İçeriğe geç

Tersane Kitap Alıntıları – Juan Carlos Onetti

Juan Carlos Onetti kitaplarından Tersane kitap alıntıları sizlerle…

Tersane Kitap Alıntıları

“Derler ki pek çok yalan söyleme yolu vardır; ama aralarında en iğrenç olanı hakikati söylemektir, bütün hakikati: O, olayların ruhunu maskeler.”
Hepimiz hayatımızın farstan ibaret olduğunun pekala farkındayızdır, bunu kabul etmeye de muktedirizdir ama yanaşmayız, çün­kü kendi farsımıza ihtiyaç duyar, onu korumak isteriz.
Açlık, yemek yeme ihtiyacından ziyade, aç ve yalnız kalma hüznüydü, temiz, ütülü, minik yamalı, daha yeni lekelenmiş bir masa örtüsüne duyulan nostaljiydi.
Gelmesi gerek, çünkü ben ona gitmiyorum.
Fakat belki de unutmamak için ertelemeden değinmek lazım
Önemsiz 1şey;
ama belki sizin için önemli olan niyettir
Bazı şeyler var, dedi.

Anlatması uzun sürer

talihsizlik, oyunun bittiğini anladığında kurumaya başlar,
büzüşür ve nihayet düşer
Hastalık ayrı,
salgın apayrı
Fakat seçim şansı tanimiyorlar hiç,
insan her şey olup bittikten sonra anlıyor başta seçim yapabileceğini
o her şeyi bilir ama bana söylemez;
ama benim bildiğim o şeyi bilmiyor
kendini şaşkın ve gülünç hissetmesine rağmen,

bilmediği 1şeyi savunmaya mahkumdu

Her şey yoluna girecek diyor.
Fikir onundu, planı yaptı, para koydu.
1hükümet gelir 1hükümet gider, hepsi de ona evet sen haklısın der,
ama hiç1i 1şey yapmaz
Ya da rastlantı değildi de,
kaderdi diyelim
‘’Çünkü tek başıma olduğumda oyunumu oynarım; ama onlar, ötekiler, bana eşlik edince oyun ciddiye biner, gerçek olur. Bunu salt bir oyun olarak oynayan ben, bu haliyle kabul edersem deliliği de kabul etmiş olurum.’’
İşte buradayız, diye tekrarladı Petrus, buruk. Fakat artık aynı insanlar değiliz.
Şu yüzüne çizdiği yapay şeye gülümseme denemez.
Hayatta sürprizler yoktur, bilirsiniz. Bizi şaşırtan şeyler, tam da hayatın anlamını doğrulayan şeylerdir. Ama hazırlıksız yakalandık, hazırlıksız yakalanmayı istedik adeta.
Hiçbir şey gözlerinin kıpırtısız karanlığından daha hüzünlü olamazdı.
Ve sonra her şeyin sonu gelecekti; o an geldiğinde artık önsezilerine olan inancından vazgeçebilir, inanç denen şeyi olduğu gibi terk edebilir, kendini tamamen yaşlılığa bırakabilirdi.
ya da rastlantı değildi de, kaderdi diyelim.
Hayatta süprizler yoktur, bilirsiniz. Bizi şaşırtan şeyler, tam da hayatın anlamını doğrulayan şeylerdir.
Gamsız bir rüzgar gökyüzünü temizliyordu
Temiz bir vicdan en yumuşak yastıktır.
.. hayatın da yaptıklarımızdan ibaret olmadığını düşünüyoruz. Fakat bu bir yalan; hayat tam da bu: hepimizin bildiği ve gördüğü.
Hayatta süprizler yoktur, haklısınız; en azından gerçek insanlar için.
Hayatta süprizler yoktur, bilirsiniz. Bizi şaşırtan şeyler, tam da hayatın anlamını doğrulayan şeylerdir.
Gamsız bir rüzgar gökyüzünü temizliyordu..
.. veda etmedi çünkü kelimelere güvenmiyordu.
Olmak üzere olan şeyin daha önce olmasını yeğlerdi, bu kadar ileri gidilmeden; bu zorluğu atlatmasını sağlayacak başka bir karar almış olmayı yeğlerdi.
Fakat seçim şansı tanımıyorlar ki hiç, insan herşey olup bitikten sonra anlıyor başta seçim yapılabileceğini.
Adalet yerini bulana kadar direnmeliyiz.
Nefrete meydan okumak ve nefrete karşılık vermek; hayatına bir anlam, bir tarz, bir nebze zevk katabilirdi..
Hayatta süprizler yoktur, haklısınız; en azından gerçek insanlar için.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir