İçeriğe geç

Soğuk Kahve Kitap Alıntıları – Ahmet Batman

Aşık olduğunda yapacak bir şey kalmıyor.
Tripler bile özlenir bazen.
Boş vaktin olursa bırak kitap okumayı, müzik dinlemeyi
Az biraz beni özle sonra ne halin varsa gör.
Kaybedebilecek daha önemli şeylerinin olduğunu düşün. Annen gibi. Baban gibi. Kardeşin gibi.
Yerine koyamayacağın şeyler vardır bu hayatta. Onları kaybetmeden, kaybetmek nedir öğrenemezsin.
Bağlanmayacaksın”…
Farkın yoktu, ben farklı baktım.
Ne zaman unuttun sevmeyi beni?
Ben sen oluyorum senin haberin yokken..
Senden gidiyorum… Sana dönüyorum…
Aşksa aşk, küfürse küfür ! Duymamız gerekiyorsa, kulaklarımızda çınlamalı her hecesi.
Çikolata mı ben mi?
Bugün seni sevdiğimi söyleyebileceğim son gün olabilir.
Daha sonraları karşına boktan, sıradan insanlar çıkınca ‘o farklıydı’ diyorsun. O yüzden mümkün değil beni unutman… Yüzünü yıkarken ve yemek yerken de beni hatırla. Kızma bana ama, Allah senin cezanı bile vermesin ! Vermesin ki unutulmak neymiş iyice bir anla,,,
Arada özlüyorum ama senle ilgisi yok..
Bazen hiç gelmeyecek birini beklersin ve birini beklediğini duyan herkes üstüne alınır.
Ne zaman unuttun sevmeyi beni?
Kaç aşk geçti üzerimizden?
Sevdin mi benden sonra yoksa kandırdın mı kendini?
Benim kadar yakınlaştın mı onunla?
Biz oldunuz mu??
Bir mağazada bekledi mi o da seni saatlerce?
Hala şımarık mısın yoksa aklın başına geldi mi?
Var mı bir son durağın?
Kalbin garını buldu mu?
Ben sevemedim senden sonra ve bizim dediğimiz şarkıları dinleyemedim.
Adını duyduğumda başka şeyler düşündüm hep ve kaçarken yakalandım hep sana…
Sevmek mi? Sevilmek mi?
Biraz kendimden bahsedecek olursam ;
Kızarmış patates, mantı ve gazozu çok severim. İnsanlara değer veririm ancak genelde umurumda olmazlar. – mışlı – mişli konuşup devrilmeleri pek severim çünkü öyleymiş böyleymiş oyunları tam benliktir. Hayal dünyam geniştir diyemem ancak uzundur..
Ha bir de, insanların gözlerinin içine uzun bakmayı sevmem çünkü gülesim gelir.
Kaldırımlar yalnız insanlar için vazgeçilmez bir dost olabilir.
Her şeye bir çare bulunur ve her kalp ölmeden aşkı tadar.
Bir kızı çok severek mutlu edemezsiniz. Onu diğerlerinden farklı olduğunu hissettirin.
Bazen ortada hiçbir neden yokken özlersin.
Bir yer olmalı, insanların birbirleriyle konuşmadığı, kitap okuyup kahve yudumladığı, etrafındakilerin dilini bilmediği ve mutlu olduğu….
..İnsan kırmayı bardak kırmakla bir mi tuttun? …
Ne çok soru bıraktın arkanda…
Hoşça kal mı demeliyim şimdi?
Bir insanın sana verebileceği en güzel şey güvendir.
Duyguların mı yoksa aklın mı?
Hoş geldin dememeli insan kalbin her evet dediğine.
❝Ben sana “Gel bana kahve ol” dedim.
Daha nasıl seveyim?..❞
Adını duyduğumda başka şeyler düşündüm
Ve hep kaçarken yakalandım sana.
Evet, çoğu zaman “seni seviyorum” demeye korkuyoruz.
Gitmek için değil, sevmek için benimle ol.
İnsanlar hep insanlar sanki… İstisnalar var; bazıları çok insan, bazılarına kalmamış..
Bazen beklemekten vazgeçersin.
İnsanların çoğu sizi hiçbir zaman anlamayacak.
Hayatta sizi anlayacak birkaç insan var belki de…
ONLAR DA ÇOK UZAKTA.
.Çık aklımdan, kime döndüysen yüzünü,
Ona söyle artık sahte sözünü..
İnsanlara değer veririm, ancak genelde umurumda olmazlar..
Özgürsen sorun yok
Gökyüzü hâlâ senin…
..Arada özlüyorum ama senle ilgisi yok…
Bugün seni seviyorum, yarın da bir neden bulur severim. Daha sonra seni yeniden keşfeder yeniden severim. Benim senden başka işim yok ki….
.Eğer bir gün düşersem bir tekme de sen vurma, ayağın acır, kıyamam..
Sevdin mi benden sonra yoksa kandırdın mı kendini?
Hani sevseler seni uyurken anlamazsın ama korkutsalar korkarsın. sevmek bu kadar mı zor hissedilir?
İnsanların çoğu sizi hiçbir zaman anlamayacak. Hatta bizi anlayacak bir kaç insan var belki de…
Onlar da çok uzakta..
Doğum tarihimle ölüm tarihimin arasındaki kısa çizgiye bir aşk sığdırabilirsem ne âlâ…
Geriye kalan her şey başkalarının olsun..
Sevdiğin şeyler vardır mesela. Onunla birlikte yapmak istersin ama olmaz. O seni istemediğinden değil ve sen onu istemediğinden de değildir olmaması.
Hayat işte; kader kısmet….
Bu arada ben hoşça kal diyemem,
sadece yazabiliyorum..
Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır.
İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın
en güzel karşılaşması olabilir
Adını duyduğumda başka şeyler düşündüm
Ve hep kaçarken yakalandım sana..
İnsanlar hep insanlar sanki… İstisnalar var; bazıları çok insan, bazılarına kalmamış.
Gel desen gelmem ama sevme desen severim. Bu saatten sonra dönmem, geç oldu artık ve ben çok erken sevdim seni….
Akıl olmazdı, eğer kalp her zaman doğruyu söyleseydi.
Herkes sevildiği kadar değişebilir de ve yine herkes değiştiği kadar ayrılığa mecbur kalır. O yüzden kalbime çok şans tanımadım. Benim her şeyden önce bir aklım var..
Geçen gün olur olmaz düşündüm, düşünmeyen insanları….
Başkalarına beddua etmek için harcadığın zamanı, kendi haline şükretmek için dua ederek harcamalısın..
Bazıları giderken acı bırakır, bazıları aşkı atar arkasına. Tutumaz kendini bazıları, sever, sevmeyi sever ve seni sever. Sen tutarsın kendini ve tutuşun gururundan değildir, sadece tutman gerekir..
Elalem ne der diye düşündüğün sürece, aldığın kararlara asla kendi kararım diyemezsin..
Hepimizin bir limanı var, hem demir atmak istediğimiz hem demir almak..
Aramızdaki fark şu;
senin roman yazarak anlatamadıklarını, ben tek bir cümlem ile anlatırım..
Bugünlerde içinde sen olan tüm dünleri özledim ama seni hiç özlemedim. Ben yaşadıklarımızı sevdim sadece, sen benim puzzle’ımdın, tamamladım seni bittin,
sıran geldi gittin..
Özgürsen sorun yok.
Gökyüzü halâ senin….
Çayı açık severim ama seni çok koyu sevdim ben..
Aşk bir kalp kazasıdır, içinden sağ çıkamazsın ve her şey yarım kalır, sen gibi ben gibi….
Akıl kalp kadar yormaz bedeni….
Hiç kullanılmamış bir çocuk kalbi vardı bende ve kötülük nedir bilmezdim seni tanımadan önce..
Zor olan unutmak değil, kendini boşluğa bırakmak ve ben bugün de kısık sesle bizim olmayan bir şarkıyı dinliyorum, benim olmayan bir seni severken..
Çık aklımdan, kime döndüysen yüzünü,
Ona söyle artık sahte sözünü….
İnsan binlerce sözcükten oluşan ve içinde bir hayli anlatım bozukluğu bulunduran bir cümleden farksız. Kusursuz olması mümkün değil. Sevmek yapabileceği en iyi şey, çoğu zaman beceremediği..
Bazı insanları ezberliyorsun, bazılarının hafızanda yeri yok. Dizlerim dizlerini özledi. Benlik bir şey yok….
Hayat, hayatımızda olan insanlara rağmen yalnız olduğumuzu anladığımız anda başlar..
Bazıları verdiğin değeri anlamaz hepsi bu. Kaybetmek en çok onların hakkı işte….
Bana nedenlerden bahsetme, sonuçları konuşalım..
Çok özeniyorum şu çeyrek altına. Onun gibi olamıyorum bir türlü alıp başımı gidemiyorum.
Pişman olsa da gider insan bazen..
Hayatın büyük bir bölümünde kalp boş ve aslında olması gereken insan yanımızda yok..
Şarkılarda unuttuğumuz insanlar var..
Şimdi bir denizin ortasında olmak vardı, yanında bir sandal kitap, içinde binlerce insan varken yapayalnız denizin tuzuna karışmak..
Yalnızsın, yalnızım, yalnızız. İşin özünde herkes yalnız. Sırf “gitme” diyemediğimiz için, sırf o bok kafalı gururumuza karşı gelemediğimiz için….
Ben sen oluyorum, senin haberin yokken, senden gidiyorum, sana dönüyorum. Bir bakışın yeter bazen, git ama kal, hep kal… Onların giremediği yer senin çıkamadığın yer olsun. İzninle seviyorum seni. .
Senin ardından bir günlük tuttum ömürlük sevgimin cümlelerine….
Yanında birinin olması, karşılıklı kahve içmen elbette güzel ama yalnızlığın ayrı bir tadı var. İnsana kendini anlama şansı veriyor ve insan gerçekten kendini anladığı zaman istemsiz bir şekilde yalnız kalıyor..
Sabah uykusu kadar sevebileceği biri lazım insana.
Sen gibi, senin gibi, biraz da sana benzeyen….
İnsan, keşfedilmesi en güzel şey aslında ama sabır gerektiren bir şeydir bir insanı keşfetmek..
Aşkı göze alabildiğin kadar yaşarsın bu hayatı….
Ve bir gün bitecekse, o gün neden ertelensin ki?.
İnsan başkalarının cümlelerinde de hayat bulabilir ama herkes seni onun kadar güzel yazamaz..
1- 2 saat işim var, sonra yine seni seveceğim..
Aramızdan iğne geçmesini bile istemezken, tren geçecek mesafeyle yürümemizin amacı ne? .
Çay bardağında bırakılan dudak payı mesafesi kadar yakın olmak ama üşümek….
Özlüyorsan ve halâ ölmediysen, ölmediyse,
ara yani ölmezsin..
Eriyen mumun yanan ipiyim desem yeridir..
Bir şeyin asıl değerini kaybettiğinde anlarsın. Dünyanın en salak insanı olsan yine anlarsın.
Kaybetmek de öyle bir şey..
İnsan sustuklarının da hesabını vermeli..
Karşındaki seni çözene kadar varsın,
çözüldükten sonrası hep bir sıradanlık..
Ve bir cümlenin ne anlattığından çok, senin o cümleyi nerenden anladığın önemlidir..
İnsan ne istediğini iyi bilmeli. Ben yalnızlığı seviyorum mesela. Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor. Mesaj atıp cevap beklemiyor. Bugün ne yaptın diye sormuyor. Eksileri de var tabi. Kimse yalnızlığına sarılamaz. .
Kusura Bile Bakamıyorum.
Ben Sende Kayboldum.
Birine “G*tün tekisin” diyorsam, oradaki “yıldız” sansür değil, o kişinin yıldızlı bir göt olduğunun belirtisidir. Yıldızlı pek iyi gibi…
Arada özlüyorum ama senle ilgisi yok.
Hayat bizden mucize bekliyor ve inanmamız gereken tek şey, mükemmel olduğumuzdur.
..arada özlüyorum ama senle ilgisi yok…
… kısacası senin dönecek yüzün olsa bile benim seni koyacak bir yerim yok.
Ben hep buradayım.
Olur ya özlersin, hadi özlemedin diyelim..
Bir gece uykun kaçar falan, o da mı olmadı?
Ayağın taşa takılır belki?
Ben aklına gelirsem, sen de bana gel.
Sevmek mi? Sevilmek mi? Diye sorma bana. İkisi de yalnız başına mutsuz eder.
İkisi de ayrı ayrı bildiğin keder.
Çok duydum bu soruyu, neden sorulur, onuda anlamam pek.
Sevmek güzeldir, sevilmek de güzel.
Ayrı ayrı olunca pek tadı olmaz.
O yüzden en güzeli severken sevilmek.
Sevilirken sevebilmek. . .
Karşındaki seni çözene kadar varsın,
çözüldükten sonrası hep bir sıradanlık.
Akıl olmazdı, eğer kalp her zaman doğruyu söyleseydi.
Masum değiliz, sadece gülüşlerimiz güzel…!
Duygular önemli tabii ama aklım hayır diyorsa, duygularımı görmezden gelirim…
Ben onun kusurlarını görmezden gelirken, o benim kusurlarımı ezbere biliyordu.
Yalnız olmanın en güzel yanı da terk edecek kimsen olmaması. Çok mu şanslıyız neyiz bilemedim…
Çok İnsan Çok Yalnızlık…
Özgürsen sorun yok.
Gökyüzü hâlâ senin…
Olamadık iyiymiş gibi yapan kötülerden.
Gözlerine bakmıyorsam, bakmayı sevmediğim için değil, BANA BAKTIĞINDA HERŞEYİ UNUTTUĞUM İÇİNDİR.
Bazıları verdiğin değeri anlamaz hepsi bu. Kaybetmek en çok onların hakkı işte.
Seni seviyorum” en klasik ve yerine göre en anlamlı cümle olabilir ama çok eskidi…….
“Seni seviyorum” değil de “Sana seviyorum” desin.
Gözlerin içimi ısıtırken, rüzgârın kahvemi soğutması dileğiyle…
Kısacası senin dönecek yüzün olsa bile benim seni koyacak bir yerim yok.
Her gün ölsen de geçmiyor…
Özlüyorsun işte.
Herkes sevemez böyle, bu şans bizim…
..
Aşkı göze alabildiğin kadar yaşarsın bu hayatı…..
Gitmekmiş …
Sen ne bilirsin gitmeyi çocuk.
Oyun mu sandın sevilmeyi.
Ve gün gelir sesimi özlersin.
O zaman gurur yapma, sadece ara.
Şu erkeklerin hatun fotoğraflarına yorum yaparken ki kırılmalarına hastayım:
”Mükemmel” ”Yorumsuz” ”Tek kelimeyle şahane”.

Altı üstü facebook fotoğrafına yorum yapıyorsun, Salvador Dali tablosu yorumlamıyorsun.

Yoruma bak arkadaş: ”İnanılmaz”
Neye inanamadı bu gerizekalı diye düşünüyor insan.

Bu kadar basit adamlar olmayın yahu, sonra vay efendim kızlar çok havalı. Kızlar havalı olmasında kim olsun arkadaş. Sevgili olmayı bir yana bırak metrobüsde kesişmeyeceğim kızın facebook fotoğrafında 169 beğeni var. Sonra gel de bu kızı güzel olmadığına inandır.

Ateist’e 169 kişi gel seni müslüman yapalım dese adam 5 vakit namaza başlar.

Yani bu yazıda verilmek istenen şeyi herkes anlamıştır. Konumuz ne kızlar ne de ateistler…

Bir insanı neye inandırırsanız ona inanır ve iyi olan her şeye inanmak kolaydır.

Yatak Hikayelerin çoğalıyor, değersizleşiyorsun. İnsan çok fazla kişiye ait olmamalı; ki ait olduğunda sonu gelmez çoğu zaman, doyumsuzlaşırsın, kimseyle yetinemezsin. Yüzünün güzelliği kimseye yetmez zamanla, gülüşünün masumluğu gider, bildiğin kirlenirsin. O zaman ne yaparsan yap olmaz. Birini seversin ve belki hayatının aşkıdır o. Her an hayal ettiğin insanı aslında çok eski yatak hikayelerinde kaybetmişsindir. Orgazm sigaraları niyetine hayallerini yakmışsındır.

İnsan unutmak istediklerini değil, hayatın ona unutturduklarını unutur..

Bazı insanlar bir cümle okur, sonra o cümleyi unutur.
Bazıları o cümleyi hayatına katar.
Bazıları hem hayatına katar, hem neden böyle demişler ki diye düşünür.
Bazıları bir cümle duyar sadece, okumak nedir bilmez. O cümleyi hayatına katar. Bazıları bir cümle okur ve o cümleyi sağa çeker, sola çeker, gerekirse tersten okur. Sırf o cümlenin uğruna birkaç paragraf yazar. Sonra o adam farklılaşır.
Düşünmeyi öğrenir ve hayatına kendi cümlelerini katar.
Sonra şunu düşün mesela; kahveyi karıştırdığın kaşığa,çay kaşığı mı diyorsun yoksa kahve kaşığı mı? Evet,biz de böyle çok yönlü olmalıyız ama aynı zamanda biri yapışmalı üstümüze. Hayat böyle işte, biri üzerine yapışsın, adın o olsun ama sen yine kaşık ol. Herkes seni çay kaşığı diye bilsin,sen kahveyi de karıştır.
Sen önce bir kendinle tanış, sonra taraf olmayı dene… Taraf olayım derken araf olma çocuk. Hatta bütün tarafları bir yana bırak, hiçbir ideolojinin içine hapsetme kendini çünkü bir daha bulamazsın eski bakışlarını. Zaten hiçbir insan senin karşında değil, herkes kendi tarafından bakıyor hepsi bu. Sen onlardan olma çocuk.
Sen gitmek nedir bilirmisin çocuk?
Belki de bilirsin. Hiç gittin mi sen? Hiç gittiler mi senden?
Ve içinden geldiği gibi yazabildin mi?
Offf diyerek herşeye boşver diyebildin mi?
Hayatında binlercesi varken, o birine takılıp kaldın mı sen hiç ?
İnsan ne istediğini iyi bilmeli. Ben yalnızlığı seviyorum mesela. Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor. Mesaj atıp cevap beklemiyor. Bugün ne yaptın? diye sormuyor. Eksileri de var tabi.Kimse yalnızlığa sarılamaz.
Hayat; hayatınızdan tam olarak çıkanların bıraktığı izlerden ibaret
aslında ve herkes bilir ki acı olmadan insan büyümez.
Özlüyorsan ve hala ölmediysen, ölmediyse, ara yani ölmezsin.
Ben sana aşığım sıcak olduğu kadar korkulası bir cümle ve bazen kalbi
dönüp dolaştırıp aynı yere bırakır. İnsanın kalbi söz dinlemez ve
karşısındaki acı verse de sever.
Ben hep buradayım.
Olur ya özlersin, hadi özlemedin diyelim..
Bir gece uykun kaçar falan, o da mı olmadı?
Ayağın taşa takılır belki?
Ben aklına gelirsem, sen de bana gel…
Elbette yalnızlık bizim en güçlü silahımız, içinde kurşunu olmayan. Yalnız olmanın en güzel yanı da terk edecek kimsen olmaması.
Çok mu şanslıyız neyiz bilemedim…
Birine “G*tün tekisin” diyorsam, oradaki “yıldız” sansür değil, o kişinin yıldızlı bir göt olduğunun belirtisidir. Yıldızlı pek iyi gibi…
İyi olmak gökyüzüne dilediğin an bakabilmektir bence. Kafanı kaldır ve her şeyi bir daha düşün şimdi. Özgürsen sorun yok, gökyüzü hâlâ senin…
Açık sözlü olduğunuzda kaybettiğiniz her şey aslında kazandığınız bir değerdir ve çoğu insan değersizliği seçtiğinden açık sözlü olamaz.
Bugün seni seviyorum, yarın da bir neden bulur severim. Daha sonra seni yeniden keşfeder yeniden severim. benim senden başka işim yok ki.
Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir.
Doğum tarihimle ölüm tarihimin arasındaki kısa çizgiye bir aşk sığdırabilirsem ne ala. Geri kalan herşey başkalarının olsun.
Bir şeyin asıl değerini kaybettiğinde anlarsın.
Dünyanın en salak insanı olsan yine anlarsın.
Kaybetmek de öyle bir şey.
Bir yer olmalı insanların birbiriyle konuşmadığı, kitap okuyup kahve yudumladığı, etraındakilerin dilini bilmediği ve olduğu.
Kaybetmekten değil, ona zarar geleceğinden korkar. Gerçekten sevmek budur işte. İstediği yerde olsun, sadece iyi olsun.
Ne zaman unuttun sevmeyi beni?
Kaç aşk geçti üzerimizden…
Sevdin mi beni benden sonra yoksa
Kandırdın mı kendini?
Empati’nin anlamı “Aynı şeyi senin anana bacına yapsalar hoşuna gider mi?” cümlesi ile özetlenebilir.
Bir kıza ilişkide açık vermenize gerek yok.
O canı istediği an bir açığınızı bulup yine lafı sokar.
Belki de kaybettiklerine üzülmek için ayıracağın zamanı kazanabileceklerin için harcamalısın.
Hani sevseler seni uyurken anlamazsın ama korkutsalar korkarsın.
Sevmek bu kadar mı zor hissedilir.
Ve gerçekten değerli olmak istemiyorum başka birinin kalbinde. Belki de en yakışmadığım yer orası.
Ne kadar uzaksan o kadar yakınsın. Kimseye tam anlamıyla dahil olmazsın ama içten içe kapılırsın…
Hiç kullanılmamış bir çocuk kalbi vardı bende ve kötülük nedir bilmezdim
seni tanımadan önce…