İçeriğe geç

Beni Unutma Ben Sana Sevmeyi Öğrettim Kitap Alıntıları – Hakan Özkan

Hakan Özkan kitaplarından Beni Unutma Ben Sana Sevmeyi Öğrettim kitap alıntıları sizlerle…

Beni Unutma Ben Sana Sevmeyi Öğrettim Kitap Alıntıları

Allah iyi kullarını nankörler ile imtihan eder ama onlara yar etmezmiş.
Anılar dövüyor 10/10 luk sevenleri..
İnsanı çileden çıkartıp haklıyken haksız duruma düşürmek İyi bir strateji değildir, ciddi bir ruh hastalığıdır..
Hem çok kızıp hem de kıyamıyorsunuz. Canınız çok yanmasına rağmen yine de canı yansın istemiyorsunuz. Hayırlı olsun. Nur topu gibi yeni bir zaafınız oldu. Ama bunu atlatırsanız artık vursalar da ölmezsiniz.
Sevdiğin insanın seni neyin üzeceğini bildiği hâlde onu yapıyor oluşunun adı hata değil, yanlış hiç değil, kusur da değil. Düpedüz hiçe saymak, gözden çıkarmak.
Sağlıklı bir ilişki güven üzerine kuruludur.
Şüpheye düşüren her ilişki, mahvolmaya mahkumdur.
Hayat size yavaş yavaş
İnanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğretecek.
Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki,
her şey için çok geç diyebilmek için bile çok geç olacak.
Kendimce tecrübe denilen şey tam olarak budur.
Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş insana tecrübeli denir.
Birini sevmenin sebebi olmalı
O kişi her şeyden önce sevilmeyi
hak etmeli.
Canım çok şey anlatmak istiyor
ama yorgunum
Beynim yorgun, bedenim yorgun,
Bunca şeyi affeden kalbim yorgun
Konuşarak anlaşmaya çalışan inancım bile yorgun artık.
Benden geriye hiçbir şey kalmadı artık
içimden geçenleri sana yazmamak için büyük mücadele veriyorum kendimle konuşmak susmayı bilene çok yakışıyor Ben en çok sana kendimi anlattım bu hayatta buna rağmen beni en çok sen anlamadın. Bir tek bana vaktin yoktu herkese ömrünü harcadın biliyorum seninle olmayacağım. Ama seni hiçbir zaman unutmayacağım geçici insanlar kalıcı dersler verir kıymet bilene gönülde verilir ömürde kimseye tahammülüm yok ama sana karşı gösterdiğim sabra ben bile şaşırıyorum
Ben güzel sevdim gidenler utansın.”
Size zaman ayırmayan biri için asla kendinizi ziyan etmeyin. Değersiz hissettiren peşinde gidilmez. Sizi gerçekten yeterince istemiş olsaydı sizin için uğraşırdı. Siz tükenmişliği yaşarken o başkalarıyla gezip tozmazdı. ‘Tavşan dağa küsse ne olur? Dağın bir sürü tavşanı var.’ düşüncesiyle yaşayanları içinizde öldürün.
“Ne isterdim biliyor musun? Gençliğim karşımda otursa bir defa sarılabilsem ona. Ne temizdi duygularım, yüzüm, üzüntülerim, düşüncelerim
Hangi ara beni benden alan kendime uzak kaldım böyle?Şimdilerde hiçbir yere sığamıyorum.”
Lao Tzu’ya ait bir söz vardır. Onu sizinle paylaşmak isterim. Çok kıymet verdiğim üç şey var. Birincisi sadelik, ikincisi sabır, üçüncüsü merhamettir. Bu söz bana şunu hatırlatıyor; en çok kendime mahcubum, olmazlarda ziyan ettim gönlümü. Demem o ki en sevdiğiniz dahi olsa, hayatınızdaki insanlara sınır belirleyin..
Bir insana değer vermek, özen göstermek, onun kıymetini bilmek de bir kültürdür. Bunun bir eğitimi yoktur, kitaplar da yazmaz zaten. Bunun yolu insan olmaktan geçer..
Hayatımızdaki herkes önemlidir ama herkes özel değildir. Saygı herkese, değer layık olan verilir
Ayrıldık, onu çok özlüyorum ama beni çok kırdığı için de yazmaya içim el vermiyor.O da yazmıyor, gönlümü almaya çalışmıyor.Ne olacak bu durum?
İnsanı çileden çıkartıp haklıyken haksız duruma düşürmek
İyi bir strateji değildir, ciddi bir ruh hastalığıdır.
Değer vermek,var olmayan sevgiyi bile var eder, değer vermemek ise en büyük sevgiyi bile katleder.
Bır insanı zorla kaliteli insan yapamazsın . Sen elini çektikten sonra gittiği ucuz kişiler de bunun ispatıdır. Bırak senden vazgeçsinler , sen inandıklarindan vazgeçme yeter. Sevginin bir sınırı ; insanin da bir sabrı var.
Ne isterdim biliyor musun? Gençliğim karşımda otursa bir defa sarılabilsem ona. Ne temizdi duygularım, yüzüm, üzüntülerim, düşüncelerim
Hangi ara beni benden alan kendime uzak kaldım böyle? Şimdilerde hiçbir yere sığamıyorum.
Siz inatla değmeyen birini sevmişsiniz, nasibin bir suçu yok. Kim bilir belki de inat sizin prefesyonel olduğunuz bir maceradır. Demem o ki sizi gerçekten hak eden birine denk gelmeniz tamamen nasiptir. Nasiple kavga edilmez.
En büyük kaybeden hiç gelmeyecek birini ömrünün sonuna kadar her an gelecekmiş gibi bekleyendir.
Sende yalan oldun ya, artık tüm doğrular keyfine baksın
Sende yalan oldun ya Artık tüm doğrular keyfine baksın.
Bir kadın istiyorum beni seven ,bir kadın istiyorum bana aşık olan ,bir kadın istiyorum bana sadık olan birde çocuk istiyorum bana baba diyen.!! Ama zor işte o kadın yok çünkü
Kişi en güvendiği insanın kendisine yaşattığı hayal kırıklığını unutamıyor.
Ben güzel sevdim , gidenler utansın .
Çok sevmenin bile sınırı var. Gün geliyor üç bin adım attığın yolda bir adım dahi atmayı kendine yediremeyip dönüyorsun. Her şey bir yere kadar ,sevgi bile .
Bağişlamak , intikam hakkını Allah’a devretmektir.
Hayat hesapla değil , nasiple yaşanır.
Bır insanı zorla kaliteli insan yapamazsın . Sen elini çektikten sonra gittiği ucuz kişiler de bunun ispatıdır. Bırak senden vazgeçsinler , sen inandıklarindan vazgeçme yeter. Sevginin bir sınırı ; insanin da bir sabrı var
Insanı çileden çıkartıp haklıyken haksız duruma düşürmek
İyi bir strateji değildir, ciddi bir ruh hastalığıdır.
Hayat size yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olma yı öğretecek. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki, her şey için çok geç diyebilmek için bile çok geç olacak.
Kendimce tecrübe denilen şey tam olarak budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş insana tecrübeli denir.
Erkek yapar diye bir ayet inmedi . AFFEDİLMESİ İMKANSIZLAŞMIŞ BİR HATA KADIN İÇİN NEYSE ERKEK İÇİNDE ODUR.
”Sana güveniyorum ”cümlesi ”seni seviyorum ”cümlesinden daha çok anlam taşır.
Bir adamın söylediklerine değil , yaptıklarına bakacaksın .Gerçekten seven bir yolunu bulur .Uğraşır kendinden vazgeçer sevdiği kadından vazgeçmez.
İnsanların sizi cepte görmelerine müsaade etmeyin . ”Ben birkaç gün gezip dolaşayım o nasıl olsa cepte , döndüğümde bekliyor olur. ” kafasına girmesinler.
Hak etmeyen birine defalarca şans vermek , düzeleceğine inanmak , istemek dünyanın en acımasız zaafıdır.
Ben değer verdikçe onun kötü anlamda değiştiğini gördüm . Eskiden böyle olmadığı için susup düzelmesini bekledim ama olmadı .İnsan neden değer gördüğü zaman değişir ki?
En büyük kaybeden hiç gelmeyecek birini ömrünün sonuna kadar her an gelecekmiş gibi bekleyendir.
Günah erkek için neyse kadın için de aynıdır; o erkek yapabilir diye bir ayet inmedi !
Ezmek için değil ,ezilmemek için ezmeyi öğrenmelisin !
Yalansız bir şey duymak istiyorsan vicdanını dinle.
..bahaneler sevgisi yetmeyenler içindir
şüpheye düşüren her ilişki mahvolmaya mahkumdur.
Kalbiniz ne kadar temiz olursa olsun karşınızdakinin, düşüncelerine göre yargılanacaksınız.
Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş insana tecrübeli denir.
Hayatından silmek istediğin kişileri geri dönüşüm kutusunda bekletme,direkt sil!
Kendine saygı duydukça, hak etmediğine inandığın, değersiz hissettiğin yerden kalkıp gitmeyi öğrenirsin.. Yürümeyi öğrenmek böyle bir şey
Ya seni seveni seveceksin ya da seni sevmeyeni sevmekten vazgeçeceksin..
Bazen sayfalarca yazsan da sabahlara kadar düşünsen de bağırıp çağırsan da bazı şeyler düzelmez.
Gerçekten seven insan yeri gelir kendinden vazgeçer  ancak sevdiğinden vazgeçemez.

Kural basit:  Ya seni seveni seveceksin ya da seni sevmeyeni  sevmekten vazgeçiceksin
Senin değerini  fark etmeyen seninle olmayı hak etmiyordur. O değer vermeyi öğrenmiyorsa  sen gitmeyi bileceksin.

Elini  tersi ile iter, istemezsin . Karşındaki  seni  kendini beğenmiş sanır.  Bilmez ki aşka küstüğünü, küstürüldüğünü. Tahmin edemez severken vazgeçtiğini.
Susuyorum! Çünkü en çok Allah’ın adaletine güveniyorum
Onların adına çok üzgünüm çünkü ben bu hikayenin sonunu biliyorum. İlahi adalet. Birinin emeğini, iyi niyetini harcarsan başka birisi de seni harcar.
Eskisi gibi sevdalara hayran Sevdiğine kendi ellerinle mektup yazmalara, resmini cüzdanında taşımalara düşkünümdür.
Büyük hayallerini küçük insanlara ziyan etmiş kadınlar güzel severler.
canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum beynim yorgun bedenim yorgun bunca şeyi affeden kalbim yorgun konuşarak anlaşmaya çalışan inancım bile yorgun artık benden geriye hiçbir şey kalmadı artık .
Dilerim bir gün susturduğun sesi ararsın.
Ne kadar sevdin? Diye soruyorlar bazen, ben hep aynı cevabı veriyorum; Hak etmediği kadar
Ben mağlubum ama sende kaybettin.
Bir insanın uzaktan sevmesi,bir mahkumun pencereden özgürlüğe bakması gibi birşeydir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir