İçeriğe geç

Bu Kitabı Sakın Okuma Kitap Alıntıları – Mehmet Yıldız

Mehmet Yıldız kitaplarından Bu Kitabı Sakın Okuma kitap alıntıları sizlerle…

Bu Kitabı Sakın Okuma Kitap Alıntıları

Davalar bazen mezarlarda yükselir bazen sehpalarda bazen de mahpuslarda .Ama asla ve asla rahat yatak ve döşeklerde yükselmez!
Sen her yerde onu ararken, semada beraber anıldığınızın adıdır NASİP!
“Âlimlerin ilmini bilgelerin ilgi çeken (sözlerini) toplayan lakin bununla birlikte sefihlerin yolunu tutanlardan olmayasın!”
“Gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.”
“Ve sen Efendim (asm), huzurun ta kendisinin. Ta 1400 yıl önce yetişiyorsun tüm yaralarımızı sarmaya.”
“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun (Biz şüphesiz her şeyimizle Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döndürüleceğiz)”
“Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: ‘Allah bana yeter. Ondan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim. Yüce arşın Rabbi de O’dur.”
“Her şey helak olup gidicidir. O’na bakan yüzü müstesna. Hüküm yalnızca O’na aittir, hepiniz O’na döndürüleceksiniz.”
“Allah’tan başkasını ilah edinerek tapınanlara sövmeyin ki, onlar da bilmeyerek haddi aşıp Allah’a söverler.”
“Ey sevda! Göğüs kafesimin en fiyakalı yerinde beslediğim… Dilim seni söyler yüreğim seni ister.”
“Yaşamanın anlamı nedir diye kalbime dönüp her sorduğumda, “Sevmektir” cevabını verir.”
“Ey Allah’ım,. Şehvetten kör olmuş gözlerimizi bu gaflet zulmetinden kurtarıp açmak için bir Yusuf gömleği gerek.”
“Mü’minler birbirlerini sevmede, birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateş çekerler.”
“Allah katında sizin en üstününüz en takvalı olanınızdır”
“Sahibi Allah olan bir dava asla kaybedilmeyecekken, sen neden bu davada yer alıp kazananlardan olmayasın?”
“Ey Rabbim! Ben sana dua etmekle hiç bedbaht olmadım”
“Allah’ım, şu an içinde bulunduğum hal için planladığın her ne ise o benim için en hikmetli olanıdır”
“Akıllı insan Allah’tan bir şeyler ister ama Allah ne verirse ona kanaat eder. Çünkü O’ndan istemek, istenilen şeyi almaktan daha kıymetlidir.”
“Fıtraten benzemek kabil ise kişi sevdiğine benzemek ister,”
“Gerçek şu ki, önce sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere ‘Âdem’e secde edin dedik. Hemen secde ettiler ancak iblis secde edenlerden olmadı.”
“Ey secdem, sen benim yalnızlığıma yoldaşım, gurbette sırdaşımsın; ne zaman başım sıkışsa derdime koşansın; zor anlarımda sığındığım tek limansın”
“Hayat, bizim ne olduğumuz belli olunca sona erecek filmdir. Ne bir sahne fazla ne de eksik. Bu yüzden neler yaptığına dikkat et… Tekrarı yok!”
“Haramda huzur arayana, huzur haram olur”
“Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul”
“Siz sarhoşken ve ne söyleyeceğinizi bilmeyince ve cünüp iken yolcu olmanız müstesna, gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayınız.”
“De ki, onlarda hem büyük günah hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.”
“Kısa bir ömürde, az bir lezzet için; ebedi, daimi hayatını ve saadet-i ebediyesini berbat etmek, ehl-i aklın kârı değil.”
“Yaşadığı süre boyunca günahlar içinde boğulmuş bir insanın ömrünün sonunda gösterdiği bir tevekkül onun ebedi âlemde kurtuluş vesilesi olabiliyor.”
“Hakkı gel sırrını eyleme zahir,
Olmak istersen bu yolda mahir,
Harabat ehlini hor görme zakir,
Defineyi malik viraneler var.”
“Her çile cennet yolunun taşıdır. İmtihandan kaçan ahiretini kaybeder.”
“İlk günkü gönül terazinizi bozmayın ki evliliğiniz iki cihanda da cennetiniz olsun…”
“Ya Resulullah, kördüğüm ne âlemde?” diye her sorduğunda, Allah’ın Resulü, “İlk günkü gibi, hatta daha da körleşti Aişem,” olan o naif cevabı veriyor ve eşinin gönlünü evlilik hayatı boyunca hoşnut ediyor.”
“Gönül, ömür denilen şu kervanda, sızladığında varlığıyla sızısını dindirecek bir yoldaş istiyor.”
“Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı edebiyede kaybetmemek için mütedeyyin olur. Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp “Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim” diye takvâya girer.”
“Eğer böyle bir imtihan verdiyse, kulunun bununla mücadele etmesini ve kendisine sığınmasını istiyordur. “Ben böyleyim” diyerek baştan pes eden insan, “nefsinin hoşuna gittiği için bu hale devam eden insan”,”çevresini suçlayarak kendi yaptığını meşrulaştırmaya çalışan insan” zaten bu sınavı en başta kaybetmiştir.”
“İradesi zayıf bir kul yoktur. Sadece dünyayı ahiretten fazla isteyen insan vardır!”
“Hem zaten cennette barış içinde kalacağı kardeşi ile şu kısacık dünyada anlaşamayacak nesi olabilir ki insanın?”
“Ümit ediyorum ki bir gün ümmetin hiç durmadan kanayan yarası olan farklı meslek ve meşrepler arasındaki çekememezlikler , gıybetler yerini duaya bırakacak ve ayetin de dediği gibi, müminler kardeş olacak.”
“İnsan vardır Müslüman topraklarda doğar kâfir ölür, insan vardır kâfir topraklarda doğar mümin ölür.”
“Seni yaratan kimse elbette yolunu gösterecek O’dur.”
“Eğer ondan yüz çevirecek olursanız yerinize başka bir topluluk getirir, onlar da sizin gibi olmazlar” buyuruyor (Muhammed/138)”
“Sana kitabı, özellikle ayrılığa düştükleri konularda onları aydınlatman için ve inanan bir topluluğa rehber ve rahmet olsun diye indirdik” (Nahl/64)”
“Yer ve gök arasında pamuk şekerine benzeyen bulutu yaratan Allah, tarlana, bostanına, hayvanına du içmeleri için bulutu vesile ediyor.”
“Allah gökyüzünden su indirip onunla ölmüş toprağa hayat vermektedir” buyurarak yeryüzünü diriltmek için önemli faktör olan suyu kullandığını bildiriyor.”
“Allah, ayeti kerimesinde günlük hayatta sevdiğimiz, yediğimiz ne kadar yiyecek varsa onları bize su ile verdiğini bildiriyor.”
“Allah o su ile size ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitiriyor.”
Sevgi öyle bir dildir ki, insanın gönlüne sevda ateşi düştü mi değil gönlü, eli, dili, gözü, vücudunun her bir azası o dili konuşur.
“Yok olacak olan açık bir delil ile yok olsun. Yaşayacak olan da açık bir şekilde yaşasın” (Enfal/42)
“Ve her insanın, Allah rızasıyla arasında bir örümcek bağı vardır. Seni Rabbinden alıkoyan basit sebepler…”
“Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” (Ra’d/28)”
“Şeytan lanetlenince Allah’a dedi ki, o benden üstün kıldığın Âdem var ya, ben onun zürriyetini yoldan çıkaracağım. Allah da şöyle buyurdu: “Haydı hangilerine gücün yetiyorsa, yapabileceğin ne varsa yap, onları sesin ile kışkırt” (İsra/62-64)”
“Ve ilginçtir, insanın kendine verilen hediye ile ilk yaptığı, hediye vereni unutmaktır. “O insan, daha önce hiçbir şey değilken kendisini yoktan var ettiğimizi hatırlamaz mı?”
“Beyhude kesme cerrah, göğüsümde değil kalbim. Zümrüdü Anka çalmış vuslatı, var mı takvim? Kaf dağının ardında hangi yoldan gideyim? Devayı aklıma ver öldürür kalpsiz vehim.
Nefsini içen ney Sahra’da olur mecnun, O en büyük düşmanım ah edip inler mahzun, Bin neyzen ney üflese sarsa âlemi efsun, Aklımı cezbedemez ruhum sesinden yoksun.
Kucağımda ruhumla döndüm masum Meryem’sin, Az sonra konuşurum guftu gudan berisin. Kandan pınar fışkırmış Merve’den mi dönersin? Ruhumu nehre bırak Firavunla beslensin.
Şemsten çıkan kervanlar yolunu aramazsa, Mihmanım olmasınlar menzilin bulmazsa. Elmas tarak kül olsun saçını taramazsa, Çin ipeği paçavra vücudun saramaza.
“Ömrüme yoldaş olacak kişiyi buldum, ben âşık oldum.”
“evvelim sen oldun ahirim sensin”
“Velhasıl sevda düştü mü gönle Kul dolanır bîçare Kıl tevekkül, bul dermanı Çare derdi verende.”
“Ve ben her gün kendimden aynı hikâyeyi dinliyorum. Sorun şu ki hâlâ hikâyenin sonunu bilmiyorum. Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım.”
“gönlümü bin yalan avutacağına bir hakikat incitsin”
“Sen her yerde onu ararken, semada beraber anıldığınızın adıdır Nasip!”
Beyhude kesme cerrah, göğsümde değil kalbim.
Gerçek şu ki, önce sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere adem’e secde edin dedik. hemen secde ettiler ncak iblis secde edenlerden olmadı.
ey secdem, sen benim yalnızlığıma yoldaş gurbette sırdaşımsın; ne zaman başın sıkışırsa derdime koşansın; zor anlarında sığındığım tek limansın.
Haramda huzur arayana, huzur haram olur.
Sosyal hayatın eksilmez bir parçası olan kadının bu hayattaki rolü cinsel bir obje olmak değil, gelecek için güzel bir nesil yetiştirmektir.
Ahir zaman işte…
Herkes başkasının imtihanına musap olur.
Kendi imtihanına yabancı kalır.
Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.

Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim diye takvâya girer.

Allah’tan ümidinizi kesmeyiniz. Zira Allah kuluna zulmetmez. Eğer böyle bir imtihan verdiyse, kulunun bununla mücadele etmesini ve kendisine sığınmasını istiyordur.
Velhasıl sevda düştü mü gönle
Kul dolanır biçare
Kıl tevekkül, bul dermanı
Çare derdi verende
Sevgi öyle bir dildir ki insanın gönlüne sevda ateşi düştü mü değil gönlü, eli, dili,gözü,vücudunun ber bir azası o dili konusur.
Yediği içtiği de o olur, gözün görüp gönlün hissettiği de, aldığı her nefes de
Ahir zaman işte
Herkes başkasının imtihanına musap olur.
Kendi imtihanına yabancı kalır.
Evet nefsin istediğini vermek onu terbiye etmekten kolaydır fakat nefsin isteklerini karşılamak gerçek mutluluğu getirmez.
Ve ilginçtir, insanın kendine verilen hediye ile ilk yaptığı, hediye vereni unutmaktır..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir