Kazuo Ishiguro kitaplarından Dəyişən dünyanın rəssamı kitap alıntıları sizlerle…
Dəyişən dünyanın rəssamı Kitap Alıntıları
Kadınların bize ne yapacağımızı söylemelerini kabul edemeyiz, değil mi?”
İşin doğrusunu istersen, Japonya bunalıma doğru sürükleniyor. Açgözlü iş
adamlarının ve iradesiz siyasetçilerin eline kalmışız. Yoksulluğun gün geçtikçe artması bu adamların
marifeti. Tabii yeni kuşak olan bizler harekete geçmezsek.
adamlarının ve iradesiz siyasetçilerin eline kalmışız. Yoksulluğun gün geçtikçe artması bu adamların
marifeti. Tabii yeni kuşak olan bizler harekete geçmezsek.
Meşruiyetinden kuşku duyduğun bir dünyanın güzelliğini takdir
etmek zor.”
etmek zor.”
Senin ve benim gibiler, Ono,
dönüp hayatlarımıza baktığımız ve oradaki yanlışları gördüğümüz zaman artık bir tek biz aldırıyoruz.”
dönüp hayatlarımıza baktığımız ve oradaki yanlışları gördüğümüz zaman artık bir tek biz aldırıyoruz.”
Hayatta yaptığı yanlışlarla
yüzleşip onları kabullenmenin insana belli bir tatmin verip itibar kazandırdığı muhakkak. Ne olursa olsun,
temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç
kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
yüzleşip onları kabullenmenin insana belli bir tatmin verip itibar kazandırdığı muhakkak. Ne olursa olsun,
temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç
kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
Demokrasinin getirdiği sorumluluklarla başa çıkmayı henüz öğrenemedik.”
Ama asıl hainlerin kim olduğunu
artık hepimiz biliyoruz.”
artık hepimiz biliyoruz.”
Sadakatin hakedilmesi gerek. Bu konuyu çok abartıyorlar. Herkes durmadan sadakatten söz edip birilerinin peşinden
körü körüne gidiyor. Benim şahsen öyle bir hayat sürmeye niyetim yok.”
körü körüne gidiyor. Benim şahsen öyle bir hayat sürmeye niyetim yok.”
Ne olursa olsun, temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
Bununla beraber kendine saygısı olan birinin geçmişte yaptıklarıyla ilgili sorumluluklarından inatla kaçmasını da anlamakta güçlük çektiğimi belirtmeliyim; bu her zaman kolay olmayabilir ama hayatta yaptığı yanlışlarla yüzleşip onları kabullenmenin insana belli bir tatmin verip itibar kazandırdığı muhakkak.
Cesur gençler aptalca davalar uğruna öldüler, asıl suçlularsa hâlâ aramızda. Gerçek yüzlerini göstermeye, sorumluluklarını kabul etmeye korkuyorlar.
“En azından inandığımız şey için elimizden geleni yaptık.”
Bəzilərinizin sizə edilən pislikləri yaşayanlar xatırlatsın deyə ucaldılmış gözəl abidələri olacaq. Bəzilərinizin isə yalnız kobud xaçları və ya boyalı daşları Bəziləriniz tarixin kölgəsində gizli qalacaqsınız.
Beni yanlış anlama, anne. Önümüzdeki yıllarda babamın şimdi oturduğu yerde oturmaya ve kendi oğluma para-pul, hesap-kitap dersleri vermeye niyetim yok. Öyle biri olarak yetişsem benimle gurur duyar mısın?
İlk Paragraf
Yörede hâlâ Tereddüt Köprüsü diye anılan küçük ahşap köprüden buraya uzanan dil patikayı güneşli bir günde tırmanırsanız, birkaç adım karşınıza çıkacak iki ginkgo ağacının tepesi ardından evimin çatısını görebilirsiniz. Aslında ev tepeye bu kadar hakim bir konumda olmasaydı bile yakındaki öbür evlerden ayırt edilebilirdi; dolayısıyla patikayı çıkarken sahibinin hangi varlıklılar sınıfına girdiğini merak edebilirsiniz.
Fakat kendimize o kadar da haksızlık etmeyelim. dedi. En azından inandığımız şey için elimizden geleni yaptık. Sıradan insanlar olduğumuz ancak sonunda ortaya çıktı.
Sadakatin hak edilmesi gerek. Bu konuyu çok abartıyorlar. Herkes durmadan sadakatten söz edip birilerinin peşinden körü körüne gidiyor. Benim şahsen öyle bir hayat sürmeye niyetim yok.
” elimizde olmaksızın nostaljiye kapılıyoruz. ”
Öbürlerinin deneyecek cesaret veya irade gösteremedikleri bir
konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken
bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken
bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
Öbürlerinin deneyecek cesaret veya irade gösteremedikleri bir konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
Çünkü ortalamanın üstüne çıkmayı, sıradanlığı aşıp farklı olmayı amaçlayan biri takdir edilmeye layıktır, sonunda hedefine ulaşamasa ve bu uğurda servetini yitirse de.
Orada yaşadıklarım bana kalabalığı hiçbir zaman körü körüne takip etmemeyi, nereye doğru sürüklendiğime daima dikkat etmeyi öğretti. Ve hepinizi özendirmeye çalıştığım bir şey varsa, o da genel akışın üstüne çıkmaktır.
Oysa kesenin şişkinliğinden çok ahlakın ve başarının tanıklığına başvurulan bu tür durumlar ne kadar gurur verici.
Ne olursa olsun, temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
aynadaki yansımanızı yüzeydeki en ince ayrıntısına kadar çizseniz de oradaki kişilik nadiren başkalarının gördüğü gerçeğe yaklaşır.
İnsanlar çok değişiyor. Bazen sokakta birini görüyorum, bana tanıdık geliyor ve selam vereyim diyorum. Ama sonra yine bakınca kuşkuya düşüyorum.
Meşruiyetinden kuşku duyduğun bir dünyanın güzelliğini takdir etmek zor.
Hayatta yaptığı yanlışlarla yüzleşip onları kabullenmenin insana belli bir tatmin verip itibar kazandırdığı muhakkak.
En azından inandığımız şey için elimizden geleni yaptık.
Öbürlerinin deneyecek cesaret veya irade gösteremedikleri bir konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
Hayat tekrar bir düzene girdiğine göre, eski âdetler de yeniden canlanmalı.
Belki benim kuruntumdur ama bir baba kızının sesindeki küçücük bir alçalma veya yükselmeyi fark etmeyecekse kim edecek?
Sadakatin hak edilmesi gerek.
Bir ressamın derdi , nerede görürse görsün , güzelliği yakalamaktır.
Öbürlerinin deneyecek cesaret ve irade gösteremedikleri bir konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
Ülke adına yapılan hataları inkar etmek de korkaklığın en büyüğü
Aynadaki yansımanızı yüzeydeki en ince ayrıntısına kadar çizseniz de oradaki kişilik nadiren başkalarının gördüğü gerçeğe yaklaşır
Ne olursa olsun, temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
Öbürlerinin deneyecek cesaret veya irade gösteremedikleri bir konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
Bu kadınlar da ne baş belası.
İnsan doğruluğundan kuşkuya düşmüşken, dünyanın güzelliğinin kıymetini nasıl bilebilir ki.
Aynadaki yansımanızı yüzeydeki en ince ayrıntısına kadar çizseniz de oradaki kişilik nadiren başkalarının gördüğü gerçeğe yaklaşır
Bu kadar çok insanın yaralanması çok acı.
Buralarda hər kəsin hələ də Tərəddüd körpüsü adlandırdığı balaca taxta körpüsü var və günəşli gündə həmin körpüdən başlayan cığırı tutub sərt yoxuşu üzüyuxarı qalxsanız, az sonra təpədəki qoşa qinko ağacının arasından mənim evimin damını görə bilərsiniz. Hətta bu cür nəzərəçarpacaq yerdə olmasaydı belə, ev yenə də sizin diqqətinizi çəkərdi
Bana kalırsa, fazla kimsenin yaşayabileceği bir duygu değil bu. Kaplumbağa gibiler (Şintaro gibiler), onlar beklentileri karşılayıp kimsenin damarına basmadan ağır aksak yollarına devam edebilirler, ama o takımdan olanlar benim o gün yaşadığım mutluluğu hiçbir zaman tadamayacaklardır. Çünkü onlar aleladenin üstüne çıkabilmek için her şeyini gözden çıkarmanın ne olduğunu bilmezler.
Meşruiyetinden kuşku duyduğun bir dünyanın güzelliğini takdir etmek zor.
Dünyayı düzelteceğim diye evliliği düşünmeye hiç fırsat bulamadığını kuşkusuz hatırlıyorsundur, Ono dedi.
Meşruiyetinden kuşku duyduğun bir dünyanın güzelliğini takdir etmek zor.
En iyi şeyler, derdi, gecede toplanır ve sabah gidince dağılır.
Bu her zaman kolay olmayabilir ama hayatta yaptığı yanlışlarla yüzleşip onları kabullenmenin insana belli bir tatmin verip itibar kazandırdığı muhakkak. Ne olursa olsun, temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
Demokrasi güzel birşey, ama bu, yurttaşların birşeye katılmadıklarında kazan kaldırmaya hakları olduğu anlamına gelmez. O bakımdan biz Japonlar çocuk gibi davranıyoruz. Demokrasinin getirdiği sorumluluklarla başa çıkmayı henüz öğrenemedik.
Artık hepimiz asıl hainlerin kim olduğunu biliyoruz. Üstelik çoğu hala serbest dolaşıyor.
Sadakatin hak edilmesi gerek. Bu konuyu çok abartıyorlar. Herkes durmadan sadakatten söz edip birbirlerinin peşinden körü körüne gidiyor. Benim şahsen öyle bir hayat sürmeye niyetim yok.
Cesur gençler aptalca davalar uğruna öldüler, asıl suçlularsa hala aramızda.
Kendinizi öldürerek özür dilemeye ne gerek var.
Emeklilik insanın emrine daha çok zaman veriyor. Onun güzelliklerinden birisi de çok çalışma ve birşeyler başarma zorunluluğunu geride bıraktığınızı bilmenin rahatlığıyla günü acele etmeden geçirebilmeniz.
Diğerlerinin deneyecek cesaret veya iradelerinin olmadığı yerde siz başarısızlığa uğradıysanız,sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı,hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız .
Ve hepinizi özendirmeye çalıştığım bir şey varsa, o da genel akışın üstüne çıkmaktır.
Meşruiyetinden kuşku duyduğun bir dünyanın güzelliğini takdir etmek zor.
“ Meşruiyetinden kuşku duyduğun bir dünyanın güzelliğini takdir etmek zor.”
Sonunda, Cesurca ölümlerin ardı arkası kesilmiyor dedi. Liseden birlikte mezun olduğum arkadaşlarımın yarısı cesurca öldü. Gerçi hiçbirinin bundan haberi yoktu, ama hepsi de aptalca davalar uğruna öldü. Beni en çok kızdıran ne, biliyor musun, baba?
“Nedir, Suiçi?
“Kenji gibileri böyle cesurca ölsünler diye oralara gönderenler bugun nerede? Tıpkı eskisi gibi hayatlarına devam ediyorlar. Amerikalılara ne istiyorlarsa verip eskisinden de iyi durumda olanların birçoğu, bizi felakete sürukleyenlerin kendisi. Yasını tuttuklarımızsa Kenji ve benzerleri. Cesur gençler aptalca davalar uğruna uğruna öldü, asıl suçlularsa håla aramızda. Gerçek yüzlerini göstermeye, sorumluluklarını kabul etmeye korkuyorlar. Ve işte o sırada, tam karanlığa dogru dönerken o sözü söylediğine eminim: Bana kalırsa korkaklığın en büyüğü onlarınki.”
“Nedir, Suiçi?
“Kenji gibileri böyle cesurca ölsünler diye oralara gönderenler bugun nerede? Tıpkı eskisi gibi hayatlarına devam ediyorlar. Amerikalılara ne istiyorlarsa verip eskisinden de iyi durumda olanların birçoğu, bizi felakete sürukleyenlerin kendisi. Yasını tuttuklarımızsa Kenji ve benzerleri. Cesur gençler aptalca davalar uğruna uğruna öldü, asıl suçlularsa håla aramızda. Gerçek yüzlerini göstermeye, sorumluluklarını kabul etmeye korkuyorlar. Ve işte o sırada, tam karanlığa dogru dönerken o sözü söylediğine eminim: Bana kalırsa korkaklığın en büyüğü onlarınki.”
Öbürlerinin deneyecek cesareti veya irade gösteremedikleri bir konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı, hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız.
Ne olursa olsun, temiz bir niyetle yapılan yanlışlar kesinlikle büyük bir utanç kaynağı sayılmamalı. Asıl büyük utanç kaynağı, yanlışları kabul edememek veya etmemek olur.
İnsan gençken birçok şey ona sıkıcı ve cansız gelir. Ama yaşı ilerledikçe asıl önemli şeylerin bunlar olduğunu anlarlar.
Bazı insanların günümüzde hakim olan kuşkuculukla kirlenmeden kalabilmesine şükretmeliyiz.
Oysa kesenin şişkinliğinden çok ahlakın ve başarının tanıklığına başvurulan bu tür durumlar ne kadar gurur verici.
Öbürlerinin deneyecek cesaret veya irade gösteremedikleri bir konuda başarısızlığa uğradıysanız, sonradan hayatınızın muhasebesini yaparken bununla teselli bulmalı hatta derin bir hoşnutluk duymalısınız
Geçmişinde yaptığın hataları inkar etmek zayıflıktır; yüzleşmek erdemliktir
Etdiklərimiz özümüzdən başqa heç kimi maraqlandırmır Özümüzdən başqa heç kimə peşmançılıq və təəssüf yaşatmır