Ali Şeriati kitaplarından Ali Şeriati’den Aforizmalar kitap alıntıları sizlerle…
Ali Şeriati’den Aforizmalar Kitap Alıntıları
&“&”
Aşk yalnızlığın doğurduğu bir şeydir. Yalnızlık da Aşkın doğurduğu bir şey.
Aşk; susamış, muhtaç, yarı tamam, meçhul, yalnız ve yabancı bir ruhun akrabasını, tanıdığını, hemcinsini, diğer yarısını, lezzet kaynağını… Bulmak için sabırsızlananmasıdır.
Yalnızlık, kimsesizlik demektir, onsuz olmak onsuz kalmak demektir.
Bana kötülük eden sendeki o melun ruh bende de var; ama sana kötülük yapmıyor, bana kötülük ediyor. Bendeki hiç kimse ve hiçbir şey sana kötülük edemez.
Varoluşunun, ben de sana ihtiyacı yarattı.
Kendimin peşine düşüp yanına geldim, ey viranem!
Aşkla, sadece aşkla zindanım"dan özgürleşilebilir.
İbrahim’e bak! Sevgili evladını aşka kurban ediyor.
İki akraba ruhu,bu dertsiz gökyüzü ve yeryüzünün gurbetinde dertlendiren ve birbirine sabırsızca muhtaç bırakan şey, sevmektir.
Aşk, aramanın hazzıdır, sevmek ise aramaya sığınma..
Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.
Ya Rabbi! Şu çağımızda sana gerçekten tapanlar yalnızca yeryüzü mustazaflarıdır./
Yaşadığın yeri cennet yapmadığın sürece,kaçtığın her yer cehennem olacaktır."
Dünyayı yeniden yaratmak için!..
Bu yaşlı dünyada yeni dünyanın inşası için sayısız haşarat lazım!
Bir dünya ki, sakinleri üç ezeli akrabadır :
Allah, insan ve aşk.
Dün üstünlük ölçüsü kan, toprak, ırk, soy ve aile idi;
Bugün ise iktisat, para, sermaye oldu.
Ey kadir olan Allah’ım…
Alimlerimize mes’uliyet,
Halkımıza ilim,
Dindarlarımıza din,
Mü’minlerimize aydınlık,
Aydınlarımıza iman,
Tutucularımıza kavrayış,
Kavramışlarımıza tutuculuk,
Kadınlarımıza bilinç,
Erkeklerimize şeref,
Yaşlılarımıza bilgi,
Gençlerimize, asalet,
Öğretmenlerimize inanç,
Öğrencilerimize inanç,
Uyuyanlarımıza, uyanıklık,
Uyanıklarımıza, irade,
Muhafazakarlarımıza, hareket,
Suskunlarımıza, feryat,
Yazarlarımıza, güvenirlilik,
Sanatçılarımıza, dert,
Şairlerimize, şuur,
Araştırmacılarımıza, hedef,
Tebliğlerimize, gerçek,
Kıskançlarımıza, şifa,
Bencillerimize, insaf,
Sevenlerimize, edeb,
Mezheplerimize, vahdet,
Halkımıza kendini bilme,
Tüm milletimize, samimiyet, himmet, özveri,
Kurtuluşa yaraşırlık ve izzet bağışla…
Amin Ya Rabbel alemin
Allah’a ulaşmak için karmaşık teşrifati yerine getirmeye, kendinden geçmeye ve kan feda etmeye ihtiyaç yoktur. Dua kolay ve yolu da basittir.
Aşk, dünyanın tek nedensiz işidir.
İnsan ve kitabın dostluğu! Ne bahtiyar bir ev ve aile!
Kalbim, gözü yolumda kalmış ayrık dudaklarına, ince ve zarif boynuna yanıyor.
Aşk her daim ihlas&”ın susuzluğunu çeker.
Kalbim vahşi bir kuş gibi, kendini delirmişçesine kapıya duvara çarpıyor, benden kaçabilmek için.
İnsanın arzulanan sevgilinin yanında, kimseye katlanma çilesini çekmeksizin yaşadığı nasıl da dopdolu ve dolu dolu bir hayat.
Her insan, gözü okuyucusunun yolunu gözleyen bir kitaptır.
Hiçbir şey söylemeksizin sürekli konuşan kişiler ne çok. Hiç konuşmayan, ama çok şey söyleyen kişilerse ne az.
Allah; zelil, tamahkar, korkak ve yaltakçı insanlar sevmez. Allah, aşina olanı sever; aşık arifi ister, cennet müşterisini değil.
.
Ölümden önce kimseye fayda sağlamayan din, ölümden sonra da kimseye fayda sağlamaz !..
.
.
Dua etmek sadece bir ihtiyacı karşılamanın bir yolu değil, tezahür eden sevgidir.
Mantık ve bilim tarafından algılanmayan şey, sevgiyle, sevgilinin sevgisiyle gerçekleşir.
Kalp sevgiden başka bir şeyden yoksun kaldığında, aşk saf, saf ve samimidir.
…
Günümüzün aci gercegi.
Aç bırak
İtaat etsin,
Cahil birak
Biat etsin…..
Büyük paralar harcayıp ihtişamlı camii yaparlar,
Sonra da içinde oturup fakirlere dua ederler…!!!
Ali Şeriati
Senin orucun yemek vakitlerini değiştirmekten ibarettir."
Senin orucun, yemek vakitlerini değiştirmekten ibarettir.
Camide olup ayakkabılarımı düşünmektense, yolda yürüyüp Allah’ı düşünmeyi tercih ederim.
İnsanın yediği ekmeğin nereden geldiğini bilmesi, onun görevidir."
Ne kadar yakınlaşırsak o kadar kökleşen, ağırlaşan, derinleşen ve hiddetlenen şey aşktır.
Aşk, yanmak değildir, ölçüp biçmektir. Ateş değildir, terazidir. Her birinin de basamağı ve kefesi vardır.
Paranın olduğu yerde hem din yalandır, hem de özgürlük.
Bugünkü durumdan şöyle söz edilebilir : Uygar toplum, vahşi insan.
Her güzellik, onu anlayacak bir kalbe aittir.
Hiçbir şey söylemeksizin sürekli konuşan kişiler ne çok. Hiç konuşmayan ama çok şey söyleyen kişilerse ne az.
Aşk bedenin memurudur, sevmek ise ruhun mesajı.
İnsan, ya satan "ya da " satın alan " bir varlıktır. Gerisi laftır.
Akıl" tekrarı beğenmez. Ama "duygu" tekrarı sever.
Sadece insan değer yaratabilir."
“Dün komşumuz açlıktan öldü bugün cenazesinde kurban kestiler”
Yaşadığın yeri cennet yapmadığın sürece, kaçtığın her yer cehennem olacaktır."
Çocukken yan komşumuzun bir horozu vardı.
Sabah erkenden ötüyordu, sonra sesi kesildi.
Komşumuza horozu sordum, dedi ki; sabahları bizi uyandırdığı İçin kestik.
Yıllar sonra üniversiteye katıldığımda anladım ki, kim insanları uyandırıyorsa, maalesef kesilmeye mahkumdur."
.
Yaşadığın yeri cennet yapmadığın sürece,kaçtığın her yer cehennem olacaktır."
.
Düşünme, itaat et” diyenlere değil;
“düşün, sor, sorgula” diyenlere kulak ver.
.
Gençlik, ortalamayı tutturmak demektir; ne güzellik, basitlik ve çocuk masumiyetine sahip olmaktır, ne de anlayış, derinlik, olgunluk, ölümsüz manevi hazları ve kemale ermiş insanın güzellik ve iyiliklerini idrak yeteneği;
ne çoçuk olmaktır ne de büyük olmak."
.
“Korkacağın insan elbisesi kirli olan değil, düşüncesi kirli olandır.”
Sen de İbrahim gibi kendi İsmail’ini getirmelisin Mina’ya. Senin İsmail’in kim? Ancak sen bilebilirsin, başkası değil. Belki eşin, işin, yeteneğin, gücün, cinsiyetin, statün vs. Ne olduğunu bilmiyorum, ama İbrahim’in İsmail’i sevdiği kadar sevdiğin bir şey olmalı. Senin özgürlüğünden çalan, görevlerini yerine getirmeni engelleyen, seni eğlendiren, hakikati duymaktan ve bilmekten alıkoyan, sorumluluk kabul etmektense meşrulaştırıcı sebepler ürettiren ve seni sadece gelecekte senden gelecek yardım için destekleyen ne varsa; işte bunlar onun işaretlerindendir. Onu arayıp bulmalısın. Eğer Allah’a yaklaşmak istiyorsan, İsmail’i Mina’da kurban etmen gerek.
Çocuktum. Anneme; “Ağaca çıkacağım, yardım et.” dedim. Başkasının çıkardığı yerden inemezsin, düşersin.” dedi.
Bunu hiç unutmadım. Ne kadar doğru olduğunu büyüyünce anladım.
“Kitabın ruhu, tapınağın ruhu gibidir.
Kitap okuyan, kitabı anlayan, kendisini okuyan, okuyucusunu beklemektedir; dikte için, üstünlük taslamak için, kütüphane için, vitrin için, çantayı şişirmek için, önüne geçip fotoğraf çekmek için değil,”
.
Hikâyem uzundur ve bir o kadar da zor."
Dr. Ali Şeriati
Korkacağın İnsan Elbisesi Kirli Olan Değil, Düşüncesi Kirli Olandır!"
Dr. Ali Şeriatı
.
Çocuktum. Anneme; “Ağaca çıkacağım, yardım et.” dedim. Başkasının çıkardığı yerden inemezsin, düşersin.” dedi.
Bunu hiç unutmadım. Ne kadar doğru olduğunu büyüyünce anladım.