İçeriğe geç

Bilinçli Genç Olmak Kitap Alıntıları – Nevzat Tarhan

Nevzat Tarhan kitaplarından Bilinçli Genç Olmak kitap alıntıları sizlerle…

Bilinçli Genç Olmak Kitap Alıntıları

“Seni örseleyen, zedeleyen, yaralayan durumlar karşısında doğru şekilde durmayı, stresi doğru şekilde karşılamayı başarırsan olaylar hem sende kalıcı iz bırakmaz, hem de sen bunu ileriki hayatın için bir kazanım haline dönüştürürsün.”
“No pain, no gain” yani çile yoksa kazanç da yok. Bizdeki ”Zahmetsiz rahmet olmaz”sözüne denk gelen bu İngilizce deyişi aklından çıkarma. Hayat, mükâfatını zorluklara tahammül edenlere verir.Başın dik dolaşmak ve onurlu yaşamak istiyorsan emeğinle kazanmaya çalışmalısın..
Evliliğe yönelik olmayan cinsellik, yalancılığın bir türüdür. Cinsellik, özel ve önemli insanla yaşanmalıdır. O kişi de insanın eşidir. İdeal olan budur, bunu gerçekleştirmeye çalış. Popüler kültüre kapılarak gönül eğlendirmek amacıyls karşındakine yaklaşıp aldatmak karakterli bir davranış değildir.
İyiliğe iyilikle karşılık ver ama kötülüğe iyilik yapma; çünkü onu beslemiş olursun. Kötüye karşı haksızlık da yapma; yanlışı yanlışla düzeltemezsin.
Neyzen der ki: Kalkın ey ehl-i vatan dedik kalktık, bir baktık ki kalktığımız yere başkası oturmuş.
Zaman, insan hayatının en önemli sermayesidir. Para kaybedildiğinde tekrar kazanılabilir, ama zamanı geri getirmek hiçbir şekilde mümkün değildir.
Şiddet uygulayan insan güçlü rolü oynasa da gerçekte güçlü değildir ; aksine, şiddet uygulamak acizliğin, güçsüzlüğün bir işaretidir. Bir evde otorite sağlamanın yolu şiddetten değil, akıl ve iknadan geçer.
Kıravatlı cahiller vardır, gardırop modernistleridirler, insanı yanıltırlar. Dürtüsel, düşünmeden hareket eden, her şeye kızan, faydasız konuşan, öğüt almayan, sır saklamayan, susmayı bilmeyen, malı yeründe harcamayan, zamanı iyi kullanmayan, kolay inanan, kolay güvenen, iyi niyetli cahilleri iyi tanı. Bunlar faydasızdır. İkiyüzlü, fırıldak, yanardöner cahiller kendilerini âlim zannederler. Bunlar da zararlıdırlar.
Bir soğan soyarken yaşarır gözler,
Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler,
Hayâdan eser yoktur, beyhude sözler,
Nafile inat etme, salla başını
Uslu otur, hoş geldin, zıkkımlan maaşını.
(Namık kemal)
Huzur ve mutluluğun bir bedeli vardır; o bedel de cesarettir, doğrular adına riske girebilmektir.
İyi-kötü savaşlarında kötüler başlangıçta yenseler de sonuçta kazanan hep iyilerdir.
Değiş ama başkalaşma.
Çoğa sahip olan değil, sahip olduklarının kıymetini bilen zengindir.
Söylenenler unutulur, görülenler hatırlanır, yaşananlar anlaşılır ve unutulmaz.
Oysa karşılarındaki kişinin ilgi göstermemesi sevgiyle alakalı olmayabilir. Kişinin o anda başka bir önceliği, çözmesi gereken bir problemi olabilir, onunla ilgilenmektedir. Bu ihtimaller de göz önünde tutulmalı, ilgi ve sevgi karıştırılmamalıdır.
Ancak kıskançlığının esiri olmamalı, bunu kontrol altında tutmayı başarmalısın.
Tuzaklara düşme.
İnsanın şanslı olması doğuştan gelen veya başına devlet kuşunun konmasıyla ifade edilebilecek bir özellik değildir. Şanslı kişilerin farkındalıkları fazladır, fırsatı yakaladıklarında değerlendirmesini bilirler.
Hedefini sen belirle.
Daha iyi, iyinin düşmanıdır.
Karar verme aşamasında doğruyu yakalayabilmek için bilgi, veri ve sezgiyi bir arada kullanmayı öğrenmelisin.
Pazarlamacılar kararsızlığımızı kullanıyor.
Hayat yolunda adım adım ilerlerken alacağın her kararın sorumluluğu da sana aittir, bu yüzden karar mekanizmasını iyi kullanmalısın.
Karne öğrencinin bilgi seviyesini gösterebilir ama çaba ve gayretini göstermez. Öğrenci sınav sırasında hastalık, kaza gibi bir terslik yaşayıp iyi bir not alamayabilir.
Başarının sırrı stres yönetiminde.
Çünkü başarı baskısının dozu arttıkça mutluluk azalmaya başlar. Mutluluğun olmadığı başarı da, ameliyatı iyi geçen ama hayatını kaybeden hastanın durumu gibidir, bir şey kazandırmaz.
Zaman, insan hayatının en önemli sermayesidir.
Dolayısıyla ortada kuzu gibi diye tabir edilen şekilde bir ergen varsa bir problem de var demektir ; çocuk ya baskı altındadır ya da sosyal fobisi vardır.
Hatalarını birer fırsata dönüştürmelisin.
Şiddet acizliğin göstergesidir.
Oysa bir olay karşısında ilk hissettiğin duygu ile hareket edersen başın sürekli olarak derde girer.
Dürüstlük her insanda olması gereken doğal bir özellik iken bugün meziyet kabul edilir hale geldi.
Kendine güvendiğin sürece mutlu olabilirsin.
Ancak insanın iyiyi kötüyü tanımadan hayatı anlaması mümkün değildir. Bazı şeyleri ancak yaşayarak öğrenirsin.
Sen izin vermediğin sürece kimse seni mutsuz, başarısız, güçsüz, onursuz olarak kodlayamaz ; böyle bir insana dönüştüremez.
Kimse her şeyi bilemez. Hocalarımız bize sadece bilgi hazinelerinin anahtarlarını verirler, hazineleri araştırıp bulacak olan bizleriz.
Gizli cahilliğe dikkat et.
Kravatlı cahiller vardır, gardırop modernistleridirler, insanı yanıltırlar.
Beynin kendi kendini programlayan bir organdır. Kendini pozitif görmeye göre programlarsan önüne çıkan fırsatlara farkındalık geliştirmiş olursun. Olumlu anlam bağları kurarsın ve şanslı olarak bilinenlerden olursun.
Adalet cesaret ister. Kendi çıkarlarına rağmen adil olabilmeyi başarırsan üstün insan olursun.
Evrene gözlemci olarak geldiğini unutma.
Fırtınada yönünü belirlerken rüzgarlar sana zarar değil, güç verir.
Mutlu insan kendini beğenmiş insan değil, kendine saygısı olan insandır.
Tevazu kendini diğer insanlardan aşağı görmek değil, onlarla eşit görmektir. Her insan orijinaldir, biriciktir. Orijinal şeyler birbirleri ile kıyaslanamazlar.
Kendini ve kimseyi aldatmadığın gün en hoş duygu olan iç huzuru, esenliği ve dinginliği yakalarsın.
Cesaret tehlikeye atılmak değil, tehlike karşısında akıl ve zekayı kullanmaktır.
Seni güzel ve sevimli yapan şey fiziksel görünümün değil, duyduğun özgüvendir.
Kendine inanmak ve güvenmek başarının ön şartlarındandır.
İnsanın tek rakibi kendisidir, cesur ve özgüven sahibi ol.
İyiliğe iyilikle karşılık ver, ama kötülüğe iyilik yapma ; çünkü onu beslemiş olursun. Kötüye karşı haksızlık da yapma ; yanlışı yanlışla düzeltemezsin.
İnsanlara güven ama kendini kullandırtma.
Yelkenli gemi gibi değil, buharlı gemi gibi ol. Başkası seni yönlendirmesin.
Popüler kültür seni yönetmesin.
Çok şeye sahip ol ama onlar sana sahip olmasın.
Duygularını zekice analiz edersen yönetmen çok kolaydır.
Hayat, mükafatını zorluklara tahammül edenlere verir.
Nasıl bir insan olmak istiyorsun? Öldüğünde mezar taşına ne yazılmasını istiyorsun?
İlk tavsiyem : Kendini doğru tanı
Söylenenler unutulur, görülenler hatırlanır, yaşananlar anlaşılır ve unutulmaz.
Seni güzel ve sevimli yapan şey fiziksel görünümün değil, duyduğun özgüvendir.
Sadece ölüler hata yapmaz. Hata yapmaktan korkma
Neyzen der ki: “Kalkın ey ehl-i vatan dedik kalktık, bir baktık ki kalktığımız yere başkası oturmuş.” İnsanlara güven ama kendini kullandırtma. Güven kural, güvensizlik istisna olsun.
Dostlarınla her şeyini paylaş, düşmanlarınla ise sadece hukuku paylaş. İyiliğe iyilikle karşılık ver, ama kötülüğe iyilik yapma; çünkü onu beslemiş olursun. Kötüye karşı haksızlık da yapma; yanlışı yanlışla düzeltemezsin.
Rüzgârlar ne kadar şiddetliyse ağaçlar o kadar güçlü olur. Engeller insana durdurmak için değil, güçlendirmek için vardır. Başarı yolunda fırtınalara fırsat vermelisin.
Çocuklarınızla 7 yaşına kadar oynayın.
7-15 yaş arasında arkadaş olun.
15’inden sonra onlarla istişare edin, onlara danışın.
“Şiddet duygularını sözel olarak ifade etme yeteneği olmayan insanlar tarafından bir çözüm olarak görülebilir”
Eğer kendini tanımazsan, hayatın sokakların arasından geçer ve yaşamını rastlantılar yönetir.
Erkeğin eşini değiştirmeye çalışmaması, ona onu sevdiğini hissettirmesi mutlu bir beraberliğe katkı sağlayacaktır.
Pişmanlık ve şüphe içeren “keşke” ve “acanba” kelimeleri hayatından çok şey götürecek iki kelimedir. Dikkat edersen, bu kelimeleri çok kullananlar mutlu olmayan kişilerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir