İçeriğe geç

Masum Değiliz Hiçbirimiz Kitap Alıntıları – Salih Tunç

Salih Tunç kitaplarından Masum Değiliz Hiçbirimiz kitap alıntıları sizlerle…

Masum Değiliz Hiçbirimiz Kitap Alıntıları

SAKIN OLA HİÇ YIKILMA

Her zaman dik duracaksın. Hayatında iyi şeyler de olacak, kötü de. Yaşadığın her olumsuzlukta yıkılırsan, bir gün yıkıldığın yerden kalkamazsın. Ve seni kaldıracak bir Allah’ın kulu olmaz. Seni yıkıldığın yerden tek kaldıracak kişi yine sensi

Gözlerinin şarkısını kim duyar ki benden başka?
HAYAT KISA!
Hayat sevmek için oldukça kısa.
Öldürmeyen acı özletir. Sonrasında her yer ayaklı mezarlık.
Hayatta gizli şeyler yoktur, saklı gerçekler vardır.
Herkesin iyi olduğu bir konu vardı bu hayatta. Benim ise bugüne kadar en iyi olduğum konu kaybetmek oldu.
Sıkı giyin. Artık deniz de karanlık gökyüzü de.
İnsan kendi elleriyle çabalayarak kazandığı hayatını yine kendi elleriyle de mahvedebiliyor.
Biz sevmekle yükümlüyüz. Kavuşmak mı? Onu Allah bilir.

#neşatertaş

Sen yoksan;
Boşuna yağıyor yağmur.
Birlikte ıslanmayacaksak,
Yağan yağmurun ne önemi var?

#aziznesin

Sönmeye yüz tutmuş bir sokak ateşi gibiydi bizim hayatımız.
Biri geliyor, hayatınıza bir makas atıyor. O yaşadığımız bölüm, bütünün dışına dönüşüyor.

#tomrisuyar

Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak
İkimizin de saçları ak, öyle durup bakışacağız
Belki bir gün deniz kenarında, el ele maziyi koşacağız
Benim içimde yanan ateş var
Sevgilim ne zaman buluşacağız.?.
Sen gülünce gün cumartesi olur.
Bir kuş havalanır gökyüzüne.

#özdemirasaf

Kim istemez ki mutlu olmayı.
Ama mutsuzluğa da var mısın?

#cemalsüreyya

Yalnızlıktan kararıyor ciğerlerin, paket paket içtiğin sigaralardan değil. Gerçek şu ki ; hiçbirimiz dört dörtlük yaşamıyoruz bu hayatı. Hangimiz sevdiklerimize kavuşabiliyoruz? Ben, sen, o, biz, siz, onlar Bence hiçbirimiz. Sadece ihtimaller üzerinde yaşıyoruz hayatı. Umut etmek bir kenarda dursun. Sonra yakıp yıkıyoruz ortada ne varsa. Kavuşmak diye bir şey olmuyor, kimse kavuşmuyor bu hayatta.
Mutluluk dediğimiz şey, yoğun bir şekilde bastırılmış ve engellenmiş olan ihtiyaçların kısa süreliğine tatmin edilmesinden başka bir şey değildir.
Mutlu olmak için, tesadüflere ihtiyacımız var.
Sırf daha iyi olabilmek için uzaklara gidebilmek gereklidir. Mutluluk bazen uzaklaşmaktır.
Hatırlamak acı verir. Hissetmek ise imtihandır.
Kaderin insana oynadığı ufak tefek oyunlara ‘rastlantı’ denir.
Fırtınada yolunu kaybeden gemi misali
Rotasız ve pusulasız kalmışken yüreğim
Ve hoyratça savrulurken bir limandan bir limana
Teslim olmuşken kaderine
Apansız sana rastladım o limanda
Sen benım adını koyamadığımdın
Senin adın kavuşmak olsun.

#sabahattinali

Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca.
Akar can özümde sel gizli gizli.
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi. Bilmezler nasıl sevdik. İki yitik hasret. İki parça can.
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korkutuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.

#shakespeare

Büyüdükçe olgunlaşır insan. Olgunlaştıkça kaybedeceği şey çoğalır.
Her aşk kavuşmayı beklemez. Bazı ayrılıklar da sevdaya dahildir.
Makyajın altında gizleyemediklerimiz var.
Yaşayamadıkları, yaşadıklarından daha fazla yaralar insanı.
“Bu hayatta beni yalnız bırakan hiçbir insana ihtiyacım yoktu.”
“Gözlerinin şarkısını kim duyar ki benden başka?”
“Her şeyi atlatacağız.” dedi. “Ben hep yanında olacağım.”
“Öyle kırılgan, öyle narin, öyle güzeldi ki! Orada, içerilerde bir yerde bir fırtına olduğuna inanmak mümkün değildi.”
“Hâlâ ayaktaysan yaşamakta kararlısın demektir.”
“Arada ela gözlerinde takılı kalıyor, kendimi gözlerinde kaybediyordum. Ne oluyordu bana?”
“Yine yanıltmıştı insanlar beni. Yapmaz dediklerim, en kötüsünü yaparak karşıma geliyorlardı.”
“Kadın olmak böyle bir şey işte. Kimliğinle, karakterinle, kişiliğinle değil, namusunla gezmek zorundaydın.”
“Ölümüne uykusuz ve yorgun olmama rağmen biliyordum; ne yaparsam yapayım, dinlenmek nedir bilemeyen vücudum ve hastalıklı zihnim beni asla rahat bırakmayacak ve uykuya dalmama engel olacaktı.”
“Beyaz renk, saflığın değerini kaybetmemiş insanları temsil ediyordu. Beyaz rengi de bu yüzden seviyordum. Lakin insanlık gittikçe kararıyordu.”
“Ben ölene kadar yaşatacaktım onu yüreğimde. On, yirmi veya otuz; kısaca ne kadar yıl geçerse geçsin, ben nefes aldığım sürece o da benimle yaşayacaktı.”
“Fakat beni bu hale yaşadıklarım, unutamadıklarım getirmişti.”
“Yaşayamadıkları, yaşadıklarından daha fazla yaralar insanı.”
Bu hayatta, yaşadıkça daha çok çöktüm.
İnsan yorgunken, umursamamayı da öğreniyordu. Hayatı, insanları, yaşadıklarını veya yaşayacaklarını Kısacası her şeyi.
Sen yoksun;
Boşuma yağıyor yağmur.
Birlikte ıslanmayacaksak,
yağan yağmurun ne önemi var?
-AzizNesin
Ama her olay, insanda ders bırakır. Bir şeyler yanlış gidiyorsa, sonunda doğru olacağı içindir.
Yaşamın bir soytarı yanı var, tıpkı kralı mutlu etmeye çalışan soytarısı gibi. Pervasız özgürlükten söz eder yaşamın bu soytarı yanı. İnsanın en güzel dünyası, eğer dünyanın soytarı yanını yaşamıyorsa insan gerçeklerle yüzleşmeyen biridir.
Ama ağlamak, bu dünyadan giden birini geri getirmeyecekti. Bunu çok iyi öğrenmiştim.
Her insan birer kahramandır.
Her insanın anlatacak hikayesi vardır.
Öldürmeyen acı özletir. Sonrasında her yer ayaklı mezarlık.
İnsan kendi elleriyle çabalayarak kazandığı hayatını yine kendi elleriyle de mahvedebilir
Kavuşmak mı? Onu Allah bilir
Sen yoksun;
Boşuna yağıyor yağmur.
Birlikte ıslanmayacaksak,
Yağmurun ne önemi var.
Kim istemez mutlu olmayı.
Ama mutsuzluğa da var mısın?
Yaşamak ne kadar varsa umut etmek de o kadar vardı.
Hangimiz sevdiklerimize kavuşabiliyoruz?
Bazı yaşananlar ölümden de beterdi
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi.
Bilmezler nasıl sevdik.
İki yitik hasret.
İki parça can.
Ahmet Arif
Her zaman dik duracaksın. Hayatında iyi şeyler de olacak, kötü de. Yaşadığın her olumsuzlukta yıkılırsan, bir gün yıkıldığın yerden kalkamazsın. Ve seni kaldıracak bir Allah’ın kulu olmaz. Seni yıkıldığın yerden tek kaldıracak kişi yine sensindir
Bazı ayrılıklar da sevdaya dahildir evlat
İnsan sevdi mi, denizin fırtınalarını da gögüslüyordu
Diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş
Makyajın altında gizleyemediklerimiz var..
Sevdikleriniz henüz yaşıyorken onlara sarılın,kıymetini bilin.Hayat bu,ucunda mutlaka ölüm var.Ben sevdiklerime içim ferah bir şekilde sarılamamıştım.Kime sarılmaya kalksam onu kaybediyordum.Karşıma çıkan her şeyi bir bir kaybediyordum.Karşıma çıkan her şey,kaybetmem üzerine planlanmış gibiydi.Sanki herkes acı çekmem için karşıma çıkıyordu.
Öldürmeyen acı özletir.
Sonrasında her yer ayaklı mezarlık .
Bir insanin güvenini kaybetmek, sevgisini kaybetmekten daha kötüydü.
Gözlerinin şarkısını kim duyar ki benden başka?
Öldürmeyen acı özletir.
Sonrasında her yer ayaklı mezarlık.
Hayatta gizli şeyler yoktur. Sadece saklı gerçekler vardır. Gerçekleri öğrenmek için yalanlardan örtülü bir ipe tutunmak ne korkunçtur.
Sıkı giyin. Artık deniz de karanlık, gökyüzü de.
İnsan kendi elleriyle çabalayarak kazandığı hayatını yine kendi elleriyle de mahvedebilir.
Yalnızlık kimi zaman öldürmektir. İçinde yaşadıklarını birer birer öldürmek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir