İçeriğe geç

Le Cid Kitap Alıntıları – Pierre Corneille

Pierre Corneille kitaplarından Le Cid kitap alıntıları sizlerle…

Le Cid Kitap Alıntıları

Hakaret eden kişinin önemi kadar büyük olur hakaret de.
Tek bir an binbir değişik çehre verebilir kadere.
Elveda: Yaşayan bir ölü olacağım bundan sonra,
Ta ki sen beni buluncaya dek.
Sonsuz bir ıstıraptan başka ne umabilirim,
Bir cinayeti kovalarken seviyorsam failini?
Sevgin umutsuzluğa düşürüyor beni.
Aşk bir eğlencedir sonuçta, onur ise bir görev.
Zorlayabilirler beni mutsuz yaşamaya,
Ama ikna edemezler onursuz olmaya.
Çoğu kez meşru kıldı zaman
Daha önce ağır suç olarak görüneni.
Engel olabilir misin umuduma?
Aşkı yaşatan “umut”tur…
Nasıl gelsin ki huzur bunca üzüntünün içinde?
Cesur ruhum nefret etmiyor hayattan,
Vefasızlıkla ölüme kavuşacak kadar.
Hayır, daha fazla ERTELENMEMELİ,
Her zaman hazır bekler cesareti olan kişi.
Beni dinlememek bana iyilik yapmak sanılıyor!
Şiddet yüklü gelmiyor mu sana da bu taşkınlıkların?
Heyhat! Hangi umuda bel bağlıyorum!
El Cid: Hükümdar, efendi.
Hakkın var mı intikamını almak uğruna,
Ülkeni teslim etmeye düşman eline?
Dün doğru olan şey, doğru değil bugün!
Değerini gördükçe anlıyorum ne kaybettiğimi.
Ah! Ne zalim bir mutsuzluk bir aşığın yüreğine!
Savaş Tanrısı.
Aynı namus lekesidir izleyen
Cesaretsiz savaşçıyı da vefasız sevgiliyi de.
Hiçbir zaman tadamıyoruz kusursuz neşeyi,
En mutlu başarılarımız karışık üzüntüyle.
Rahatsız etme beni artık,
Sessizliğe ve geceye ihtiyacım var ağlamak için.
Ah! Ölümcül acılar!
Zalim! Niye diretiyorsun hâlâ?
Ah! Aşk mucizesi!
Kim tahmin ederdi ki
Limana bu kadar yakınken, beklentilerin aksine,
Umudumuzu kıracağını ani bir fırtınanın!
Kim bilirdi ki yakınken bu denli, Mutluluğumuzun avuçlarımızdan kayıp gideceğini!
İnat etmeyin bu aşırı asabiyette kalmakta…
Adaletin yavaş ve şüpheli işleyişi döktürür gözyaşını…
Biliyorsunuz ki yavaş işler adalet,
Genellikle suç unutulur o sırada…
Adalet istiyorum!
Fazla güven çeker kendine tehlikeyi.
Suçlunun tarafını tutan, suçlu duruma düşürür kendini.
Sakın yalnız bırakma beni içinde olduğum bu karanlıkta.
Ve anla aşk nasıl gözünü boyuyor esir aldığı kalbin.
Hasta seviyorsa hastalığını,
Acı çeker verilirse ilacı.
Ah! Pek tesiri olmuyor dinlemenin aklı,
Gönül tattığında böylesi hoş bir zehri!
Kalplerin içine yerleşmiş nefret,
Gizli olduğu kadar kuvvetli bir ateşle beslenir.
Zorlayabilirler beni mutsuz yaşamaya,
Ama ikna edemezler onursuz olmaya.
Ölümden korkmayan korkar mı hiç tehditten?
Hiddetiniz kabahatinizin müsebbibi.
Bir günde silindi onca günün eseri!
Ah öfke! Ah umutsuzluk!
Göreve layık olan onu daha iyi yerine getirecek kişidir.
Arıyorum başkasının mutluluğunda kendi mutluluğumu…
Gökten umun her şeyi, boldur Tanrı’nın adaleti,
Bu kadar uzun azapta bırakmaz erdemi.
Güzel ruhlardaki tek meziyet “aşk ateşini yakma hakkı”dır.
Aşk, kimseyi bağışlamayan bir zorba.
Chimène :
Va, je ne te hais point.
Git, senden nefret etmiyorum.
Sonsuz bir ıstıraptan başka ne umabilirim,
Bir cinayeti kovalarken seviyorsam failini?
Hasta seviyorsa hastalığını,
Acı çeker verilirse ilacı.
Öyle acı çekiyorum, öyle acınacak haldeyim ki!
Elimden gelen tek şey umut etmek ama korkutuyor her şey beni.
Aşk bir eğlencedir sonuçta, onur ise bir görev.
Bir yara hissediyorum mutluluk içindeki ruhumda.
Sevgin umutsuzluğa düşürüyor beni.
Dinlenmemi emretmek, artırmak demek acılarımı.
Onurumla öleceksem arkada kalmaz gözüm.
Eğer cesaret göstermek ve kin duymak,
Bir tokadın öcünü almak ceza hak ediyorsa
Şimşek sadece benim üzerime düşmeli:
El başarısız olduğunda cezasını baş çeker.
Ne güzel olurdu
Gücümüzü kaybettiğimizde hayatımızı da kaybetmek!
Haklı bir intikamın cezası olmaz asla.
Fazla güven çeker kendine tehlikeyi
Suçlunun tarafını tutan, suçlu duruma düşürür kendini.
Cesaret ediyorum hayal etmeye
Aşk nasıl gözünü boyuyor esir aldığı kalbin.
Ne yazık! Ta ruhumda hissediyorum endişeyi!
Geçmiş bana işkence ediyor ve korkutuyor beni gelecek.
Mutluluğunu gölgeleyen birkaç bulut yalnızca,
Mutluluğun biraz ertelendi diye hiçbir şey kaybetmedin.
Yok pahasına yenmek şanı olmayan bir övünçtür.
Zorlayabilirler beni mutsuz yaşamaya,
Ama ikna edemezler onursuz olmaya.
Acımın geçmesini istemek artırıyor onu,
Her şey üzüntümü ikiye katlıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir