İçeriğe geç

Çevrimiçi Yalnızlık Kitap Alıntıları – Poyraz Demir

Poyraz Demir kitaplarından Çevrimiçi Yalnızlık kitap alıntıları sizlerle…

Çevrimiçi Yalnızlık Kitap Alıntıları

En berbat teselli: ”Siktir et. ”
En saçma eleştiri: ”İyi bok yedin. ”
En mantıklı tartışmayı bile bitiren son cümle: ”Tamam sen haklısın tamam. ”
Bütün doğrular, birtakım yanlışlara borçludur gerçekliklerini
Çünkü insanı en çok hayalleri acıtır
Güveni çağırdım ”Yetiş! ” dedim.
”Gelmem şimdi ihanetteyim! ” dedi
”Bazen insan zamanın içinde kaybolmak ister. Zamana yenik düşüp her şeyi olduğu gibi kabullenerek vakti geldiğinde çekip gitmek ister bu hayattan. ”
Bazen insan kimsesiz bir liman gibi yapayalnız tek başına kalır hayatın kıyısında. Elini tutacak birisini arar, bu kör karanlığın, bu şiddetli rüzgarların arasından biri çekip çıkarsın ister
Gözleri dalar karanlık sığ sulara, ruhu derin sularda nefesini tüketirken
Güçsüz düşmüş gibidir, yorgun düşmüş gibidir. Yani mağlup olmuş bir ordunun paralı askeri gibidir. Kendi savaşında kendine esir düşen bir hayat eridir.
Mutluluk hormonumda bir sorun var galiba bu kadar mutsuzluğun başka bir açıklaması olamaz
Hayatım boyunca kimsenin kalbini bilerek kırmadım. Kimseyi yarı yolda bırakmadım. İnsanlara haddinden fazla değer verdim, ama asla hayata bakış açımdan ödün vermedim. Sonunda ulaştığım nokta şu: Kırgın, kızgın ve bir o kadar da umutsuzum
”Dallarından kırdılarsa seni, hep bir yolu vardır yeniden filizlenmenin ”
Yeryüzüne düşen her yağmur tanesi, yüreğe düşen sayısız vazgeçişlerin yeniden canlanması demektir
Oysa yaradan hiç kimseyi nedensiz yere göndermez yeryüzüne
İnsanın bekleyeni yoksa ne kadar uzağa giderse gitsin gurbette sayılmıyordu.
Çığlık çığlığa ağlarsak söner mi içimizdeki bu hüzünlü yangın?
Dallarından kırdılarsa seni, hep bir yolu vardır yeniden filizlenmenin
Gece bu belli mi olur? Gözlerimi bir kapatırım sonra aynı rüyanın içinde buluşuruz
ve boşunadır ağlayıp haykırmam biliyorum
boşunadır ummak tükenmemeyi.
Olgun ruhlu küçük bir çocuğum ben. Dilediğin kadar okşayabilirsin saçımı. Özgürce sevebilirsin. Elimi tutup her yere götürebilirsin
Elbette her güzel anın sonu varmış. Zaten hayat değil mi ki; bir varmış bir yokmuş diye başlayan masallara bizleri inandıran?
Aynı iki insan geçinemez. Geçinebilmek için farklı olmak lazım. Çatışması bol ilişkiler daima en uzun olanlardır. Zor başlar ama kolay bitmez. Monoton ilişkiler kolaydır. Ancak bir süre sonra can sıkar. Buradaki anahtar kelime ”mükemmel ” değil. Tabii ki ”güzellik ”, ”yakışıklılık ”, ”zenginlik ” de değil! Ne olduğuna değil kim olduğuna bak. Ve her zaman ruhuna iyi gelen insanı sev.
”Ölüme küçük kıyamet derler, peki ya yokluğuna ne demeli? ”
Yanımda olmanı öyle çok istiyorum ki, çünkü inan yalnızlık ya da sensizlik adını ne koyarsan koy, haddinden fazla zor geliyor bana! Hep kendimle savaşıyorum ve hep kendime yeniliyorum. Acayip bir durum işte, bir insan hem yenen hem de mağlup olan tarafta nasıl olabilir? Oluyor işte!
Söz konusu yokluğun olunca her türlü olumsuzluk gerçekleşiyor
Sen bir kere gözlerime tebessüm etsen, kirpiklerim kirpiklerinden yaşama tutunacak.
Bazen küçük cümlede gizlidir hayatîn anlamî
Seveceksen sev, sevmeyeceksen git! Vaktimi seninle harcayamam.
Olmuyorsa sırası değildir, sıramı beklemeyi bilirim ben, ama kim attı lan beni en arkaya!
“ Aynı hatayı iki kere yapmam” diye söz veriyorum kendime. “Hadi” diyorum sonra. Bu hata güzelmiş iki kere yapabilirim. Sonra bir bakıyorum, üç oluyor dört oluyor.
Kusura bakma sevgilim çayı bırakamam. Sensiz olur, kahvesiz de olur ama çaysız olmaz…
Neyse siktir et
Bir çay koy da içelim
Ve günün
birinde
bir şair
hiç şiir
bilmeyen
bir kıza
aşık oldu
Kimseyi kendinden fazla sevme.
Yorgunken gel bana, mutsuzken, herkes seni terk etmişken ve bir daha asla sevemeyecegini düşündüğün bir zaman gel..
Gece bu belli mi olur?
Gözlerimi bir kapatırım
Sonra aynı rüyanın içinde buluşuruz
Bir kadına aşık olmak için fazla şeye ihtiyacınız yok. Kalbiniz olsun yeter
Gelirdim işte, lakin yüreğinde yer yoktu bana
Ölüme küçük kıyamet derler, peki ya yokluğuna ne demeli?
Yalnızım, yalnızsın, yalnızız
Olur olmaz şarkılarda sen düşüyorsun şehrime yağan yağmurlarla.
Ruhumun sokak aralarına seni sakladım, yüreğimin caddelerinde sen vardın. Yüreğime her kulak verişimde, sesini duydum. Kendi sesimi duyamazken
Yalnızlık kalabalık bir otobüs durağında, ruhundaki savaşla baş başa kalmak gibi
Yalnızlık sarıldığın insanlarda bir parça kendini bırakmak
Yüreğimi kırıyorsun, yüreğime hiç dokunmadan.
Sen gidersin
Gidişinden sonra her şey yalnız kalır. Ben sessiz bir kimliğe bürünürüm. Hiçbir ülke kabullenmez beni. Sensizlikten korkar, sana sığınırım. Sen ellerini uzatmazsın bana.
Sen gidersin
Başlı başına bir yanlış olurum. Tüm doğrularını kaybeden, yanlış bir hayata sığınırım. Bilirim ne yaparsam yapayım geri gelmezsin. Geri gelmezsin ve ben an gelir, kendimden uzaklaşırım. Sen hep yanı başımda, sen hep avuçlarımda
Sen
Sen hep sol yanımda
Hayat ertelemeye gelmez.
Sen kadınları hiç tanımadın çocuk. Göğsünde sadece şehvet taşımaz onlar. Aynı göğsün altında bir de mayın vardır. Hem kendisi için, hem sevdiği adam için Kolay iş değildir bir kadının kalbine girmek. Ölümü göze almış olmalısın. Ayağını çekersen mayın patlar. Adam giderse ortalık mahşer yeri Giden adam bilmez kadının öldüğünü. Beceriksiz seven adam, okşarken bile patlatır o mayını, işte o vakit ikisi birden ölür.
Öznesi yalnızlık olan bir cümle bıraktın bana, yüklemi yokluğundan ağır.
Sadece bir şarkıya bakar beni hatırlaman!
Olur da bir gün sendelersem kıyısında hayatın, düşerken düşlerim cebimde durmayacaktır. Her birini sende bırakmış olacağımdır. Yani ben düşerken yardan, yar bana yanmayacaktır. Ben ağlarken ağlar açılmayacaktır denizlerime. Yani ben giderken en çok seni götüreceğimdir içimde.
Çığlık çığlığa ağlarsak söner mi içimizdeki bu hüzünlü yangın?
Zaman neydi?
Harcadıklarımız mı? Yoksa hep bir bahaneyle bir türlü yaşayamadıklarımız mı?
Direndiği yerden kırılır insan.
Kimseyi kendinden fazla sevme.
Bu karanlık iyi Bu yalnızlık, bu sisli havalar iyi
Bu okunmamış mesajlar iyi Bu verilmemiş cevaplar
Kimin uğruna bu incinmişlik?
Sahi senin bundan haberin yok.
Korkuyorum.
Gözleri dalar karanlık sığ sulara, ruhu derin sularda nefesini tüketirken.
Seni ne kadar beklediysem gelmedin, işin kötü tarafı seni beklediğimden haberin bile yoktu. Bense bunu bile bile, seni beklemekten hiç vazgeçmedim.
Ama elbet bir gün birisi çıkıp sarıverir yaralarımızı. Ve dokunur yüreğimizin derinliklerine. İşte o zaman diner şiddetli dalgalar, güneş ansızın tebessüm eder ve birbirimiz için dilden dökülen kuru bir elveda olarak kalırız.
Sonra
İşte bundan sonra düğümleniyor boğazımda sözcükler. Yutkunamıyor, nefes alıp verişim hızlanıyor. Ellerimin titremesini engelleyemiyorum.
Sonra sen gittin
Gerçi nereden bileceksin, belki bir gün gelirsin diye gözlerine hasret bir yüreği nasıl avuttuğumu?
Gelirdim işte, lakin yüreğinde yer yoktu bana.
Geçmişte yaşadıklarını unutmaya çalışma, boş yere unutmak için kendini harcayıp yüreğinde yeni yaralar açma. Tamiri imkansız hasarlar bırakma ruhunda.
Ruhumuzu üşüttük.
Hep sekteye uğradı hayallerimiz, zihnimizden seken kör bir kurşun yüreklerimize isabet etti. Tek bir kurşun iki yüreği delip geçti işte.
Avuç dolusu kaç dua affettirebilir bizi? Daha kaç şiir yazacağız gidip de dönmeyenler için, hangi şarkının nakaratında aynı düşlerin ayrı sancılarında buluşacağız? Bir gram tebessüm hafifletir mi omuzlarımızdaki ağır hayat yükünü hafifletmeye?
Biz şimdi hangi ülkenin merkezinde, hangi şehrin sokaklarında kaçıncı kez siliyoruz gözyaşlarımızı?
Mesafeler aşka engel sevgilim.
Saydın mı kaç hayat girdi aramıza?
Kazık yiye yiye aşkın sahte gülüşüne kanmamayı öğreneceksin.
Kimseye onu anlatmaya kalkmayın. Sonra daha çok özlüyor insan.
Saçlarından yıldızları toplar, gökyüzüne savururum.
Hayat kısa, gözyaşlarının içinde boğulma be çocuk.
Sen bir kere gözlerime tebessüm etsen, kirpiklerim, kirpiklerinden yaşama tutulacak.
Tam kaçmaya hazırlanırken bu şehirden, saçlarının sınırında gözlerin tarafından aşka yakalandım. İsmin bileklerime sarıldı, kirpiklerin
Kirpiklerin, gözlerime kenetlendi.
Hayali kırılır mı bir insanın?
Kırılırmış evet
Bunu sen gidince değil,
kalbimde sen bitince anladım
Çünkü insanı en çok hayalleri acıtır
Tatlı rüyalar en güzel hayalim
Güveni çağırdım
“Yetiş”dedim
“Gelemem şimdi ihanetteyim!”dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir