir tutkuya sürüklüyordu. Ondan ayrı olmak berbat bir histi ama bu kadar yakın dururken ona yaklaşmamak tam bir işkenceydi. Gülümsemesini her gördüğümde kalbim tekliyor ve bana ayağının altındaki çamurmuşum gibi baktığı her seferinde ruhum parçalanıyordu. Benim esirim olduğunu sanıyordu ama aslında ben onun esiriydim. Onun bana karşı oluşturduğu tehdit, benim ona karşı oluşturabileceğim herhangi bir tehditten çok daha büyüktü.
Yaşadıklarından kendine ders çıkar ve sonra hepsini geçmişte bırak. Bunu yapabilirsen, bugünün hataları yarının zaferleri hâline gelebilir. Geçmişi arkada bırakmayı reddetmek de bu hatalardan biri.
Sizin üstünlük kompleksinizden, kendi ırkınız dışında kalan herkesi hor görmenizden, size fayda sağlamayan her şeyi yok saymanızdan bıktım.
Kişinin kendi geçmişini tekrar yaşaması büyük bir cesaret ister, dedi Loelle. Ama sen anılarının tamamından ibaretsin. Kötü anıları görmezden gelmek, kendini o zorlu anların sana öğrettiği her şeyden yoksun bırakmak anlamına gelir.
Umutlarım her zamankinden farklı değil. Ölmeden önceki son sözlerimin, sadece yaşadığımı ifade etmesini istiyorum.
Gerçekleşmeyeceği belli bir mutlu sona ulaşmak için çabalamaya devam etme isteğim kalmamıştı.
Seninle hayatı paylaşmak, elimden geldiğince her anımı paylaşmak istedim. Her güne uyandığımda ilk düşüncem, seni karşımda bulmak. Ayrıldığımızdan beri senin nerede olduğunu merak ederek kendime işkence etmeden geçirdiğim tek bir gün bile olmadı.
Onu görmek, haftalardır susamışken dudağıma değen ilk su damlası gibi, kararmış dünyamda beliren ilk gün ışığı gibiydi.
Bir kokarca çiçekler arasında yaşayıp gidebilir ama bu onun güzel kokmasını sağlamaz.
Babam acınası yığınlar içindeki herhangi biri gibi sevilmektense , bir Dallissor olarak nefret edilmenin daha iyi olduğunu söyler hep. Ona bakarak göz kırptım. İşte o acınası yığınlar içindekilerden birisin.
Bir kokarca çiçekler arasında yaşayıp gidebilir ama bu onun güzel kokmasını sağlamaz.
Ona karşı hissettiğim açlık bir tür uyanış gibiydi. Sanki tekrar hayata dönmek gibi.
Bana neden böyle bakmak zorundaydı? Sanki ben hayatta var olan tek şeymişim gibi.
“Bir şey,ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.”
Gerçekler içinde bir yerlerde kilit altına alınmış olsa bile , herhangi bir şeyi yapmak için tek sebebim haline gelmiş olduğunu mutlaka hâlâ biliyor olmalıydı.
Daha önce karşılaşmıştık.Daha önce birlikte dövüşmüştük.Birbirimize sarılmış,dünyada ikimizden başkasının var olmadığı anlar paylaşmıştık.Her öpüşmemizin ayrıntılarını,elinin elime her dokunuşunu ve avucumun içindeki yanağının yumuşaklığını son derece iyi hatırlıyordum.
“Bir savaşa komutanlık etmek berbat bir şeydir. Savaş nasıl son bulursa bulsun, hayatının kalanını verdiğin her kararı sorgulamakla, yaptığın her hata için kendine yüklenmekle geçireceksin. Yaşadıklarından kendine ders çıkar ve sonra hepsini geçmişte bırak. Bunu yapabilirsen, bugünün hataları yarının zaferleri haline gelebilir.”
“Bazı çürükler gözle görülebilir. Ama en derin yaralar nadiren gözle görülür. Senin içinde de bu tür yaralardan var, Simon. Oysa hiç kimse bu yaraların acısına bir başına katlanmak zorunda kalmamalı.”
“Brilliler seni koruyacaktır. Gerekirse Koraklardan bile.
Asıl sorun Koraklar değil diye mırıldandım. Asıl önemli olan, beni onlardan korunmak zorunda bırakabilecek olan sebep.”
“Bir şey, ancak onun hayalini kurmaya başladığımızda mümkün olabilir.”
Daha önce karşılaşmıştık. Daha önce birlikte dövüşmüştük. Birbirimize sarılmış, ikimizden başkasının var olmadığı anlar paylaşmıştık. Her opusmemizin ayrıntılarını, elinin elime her dokunuşunu ve avucumun içindeki yanağının yumuşaklığını son derece iyi hatırlıyordum. Buna rağmen, bana sanki bir yabancıymışım gibi bakıyordu. Veya daha da kötüsü, sanki bir düşmanmışım gibi.
“Hayatta önem verdiğim her şey on dakikada elimden alınmıştı. Durumu düzeltmek içinse elimden gelen hiçbir şey yoktu.”
“Sözlerinde bir sürü zalimlik vardı ama bunun sebebi bana yalan söyleyebilecek kadar zalim biri olması mıydı yoksa zalim olan gerçeğin kendisi miydi?”
”Kestra bir plan oluşturmaya başlamıştı. Eğer eski Kestra’nın bir parçası bile hala içinde bir yerlerdeyse, endişelenmem gerektiğinin farkındaydım.”
“Lord Endrick’i öldürmeyi umuyorsan, gün ışığını bir kavanoza hapsetme şansının daha yüksek olduğunu söyleyebilirim.”
“Tanıdığımız Kestra artık yok.”
“Onun söyleyebileceği herhangi bir şeyin, beni senin yaptığın şu anlaşmadan daha fazla üzebileceğini mi sanıyorsun?”
“Aştığımız her kilometre içimde aynı oranda büyük yaraların açılmasına sebep oluyordu.”
“Benim esirim olduğunu sanıyordu ama aslında ben onun esiriydim.”
“Beni bildiğim tek yuvadan uzağa, neredeyse hiç bilmediğim başka bir dünyaya doğru götürüyordu. Bu adamın niyeti neyse ve her nereye gidiyorsak, hayatım boyunca hiç bu kadar büyük bir korku içinde olmamıştım.”
“Hançer, Lord Endrick’i öldürebilecek tek silahtı ve o silahı kullanabilecek tek kişi de Kestra’ydı.”
“Onun tarafında olacaktım. Uykuya dalmadan önceki son düşüncem buydu. Uyandığımda kendimi onun hizmetinde, kafesinden serbest bırakılmış bir kurt olarak bulacaktım.”
“Buna rağmen, benden alınmadan önce kalbimin uzanıp kurtarmaya çalıştığı son bir düşünceyle içimde bir kıvılcım parlayıp söndü.
Simon’u kurtar.
Bu sözler benliğimde bir an için parlayıp yankılandı ve sonra kayboldu.”
“Gözlerim kapandı ve bir daha asla açılmayacaklarından korktum. Başarısız olmuştum.”
“ Sonunda dokunulmaz bir gölge gibi, ölümün kendisi gibi arkamda durduğunu hissettim.”
Dönektir düzenbazın kalbi.
Kendi tutkularının esiri.
Kendi kaderinin mahkumu.
İntikam için çarpar,
Yahut macera için,
Veya aşk,
Ya da bir düşmanı öldürmek için.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir