Amin Maalouf kitaplarından Afrikalı Leo kitap alıntıları sizlerle…
Afrikalı Leo Kitap Alıntıları
Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta:
Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
Eğer ölüm kaçınılmaz olmasaydı insan bütün yaşamını ondan uzak durmaya adayacaktı.
Sevgililer sık sık el ele tutuşurlar ve gelecekteki mutluluklarını düşlerler.
Bileklerini sıkı sıkı tuttum, avuçlarını öptüm.
Bence, sen benim sevgilimsin, kölem değilsin. Ama senin hep bana ait olmanı istiyorum.
“Beni böylesine güçsüz yaratmış ulu tanrım, bir gün beni güçsüzlüğümden kurtaracak mı?“
Yazgı, bir bukalemunun derisinden bile daha değişkendir.
Oldum olası Seni seviyorum" demeye utanmışımdır, fakat gönlüm sevmekten hiç bir zaman utanç duymamıştır.
“Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta: yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.”
Ve bütün sevdiklerim arasında ilk göçen ben olmak isterim. En son yere, Yaradan’ın gözünde kimsenin yabancı olmadığı ülkeye doğru."
İnsanların görüşünü dar bulduğun zaman kendi kendine Tanrı’nın ülkesinin çok geniş olduğunu söyle; O’nun elleri çok geniştir."
Herkes aynı görüşü paylaşırken ben yüzümü başka yana çeviriyordum; gerçeğin başka bir yerde olduğu kesindir çünkü."
Talihsizlikler mi beni çağırıyor, yoksa ben mi talihsizlikleri çağırıyorum?"
Dünyadaki olayların arasına neşeyle, üzüntüleri ayıracak bir çizgi çizebilseydik ne iyi olurdu!"
İnsanlar, yabansı bir alışkanlıkla, kendilerini korkutan hayvanların adını alırlar, kendilerine bağlı hayvanların adlarını hiç almazlar. İnsanlar kendilerine kurt denmesinden hoşlanırlar da köpek denmesinden hoşlanmazlar."
Aşk, bir kuyunun kıyısında susuzluktur.
Aşk çiçektir, meyve değil.
Aşk çiçektir, meyve değil.
Felaketler karşısında kadınlar eğilir, erkekler kırılır”
Üzüntümüzün sonu yok."
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Eğer bir insan geleceği öğrenmek isterse, ölümü de hesaba katmak zorundadır."
Öyle yalanlar vardır ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur"
Bir gezgin, gezip gördüklerini satmaya başlayınca, çevresine toplanan hayran dinleyicilerin kölesi olur.
Ondan sonra artık ‘görmedim’ ya da ‘bilmiyorum’ diyemez. Bunları söylerse küçük düşeceğinden korkar. Öyle yalanlar vardır ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur"
Ondan sonra artık ‘görmedim’ ya da ‘bilmiyorum’ diyemez. Bunları söylerse küçük düşeceğinden korkar. Öyle yalanlar vardır ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur"
“Felaketler karşısında kadınlar eğilir, erkekler kırılır”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bir insan piramitlerin yakınındaki bir kulübede mutluluğu bulabilmişse, niye bir sarayın düşlerini kurar?
Erdem, eğer bazı kabahatlerle yumuşatılmazsa sağlıksız, inanç kimi kuşkularla gölgelenmezse acımasız olur
Öyle yalanlar var ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur.
Bir gün dünyada herkesin birbirini anlayabilmesi için çalışmak ideallerin en soylusu değil midir??
Aşk bir kuyunun kıyısında susuzluktur.
Aşk çiçektir, meyve değil.
Aşk çiçektir, meyve değil.
Bir insan piramitlerin yakınındaki bir kulübede mutluluğu bulabilmişse,niye bir sarayın düşlerini kurar!
Tanrı bizi yanlış yollara sapmaktan korusun!"
Tanrı’ya beni uğursuzluklardan koruması için dua etmiyorum. Böyle durumlarda beni mutsuzluktan koruması için dua ediyorum. İnan, Tanrı bir elini bıraksa öteki elinden tutar.
“ Uzaklara gitmek , denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama. “
On iki yaşımdayken hayvanlarla insanları karşılaştırdığımda hayvanların daha zararlı olacaklarına inanırdım.
İslam garip başladı, garip bitecektir. Cennet gariplerindir.
Tanrıya beni uğursuzluklardan koruması için dua etmiyorum. Böyle durumlarda beni umutsuzluklardan koruması için dua ediyorum."
Siz bir şeyden tiksinebilirsiniz; fakat o şey sizin için yararlı olabilir. Siz bir şeyden çok hoşlanabilirsiniz; fakat o şey sizin için zararlı olabilir."
Erdem, eğer bazı kabahatlerle yumuşatılmazsa sağlıksız, inanç kimi kuşkularla gölgelenmezse acımasız olur."
Peygamber’in ‘Kardeşine yardımcı ol, baskı yapan ya da baskı gören de olsa,’ sözünü ana ilke edilmişlerdi.
Kimileyin Ulu Tanrı’ya, onun buyruklarına daha iyi uyabilmek için boyun eğmemek gerekiyor."
İnsanın ayakları üzerinde doğru olabilmesi için, önce yere düştüğünü kabul etmesi gerektiğini anlatması gerekecek."
Bir insan ister altın, ister akıl yönünden varsıl olsun, bunlardan yoksun olanlarla konuşurken çok dikkatli olmalıdır."
Yaşamımdaki en güzel şeyleri esriklikte buldum,
Şarap damarlarımda kan gibi akmakta."
Şarap damarlarımda kan gibi akmakta."
-Ozan Kalender
Onu sanki gençliğimde yitirdim, olgunluk çağımda yeniden buldum; o artık yokken!"
(…) yazgı bir bukalemunun derisinden bile daha değişkendir."
İslamın buyruklarına uymamanız için ne gibi nedenleriniz var?"
Bu muskanın gizli güçler taşıdığına hiç inanmadım, fakat insan Yazgı karşısında öylesine güçsüz ki böyle gizemli nesnelere ilgi duymaktan kendini alamıyor.
Binlerce aç insanın karnını doyurabilecek, binlerce yetimin yüzünü güldürecek denli çok parayı nasıl, ne zaman, hiç utanmadan, hesapsızca, yalnızca kendi hoşnutluğunuz için harcadınız?"
“ Bir insan piramitlerin yakınındaki bir kulübede mutluluğu bulabilmişse , niye bir sarayın düşlerini kurar! “
‘Eğer bir insanın ağzında dili varsa, hiçbir zaman umarsız değildir.’
Yaşadığım sürece o aşağılık, o aptalca gülümseme gözümün önünden hiç gitmeyecek."
Ölüm yaşamımızın iki ucundan tutmakta:
Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
Yaşlılık ölüme, çocukluktan daha yakın değildir.
Herkes aynı görüşü paylaşırken ben yüzümü başka yana çeviriyordum; gerçeğin başka bir yerde olduğu kesindir çünkü.
Benim yaşam tutkumda mutluluk, ilahi takdir anlayışımda inanç var.