İçeriğe geç

Ravza’nın Yıldızları-1 Kitap Alıntıları – Sinan Yağmur

Sinan Yağmur kitaplarından Ravza’nın Yıldızları-1 kitap alıntıları sizlerle…

Ravza’nın Yıldızları-1 Kitap Alıntıları

Hz. Ömer:
Söyle bakalım Selman, ben hükümdar mıyım, halife miyim?

Sen Müslümanların topraklarından bir dirhem yahut daha az vergi alır, sonra da onu hakkı olmayan yerlere harcar yahut biriktirirsen halife değil, hükümdarsın.

Devletin parası ile aldığın şu rahlenin üzerindeki mumu kendi işini yaparken yakarsan sultansın demektir.

Mumdan önce vicdanın eriyorsa Peygamberini takipçisin demektir.

Insanların özgürlüğü çektiği cefalarda saklıdır.
İnsanların özgürlüğü çektiği cefalarda saklıdır.
Kaderde tutarsızlık yoktur. Külli iradenin bir diğer adı da kaderdir.
Kaderde tutarsızlık yoktur. Küllî iradenin bir diğer adı da kaderdir.
Kaderde tutarsızlık yoktur, külli iradenin bir diğer adı da kaderdir.
Her ayrılış az ya da çok bir yıkımdır aslında.
Beklemek, dünyanın en zor sancısıdır seven için.
Rehber, yolu sorana değil yolu arayana yol gösterendir.
Toprak ve muhit insanı yüceltmez, insanı ancak amelleri yüceltir.
Ey yolcu! Dile ki yolun kısa sürsün, erişesin sevinç ve huzur içinde Aşk-ı Kibriya’ya.
Ey yolcu dinlen biraz! Oraya varmak sana yazılmış ilahi bir yazgı. Varsın payına köle pazarında satılmak çıksın.
Ey cesaret! Korkma! Korkarsan zaten ölürsün. Cesursan ölüm sensin
Ey cesaret! Sen ne kılıcın keskinliğinde ne de bileğin gücündesin. Sen yüreğimin tam orta yerindesin.
Ey Hamza! Yürüyüşün ölümü korkutuyor!
Zalimlerin, canilerin, Ebû Cehillerin korkusu Hamza artık Müslüman’dı.
İnsanların özgürlüğü çektiği cefalarda saklıdır.
Yaşayanlara değil, öldükten sonra arkalarında bırakacakları güzel şeylere gıpta edin.
Hamza ahde vefada kurumuş dudakların merhemidir, sevdanın vahasında hasretin serabıdır Hamza.
Önce amca olarak kan bağıyla, sonra ‘Allah’ın Aslanı’ olup can bağıyla Resulullah’a bağlı olan bir yıldızdır Hamza.
Güneşin doğuşu, fıtratın dirilişi demektir. İnsan, kendi varlığının, dünyadaki yerinin farkında olduğu ve hayatını anlamlı kılabildiği kadar insandır. İnsanı tanımayan yaratıcıyı nasıl tanıyacak ki? Oysa insanın serüveni yaratıcı ile ilgili
Gönül yüzün nereye dönükse dostun da, mihrabın da orasıdır.
İnsanı sesinden değil, sessizliğindeki kurtuluş isteyişinden tanırsınız
Sadakat, kimin ardı sıra ‘akıl rızası’ ve ‘gönül sevdası’ ile gidiyorsanız ondansınız demektir.
Diliniz BEN dedikçe kalplerinizle de ‘Allah’ım, bizi BEN’İN afetlerinden kurtar ‘ deyin.
SADAKAT ; insanın sadece başkasına verdiği sözlerle değil, kendi varlığının anlamına verdiği değerle de ölçülür.
Sadakat; insanın sadece başkasına verdiği sözlerle değil, kendi varlığının anlamına verdiği değerle de ölçülür.
Dünya sevgisi karanlıktır, onun lambası ise takvadır .Günah karanlıktır, onun lambası tövbedir. Kabir karanlıktır, onun lambası Lailahe illallah , tır. Ahiret karanlıktır , onun lambası salih ameldir.Sırat karanlıktır, onun lambası yakındır.
Doğruluk emanettir , yalancılık ihanettir
Ey inananlar ! Eğer bir fasik size bir haber getirirse , onun doğruluğunu araştırın! Yoksa bilmeden bir topluluga kötülük edersiniz de sonra yaptiklariniza pisman olursunuz (hucurat 6 )
İnsanların özgürlüğü çektiği cefalarda saklıdır.
Sadakat; İnsanın sadece başkasına verdiği sözlerle değil, kendi varlığının anlamına verdiği değerle de ölçülür.
İnandığın Allah’ın yönü mü var ki yürüdüğün yolda yön sorarsın. Yolların ayrımında kararsız kalma. Çünkü kalbiyle Allah’ı arayan için bütün yollar Allah’a gider.
Unutmak da bir çeşit yolculuktur. Hafızanın karanlık mağarasından gün ışığına çalışmak gibi. Yolculuk bir terk edişe bağlıysa bunun nedeni öfkeye inat değil, değerli bir amaç uğruna olursa kıymet kazanır.
Kim tevbe edip iyi davranışlarda bulunursa şüphesiz o kişi tevbesi kabul edilmiş olarak Allah’a döner.
( Furkan, 71)
Bir pişmanlıktan erimek dünyadayken cehennemi bin kez yaşamaktır. Bazen tenha bir yere, bazen de odanın bir köşesine çekilir insan. Kapıyı kapatır; yalnızlığında içindeki nedametin sesini duymak ister. Bazen de gecenin ilerleyen vakitlerine tutunur bir an kopsun kıyamet diye.
Hüzün bizi irfana ulaştırıyor. Fani ve aldatıcı olan dünya hayatını değersizleştiriyor. Bazen razı olmuşluğu, tevekkülü, yanmayı, heyecanı, aşkı ve şehadeti öğretiyor.
Unutmak da bir çeşit yolculuktur. Hafızanın karanlık mağarasından gün ışığına çalışmak gibi. Yolculuk bir terk edişe bağlıysa bunun nedeni öfkeye inat değil, değerli bir amaç uğruna olursa kıymet kazanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir