Adnan Ersan kitaplarından Mezartaşı Esprileri kitap alıntıları sizlerle…
Mezartaşı Esprileri Kitap Alıntıları
Aslında yaşamadı,
Sadece ölüme kadar vakit geçirdi.
Sadece ölüme kadar vakit geçirdi.
Bir masal kahramanı gibi yaşadı.
Bir varmış, bir yokmuş.
Bir varmış, bir yokmuş.
Lütfen
Arkamdan kapıyı kapatın
Ve
Dünyanın ışıklarını söndürün.
Arkamdan kapıyı kapatın
Ve
Dünyanın ışıklarını söndürün.
Korkunun ecele faydası yok. Yaşamaya bak!
Umutsuzluğa kapılmayın
Hayat insanın çok vaktini alıyor.
Hayatta kazanan yoktur, hayatta kalan vardır.
Yaşam, sağ kalmaktır.
Hayat oyununda kazanmak şart değil, oyunda kalma yeterli.
Hayata gülün. Çünkü hayattasınız.
Günlerin uzunluğuna aldanmayın. Hayat çok kısa.
İnsanlar dünyaya misafir gelirler.
Unutma, unutulanlar unutanları unutmazlar.
Aklınla bin yaşa! dediler. Anında öldü.
Varsayalım yokuz!
Hayat bir hırsızdır
Yaşam karmaşık, sonuç basit
Hayatın ne kadar kısa olduğunu anladığınız yaşta, hayat bitiyor.
Ölene kadar, ölümsüzdü
Tanrı, Türk’ü korumadı.
İster inan, ister inanma. Biz ölümlüyüz.
Geldim, gördüm, gidiyorum
Ölenle ölünmez
Bu ülkede hayat pahalı
Durdurun dünyayı, inecek var.
Yiğidi öldür, hakkını ver. derler. Yiğidi öldürdüler ama intihar süsü verdiler.
Sonunda ölüm var, ölüm! Ölün de görün!
Hayat bir oyun
Ucunda ölüm yok ya! derdi, varmış.
Yaşam bir muma benzer
Ölmek ya da ölmemek İşte bütün mesele bu.
Ölüm kapıyı çalınca sakın açmayın
Hayat ödünç verilmiştir
Dünya bir sahnedir
Bugün ömrünüzün geri kalanının ilk günü, kıymetini bilin ve bir şampanya patlatıp kutlayın.
Hayatı yeni baştan yaşayabilseydim, yaptığım hataları bir an önce yapardım.
Hayat geçicidir
Tanrım, beni baştan yarat
Dünya denen tiyatroda prova yaptı. Sahneye, ikinci yaşamda çıkacak.
Ben gerçekten yaşadım mı, yoksa bu bir kamera şakası mıydı?
Senin için ölürüm diyenlere inanma. Herkes kendine ölüyor.
Hayat bir oyun. Azrail oyunbozanlık yaptı.
Aslında yaşamadı. Sadece mecburi hizmetini tamamladı.
Aslında yaşamadı. Sadece ölüme kadar vakit geçirdi.
Ölü gibi yaşamıştı. Değişen bir şey yok.
Her gidişin bir dönüşü vardır derler. Umarım doğrudur.
Hayatı kötü bir senaryoydu. Ölmeden önce bütün hayatı gözünün önünden bir film gibi akıp gitmedi bile.
Ölümden sonraki yaşamda lütfen beni hariç tutun.
Bir masal kahramanı gibi yaşadı. Bir varmış, bir yokmuş.
Yaşamdan yenik çıkmak onu üzmedi. Önemli olan katılmaktı.
Düşünüyordu. O halde yok edilmeliydi.
Yaşamak tehlikeli bir şey. Sonu ölümle bitiyor.
Oh be!.. Öbür dünya varmış.
Hayatı, günlerinin arasında karbon kâğıdı koyulmuş gibi rutin geçiyordu. Bir gün karbon kâğıdı bitti.
Dinine çok bağlı bir katolikti. Ölüm döşeğinde yahudi oldu. Dünyadan bir yahudi eksilsin diye.
Lütfen arkamdan kapıyı kapatın ve dünyanın ışıklarını söndürün.
Yaşamın teorisini kapmıştı, pratikten kaldı.
Suçu çok ağırdı. Ömür boyu dünyadan uzaklaştırılma cezası aldı.
Dünyada çıplak geldi, çıplak yaşadı, çıplak gitti. (Nüdist)
Yaşanan hayat geri alınmaz. (Esnaf)
Benden başka diktatör var mı? (Diktatör)
Hayat bir şarkıdır. O halde çalsın müzik.
Hayatta ilk kez karşılıksız bir şey verdi. Son nefesini. (Cimri bir adam)
Bir gün mezarımdan kalkıp, mezarınıza tüküreceğim. (Bir vatandaş)
Başkaları için yüzlerce kez ölmüştü. İlk kez kendisi için öldü. (Bir dublör)
Bu dünyada yapamadıkları, öbür dünyada yapamayacaklarının teminatıdır. (Başarısız bir politikacı)
Tesadüfen doğdu, tesadüfen yaşadı, mecburen öldü.
Azraile iş çıksın diye mi geldik bu dünyaya?
Bonkör adamdı hayatını da kolayca harcadı.
Tıp kitaplarını okuyarak kendi kendini tedavi ederdi.
Baskı yanlışından gitti
Baskı yanlışından gitti
Ziyaretime gelen yalancı dostlar,
Gece yatısına da beklerim.
Gece yatısına da beklerim.
Zamanı kaçak kullanmaya başlamıştı kestiler