Ağırbaşlı İki Hanımefendi Kitap Alıntıları – Jane Bowles

Öteki insanlardan çok uzak oldukları için kendilerinin birer canavar olduğunu düşünen kahramanlar, çok sonraları geri dönüp baktıklarında bayağı şeyler adına canavarlıkların yapıldığını görüyorlar."

Benim yaşamım, soysuz bir it de olsam, prens de olsam bana aittir."

Başarılmış bir devrim, çocukluğunu tam anlamı ile yok edecek biçimde öldürmek zorunda olan bir yetişkin anlamına gelir."

Kendi içlerindeki ikinci bir trajediyle savaşmak gerektiğinde birinciye dönmeye kalkışmadan bunu yapma aşamasına gelmiş insanlar, olgunluğa erişmiş sayılabilirler."

İyi haberlere de kötü haberlere de aynı tepkiyi gösteren adam tehlikelidir."

Bizi en çok ilgilendiren, aslında, nasıl insanlar olduğumuzu keşfetmek."

Tanrı inancı taşırken Tanrı’yı her yere taşıdılar. Tanrı hep yanlarındaydı. Ormanların içinde, Kuzey Kutup Dairesi’nde… Tanrı herkesi koruyordu, bütün insanlar kardeşti. Artık insanın gittiği her yere taşıyacağı bir şey yok."

Yaşam onları bir bakımdan hoşnut etmedi mi ya da insanlar bir yerde onları sevmedi mi hemen başka yere gidiyorlar. Tek amaçları hoşnut etmek ve edilmek; işte bu yüzden onları arkadan vurmak da çok kolaydır. Yaşam boyunca kimseden doğru dürüst nefret etmemişlerdir."

Bir insanın kurttan farkı onun kâr etmek istemesi değil de nedir?"

Kimi insanlar içlerinden gelen uyarılara kulak asmazlar. İşte o zaman iç çatışmasına düşerler. Bence insanın garipsediği ya da çekindiği şeyler, zaten yapmayacağı şeylerdir aslında."

Başarılmış bir devrim, çocukluğunu tam anlamı ile yok edecek biçimde öldürmek zorunda olan bir yetişkin anlamına gelir."