İçeriğe geç

P’taah Pleiades Mesajları 2 Kitap Alıntıları – Jani King

Jani King kitaplarından P’taah Pleiades Mesajları 2 kitap alıntıları sizlerle…

P’taah Pleiades Mesajları 2 Kitap Alıntıları

&“&”

Soru- Biz neden buradayız?

P’taah- Buradasınız, çünkü burada olmayı istediniz. Siz aynı zamanda Tanrının rüyasısınız! Gördüğünüz gibi aslında tek yanıt yok, dünyadaki insan sayısı kadar yanıt var, hatta daha da fazla. Sizler, her realite boyutunu deneyimleyen uçsuz bucaksız ruhsal varlıklarsınız.

Hayatı o kadar ciddiye almanız gerekmiyor. Hayat onun keyfini, sevincini yaşamak için vardır. Dengeyi gözetmeniz için ısrar ediyoruz. Sevinç ve ıstırap aynı şeyin iki kutbudur. Bir adım geri çekilip kutupsallığı görebildiğiniz zaman her ikisini de kucaklayacaksınız. Her şeyin Tanrısal öze sahip olduğunu, aksi halde var olamayacaklarını bileceksiniz. Düzeltilecek hiçbir şey yoktur, istediğiniz değişimleri sadece şimdiyi kucaklayarak yaratabilirsiniz. Acıdan kaçmak, başınızı kuma gömmek, acı içinde yaşamıyormuşsunuz gibi rol yapmak, hayatta size ıstırap veren hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, acıyı yaratan şeyleri size çekmeye devam edecektir.
Sevgi, evrenlerinizi ve yaşamlarınızı bir arada tutan ipliktir, gerçek tutkaldır. Bedeninizi canlı ve büyür halde tutan enerji sevgidir. Sevgi Tanrısal ipliktir!
Sevinç her şeyi değiştirir sevgili varlıklar, geçmişi de geleceği de değiştirir, çünkü hiçbir şey birbirinden ayrı değildir, onlar sadece bilincinizde ayrıdır. Şunu anlamalısınız ki, her şey eşzamanlı olarak cereyan eder. Bilinç odağınızda şimdi cereyan etmekte olanlar ruh enerjinizi etkiler, bu da her bir veçhenize yansır.
Duygusal bir rahatsızlık olmadan fizik bir rahatsızlık olmayacağı hakkında biraz anlayış kazandığınızda, anlarsınız ki o duyguyu değiştirdiğinizde fiziksel durum da değişir.
Size her zaman bir geleceğiniz olmadığını söylüyoruz, sadece şimdi var. Gelecek olarak gördüğünüz şeyler sınırsız olasılıklardır, bu olasılıklar ise şimdi’de kararlaştırılır. Demek oluyor ki, gelecek için tasalanmanın bir anlamı yok. Geçmiş ise çözüme vardırılmamış ıstıraplar, sorunlar ve travmalardır. Onları tekrar tekrar yaratacaksınız, ta ki onları kucaklayıncaya, hizaya getirinceye kadar. Geçmişinizde olan herşey şimdiki kimliğinizi oluşturmaktadır.
Balina denen varlıklar yüce üstatlardır, yunusların üst benlikleri olarak da bilinirler. Balinalar insanlarla aynı ruh enerjisini taşırlar, aynı zamanda gezegeninizin tarihçileridirler. Onlar yıldız halklarıyla her zaman iletişim içinde olmuşlardır. İzin vericilikleri, teslimiyetleri ve koşulsuz sevgileriyle size harika dersler yansıtmaktadırlar. Yönlerini gezegenin ızgara şeklindeki enerji ağı sistemiyle bulduklarını biliyor muydunuz? Balinalar bu elektromanyetik sistem hakkında bilinçli bir anlayışa sahipler, bu konuda sizden çok ilerdeler!
Her bir veçhenizin Tüm Varolan’ın bir veçhesi olduğunu bilmek şarttır, hatta yargının bile! Öyleyse yargıyı da kutsamak gerek, böylece acıyı yaratan yargı hizaya gelir ve ıstırap diye adlandırdığınız direncin demir pençesi ışığınız içinde eriyip gider.
Hepiniz acılarınızın ve korkularınızın öylesine tiryakisi olmuşsunuz, onlara öylesine alışmışsınız ki, kurbanı oynamak size daha kolay geliyor! Böylece sorumluluk almak zorunda kalmıyorsunuz, birini suçladığınızda sorumluluk almıyorsunuz demektir.
evreninizde bir sonuç almak için herhangi bir şey yapmak zorunda olmadığınız tek reçete, değişim dönüşüm reçetesidir. Bu sihirli reçetenin üç şartı var:1- Sorumluluk alın. Durum ne olursa olsun onu siz yarattınız, başka biri değil.2- Yargıyı hizaya getirin. Bunun anlamı her şeyi ve ilgili kişileri kutsamaktır.3- Duyguyu hissedin ve teslim olun.
Düşünce denen şey kafanızın içinde sınırlanmış değildir. O bir kez düşünce formu haline geldiğinde tüm evrene yayımlanır. İşte bu yüzden sır diye bir şey yoktur, hatta en derin sırlarınız bile! Sizi temin ederim ki onlar sandığınız gibi sır değiller!
Hayalde mevcut olup da var olmayan hiçbir şey yoktur.
İmgeleme gerçektir, tüm evreniniz imgelemeyle yaratılmıştır. Fizik realitenizde düşünce olmadan hiçbir şey yaratılamaz, yani maddesiz bir düşünce aslında imgelemedir.
kalbin bilişi zihinden daha büyüktür.
Ruh sadece bir tek boyutta ya da bir tek zaman çerçevesi içinde kendini ifade eden sınırlı bir varlık değildir. Ruhunuz tüm boyutlarda eşzamanlı olarak vardır. Bu bile varlığınızın yüceliği hakkında size bir fikir verebilir. Yalnızlığınız, ayrılık acınız yüceliğinizden ayrı düşmekten ve bu realite boyutunda bulunmaktan kaynaklanan bir şeydir.
Hislerinize kulak verin, sezgileriz asla yanılmaz. Arzularınızdan kuşku duyduğunuz anda o arzuya ket vurmuş olursunuz. Bir şeyin nasıl ve ne zaman gerçekleşeceği konusunda beklentiye girdiğinizde, milyonlarca olasılığa sınır çekersiniz. Başka bir deyişle, yaratıcılığınızı boğarsınız!
Evreninizin doğası kutupluluktur. Sizler kutupları yargılıyorsunuz, yani olumsuz diye yargıladıklarınız var. Aydınlanma dediğiniz şey, ışığı yaratmak için her iki kutbu kucaklamaktan, ikisini bir etmekten ibarettir.
Sizin evreniniz kutupludur. Her iki kutbu birlikte kucaklamak gerekir ki onlar ışığa kavuşturulabilsinler. Bu, biri doğru öteki yanlış demek değildir, her ikisi de geçerlidir. Biri olmasaydı diğeri de olamazdı. Siz kutupluluksunuz, siz erkek ve dişisiniz, siz pozitif ve negatifsiniz, siz her şeysiniz, sevgisiniz ve korkusunuz!
hayatı an be an istediği şekilde yaratmak herkesin kendi sorumluluğundadır. Yaratma özgür iradeyle yapılan bir seçimdir, kurban yoktur.
Kalbinizin önündeki kalkanı kaldırın, varlığınızın Tanrısı ışığını yaysın ve gönlünüzün arzusuna yol versin.
Bir şeyi denediğinizde kuşku yaratırsınız, kuşku duyduğunuzda o şeyin gerçekleşmesi zaman alır. Bir şeyi arzuladığınız ve onun olacağını kesinlikle bildiğiniz zaman, işte o zaman öyle olacaktır.
Realitenizi yaratan sizsiniz, onu sevgiyle yaratabilirsiniz, bunun zihninizle hiçbir ilgisi yoktur. Veya onu korkuyla yaratırsınız, bunun zihninizle her türlü ilişkisi vardır.
Kişiliğiniz gerçek kimliğinizin sadece bir fasetidir, o kadar. Siz kişiliğiniz değilsiniz, bedeniniz değilsiniz, bunların hepsinden daha fazla bir şeysiniz. Onu adlandırmaya çalıştığınız zaman zaten sınırlamış olursunuz, sınır yoktur, siz sınırlar ötesisiniz.
Güvenli bir evrende yaşadığınızı, realitenizi kesinlikle kendinizin yarattığını, evrenlerde en büyük gücün sevgi olduğunu, hiç kimseden ve hiçbir şeyden ayrı olmadığınızı, bilinen ve bilinmeyen realitelerdeki her şeyin TÜM VAROLAN olduğunu anladığınız zaman, işte o zaman dünyaya bir ışık olacak ve çok arzuladığınız değişimi yaratacaksınız.
Gerçeğin barometresi sizin kalbinizdir.
hayatı an be an istediği şekilde yaratmak herkesin kendi sorumluluğundadır. Yaratma özgür iradeyle yapılan bir seçimdir, kurban yoktur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir