İçeriğe geç

Şiir Denizi 2 Kitap Alıntıları – Ümit Yaşar Oğuzcan

Ümit Yaşar Oğuzcan kitaplarından Şiir Denizi 2 kitap alıntıları sizlerle…

Şiir Denizi 2 Kitap Alıntıları

Sana en muhtaç olduğum şu anda gel
Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel
Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum.
Ölürüm, çekersen ellerini avuçlarımdan.
.. Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini ,
O sakin , o yalansız , o kuytu gözlerini ..(^^)..!
Canımı sıkma benim
Kötü söyletme
Gel diyorsam gel
Git diyorsam sakın gitme.
Durup durup gözlerin geliyor aklıma.
Bir yer var orada ikimiz için
Orada bildiğin gibi şiiristanda
Evler Yunus’un evleri
Yollar Emrah’ın yolları
ve Hayyam’dan birer rubai gemiler limanda

Deniz bildiğin gibi Orhan Veli’den kalma
Mevsimse Yahya Kemal’in sonbaharı
Nedim’dir seyreylediğin bir elde mey, bir elde gül
Çeşmeler Karacaoğlan’ın
Dağlar Köroğlu’nun dağları

Tarancı’nın kuşları havada dönen
Kadınlar Haşim’in kadınları görüyor musun?
Yeter bir nabız gibi vurduğun bende
Bana bir şiir ver güzelliğinden
Bütün şiirler senin olsun

Şiiristan sultanı, devletlü gönlün emreylesin yeter ki
Güzelliğinden nice ülkeler kurulur
Yoksan gece ve ölüm
Varsan el sürdüğün herşey şiir
Ayak bastığın her yer şiiristan olur. 🌿

Sevmek, hiç sevilmeden; korkunç güzel
Aşk dediğin karşılıksız olmalı
Ansızın bir vapur düdüğü yırtar geceyi
Başını alıp gidesi gelir uzaklara
Yapayalnız bir sondur yaklaştığım
Akar gider hayallerim bozbulanık
Bu sensiz akşamlarda arama beni
Bıraktığın yerde değilim artık
Her bulduğum yerde yitiriyorum seni
Yanı başımda öldüğün oluyor kimi gün
Ya da ben ölüyorum sessizce gözlerinde
İnsan bir kere ölür
Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki
Paramparça olmuş sevgilerdir
Her aldanış
Yeni bir aldanışa hazırlar bizi
Ko ben toz olayım
Ko ben sürüneyim mahşere kadar
Ko ben yanayım,kül olayım
Ko ben öleyim
Yeter ki
Kendini unuttur bana ey yâr
Sapladığın şu bıçağı çıkar alnımdan
Senin şarkıların var söylenecek
Benim dertlerim,acılarım
Günler;şimdi kırık bir cam parçası,boyalı
Gel dinle,telleri ses vermiyor ruhumuzun
Biz bu şehrin gürültüsünde kaybolalı
Bir daha iyi şeyler yazacağım,söz
Seni çok özledik gecikme e mi
Yaşadığımız hangi yıldı,hangi mevsimdi
Bana kalan şu hazin hatıralar sen misin
Her yerde bir yangın ve her şey kan revan
Ne oldu o kalplere, hani nerde o sevgi.
Böyle kötü bir dünyaya bir daha gün doğmamalı.
Yoruldum,her bulduğum yerde seni kaybetmekten
Hep fenalık,kötülüksün
Sanırdım benden büyüksün
Bir de baktım çok küçüksün
Can düşmanım ben seni de affettim gitti.
Benim nazarımda eşsizken tadın
Sen kendine başka zevkler aradın
Resimler yalancı değil,resimler ölmüyor
Aslında acı olan şey;sevgilerin ölümü
Hadi bize eyvallah
Efendi efendi çekip gitsek şu dünyadan.
Kibritim ıslak
Sigaram yanmıyor
Ne olur bir ateş verin
Bu ilk aldanışım değil
Bu ilk sönüşü değil umutlarımın
Ben bu denizin son kıyısıyım.
Oysaki sahte bir şey değildin,her şeydin sen eskiden
Şaşırdım,bu halinle pazar yerine dönmüşsün.
Bıraktılar bu sersem dünyaya beni
Gelir misin diye soran olmadı.
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimener sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
‘Yanmak var sana yaklaştıkça biliyorum Yok olmak var,kahrolmak var,kül olmak var.
Bıraktılar bu sersem dünyaya beni
Gelir misin diye soran olmadı.
‘Aşk mıydı aradığımız yoksa; ten miydi?’
Beni sen bütünlemistin ..
Yine sen yarım bıraktın !!!!!
Bu kirli çağ bizim cagimiz değil !!!!!!
“Ama ne sen gel dedin
Ne de ben gelebildim her şeye rağmen ”
“Öyle sessizce öldüm ki defalarca
Hiçbir zaman anlaşılmadı yokluğum.”
’Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski’’
‘’En eski yalnızlığımdır aşk benim
Gitgide büyüyen, karanlıklarla

Bütün umutlarım biterdi bir gün
Bir gecenin ortasında kalırdım
Tek başına ben, ben ve yalnızlığım’’

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman
Aşk başlamadan güzel .
Kapılar sana açılacak Senin için söylenecek şarkılar Şiirler senin için yazılacak Her evde bir resmin Her meydanda bir heykelin olacak Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
“Kapılar sana açılacak
Senin için söylenecek şarkılar
Şiirler senin için yazılacak
Her evde bir resmin
Her meydanda bir heykelin olacak
Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi ”
“İnsan ayağı değmemiş ormanlarda
Uzaklarda, en uzaklarda
O gemilerin uğramadığı limanlarda
Işığım ol, alınyazım ol benim
Vatanım ol, evim ol”
Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle
Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor
Omuzlarımda nice yılların yorgunluğu
Dört yanım pisliklerle, çirkinliklerle dolu
Çöktü omuzuna okul bitince
Geçim derdi, bir yük gibi, ağır
En iyi ben ağlarım kendi ölümüme..
Tutunacak bir dal aramaktan, koşmaktan, özlemekten
El yorulur, ayak yorulur, yürek yorulur…
Yitirdiğim neydi, aradığım ne
Çöken ne yüreğime kurşun gibi
“Ne zaman ayrılık saati gelse
Uzatsan özlemle dudaklarını
Tüm ağaçlar döker yapraklarını
Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe
Sadece uğultusu o rüzgârın
Ve bir umut kırıntısı: Belki yarın”
“Nerde o dostluklar? Güzel yalanlar
Bu kalp neden değil eskisi gibi
Bir başka dünyada bulutsun belki
Geçer de aradan nice zamanlar”
“Her şey bu güne inan yaşanılmaya değer
Mutluluğu, sevgisi, güzelliğiyle bütün
Bir gün kaldı bize, yaşanacak bir bu gün”
Çöküyor üstüme ağır, korkunç bir zaman İçinde dikenli otlar ve kederler büyüyor.
Bırak, bütün acıların dünde kalsın Unut diyorum Unutmalısın, unutacaksın.
Bıraktılar bu sersem dünyaya beni Gelir misin diye soran olmadı.
Doğuştan aldanır kişi Bir yalandır yaşamak, ucuz.
Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil.
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimener sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir