İçeriğe geç

İslâm Aile Hukuku Kitap Alıntıları – Nuri Kahveci

Nuri Kahveci kitaplarından İslâm Aile Hukuku kitap alıntıları sizlerle…

İslâm Aile Hukuku Kitap Alıntıları

&“&”

Nikah diğer akitlerden farklı olarak yapısı gereği iki kişi arasında kalacak bir özellikte olmadığı gibi Kur’an’ın ifadesiyle “güçlü bir söz veriş”tir.
Geçmiş dönem İstanbul Hukukçularının genel kabulüne göre evlilik ehliyeti için gerekli olan “âkil” ve “bulûğ”un günümüz şartlarında dini sorumluluk için yeterli olmakla birlikte evlilik birliğini yürütmek için yeterli olgunluk olduğu hususu yeniden değerlendirilmesi gereken bir konudur zira sosyal şartlar gereği gençler bulûğ çağı ile birlikte evlenebileceklerine zihinsel olarak hazırlık içinde olmadıkları gibi ailelerde onları bu yönde yetiştirmemektedir bu şartlarda bulûğa ermiş olan erkek veya kadın evlilik birliğini yürütebilecek bir bilinç ve olgunluğa ulaşmış kabul edilemez bu nedenle evlilik için ayrıca bir “rüşt” çağından söz edilebilir.
Evlilik insan hayatındaki sosyal değişimin en önemlisi olarak nitelendirilebilir. O halde bu değişim Müslüman bireyin hedeflediği yere doğru onu götürme de sapma göstermeyeceği bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Kainat için son derece önemli olan insan gibi bir varlığın meydana gelişi, olgunlaşması ve sağlıklı nesillerin devamı ancak aile müessesesi ile sağlanabilmektedir.
İslam hukuna göre nikah akdinin ömür boyu birlikteliği gerçekleştirmek üzere kurulması da şarttır. Buna göre geçicilik şartı barındıran mut’a nikahı gibi nikahlar da batıl kabul edilir.
İslam aile hukukuna göre birden çok evlilik ancak zaruret, özür, ihtiyaç veya meşru bir maslahat sonucu yapılabilir. Burada asla keyfilik söz konusu değildir.
Süt emzirme olayında sanki ana rahminde beslenmeye benzer bir olgu söz konusu olduğu için süt emmek nesep bağı gibi bir bağ oluşturmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber, Emzirme eti oluşturan ve kemikleri geliştiren bir olgudur" buyurarak bu hususa dikkat çekmiştir.
Toplumsal yapının temel direği konumundaki ailenin oluşumunda evlenecek olanların ailelerinin de birbirleriyle hısımlık oluşturacağını düşünerek velilerin izin ve rızalarının aranması hukuki bir zorunluluk olmasa da sosyal ve ahlaki bir görev olarak her zaman önemini koruyacaktır.
Ebu Hanife’ ye göre, buluğ çağındaki kızı, kızın rızası olmadan hiç kimse evlendirmeye selahiyetli değildir. Ona göre kızın rızası alınmadan yapılan evlilik/nikah akdi batıldır. Böyle bir nikah akdi hiçbir hukuki sonuç doğurmaz.
Medeni hakları kullanma ehliyeti olarak da nitelendirebileceğimiz evlenme ehliyetinin biri akıl, diğeri biyolojik gelişme/buluğ olmak üzere iki şartı vardır.
Şüphesiz ailenin toplum içindeki görevleri sadece akrabalarına karşı sorumluluklarını yerine getirmeyle sınırlı değildir. Bu manada Kur’an’ı Kerim bizlere, Allah’a ibadet edin ve Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yolcuya, elleriniz altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenen kimseyi sevmez" İlahi mesajını sunmaktadır.
Ailenin temel fonksiyonlarından biri de Allah’ın kendilerine bahsetmiş olduğu, emanet olarak verdiği kabul edilen çocukların iyi yetiştirilmesine gerekli önemi vermek, çocuğu gerek maddi gerekse manevi değerlerine sahip çıkan, değerlere saygılı bir fert olarak yetiştirmek,böylece sağlıklı bir toplumsal yapılanmaya hizmet etmektir.
Aile kurumunda olması gerekli özelliklerden biri de ailenin temel direkleri konumundaki anne babaya karşı ortaya konulacak davranışların en küçük bir incitmeye dahi meydan vermeyecek kadar saygı sevgi kuralları içinde kalmasına azami gayretin gösterilmesidir.
İslam’ın aile kurumuna atfettiği temel özelliklerden biri sevgi, huzur ve aile fertlerinin birbirlerine merhametli olması zorunluluğudur. Bu durum Kur’an’ı Kerim’de şöyle ifade edilir: İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet var etmesi, Onun varlığının belgelerindendir. Bunlarda düşünen toplum için dersler vardır." (Er-Rum 30/21)
Evlilik insan hayatındaki sosyal değişimin en önemlisi olarak nitelendirilebilir. O halde bu değişim Müslüman bireyin hedeflediği yere doğru onu götürme de sapma göstermeyeceği bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir