İçeriğe geç

Orman Kitap Alıntıları – Harlan Coben

Harlan Coben kitaplarından Orman kitap alıntıları sizlerle…

Orman Kitap Alıntıları

Eşelendiğinde herkesin geçmişinden kötü bir şeyler çıkar.
Ne kadar az konuşursanız o kadar başarılı olursunuz.
”Ayda ayak izleri varken bana gökyüzünün sınırlı olduğunu söyleme. ”
”Ölüm basittir aslında. Tahrip edici bir yıkım topuzudur. Size vurur, paramparça olursunuz ama bir süre sonra toparlanırsınız. ”
”Garip bir dünyada yaşıyoruz. Elden bir şey gelmiyor. ”
” Mideniz boşken mutluluğun ve tatmin duygusunun hiçbir anlamı yoktur. Ve bunu arada bir hatırlamak da insana iyi gelir. ”
” Derler ki doğru ‘hikaye’ sadece saniyenin onda biri kadar sürer. ”
gözlerini kapatıyor ve acıyı bu şekilde geçiştirmeye çalışıyordu.
“Tanrının da kendine has bir mizah anlayışı var değil mi?”
“Bazı insanlar vardır. Kalpleri tertemizdir ve her zaman yanınızdadırlar. Bu insanlar çok nadir bulunur ama yine de hala vardırlar.”
Sevdiğiniz biri günlerini sayarken çok şey öğreniyorsunuz.
“Garip bir dünyada yaşıyoruz. Elden bir şey gelmiyor.”
“Geçmiş ölüdür, ölüyü geri getiremezsin.Üstünü ört ve çek git. Bunu yapman lazım.”
“Hükümetten nefret edebilirsin ama halkından asla. Memleketin hep memleketin olarak kalır. Her zaman.”
Ama şimdiki öğrenciler ekseriya, notlarının yalnızca dışa dönük gayretlerine bağlı olduğunu sanan yalakalardan ibaretti. Ne kadar çok iletişim kurarlarsa o kadar fazla bir alacaklarını düşünüyorlardı. Dışa dönük biri olmak bu ülkede yeteri kadar ödüllendirilmişti çünkü.
“Bazı insanlar vardır, doğuştan kötüdürler.”
Geçmiş ölüdür. Ölüyü geri getiremezsin. Üstünü ört ve çek git..
Geçmiş ölüdür. Ölüyü geri getiremezsin. Üstünü ört ve çek git..
Ayda ayak izleri varken bana gökyüzünün sınırlı olduğunu söyleme..
Onunla beraber değilken kendimi yolunu kaybetmiş bir serseri gibi hissediyor ve onu yeniden görmek istiyorum.
Ama o bilinmezlik, o şüphe, o çok hafif umut ışığı içinizi acımasız bir mikrop gibi kemirip durur. Çürümeyi durduramazsınız. Yenilenemezsiniz. kuşkunuzun içinizi kemirmesine mani olamazsınız.
Ayda ayak izleri varken bana gökyüzünün sınırlı olduğunu söyleme
Bu saçma sapan,bolluğun içinde yaşadığınızda kaybolup gidersiniz.Maneviyat,iç huzuru ve kadın erkek ilişkileri gibi anlamsız şeylere takarsınız kafayı.Ne kadar şanslı biri olduğunuzun farkında değilsinizdir.Açlığın ne olduğu konusunda en ufak bir fikriniz yoktur.Bir deri bir kemik kaldığınızı görmenin, sevdiğiniz, genç ve sağlıklı insanlar yavaş yavaş ölürken çaresizce hiçbir şey yapamamanın ne kadar acı verici olduğunu bilmezsiniz çünkü.Ama bir yandan da acımasız tarafınız elinde olmadan bugün çeyrek değil,yarım ekmek yedim,ne kadar şanslıyım diye için için sevinir.
Hayvanlardan farklı olduğumuzu düşünenlerin hepsi kör. Bütün insanlar vahşi birer hayvandır.İyi beslenmişleriyse diğerlerine göre daha miskin.Yiyeceklerini almak için savaşmalarına gerek yoktur çünkü.Guzelce giyinip güya çok daha üstün avlarının peşinden giderler ve bu şekilde kendilerini herşeyin üstünde sayarlar.Ne kadar da boş işler.Vahşi olanların ise onlardan daha açtır.Hayatta kalabilmek için insanı dehşete düşüren şeyler yapabilirler.Kendilerini diğerlerinden üstün görenlerin hepsi aslında bir hayal dünyasında yaşarlar.
Ayda ayak izleri varken bana gökyüzünün sınırlı olduğunu söyleme..
Size bir silah doğrultulmuşken öyle filmlerdeki gibi görüntü yavaşlamaz. Aksine her şey çok hızlı gelişir.
Biri seni baştan çıkartmadığı sürece iyi, namuslu adam olmak kolaydır.
Mideniz boşken mutluluğun ve tatmin duygusunun hiçbir anlamı yoktur.
Bir kişinin elinde veri olmadan teorilerden yola çıkması büyük bir hatadır. Çünkü sonra o kişi teorileri gerçeklere uydurmak yerine gerçekleri teoriye uydurmak için çarpıtmaya başlar.
Bazıları hayatlarının sonuna kadar dertsiz tasasız yaşarlar. Diğerleri senin gibi payına düşenden çok daha azını alır. Çok daha azını. Ve en kötü tarafı da buna bağışıklık kazanamazsın.
Netflix nedir biliyor musunuz?
Bir DVD kiralama servisi. İnternetten sipariş veriliyor. Elinizde hep üç DVD olmalı. Bir tanesini geri gönderdiğinizde üçe tamamlamak için size bir tane daha gönderiyorlar.
Geçmiş ölüdür. Ölüyü geri getiremezsin. Üstünü ört ve çek git.
Derler ki, zengin bir kız parasının üzerinde ayakta durduğunda muhteşem gözükür.
“Cinayet denen şey çok zalimce. Tanrı bir plan yapmış ve doğada belli bir düzen var. Sonra biri gelip bu düzeni bozuyor. Eğer olayı çözerseniz içiniz biraz rahat edebilir. Alüminyum folyoyu buruşturmak gibi bir şey. Eğer katili bulursanız folyoyu biraz düzleştirmiş oluyorsunuz. Ama aile için o alüminyum folyo bir daha asla paketten alındığı haline dönmüyor.”
“Hayvanlardan farklı olduğumuzu düşünen herkes kör. Bütün insanlar vahşi birer hayvandır. İyi beslenmişleriyse diğerlerine göre daha miskin. Yiyeceklerini almak için savaşmalarına gerek yoktur çünkü ”
“Ölüler için bir şeyler yapmaya son derece gönüllüsün. Yaşayanlar konusunda ise hiçbir işe yaramazsın.”
“Suçun cezalandırılması gerekirdi,özgürlüğün değil.”
“Geçmiş ölüdür. Ölüyü geri getiremezsin. Üstünü ört ve çek git.”
“Hükümetten nefret edebilirsin ama halkından asla. Memleketin hep memleketin olarak kalır. Her zaman.”
“Sonuç: Hiç birimiz o ormandan hasar görmeden çıkmadık.”
“Yumurtaları ayrı sepetlere koymak işe yaramıyordu artık. Çünkü iyice umutlanmaya başlamıştım.”
“Morg son dakika mucizelerinin gerçekleştiği bir yer değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır.”
“Ölüm basittir aslında. Tahrip edici bir yıkım topuzudur. Size vurur, paramparça olursunuz ama bir süre sonra toparlanırsınız. Ama o bilinmezlik, o şüphe, o çok hafif umut ışığı içinizi acımasız bir mikrop gibi kemirip durur. Çürümeyi durduramazsınız.”
Ayda ayak izleri varken bana gökyüzünün sınırlı olduğunu söyleme
Geçmiş ölüdür Pavel. Ölüyü geri getiremezsin. Üstünü ört ve çek git.
Bir centilmen asla bir kadını nasıl öptüğünü başkasına anlatmaz.
“Eğer başarısız olacaksanız samimiyetle, dürüstlükle başarısız olmalısınız.”
Onunla berber değilken kendimi yolunu kaybetmiş bir serseri gibi hissediyor ve onu yeniden görmek istiyorum.
Güç onlardaydı. Esas kendimiz korktuğumuz için korkutuyorduk insanları. Zayıfları ezerek tatmin olan adamlardık biz.
Cinayet denen şey çok zalimce, diye devam etti.
Tanrı bir plan yapmış ve doğada belirli bir düzen var. Sonra biri gelip bu düzeni bozuyor. Eğer olayı çözerseniz içiniz biraz rahat edebilir. Alüminyum folyoyu buruşturmak gibi bir şey. Eğer katili bulursanız buruşuk folyoyu biraz düzleştirmiş oluyorsunuz. Ama aile için o alüminyum folyo bir daha asla paketten alındığı haline dönmüyor.
Hayvanlardan farklı olduğumuzu düşünenlerin hepsi kör. Bütün insanlar vahşi birer hayvandır.
Mideniz boşken mutluluğun ve tatmin duygusunun hiçbir anlamı yoktur.
Bir kişinin elinde veri olmadan teorilerden yola çıkması büyük bir hatadır. Çünkü sonra o kişi teorileri gerçeklere uydurmak yerine gerçekleri teoriye uydurmak için çarpıtmaya başlar.
Çünkü söylediklerinin hepsi doğruydu. Dünya korkunç, iğrenç bir yer olmuştu.
Bir centilmen asla bir kadını nasıl öptüğünü başkasına anlatmaz.
Ölüler için bir şeyler yapmaya son derece gönüllüsün. Yaşayanlar konusunda ise hiçbir işe yaramazsın.
Yüksek mevkide olmak güç yaratmaz, aksine gücü engellerdi.
Eğitim işinde niceliğin değil, niteliğin önemi vardı. Öğretmenlerin çok fazla konuşması arka fondan Muzak’ın son derece sıkıcı müziğini dinlemek gibi bir şey olurdu. Ne kadar az konuşursanız o kadar başarılı olursunuz.
Bir noktadan sonra insan, yapısı gereği artık yas tutmayı bırakır..
Gerçeklik kusursuzluktan çok daha fazla önemlidir. Avukatlar bu gerçeği unuturlar. Müvekkillerini iyi ve mükemmel göstermek zorunda olduklarını düşünürler.
Açık yüreklilik -sonuna kadar- açık yüreklilik hiçbir şeyin yerini tutamazdı.
Bazı insanlar vardır, doğuştan kötüdürler. Bunlar acımasızca ve ahlaksızca davranıp etraflarındaki kişilerin kalbini kırarlar. Bazılarının da sadece kafaları karışmıştır. Bu kişileri birbirinden ayırt etmek benim değil, dava görüldüğü sürece yargıcın işidir.
Filmlerde annesiz olmak çok havalı bir şeymiş gibi görünür ki, biraz düşünürseniz böyle bir mesajın verilmesi gerçekten büyük bir ahlaksızlıktır. Gerçek hayatta annesiz kalmak küçük bir kızın başına gelebilecek hemen hemen en kötü şeydir.
Morg son dakika mucizelerinin gerçekleştiği bir yer değildir. Hiçbir zaman da olmamıştır.
Ölüm basittir aslında. Tahrip edici bir yıkım topuzudur. Size vurur, paramparça olursunuz ama bir süre sonra toparlanırsınız. Ama o bilinmezlik, o şüphe, o çok hafif umut ışığı içinizi acımasız bir mikrop gibi kemirip durur. Çürümeyi durduramazsınız. Yenilenemezsiniz. Kuşkunun içinizi kemirmesine mani olamazsınız.
Sherlock’un kanıtlanamayan ama doğruluğu kabul edilen önermelerinden biri şudur:
‘Bir kişinin elinde veri olmadan teorilerden yola çıkması büyük bir hatadır. Çünkü sonra o kişi teorileri gerçeklere uydurmak yerine gerçekleri teoriye uydurmak için çarpıtmaya başlar.’
Sanki hep uçurumun başındayız ve sanki hep bu tehlikeleri atlatacak gibiyiz. Kendi ellerimizle yıktığımızı yine kendimiz onaracağız. Kim bilir?
Yalan söylemeyen kimse yok. Pis işler çevirmeyen kimse yok. Kanunu çiğnemeyen, sırrı olmayan kimse yok.
Homoseksüellerden, siyahilerden, musevilerden ya da araplardan nefret etmek çok kolaydı. Ama tek tek bireylerden nefret etmek daha zordu.
Samimiyet ve dürüstlük hayatında çok az rastladığı erdemler olmuştu.
Gerçekleri söylemeyenler her zaman baş tacı edilirler.
Filmlerde annesiz olmak çok havalı bir şeymiş gibi görünür ki, biraz düşünürseniz böyle bir mesajın verilmesi gerçekten büyük bir ahlaksızlıktır. Gerçek hayatta annesiz kalmak küçük bir kızın başına gelebilecek hemen hemen en kötü şeydir.
Bir not yazmayı ya da masaya yemek bırakmayı unuttuğumda, onu okuldan almak için geciktiğinde diğer anneler ve okulda çalışanlar hemen devreye girip bana yardım ederlerdi. Erkeksi beceriksizliğim onlara çok sevimli gözüküyordu herhalde. Ama öteki yandan dul bir anne aynı beceriksizlikleri yaptığında ihmalkarlıkla suçlanır ve üstünlük taslayan annelerin hor gören davranışlarına maruz kalırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir