İçeriğe geç

Antigone Kitap Alıntıları – Kemal Demirel

Kemal Demirel kitaplarından Antigone kitap alıntıları sizlerle…

Antigone Kitap Alıntıları

İnsan dünyada insan sevmek için, ama yalnız insan sevmek için var.
Toplumun çıkarı der, geçersiniz; ve hiç düşünmezsiniz ki, tek bir kişi bile haksızlığa uğruyorsa toplumun hiçbir çıkarı korunamaz.
Ama benim gibi ne senden, ne de dünyadan bekleyecek hiçbir şeyi olmayan bir insan için, aklıma gelen bu son derece önemsiz şeylerin özgürlüğüne sahip olmak istiyorum.
Antigone: Yaptıklarımın suç olup olmadığını düşünmediğim gibi, nasıl anlaşılacaklarını da düşünmem.
“Öylesine ters kurulmuş bir düzen, yüzyıllardır sürüp gidiyor ki dünyamızda.”
Sadece çalışan binlerce kişinin insan gibi yaşama özgürlüğü yok. Düşünce özgürlüğü varmış, kişi dokunulmazlığı varmış, varmış Bütün bunlar ancak sizler için var . Güçlüler için. Ama binlerce insanın, pencerelerini açıp özgürlüğü solumaya hali bile yok, madende kazma sallamaktan, çocuklarına yiyecek aramaktan. Oysa saray ve ona bağlı kişilerin evlerinde, her akşam şölenler yapılır.
Hayat bize gösteriyor ki, sevgi insanların birbirinin yüzüne bakmaları değil, birlikte aynı yöne bakmalarıdır.
İnsan dünyada insan sevmek için, ama yalnız insan sevmek için var.
tek bir kişi bile haksızlığa uğruyorsa toplumun hiçbir çıkarı korunamaz.
Kişiler yaşadıklarıyla kendilerini ortaya koymak zorundadırlar. Yoksa insan, insan olmaktan çıkar, batan gemilerden kaçan farelere dönerdi.
Kaçmak kötü bir şey; yaşamak için bile olsa kaçmak, gene kötü.
İnandığının bilincinde olmak onun için yapılması gerekeni yaptırır insana, ona ters düşeni değil.
İnsanlar sırf rahat içinde, bolluk içinde yaşamak için var değillerdir bu dünyada; özgür ve bağımsız yaşamak için, karşılaştıkları koşullar ne olursa olsun, sonuna dek insanca yaşamak için vardılar.

KORO: İnsanlar insanlardan
insanlar için yaşadıklarının,
yaptıklarının hesabını
sorarlar,
sonra da evlerine gidip
rahat rahat uyurlar.
Güneş doğar, güneş batar,
zaman arkada kalır.
İçinde
birçok hesap, birçok kitap,
suçlular, suçsuzlar,
güçlüler, zavallılar, yargılayanlar,
yargılananlar.

Yalın ayak toprak üstünde,
oynayan
küçük çocuklar büyür, yetişir
bu güneşin altında.

İnsanlar, insanlar için
yaşadıklarının,
yaptıklarının
hesabını verirler
insanlara.


ANTİGONE: Şölenler bütün çocuklar için önemlidir. Ama onların bir kısmı yer, bir kısmı camların arkasından bakar.

BİRİNCİ YARGIÇ: Normal bir devlet düzeninde, değil yaptıklarınız, bu düşünceleriniz bile suçtur.


İKİNCİ YARGIÇ: Thebai’nin kralı ve onun yöneticileri halkın güvenliği ve esenliği için gerekenleri görmüyorlar da, siz ve arkadaşlarınız mı görüyorsunuz?

ANTİGONE: Yüzyıllardır sizler gibi düşünüyor yönetenler. Ve onun içindir ki Thebai acılardan kurtulamıyor. Yapmak istediğiniz her şeyde, önce sizler, yani yönetenler gelirsiniz, sonrada, keskin bir çizgiyle ayrılmış olan yönetilenler.


ÜÇÜNCÜ YARGIÇ: Hayat bize gösteriyor ki, sevgi insanların birbirinin yüzüne bakmaları değil, birlikte aynı yöne bakmalarıdır.

KORO: Birçok şeyler yapılır bir şey için
İnsanın ta içinden gelen;
aşk için, sevgi için,
yollar yürünür bir insan için.

Birçok şeyler yapılır
yumruk kadar küçücük bir insan kalbi için
dünyalardan büyük,
rüyalardan uzun,
bitmeyen, tükenmeyen zaman içinde bu
yeryüzünde.

Birçok şeyler yapılır
isteyen bir göze bakınca
insan,
Tuna boylarında bir çoban için,
Thebai ocağında çalışan bir işçi için,
birçok şeyler yapılır.


ÜÇÜNCÜ YARGIÇ: Çölü güzel yapan şey, onun, bir yerinde bir kaynak gizlemesidir.

ANTİGONE: Ben, kralın buyruklarına ve Thebai yasalarına karşı gelmiş olduğumu kabul ediyorum. Yaptıklarım Thebai yasalarına uygun değil, ama alabildiğine insanca. Şimdi, ben size sormak isterim sayın yargıçlar, •insanca yapılan bir hareket aynı zamanda yasalara aykırı ise çatışmadaki denge bozukluğunu nerede aramak gerek?•

(Bir an susar. Cevap alamayınca devam eder.)

•İnsanca yapılan bir davranış yasalara aykırı ise, bu çatışmadaki denge bozukluğunu yasaları yapanlarda aramak gerekir.•


ÜÇÜNCÜ YARGIÇ: Buna karşı, kim olursa olsun, bütün insanların tüm insanlardan yaptıkları kadar yapmadıkları, özellikle yapamadıkları için hesap sormaya hakkı olduğuna da inanıyorum.

ANTİGONE: Ben kendimi kaçan, yaşamak için kaçan bir insan olarak düşünemiyorum. Kaçmak yerine, bugünün dünyasını yapan insanlara, •yaptıkları acı şeyleri göstermek için, her an yeniden ölmek isterim.•

HAİMON: Yalnız seninle olmak, içine yalnız ikimizin sığabileceği küçücük bir dünyada beraber olmaktan başka bir şey istemiyorum. Kendimi bildim bileli düşünürdüm: İnsan dünyada insan sevmek için, ama yalnız insan sevmek için var. Seni sevdikten sonra ise, inanıyorum ki, insan dünyada yalnız Antigone’yi sevmek için var. İnsanlara ancak seninle ulaşabilirim, Antigone, eşsiz insanım.

ANTİGONE: Yaşamak ve katlanmak gerek, sevgilim. Kim olursa olsun, sırf o öldü diye ölmeyi istemek olmaz.

ANTİGONE: Benimle gelmeyeceğini biliyordum. Ama insan böyle bir anda bazen de elinde sıcak bir insan eli duysun diye çağırır başkasını. Yola çıkmak gerek. İnsanlık yaşadıkça önlenemeyecek olan bütün çıkışlar gibi

ANTİGONE: Acı çeker belki. Ama benim gibi bir yakını, bir nişanlısı oldu diye de hayatı boyunca övünür. Eğer bütün bunları anlamayacaksa, •inanan bir insanı değil, sadece nişanlısını kaybetti diye acı çekecekse bu da beni ilgilendirmez.•

ANTİGONE: İnandığını yapmadan yaşayan bir insan olmaktansa hiç yaşamayayım daha iyi.

ANTİGONE: Benim istediğim şey, yararla, zararla ilgili değil (Biraz durur.) Sen benim duyduğum şeyleri duyabilir misin? Beni sarsan heyecanlarla sarsılabilir misin? Yoksa ben tek başıma mıyım bu yola çıkışta?
Bir yolun gerekliliği çizilir çizilmez, o yolda yürümek zorunda olan kişinin özgürlüğü de artar.
Arkadaşlar, biz bir olayın karşısında değil, bir insanın karşısındayız.
Çölü güzel yapan şey, onun, bir yerinde bir kaynak gizlemesidir.
(…) hangi nedenlerle olursa olsun hiçbir insan, hiçbir insan hakkında yargıya varmamalı.
İSMENE: (…) Seni kandırmak için söylemiyorum: Ama sana bir şey olursa, nişanlın Haimon ne kadar acı çeker

ANTİGONE: Acı çeker belki. Ama benim gibi bir yakını, bir nişanlısı oldu diye de hayatı boyunca övünür. Eğer bütün bunları anlamayacaksa, inanan bir insanı değil, sadece nişanlısını kaybetti diye acı çekecekse bu da beni ilgilendirmez.

(…) oysa yargıçlar taraf tutmalı, gerçeğin, insan gerçeğinin gerektirdiği tarafı.
İnsanlara sözler söylemek, hem de çok güzel sözler söylemek yüzlerce yıl önce ortadan kalkmış olmalıydı. Sözlerin yerini eylemler, kendini vermeler almalıydı.
Dünyamızda ne varsa insan için var. Bütün güzellikler insan dünyaları için. Uzun ya da kısa bir yaşamda bu güzellikleri yaşamak ve yaşatmak, kişinin ilk işi.
İnsanlar, insanlar için
yaşadıklarının,
yaptıklarının
hesabını verirler
insanlara.
Eğer siz bu olan bitende insanca şeyler arasaydınız, sanırım ki, şaşılacak kadar çok şey görürdünüz. Ama sizin bütün kaygınız, olan biteni yasalara uydurmak, hukuk kitaplarında yer bulmaktır. Neredeyse şöyle bir bildiri yayınlayacaksınız: Suçunuzu o şekilde işleyin ki, yasalara, kitaplara tıpatıp uysun.

/Anitogone/

Yasalara uygun yapılan kötülükler, yasalara aykırı yapılanlardan daha çok.

/Antigone/

Şölenler bütün çocuklar için önemlidir. Ama onların bir kısmı yer, bir kısmı camların arkasından bakar.

/Antigone/

Yaptıklarım Thebai yasalarına uygun değil, ama alabildiğine insanca. Şimdi, ben size sormak isterim sayın yargıçlar, insanca yapılan bir hareket aynı zamanda yasalara aykırı ise çatışmadaki denge bozukluğunu nerede aramak gerek?

/Antigone/

Kaçmak yerine, bugünün dünyasını yapan insanlara, yaptıkları acı şeyleri göstermek için, her an yeniden ölmek isterim.

/Antigone/

Babamın sahip çıktığı yasalar her zaman değişebilir. Günün birinde insanlar, İnsanlık böyle günler de mi yaşamış diye hayretler içinde kalacaklar. Ama davranışlarına, bugün suç sayılan bu eylemlerine, insanlar var oldukça imrenilerek bakılacak.

/Haimon/

Saygının beslediği bir sevginin heyecanlarını biz yaşamadık daha.

/Antigone/

İnsan ancak önüne geçemeyeceği şeyleri yaşamalı.

/Antigone/

Babalar çocuklarını en son tanıyan kişiler arasında olur çoğu zaman.
Toplumun çıkarı der, geçersiniz; ve hiç düşünmezsiniz ki, tek bir kişi bile haksızlığa uğruyorsa toplumun hiçbir çıkarı korunamaz.

/Antigone/

Kişiler yaşantılarıyla kendilerini ortaya koymak zorundadırlar. Yoksa insan, insan olmaktan çıkar, batan gemilerden kaçışan farelere dönerdi.

/Antigone/

İnandığını yapmadan yaşayan bir insan olmaktansa hiç yaşamayayım daha iyi.

/Antigone/

Öylesine ters kurulmuş bir düzen, yüzyıllardır sürüp gidiyor ki dünyamızda.
Taşıdığı değerlere sonuna dek sahip çıkan kişi, ancak kendi kendine hesap vermek zorundadır. Neyin uğruna olursa olsun, o yaşaması gerekenden başka bir şeyi yaşamaz.
İnsanlar sırf rahat içinde, bolluk içinde yaşamak için var değillerdir bu dünyada; özgür ve bağımsız yaşamak için, karşılaştıkları koşullar ne olursa olsun, sonsuza dek insanca yaşamak için vardırlar.
Hepsi, inanç saydıkları şeylere boyun eğen insanlar. Oysa Antigone, sevginin yasalarına, layık olanı sevmenin yasasına inanan bir insan.
Üçüncü Yargıç: İnsanlığın önünde kendimi sorumlu duyuyorum. Yasalar bugün var, yarın yok. Kralın buyruklarına sıra gelince, günde bin defa çiğnenenleri oluyor. Oysa Antigone’nin yaptıkları, insanlar yaşadıkça yaşayacak.
Haimon: İnsan bir defa onun gibi bir insan tanıyınca, dost olarak da, eş olarak da, insan olarak da başka kimseye bakamaz bir daha. Sen onu öldürtürken, onda, insanlığın en canlı, en pırıl pırıl yanını da öldürdüğünün farkında mısın? Olamaz babacığım olamaz. Sen bunu nasıl yaparsın?
İnsanlar yaşadıkça, senden söz edilirken, kalpleri heyecanla çarpacak, varlıkları ürperecek, gözleri dolacak.

Masallar Antigone’yi anlatacak.

Uçan kuşlar,
Thebai göklerine küsüp
dünyaya yayılacak,
Antigone’yi anlatacak.
Büyük balık
küçük balığı yemeyecek
artık,
çünkü yavru balığa
Antigone’yi anlatacak.

Tuna boyundaki çoban
kavalını
Antigone için
çalacak.
Duvar dibi dikenleri
ve tespihböcekleri
Antigone’nin şarkısını
söyleyecek.

Bir yolun gerekliliği çizilir çizilmez, o yolda yürümek zorunda olan kişinin özgürlüğü de artar.
Antigone: Verin kararınızı, bir an önce verin! Nefesim tıkanıyor sizin varlığınızdan, sorduklarınızdan, benden beklediklerinizden, krallığınızdan, büyük yargıçlığınızdan.
İkinci Yargıç: Yasalar kötülükleri önlemek için konulmuştur.
Antigone: Yasalara uygun yapılan kötülükler, yasalara aykırı yapılanlardan daha çok.
Sizin yasalarınız doymak bilmeyen hırslarıyla kişileri harcayanlara engel olabiliyor mu? Sizin yönetiminiz, Thebai insanlarının haklarının çiğnenmemesini sağlayabiliyor mu?
Kreon: ( ) bu ülkede her türlü özgürlük var.
Antigone: Sadece çalışan binlerce kişinin insan gibi yaşama özgürlüğü yok. Düşünce özgürlüğü varmış, kişi dokunulmazlığı varmış, varmış Bütün bunlar ancak sizler için var. Ama binlerce insanın, pencerelerini açıp özgürlüğü solumaya hali bile yok, madende kazma sallamaktan, çocuklarına yiyecek aramaktan. Oysa saray ve ona bağlı kişilerin evlerinde, her akşam şölenler yapılır.
Yapmak istediğiniz her şeyde, önce siz, yani yönetenler gelirsiniz, sonra da, keskin bir çizgiyle ayrılmış olan yönetilenler.
İskelenin ta ucunda durup, denize bakan bir insanı denize itmek, bazen suç sayılmaz.
Söz verip tutmak
insanların işi,
dürüst insanların
işi.
Ama Antigone gibi insanlar
söz vermez hiç.
Onlar
yalnız y a p a r.
Üçüncü Yargıç: Çölü güzel yapan şey, onun, bir yerinde bir kaynak gizlemesidir. Arkadaşlar, biz bir olayın karşısında değil, bir insanın karşısındayız.

(Herkes bir süre susar.)

Yaptıklarım Thebai yasalarına uygun değil, ama alabildiğine insanca. Şimdi, ben size sormak isterim sayın yargıçlar, insanca yapılan bir hareket aynı zamanda yasalara aykırı ise çatışmadaki denge bozukluğunu nerede aramak gerek?

(Bir an susar. Cevap alamayınca devam eder.)

İnsanca yapılan bir davranış yasalara aykırı ise, bu çatışmadaki denge bozukluğunu yasaları yapanlarda aramak gerekir.

Birinci Yargıç: Sanık getirildi. Oidipus kızı Antigone. Thebai’de doğmuş. Felsefe eğitimi görmüş. Bekar. Daha önce hiçbir suç işlememiş.
Dünyada insanların ne için var olduklarını bilen, yürekli bir kişi.

O göz, ölmenin de, yaşamanın da anlamını diğerlerinden farklı görüyor.

Ben kendimi kaçan, yaşamak için kaçan bir insan olarak düşünemiyorum. Kaçmak yerine, bugünün dünyasını yapan insanlara, yaptıkları acı şeyleri göstermek için, her an yeniden ölmek isterim.
İnsan kaçmakla, peşinde bir suçu beraber götürüyormuş gibi gelir bana. Ben, Antigone, kaçacağım? Ama ne için?
İnsan dünyada insan sevmek için, ama yalnız insan sevmek için var. Seni sevdikten sonra ise, inanıyorum ki insan dünyada yalnız Antigone’yi sevmek için var. İnsanlara ancak seninle ulaşabilirim, Antigone, eşsiz insanım.
Yaşamak ve katlanmak gerek, sevgilim. Kim olursa olsun, sırf öldü diye ölmeyi istemek olmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir