İçeriğe geç

Belki Çiçek Dağına: 1980 1999 Kitap Alıntıları – Sina Akyol

Sina Akyol kitaplarından Belki Çiçek Dağına: 1980 1999 kitap alıntıları sizlerle…

Belki Çiçek Dağına: 1980 1999 Kitap Alıntıları

Çoğaltmak için kendimi
dönüp
aynaya mı baksam?

Yoksa o resme mi

– ince
güzellikler taşıyan
yüzünle senin
büyüttüğüm
o resme mi baksam?

Yetmedi suyun
derenin
ırmağın
çatlayan kalpleri
hayır, yetmedi.

Yetmez öyleyse benim de kalbim!
Yetmez deniz olmaya!

Şöyle bazı sorularla:
– Belki ben nereye gidiyorum ?
– Belki çiçek dağına!
Nedense,
kötümser duygularla
hazin bir kış geçiyor.
– Denizi at!
göğü de!..
Yani yalnız
kalsın yüreğin.
Yalın
ve çıplak!
Kalbi müthiş
yorgundu.

Bu yüzden
rüzgara aldırmadı.

Ben söylerim, o hatırlar.
Susacak ve konuşacak ne çok şey var.
Zaman zaman
ve bazan
her şey
sessizlige gömülür.
Aktığım nehir
nereye taşır beni?

Nerede kalır
incelmiş kumum?

Kıyıya vuran dalga
arınır mı benden?

(Cezir vaktine ve beklemeye adandım)

(Suyun yükselişi kurtarıcıdır elbet)

Dilimdeki uçurum ürkütüyor beni,
çığlığım bu yüzden.
Sevinçler!
Ve sevinçler!
Di yüzün.
Dokunsam
incinir misin?
Kocamak yetinmektir,
yetinmek sevindirir.
Dokunur
kendi böğrüme
kendi bıçağım.

Madem ki dokunmak
sipsivri ölüm.

Sözümle kilitli
sözüm.
Nerde çoğaldım,
nerde eksildim?

Fazlaydım, arındım-
kendime döndüm.

Nehirlerin akışında!

Ah anlamak!.. Susardık;
hangi mana? .. hangi söz? ..
Belki başka bir
ömür düşünsem.
-Ay da çıkınca,
yıldız yükselince,

bana gömleğim
dar gelir.

Tutuşur tenim.

Yoldum yoruldum
cennetinde ilk defa.
Telaşla baktım.
Yüzünü ezberime aldım.
Sesin dedim, sesime
dokunsun.
Beni kapkara-
anlayan okur

hırkamı giyer
beyaz üşür

(8)

Bari gideyim!
Yağmur dinsin, gideyim.
Yaramı incelteyim.

Yaram bana yakışır.
Beni hamdım pişirir.

* Bilmem Küllerimi N’aparım’dan.

İÇERİ

..Ruhi Su’ya, Mehmet Abi’ye

Günde on çeşit giyer.

Beni giyer, beni soyar.

A benim leylim!
Meraklım!

İçi yeşil-
türkü söyler.

Sesi billur
gibi iner
döşüme.

A benim döşüm!
Urbamın gizlisi!
Hem de müşkül yanım!

Olmuşum,
soyunmuşum
edebimden içeri.

* İkindi Kitabı’ndan (1999)

Şurda otur, suyu seyret; ben gül alıp geleceğim.
Sürer, yalın bir şiir,
ekşi erik tadıyla
Derin duydum, rüzgârın
ıslığı yoktu! Çünkü saydım,
kumun tanesi az’dı! Anladım,
demenin ürkütücülüğünü düşün,
– imkânsızdır anlamak.
(8)

Bari gideyim!
Yağmur dinsin, gideyim.
Yaramı incelteyim.

Yaram bana yakışır.
Beni hamdım pişirir.

* Bilmem Küllerimi N’aparım’dan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir