İçeriğe geç

Sessiz Saatler Kitap Alıntıları – Gaëlle Josse

Gaëlle Josse kitaplarından Sessiz Saatler kitap alıntıları sizlerle…

Sessiz Saatler Kitap Alıntıları

Başka birçok kişiden ne daha aklı başında ne de daha iyiyim, ama anlıyorum ki zamanla dünyanın acıları insanın yüreğine dert oluyor, öyleyse var olan acılar için bir şey yapamıyorsak, hiç olmazsa bunlara başka acıları eklememeye çalışalım.
Bir ka­dının kocasından beklemesi gereken şeyi bilmiyordum, ama bedenlerimiz geceye özgü o işlerin eşsiz gizemli havasından çıkar çıkmaz, onun yanında uykuya dalmak­tan duyduğum haz bana yetiyordu.
Müzik sevinçte olduğu gibi acıda da her zaman bizim yoldaşımızdır. Güzel olabileni güzelleştirir ve avutmak olanaklı olduğunda bizi avutur ama çok büyük acılardan da ayırmaz. Gerçek hüzne ise sessizlik eşlik eder ama bu başka bir şey.
Bu itiraf beni rahatlatıyor, çünkü içimizde nice anılar, nice düşünceler barındırıyoruz ama bunları duyan yok, yüreğimiz de bunları içinde taşımaktan tıkanacak gibi oluyor.
Müzik içimizde oluşur; müzikle duygulanabilmek bir lütuftur.
O güzel bilek hareketlerine dikkat çektirmeyi, kulağa çok hoş gelen birkaç nota üstünde durmayı çok iyi biliyor. Bu hoş bir şey, ama müzik değil.
Başka birçok kişiden ne daha aklı başında ne de daha iyiyim, ama anlıyorum ki zamanla dünyanın acıları insanın yüreğine dert oluyor, öyleyse var olan acılar için bir şey yapamıyorsak, hiç olmazsa bunlara başka acıları eklememeye çalışalım.
Geçen her gün bana, gerektiğinde, bir yaşamı yönetmenin bir baharat ya da porselen stokunu yönetmekle hiç de benzemediğini anımsatıyor.
Zamanla anılarımızda aklımıza en kolayca gelen çocukluk sevinçlerimizdir; bunlar az görülen bir bağlılıkla bize eşlik ederler. O anlarda hissettiklerimize kavuşmak her zaman hiç kimsenin elimizden alamayacağı bir mutluluk kaynağıdır.
Huzur bulmak için daha çok yol kat etmem gerektiğini biliyorum.
Yaşam, hakkında daha önce sahip olduğumuz düşüncede tasarlanan yaşama benzemiyor; dolayısıyla bize yazgımızı kabul etmeyi bilmek düşüyor.
(…) gerçekte hayatımızı paylaşanlar hakkında ne biliyoruz ki? Başkasının yüreği her zaman tam bir sır küpüdür.
Hayatınızı paylaşacağınız bir erkeğe ya da bir kadına karşı gerçek duygular beslemek zorunludur gibime geliyor. Yıllar boyunca, aile yaşamındaki sıkıntılar… Bu duyguların azaldığını, sonra da yok olduğunu görmek tehlikesi büyük.
Müzik içimizde oluşur; müzikle duygulanabilmek bir lütuftur. Müziğin yüreklerimizi ve mizaçlarımızı yumuşattığına seve seve inanıyorum.
Bunu anımsayacak mı? Anımsamasını var gücümle diliyorum. Ama tilkiye tavuk ya da tavşan olması öğretilebilir mi?
Gerektiği kadar sofu olmayan ben, onun yüreğinin acıma duygusuyla dolması için her gün dua ediyorum.
Başka birçok kişiden ne daha aklı başında ne de daha iyiyim, ama anlıyorum ki zamanla dünyanın acıları insanın yüreğine dert oluyor, öyleyse var olan acılar için bir şey yapamıyorsak, hiç olmazsa bunlara başka acıları eklememeye çalışalım.
İnsanın yazgısı bir anda belirlenir ve bir yaşamın tüm akışı bu ana bağlı olur.
Şimdi insanın gönlüne göre davranması gerektiğini öğrendim; bize doğru gibi görünen şeye çok yakın olmamız, bize zorla yaptırılmaya çalışılan şeyi hiçbir zaman kabul etmememiz gerektiğini de öğrendim.
Düzen, ölçü ve çalışma yaşamın güçlüklerine karşı siper oluşturuyor. Daha çocukken bize öğretilen bu.
Müzik neşenin dostu, acının ilacıdır.
Çocukluğumdan bu yana geceden korkarım. Gökyüzünde azalan ışık; renkleri donuklaştırarak, şekilleri yok ederek yeryüzüne çöken karanlık beni çok huzursuz eder. Yaşıma göre mantıklı olmam gerekir ama, yine de bu korkudan bir türlü kurtulamıyorum.
Kadınların birbirlerine gizlerini açmaları hoşuma gitmez. Çoğu kez birinin gizini daha ağzından çıkar çıkmaz başkalarının öğrendiği görülür; başkaları da oyuncakları haline gelen o gizi istedikleri gibi kullanır.
(…) içimizde nice anılar, nice düşünceler barındırıyoruz ama bunları duyan yok, yüreğimiz de bunları içinde taşımaktan tıkanacak gibi oluyor.
Yaşam, hakkında daha önce sahip olduğumuz düşüncede tasarlanan yaşama benzemiyor; dolayısıyla bize yazgımızı kabul etmeyi bilmek düşüyor. Huzur bulmak için daha çok yol kat etmem gerektiğini biliyorum. Söylemeye çalıştığım bu sözler de zihnime hitap ediyor ama ne yüreğimi ne de vücudumu yatıştırıyor.
Çoğu zaman sözcükler düşüncenin önünden geçer ve onları durdurmakta çok geç kalırız; okları yaralamıştır, yaranın kapanması da zaman alır.
Raven adlı geminin ikinci kaptanı olan Pieter Van Bayeren’in bakışıyla böyle bir günde karşılaştım.
Ömrümde ilk kez titredim
içimizde nice anılar, nice düşünceler barındırıyoruz bunları duyan yok, yüreğimiz de bunları içinde taşımaktan tıkanacak gibi oluyor.
Tam da bu anda, birbirimiz için bütün evreni temsil ettiğimizden emindim. Yanağımı eline dayadım; artık başka hiçbir şey istemiyordum. Mutluluğun başka bir tanımı yoktu.
Şimdi insanın gönlüne göre davranması gerektiğini öğrendim; bize doğru gibi görünen şeye çok yakın olmamız, bize zorla yatırılmaya çalışılan şeyi hiçbir zaman kabul etmememiz gerektiğini de öğrendim.
.. yaşam böyle; öyle çok gizli kapıları var ki, bu kapıları hiçbir olay gelip çalmadıkça, varlıklarından kuşku duymuyoruz.
Eh, erkekler işte hep böyle, hep başka bahçeleri arzularlar.
Sen hayallerin peşinden koşarken, hayatın sessizce senden aldıklarıdır kader.
Ama yaşam böyle; öyle çok gizli kapıları var ki, bu kapıları hiçbir olay gelip çalmadıkça, varlıklarından kuşku duymuyoruz.
Çoğu zaman sözcükler düşüncenin önüne geçer ve onları durdurmakta çok geç kalırız; okları yaralamıştır, yaranın kapanması da zaman alır.
Müzik sevinçte olduğu gibi acıda da her zaman bizim yoldaşımızdır. Güzel olabileni güzelleştirir ve avutmak olanaklı olduğunda bizi avutur ama çok büyük acılardan da ayırmaz. Gerçek hüzne ise sessizlik eşlik eder ama bu başka bir şey.
Müzik neşenin dostu, acının ilacıdır.
Müzik neşenin dostu , acının ilacıdır
“Otuz altı yaşımdayım.Yaşım aklımı başıma aldırmaya yetmeliydi,ama yüreğim atılımlarını sürdürüyor;bu atılımları durdurmak acı verici;uygunsuz ve yakışıksız olmaları da bir giysinin üstünden azıcık bir otu çekip alır gibi onları yok etmeye yetmiyor.”
Hiçbir şeye boyun eğmeyin.Yoksa hemen parçalanırsınız.
Huzur bulmak için daha çok yol kat etmem gerektiğini biliyorum.
Adamakıllı yağmur ve rüzgar vardı. Gece ve rüzgar camlara vuruyor. Kışı geçirmek sabır istiyor.
Dürüst, ama mutsuz bir adam.
Bu belki naif bir umut
Eh, erkekler işte böyle;
hep başka bahçeleri arzularlar.
Onun için son çocuk
gözyaşlarımı döküyordum.
Bilmediğim kokularla sarhoş olmak.
“Musica laetitiae comes medicina dolorum.”

“Müzik neşenin dostu, acının ilacıdır.”

Müzik sevinçte olduğu gibi, acıda da her zaman bizim yoldaşımızdır. Güzel olabileni güzelleştirir ve avutmak olanaklı olduğunda bizi avutur; ama çok büyük acılardan da ayırmaz. Gerçek hüzne ise sessiz eşlik eder ama bu başka bir şey.
Müzik neşenin dostu,acının ilacıdır.
Ama gerçekte hayatımızı paylaşanlar hakkında ne biliyoruz ki? Başkasının yüreği her zaman tam bir sır küpüdür.”
“Müzik neşenin dostu, acının ilacıdır.”
Yalnızca, bize verilmiş ve hiçbir zaman geri alınmamış olan aşka sahibiz.
Yaşamlarımızın akışı yer yer bizi sendeleten taşlar ve azalan gerçekliklerle döşelidir.
Ama gerçekte hayatımızı paylaşanlar hakkında ne biliyoruz ki? Başkasının yüreği her zaman bir sır küpüdür.
Müzik içimizde oluşur; müzikle duygulanabilmek bir lütuftur. Müziğin yüreklerimizi ve mizaçlarımızı yumuşattığına seve seve inanıyorum.
Başka birçok kişiden ne daha aklı başında ne de daha iyiyim, ama anlıyorum ki zamanla dünyanın acıları insanın yüreğine dert oluyor, öyleyse var olan acılar için bir şey yapamıyorsak, hiç olmazsa bunlara başka acıları eklememeye çalışalım.
Çoğu zaman sözcükler düşüncenin önüne geçer ve onları durdurmakta çok geç kalırız; okları yaralamıştır, yaranın kapanması da zaman alır.
.. kent sanki insanın kafasında kurabildiği cehennem düşüncesindekine benzer bir ateş ocağı gibidir ..
Hiçbir şeye boyun eğmeyin. Yoksa hemen parçalanırsınız.
İnsanın gönlüne göre davranması gerektiğini öğrendim; bize doğru gibi görünen şeye çok yakın olmamız, bize zorla yaptırılmaya çalışılan şeyi hiçbir zaman kabul etmememiz gerektiğini de öğrendim.
Müzik neşenin dostu, acının ilacıdır.
Hiçbir şeye boyun eğmeyin.Yoksa hemen parçalanırsınız.
Ben ağaçları çiçeklerden daha çok severim.Kanal boyunca,yapraklarıyla her odayı kaplıyor gibi görünen ve mevsimlerin değiştiğini bana haber veren ıhlamur ağaçları daha çok hoşuma gidiyor.
Musica laetitiae comes medicina dolorum.
Müzik neşenin dostu,acının ilacıdır.
“Ama yaşam böyle; öyle çok gizli kapıları var ki, bu kapıları hiçbir olay gelip çalmadıkça, varlıklarından kuşku duymuyoruz.”
“Ama gerçek hayatımızı paylaşanlar hakkında ne biliyoruz ki? Başkasının yüreği her zaman tam bir sır küpüdür.”
“Müzik içimizde oluşur; müzikle duygulanabilmek bir lütuftur. Müziğin yüreklerimizi ve mizaçlarımızı yumuşattığına seve seve inanıyorum.”
“Çoğu zaman sözcükler düşüncenin önüne geçer ve onları durdurmakta çok geç kalırız; okları yaralamıştır, yaranın kapanması da zaman alır.”
“Tam da bu anda, birbirimiz için bütün evreni temsil ettiğimizden emindim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir